10 FABRİKANIN ÖZELLEŞTİRİLMESİ TÜRKŞEKER’İ ZARARA GÖTÜRDÜ. GÜRER: "AMAÇLANAN, DİĞER FABRİKALARIN DA ÖZELLEŞTİRİLMESİNİN YOLUNU AÇMAK"
Türkiye Şeker Fabrikaları (Türkşeker), 10 fabrikasının özelleştirildiği 2018 yılında, 1 milyar 354 milyon 74 bin 588 lira zararla rekor kırdı. Türkşeker'in...
TAMER ARDA ERŞİN
Türkiye Şeker Fabrikaları (Türkşeker), 10 fabrikasının özelleştirildiği 2018 yılında, 1 milyar 354 milyon 74 bin 588 lira zararla rekor kırdı. Türkşeker'in raporuna göre; özelleştirmeyle maliyet artarken bir yandan da piyasa hakimiyetinin kaybolması sonucu, 2 lira 87 kuruş olan pancar şekerinin kilosu 3 lira 93 kuruşa kadar çıktı. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkşeker'in durumunu, "Amaçlanan, kamudaki şeker fabrikalarını rekabet eder durumdan çıkarmak. Onların da belini kırıp bu fabrikaların da özelleşmesinin yolunu açmak" diye yorumladı.
Türkiye Varlık Fonu’na devredildikten sonra, 2018 yılında fabrikaları özelleştirilmeye başlanılan Türkiye Şeker Fabrikaları’nın, özelleştirmelerin başladığı yıl zararda rekor kırdığı görüldü. Türkiye Şeker Fabrikaları’nın 2020 yılı faaliyet raporuna göre; kurumun, 10 şeker fabrikası için özelleştirilme kararı alındığı 2018 yılındaki zararı, 1 milyar 354 milyon 74 bin 588 lira oldu. Türkiye Şeker Fabrikaları’nın bir önceki yıl zararı, 258 milyon 135 bin 875 liraydı. Yani Şeker Fabrikaları’nın zararı, bir yılda, 1 milyar 95 milyon 938 bin 713 lira arttı.
Özelleştirme kararının alındığı 2018 yılından sonraki yıllarda da zarar devam etti. 2019 yılında 968 milyon 558 bin 734 lira, 2020 yılında ise 969 milyon 751 bin 934 lira zarar kaydedildi.
24 BİN KİŞİ AZALDI
Raporda; 20 Aralık 2000 tarihli Özelleştirme Yüksek Kurulu kararına da yer verilirken bu karar sonrası personel sayının azaldığına dikkat çekildi. Rapora göre; 2000 yılında 30 bin 612 olan personel sayısı, 24 bin 169 kişi yani yüzde 78, 95’lik azalışla 6 bin 443’e düştü.
ÇİFTÇİ EKMEYİ BIRAKTI
Türkşeker’in 2020 yılı Sektör Raporu’na göre ise Şeker Fabrikaları’nın özelleştirilmesinin ardından pancar eken çiftçi sayısı da azaldı. 2018 yılında 106 bin 237 olan pancar eken çiftçi sayısı, bir yılda 17 bin 958 kişi azalarak 88 bin 279’a düştü. Pancar eken çiftçi sayısında, 2020 yılında toparlanma görülmesine karşın 2018 yılındaki sayıya ulaşılamadı. 2020 yılında, pancar eken çiftçi sayısı 93 bin 812 oldu.
Özelleştirme, Türkiye Şeker Fabrikaları’nın pazardaki kontrol gücünü de azalttı. 2002-2003 pazarlama yılında, Türkiye’deki toplam pancar şekeri üretiminin yüzde 74’ü Türkşeker tarafından üretilirken fabrika sayısının azalması ile bu oran yüzde 30’lara kadar düşmüştü. 2020-21 pazarlama yılında ise Türkşeker’in 15 şeker fabrikası ile pancar şekeri üretimindeki payı, yüzde 35 olarak hesaplandı.
ŞEKER FİYATI ARTTI
Özelleştirme öncesinde, 2017-18 döneminde pancar şekerinin kilosunu 2 lira 87 kuruştan satan Türkşeker, özelleştirme sonrasından fiyatı artırdı. 2 lira 87 kuruş olan şekerin fiyatı, 1 Şubat 2021 tarihinde 3 lira 93 kuruşa kadar çıktı.
“DÜNYADA ÜRETİM MALİYETLERİ DÜŞÜK”
Raporda; Türkşeker’in, özelleştirme sonrasında özel sektör karşısında zayıfladığı şöyle anlatıldı:
“Türkiye’nin, şeker sektöründe, dünya ticaretini takip ederek tedbirli bir yaklaşım sürdürmesi gerekmektedir. Ülkemizin etrafında ciddi miktarlarda şeker ithal eden ülkelerin var olması, Türkiye için bir fırsattır. Buna karşın dünya şeker borsası fiyatlarının ülkemizde üretilen pancar şekeri üretim maliyetlerine göre oldukça düşük olması, sektörün uluslararası rekabette en zayıf yönü olup, yukarıda açıklanan ihracat ile ilgili engeller nedeniyle ülkemizin sahip olduğu pancar üretim potansiyelinin ve toplam üretim kapasitesinin yaklaşık yarısı kullanılabilmektedir.
RAKİP SAYISI ARTTI
Pancardan ve nişastadan şeker üreten tüm özel şirketler, Türkşeker’in rakipleri durumundadır. 2018 yılına kadar pancar şekeri sektöründe 7 şirket faaliyet gösterirken 20 Şubat 2018 tarihinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından başlatılan özelleştirme süreci sonrası Türkşeker’e ait 10 şeker fabrikasının satışı gerçekleşmiş ve böylece pancar şekeri sektöründe faaliyet gösteren şirket sayısı 15’e çıkmıştır. Satışı yapılan 10 şeker fabrikasından 3 adedi büyük ölçekli (5 bin 200-8 bin 500 ton/gün), 6 adedi orta ölçekli (3 bin-4 bin ton/gün), 1 adedi ise küçük ölçekli (1800-2 bin 200 ton/gün) fabrikalardır.
“ÖLÇEK BÜYÜKLÜĞÜ MALİYET AZALTIYOR”
Türkşeker’in günlük pancar işleme kapasitesi ise 114 bin 200 ton/gün iken yapılan özelleştirme sonrası 66 bin ton/güne düşmüştür. Rekabeti şekillendiren önemli unsurlardan biri, teknoloji ve teknolojinin gerektirdiği ölçek ekonomisidir. Ölçek büyüklüğü ile şeker üretim maliyeti doğrudan ilişkili olup, ölçek büyüdükçe üretim maliyetinde azalma görülmektedir. Türkiye’deki 33 şeker fabrikasından 5 adedi küçük ölçekli (1800-2 bin 200 ton/gün pancar işleme kapasiteli) olup, bunlardan 4 adedi (Kars, Elazığ, Erciş ve Uşak Şeker Fabrikaları) Türkşeker bünyesinde bulunmaktadır.
Bu fabrikalardan 3 adedi Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer almakta olup, sosyo-ekonomik amaçla kurulmuş, pancar üretimi yetersiz, kampanya süreleri kısa, üretim maliyetleri yüksek ve verimli çalıştırılamayan fabrikalardır. Bu fabrikaların üretim maliyetlerinin yüksek olması, Türkşeker’in mali tablolarını olumsuz etkilemektedir. Ancak bölgeye olan sosyo-ekonomik katkıları, stratejik önemleri ve bölgede şeker fabrikalarından başka sanayi tesislerinin bulunmaması göz önüne alınarak, bu fabrikaların üretim faaliyetlerinin sürdürülmesi önemlidir.
“SEKTÖRDEKİ PAYI DÜŞTÜ”
Özelleştirme öncesi 2 milyon 36 bin ton şeker üretim kapasitesi ile pancardan şeker üreten şirketler içerisinde yüzde 65 paya sahip olan Türkşeker’in kapasiteye göre sektördeki payı, özelleştirme sonrası yüzde 37’ye düşerek 1 milyon 176 bin ton olmuştur. Türkşeker’in daralan pazar payının yüzde 23’ü özel sektöre, yüzde 4’ü kooperatif fabrikalarına geçmiştir.
“ÖZEL SEKTÖR DAHA UCUZA ÜRETİYOR”
Türkşeker’e rakip durumdaki diğer şeker fabrikaları, konumları itibariyle hammaddeye ve pazara yakınlıkları, pancar verimlerinin yüksekliği, kapasite büyüklükleri ve optimal kapasite kullanımları, modern teknolojileri, endüstriyel otomasyona sahip oluşları, işçilik ücretlerinin Türkşeker’den düşük olması ve özel sektör olmanın avantajlarını daha iyi kullanmaları gibi nedenlerle daha düşük maliyetle şeker üretebilmektedirler.
Kuruluş amacı öncelikli olarak sosyal kalkınmayı amaçlayan Türkşeker, yukarıda da bahsedilen rekabet koşulları nedeniyle bilançosunu bazen kar, bazen de zarar ile kapatmıştır. Tüm olumsuzluklara ve bazı eleştirilere maruz kalmasına rağmen Türkşeker, her dönemde ülkenin sosyo-ekonomik kalkınmasında sağladığı katma değer ve sağladığı istihdam ile görevini en iyi şekilde yerine getirme gayretine devam etmektedir.”
“YÜZDE 25’LİK ARTIŞI DAHİ YETERLİ BULMUYORLAR”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yaptığı açıklamada, şeker pancarının stratejik bir ürün olduğunu ve son günlerde şekere yüzde 25 zam geldiğini vurgulayarak, “Özel sektör fabrikaları şekeri daha fazla fiyatla satıyor. Onların daha fazla fiyatla satması Türkşeker’e müşterinin yönelmesine yol açınca, özel fabrikalar Türkşeker’i fiyat artışına zorladılar. Yüzde 25’lik fiyat artışını dahi yeterli bulmuyorlar. Yüzde 50 civarında fiyat artışı istiyorlar” dedi.
CHP’li Gürer, özel sektör fabrikalarının, çiftçiye ücretsiz verilen küspeyi şeker pancarı fiyatına sattığını kaydederek, “Özel sektör fabrikaları bunların hepsini paraya çeviriyor. Oradan sağladıkları artı gelirin yanı sıra dayattıkları çalışma koşulları onların kara geçmesi, Türkşeker’in ise kurumsal kimliği varlığıyla zarara uğramasına neden oluyor. Amaçlanan, kamudaki şeker fabrikalarını rekabet eder durumdan çıkarmak. Onların da belini kırıp bu fabrikaların da özelleşmesini yolunu açmak. Sonraki süreçte de kendi arasındaki rekabetin de sürmesi nedeniyle bazı fabrikalar da kapanacak” diye konuştu.
Gürer, şeker üretiminin kamuda olması gerektiğinin altını çizerek, “Şekere gelecek zam, tüm mamullere gelecek. Yurttaş, her gün zam zam zam mahvoldu” dedi.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.