Beylikdüzü Belediyesi, 17 Ağustos 1999’da gerçekleşen ve büyük yıkıma yol açan Marmara depreminin yıldönümüne özel etkinlik düzenledi. Yaşam Vadisi’nde gerçekleşen programda, 17 Ağustos ve 6 Şubat depremlerinde yaşamını yitirenler anıldı.

17 Ağustos 1999'da meydana gelen Marmara depreminde yaşamını yitirenler Beylikdüzü’nde unutulmadı. Beylikdüzü Belediyesi tarafından Yaşam Vadisi’nde düzenlenen etkinlikte, 17 Ağustos ve 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenler anıldı.  Deprem özel belgesellerinin gösteriminin yapıldığı etkinlikte, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Hatay İskenderun’da hayata geçirilen çadır kentte günlerce emek veren tüm belediye çalışanlarına emeklerinden dolayı teşekkür ederek plaket takdim etti. Programda ayrıca, şef Celal Abbas Yılmaz yönetimindeki Zonguldak Madenci Korosu sahne aldı.

Çalık: Dilerim ki felaketlerden çıkardığımız dersler, afetlere hazır olmamızı sağlasın

Etkinlikte yaptığı konuşmaya afetlerde hayatını kaybedenleri anarak başlayan Başkan Çalık, “99 felaketinin üstünden yıllar geçti. Önce yoğun bir duyarlılık, sonra senede bir anmalar derken milletçe deprem gerçeğini unuttuk. Bu sefer, tarihler 2023 yılı 6 Şubat’ı gösteriyordu.  Tüm ülke, Kahramanmaraş’ta meydana gelen deprem felaketiyle bir kez daha sarsıldı. Kahramanmaraş depremi, 17 Ağustos’tan çıkarmadığımız dersleri artık çıkarmamız için güçlü bir mesajdır. Şehir plancısı bir belediye başkanı olarak, dirençli, dayanıklı ve sürdürülebilir bir kent inşa etmenin ilk şartının planlama olduğunu çok iyi biliyorum. Deprem, etkileri önlenebilir bir doğal afettir. Önlem almazsak felakettir. Dilerim ki Allah bir daha bu millete böyle büyük acılar yaşatmasın ve felaketlerden çıkardığımız dersler, afetlere hazır olmamızı sağlasın” şeklinde konuştu. Çalık konuşmasında ayrıca, olası İstanbul depremini hatırlatarak Beylikdüzü’nde afetlere hazırlık konusunda yapılan çalışmaları ve projeleri paylaştı.

 Gezer: Ülkemizin afet bilincine erişmesi için çaba sarf ediyoruz

Beylikdüzü Belediyesi Afet İşleri Müdürü Cüneyt Gezer ise “Yaşadığımız coğrafyanın eşsiz güzellikleri ve nimetlerinin yanı sıra bazı zorlukları ve riskleri de mevcut. Deprem riski bu risklerin başında geliyor. 17 Ağustos depreminden bu yana 24 sene geçmesine rağmen 6 Şubat depremi, ülke olarak henüz gereken bilince varamadığımızı çok acı tecrübelerle bizlere göstermiş oldu. Oysa 17 Ağustos depreminden sonra gerekli tedbirler alınmış olsaydı 6 Şubat depreminde bu kadar fazla can ve mal kaybı söz konusu olmayabilirdi. İlçemiz başta olmak üzere tüm ülkemizin afet bilincine erişmesi ve dirençli kentler inşa edilmesi için biz elimizden gelen tüm çabayı sarf ediyoruz” ifadelerini kullandı.