AKP'Lİ KURTULMUŞ: "EKONOMİK OHAL GİBİ BİR LAF HADDİ AŞAN BİR SÖZDÜR, KİMSENİN AKLINDAN GEÇMESİN"

AKP'Lİ KURTULMUŞ: "EKONOMİK OHAL GİBİ BİR LAF HADDİ AŞAN BİR SÖZDÜR, KİMSENİN AKLINDAN GEÇMESİN"

AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, “ekonomik OHAL” tartışmaları ile ilgili olarak; “Bir kez daha çok net bir şekilde söylüyoruz. Ekonomik OHAL gibi...

AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, “ekonomik OHAL” tartışmaları ile ilgili olarak; “Bir kez daha çok net bir şekilde söylüyoruz. Ekonomik OHAL gibi bir laf haddi aşan bir sözdür, kimsenin aklından geçmesin. Türkiye, serbest pazar ekonomisi şartları içerisinde hareket ediyor" dedi.

TBMM Genel Kurulu’ndaki bütçe görüşmelerinin son gününde, AKP Grubu adına; AKP Genel Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuş ile AKP Grup Başkanvekili ve Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş söz aldı. Kurtulmuş şunları söyledi:

"MEMUR KİTLESİNİN DE YIL BAŞINDAN İTİBAREN DAHA RAHAT BİR NOKTAYA GELECEĞİNİ TASAVVUR EDİYORUZ"

"Dün Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı asgari ücret Türkiye’de bütün kesimleri fevkalade memnun etmiştir. 4 bin 253 liralık asgari ücret, hiç olmazsa vatandaşlarımızın bir kısmının alım gücünün artırılması bakımından önemli bir destektir. Sadece asgari ücretin değil, asgari ücret üzerindeki vergi yüklerinin de arındırılmış olması Türkiye’de son dönemde bozulan ortamın da pozitif anlamda gelişmesine katkı sağlayacağı kanaatindeyim. Bu vesileyle önümüzdeki süreçte de yeni yılla birlikte geçen sene yapılan toplu görüşmeler sırasında elde ettikleri haklarla, memur kesiminin de inşallah bu yeni durumdan ortaya çıkan farklarının da hakkaniyetli bir şekilde verileceğini biliyor, ümit ediyoruz. Böylece çok geniş bir memur kitlesinin de yıl başından itibaren daha rahat bir noktaya geleceğini tasavvur ediyoruz.

"TÜRKİYE; YATIRIM, ÜRETİM, İSTİHDAM, İHRACAT VE BÜYÜME EKSENLİ BU POLİTİKADAN ASLA VAZGEÇMEYECEKTİR"

Türkiye’nin geleneksel olarak Osmanlı’nın son dönemlerinden bu yana en temel problemlerinden birisi maalesef tasarruf açığıdır. Milletimizin yeterli tasarrufu olmadığı için, yatırımları yapabilmek için kaynakları bulmakta zorlandığımızı bu salondaki herkes biliyor. Bunun iki ana eksende çözümü vardır. Bunlardan birisi ya yüksek faizle sizde olmayan parayı içeriye alarak bunun karşılığında üretimsizliği göze alarak, bir bedel ödeyerek yüksek faiz düşük kurla yolunuza devam edersiniz. Ya da Türkiye’nin kendi kaynaklarıyla üretim gücünü artıracak bir kararlılık içerisinde yolunuzu çizmeye başlarsınız. 2013 yılının mayıs ayından itibaren Türkiye, bu istikamette gelişmektedir. Türkiye’nin bu yoldaki temel tercihlerinden birkaç tanesini paylaşmak isterim. Türkiye yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve büyüme eksenli bu politikadan asla vazgeçmeyecektir. Bunun için de bütün kaynaklarımızı seferber ederek yolumuza devam edeceğiz. Bunu yaparken kimilerinin söylemeye çalıştığı gibi, asla serbest Pazar ekonomisinin kurallarından vazgeçmeyeceğiz.

"KİMSENİN AKLINDAN GEÇMESİN"

Geçtiğimiz birkaç gün evvel maalesef haddini aşan bir şekilde kimilerinin kıyıda köşede ekonomik OHAL’den bahsetmiş olması Türkiye’de ve Türkiye’yi dışarıdan takip eden çevrelerde önemli birtakım endişeleri ortaya çıkardı. Bir kez daha çok net bir şekilde söylüyoruz: Ekonomik OHAL gibi bir laf haddi aşan bir sözdür, kimsenin aklından geçmesin. Türkiye, serbest pazar ekonomisi şartları içerisinde hareket ediyor.

Türkiye’nin ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturuyla birey-piyasa-devlet dengesini korumakta olağanüstü titiz olduğumuzu ifade etmek isterim. Bu anlamda insan hak ve özgürlüklerini önceleyen bir sosyal düzen, hukukun üstünlüğü ile işleyen bir piyasa düzeni ekonomi modelimizin vazgeçilmez unsurlarındandır.

Başta IMF olmak üzere ekonomik gibi görünen ama siyasi vesayet düzenekleri uluslararası kurumların ne söylediklerine asla itibar etmeyeceğiz. Sürdürülebilir bir kalkınma için mutlaka Türkiye’de yüksek teknolojili ve katma değeri yüksek alanlardaki üretime önem vereceğiz ve bu yoldaki yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. Yıllardır sürdürdüğümüz OSB’ler, teknoparklar, üniversiteler aracılığıyla inovasyon ve yenilik alanlarındaki atılımları sürdürmeye devam edeceğiz. Yeni ekonomide sürdürülebilir yeşil ekonomiyi ve bu anlamda yeşil ekonomik dönüşümü de merkeze alarak yolumuza devam ediyoruz.

Millet AK Parti hükümetini, Sayın Cumhurbaşkanımızı helal oylarıyla iktidara getirmiş ve iktidar da millete karşı sorumluluğunu yerine getirerek hizmetlerini sürdürüyor. Dolayısıyla sandığın zamanında halkın önüne geleceğini ve halkın kendi üzerine düşen sorumluluğu yapacağından en ufak bir kuşkumuz yoktur.

"MİLLİ ÇIKARLARIMIZIN KORUNMASI İÇİN HİÇBİR GERİLİMİ GÖZE ALMAKTAN KAÇINMAYIZ"

Türkiye başta Ermenistan meselesi, Suriye meselesi, Kıbrıs meselesi olmak üzere; Yunanistan’la olan gerilimlerimiz olmak üzere bütün bu gerilimlerde diplomasiyi önceledik. Çünkü biz sorunların karşılık rızayla, müzakereyle çözülebileceğine inanıyoruz. Ancak milli çıkarlarımızın korunması için de hiçbir gerilimi göze almaktan asla kaçınmadık, kaçınmayız. Eğer öyle olmasaydı Akdeniz’de, Karadeniz’de petrol arayamazdık. Öyle olmasaydı Ayasofya’yı ibadete açamazdık. Gerilimleri göze almasaydık Kıbrıs’ımızda Maraş bölgesini açamazdık. Amerika ve AB ile asla ve asla onların istediği uysal ve pasif bir müttefik olmadık, tezlerimizi çeliştiği yerde ortaya koyduk."

Elitaş ise şöyle konuştu:

"2002'DE YÜZDE 43 OLAN BORCUMUZUN MİLLİ GELİRE ORANI, BUGÜN YÜZDE 10'LAR SEVİYESİNE DÜŞMÜŞTÜR"

"2002 yılında yüzde 43 olan borcumuzun milli gelire oranı, bugün yüzde 10’lar seviyesine düşmüştür. Kullandığınız parayı, aldığınız borcu verimli bir şekilde döndürürseniz, çevirirseniz bundan hep beraber fayda sağlayabilirsiniz. Eğer borç almazsanız, kendi yağınızda kavrulursanız en iyisi bu. Ama dünya artık küçülmüş, global bir dünyada herkesin birbirine muhtaç olduğu; sadece kendi iç dinamikleriyle, tüketimleriyle değil para ortamında yaptığımız değerlendirme sonucunda herkesin birbirine muhtaç olduğu bir dünyada yaşadığımızı ifade etmek istiyorum. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Bugün, ‘Cumhuriyet tarihinde eser bırakan parti kim?’ diye sorduğunuzda, AK Parti. ‘2018 yılından itibaren bu eserlerin sahibi kim?’ diye sorduğunuzda, Cumhur İttifakı.

Şu anda dünyanın içinde bulunduğu çok önemli bir kriz var. 2019 yılının Aralık ayının sonunda Çin’de başlayıp 2020 yılının ilk aylarında İtalya’da baş gösteren, Mart 2020’de Türkiye’ye gelen pandemi sürecinin tüm dünyayı şok etkisinde bıraktı. Yaklaşık bir yıldır hem Türkiye’de hem dünyada kapanma süreci yaşandı. Bütün ülkeler kendi ülkelerinde yaşayan insanların, bu kapanma sürecindeki sıkıntılardan kurtarabilmek için çeşitli ekonomik tedbirler aldılar. 2020 yılının Mart ayından itibaren bir yıllık süre içerisinde Türkiye ekonomisini idare edenler, başta Sn. Cumhurbaşkanı’mız ve kabine üyeleri dahil olmak üzere vatandaşımızı bu sıkıntıdan minimum zararla çıkması için ellerinden gelen gayreti gösterdiler.

"HER ŞEYE RAĞMEN TÜRKİYE EKONOMİSİ İHRACATTA TARİHİ REKORLAR KIRIYOR"

Her şeye rağmen Türkiye ekonomisi ihracatta tarihi rekorlar kırıyor. Bugün ihracattaki yaptığımız tarihi rekorlar Kasım-Kasım olmak üzere 12 aylık sürede 220 milyar doları aşmış. Bütün olumsuzluklara rağmen Türk iş adamı, Türk sanayicisi, bakanlarımız ve bürokratlarımız; dünya ekonomisindeki bu boşluktan faydalanmak için, ülkemizin lojistik sorunlarını ortadan kaldırabilmek için ihracatçımızın önündeki engelleri kaldırarak bugün 220 milyar dolarlık ihracat seviyesine ulaşma başarısını göstermiştir.

"İNŞALLAH ENFLASYONLA MÜCADELE KONUSUNDA DA EN İYİ ŞEKİLDE MÜCADELE EDECEĞİZ"

Dünyadaki en önemli sorunlardan birisi enflasyonla mücadele. Türkiye hatırlarsanız, 1970-80 arasında enflasyonla mücadele diye ortaya çıkarken, 80-2000 arasındaki siyasetçiler hep ‘enflasyon canavarıyla’ mücadele diye ortaya çıktılar. Bugün AK Parti iktidarı döneminde enflasyon canavarıyla mücadele ettik ama o zaman iç dinamiklerin iyi yönetilemediğinden dolayı enflasyon bir canavar gibi gözükürken 19 yıllık iktidarımız döneminde hiç kimse enflasyonu canavar olarak anmadı. Ama şimdi küresel manada ekonomide çarkların dönmesinde ortaya çıkan sıkıntıyla birlikte tüm dünyada enflasyon bir canavar olma yolunda. Ama istikrarlı ve kararlı yürüyüşümüz, mali disiplini elden bırakmayan bütçe yapımızla birlikte inşallah enflasyonla mücadele konusunda da en iyi şekilde mücadele edeceğiz."

 

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.