DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ankara Sincan İlçe Başkanlığı binasının açılışına katıldı. AKP'ye oy verenlere seslenen Babacan, "28 Şubat karanlığınıüzerimizden alsın dediğiniz insanların 28 Şubat'çılarla birlikte yol yürümesinden rahatsız olduğunuzu biliyorum. Gelin eski mağdurların yeni mağduriyetlerine sessiz kalmayacağımızı gösterelim" dedi.

Babacan, AKP'ye oy verenlere seslenerek, şunları söyledi:

"Sizlerin haktan hukuktan vazgeçmediğinizi biliyorum. Ortaya dökülen tüm bu kirli ilişkilere içten içe çok kızdığınızı, içinize sindiremediğinizi biliyorum. Mafyanın siyasi gündemi belirlediği, siyasetçilerin çetelerle iş tuttuğu bugünleri kabul etmediğinizi biliyorum. Tüm bu adaletsizlikleri, baskıyı asla sineye çekmediğinizi de biliyorum. 28 Şubat karanlığınıüzerimizden alsın dediğiniz insanların 28 Şubat'çılarla birlikte yol yürümesinden rahatsız olduğunuzu biliyorum. Gelin eski mağdurların yeni mağduriyetlerine sessiz kalmayacağımızı gösterelim. Gelin hakkı adaleti herkes için hep birlikte isteyelim. DEVA Partisi varken kimse hakkınıza el koyamaz. Helal tek bir lokmanızı elinizden alamaz.

HER YERDE ANLATACAĞIZ: Bir ülkenin zenginleşmesi 3-5 kişinin zenginleşmesi değildir. Tüm milletin alım gücünün artmasıdır. Paramızın satın alma gücü ve itibarı vardı. Sürekli yerli ve milli diyorlar. Paramız pul olmuş. Soruyorum Erdoğan'a. Nerede millilik, nerede yerlilik? Bu milletin aklıyla, onuruyla, gururuyla alay eden bu zihniyeti gittiğimiz her yerde anlatacağız.

DEVLET BİR TELEVİZYON KANALI KADAR İTİBARLI DEĞİL Mİ: Bir televizyon kanalı, bir şirket, böyle iddiaların sorumluluğunu taşıyamayarak çalıştığı gazeteciyi işten çıkardı. Tek bir iddia, bir telefon görüşmesi, bir 10 milyon Euro. Bir televizyon kanalı bunu taşıyamadı. Kendi kredibilitesine zarar verir diye gazeteci ayrıldı. Biz de devlet tarafına bakıyoruz, haftalardır tüm iddiaların etrafında dolandığı bir kabine üyesinin yükünü Cumhurbaşkanı taşıyor. Bu millet buna layık mı? Koskoca Türkiye Cumhuriyeti devleti bir televizyon kanalının itibarı kadar itibarlı değil mi? Burada mesele devletin itibarı.

SİZİ MEDYA TETİKÇİLERİ Mİ SAVUNUYOR: Bu ülkenin iç güvenliğini sağlamakla görevlendirilmiş bir bakanın etrafında onlarca iddia var. Sizin yönetiminizde bakanlar, yargı mensupları veya bürokratlar devlet içinde bir çete faaliyeti mi gerçekleştiriyor? Sizi desteklemek için yapılan haberin finansmanı yine sizin talimatınızla ve usulsüzlükle sağlanan finansmanla mı yürütülüyor? Sizi medya tetikçileri mi savunuyor?"