BABACAN: “SOROS, ‘BEN BİR MİKTAR PARA GETİRİRİM’ DESİN ONU DA GÜZEL BİR TÖRENLE KARŞILAR”

BABACAN: “SOROS, ‘BEN BİR MİKTAR PARA GETİRİRİM’ DESİN ONU DA GÜZEL BİR TÖRENLE KARŞILAR”

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Faiz arttırın diyenler Soros’çu” yönündeki sözlerine...

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Faiz arttırın diyenler Soros’çu” yönündeki sözlerine Erdoğan’ın milyarder iş insanı George Soros ile çekilmiş fotoğrafı üzerinden tepki gösterdi. Babacan, “Nasıl Birleşik Arap Emirlikleri ‘para getireceğim’ deyince devlet töreni düzenlediyse hiç şaşırmam bu Soros, "ben bir miktar para getiririm" desin onu da güzel bir törenle karşılar. İşte siz ülkenin ekonomisini zayıflatırsanız böyle boynunuz bükük olur" dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Osmaniye İl Kongresi’nde konuştu. Babacan, özetle şunları söyledi:

“SORUNUN ÖZÜNDE ENFLASYON VARDIR: Halkımız açlık sınırının altında bir asgari ücretle nefes almaya çalışıyordu. Kuşkusuz asgari ücretin artması olumludur ama o asgari ücret bu yüksek enflasyon karşısında bugünden erimeye başladı bile. 2022 yılına girelim, Mart, Nisan, Mayıs, Temmuz, Aralık derken göreceğiz ki asgari ücret yine sembolik kalmış. Asıl sorun enflasyon sorununu çözmekte. Sorunun özünde enflasyon vardır. Siz bu hayat pahalılığını fiyat artışlarını durduramazsanız, asgari ücreti pahalılığın ardından koşa koşa yetiştiremezsiniz. Gelecek sene aynısını yaşayacağız. Yine fiyatlar önden koşacak, asgari ücret yerinde duracak; ta ki sene sonunda 2022’nin aralık ayında asgari ücret o fiyatları arkadan tekrar yakalamaya çalışana kadar. Burada sorunun özünde enflasyon, hayat pahalılığı vardır.

'YERLİ VE MİLLİ" DİYEN İKTİDAR YERLİ VE MİLLİ NEYİMİZ VARSA DİBE BATIRDI: Sadece şu son birkaç aya bakınca bile inanın ne yaptıkları belli değil. Dolar kuru artarken ‘biz zaten rekabetçi kur istiyoruz’ diyorlardı. ‘Çin modeli uygulayacağız’ diyorlardı. Bu hafta kur biraz düştü, hepsi başladı zil takıp oynamaya. Yüksek kuru rekabetçi kuru isteyen siz değil miydiniz? Bir karar verin siz yüksek kur mu düşük kur mu istiyorsunuz. Bu hafta başına kadar adeta yerli ve milli paramızı yok edercesine çalıştılar. Her fırsatta "yerli ve milli" diyen iktidar yerli ve milli neyimiz varsa aslında dibe batırdı.

KUR NE KADAR ARTARSA O KADAR ZARAR: Faizi dövize bağladı. Bu 70’lerin hatalı uygulaması. Bu uygulamayı rahmetli Turgut Özal hayatımızdan çıkartmıştı. Hatırlarsak daha bu sene Nisan ayında Erdoğan, rahmetli Özal’ın mezarının başına gidip Kur’an-ı Kerim okudu. Ben buradan şimdi Sayın Erdoğan seslenmek istiyorum, bu hafta başında yaptığınız açıklamalar Özal’ın kemiklerini sızlattı. Özal’ın ‘büyük hata’ dediği ‘inşallah bir daha olmaz’ diyerek uyardığı 1970’lerin berbat bir ekonomi modelini aldınız, 2021’in Türkiye’sine yeni bir şey gibi sunuyorsunuz, yaptığınız bu. Millet Uzay’a gidiyor Mars’a gidiyor bizimki 1970’lere dönüyor, ‘şunu yapacağım, bunu yapacağım’ diye anlatıyor. Bu hatalı kararla yarınlarımıza ne denli büyük bir yük bırakılacağını şu anda hesap dahi edemiyoruz. Bu millet bu devlet 1970’lerde ve 80’lerde o kadar büyük bir bedel ödemiş ki ileriye doğru ne kadar büyük bir yükün, borcun, bedelin altına sokulduğunun şu anda hesabını bile yapamıyoruz. Kur ne kadar artarsa o kadar zarar görecek bundan sonra bu devlet bu millet.  

ARTIK TÜRK LİRASININ BİR GÜVEN UNSURU OLMADIĞINI İTİRAF EDEN BİR YÖNETİMLE KARŞI KARŞIYAYIZ: Bu model şu demek, mevduat sahibi olan servet sahibi olan bir kesime diyor ki, ‘siz kaygılanmayın, paranızı Türk lirasında tutun, dolar ne kadar artarsa o farkı size vereceğiz’ diyor. Geçen hafta asgari ücreti açıklarken, ‘asgari ücret dolarla mı hesap edilir, burası Türkiye’ dedi. Milyonlarca çalışan, asgari ücret alan vatandaşlarımıza döndü, ‘dolar hesabı yapmayın, Türk lirasına razı olun’ dedi. Aynı kişi çıkıyor bir hafta sonra, Türk lirası mevduat sahibine, ‘kaygılanmayın, merak etmeyin, paranızı dolara bağlayacağım dolar neyse onu kazandıracağım size’ diyor. Bu kadar tutarsızlık olur mu? Bu uygulamalar ancak Türkiye’de zengin ile fakir arasındaki uçurumu arttırır. ‘O aradaki farkı ödeyeceğim’ diyor. Nereden ödeyecek? Hazineden veya Merkez Bankası’nın kasasından. Yani bu milletten topladığı vergilerden o farkı ödenecek. Bankalarda zaten mevduatın yaklaşık 3’te 2’si döviz, 3’te 1’i Türk lirasıydı. Geri kalan o 3’te 1 Türk lirasını da ‘ben onu da dövize endeksleyeceğim’ dedi. Yani mevduat dediğinizde artık Türkiye’de sadece yabancı para birimi, Türk lirası kalmayacak bunların kafayla. Artık Türk lirasının bir güven unsuru olmadığını itiraf eden bir yönetimle karşı karşıyayız. Kendi ekonomisine güvenini Amerikan parasıyla sağlamaya çalışan bir yönetim zihniyetinden bahsediyoruz.

MERKEZ BANKASI KURU DÜŞÜRMEYE ÇALIŞIYOR, VATANDAŞLARIMIZ GİDİP DOLAR ALIYOR: BDDK verilerine göre o iki günde gitmiş vatandaşımız bir milyar 700 milyon dolar daha dövizi almış banka hesabına yatırmış. Sırf Sayın Erdoğan’a sahte zafer yaratmak içinde Merkez Bankası’na arka kapıdan döviz sattırdılar. Rakam, 7 milyar dolar sadece Pazartesi ve Salı. Kurun düşmesi için arka kapıdan 7 milyar doları cayır cayır sattığınızı niye açıklamıyorsunuz? İllaki biz mi bulup çıkarıp da açıklayacağız. Hala rezerv yakarak doları baskılamaya çalışıyorlar. Bu yolun sonunun fakirlik, enflasyon olduğunu bir daha bir daha yaparak anlamıyor musunuz? Bir yandan Merkez Bankası arka kapıdan müdahale ediyor, kuru düşürmeye çalışıyor diğer yandan da vatandaşlarımız gidip dolar alıyor, bankalardaki dolar mevduatı artıyor.”

“BUGÜN 100 LİRA BORÇLANIYOR HER SENE 25, 25 ÖDEYECEK”

Babacan, “Bunların her söylediklerine inanmayın. Bilenlerle konuşun ondan sonra ne yapacaksınız yapın” dedi. Babacan, şöyle devam etti:

“Erdoğan, Merkez Bankası’nın talimatla indirttiği Merkez Bankası’nın gecelik, haftalık kısa vadeli aldığı faizden bahsediyor. ‘Yüzde 19’dan yüzde 14’e indirdik, 5 puan düşürttük, Nas’ diyor. Aynı dönemde sen Merkez Bankası’nın faizini 5 puan düşürmüşsün ama hazinenin borçlanma faizini 8 puan artırmışsın. Acaba bu hazinenin borçlanma faizi ile ilgili bir nas yok mu? Yani Türkiye Cumhuriyeti’nin hazinesi yüzde 5’ten borçlandığı anda bu yüzde 25’i beş sene boyunca ödeyecek. Bugün 100 lira borçlanıyor her sene 25, 25, 25 ödeyecek.”

"SİZ ÜLKENİN EKONOMİSİNİ ZAYIFLATIRSANIZ BÖYLE BOYNUNUZ BÜKÜK OLUR"

Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Dikkat edin bugün "faiz artırın" diyenlere, Gezi provokatörünü serbest bırakın diyenler, aynı mahfiller. Bunlar Sorosçu” sözlerine de tepki gösterdi.

Milyarder iş insanı George Soros ile Erdoğan'ın birlikte çekildiği fotoğrafı gösteren Babacan, şunları söyledi:

"Mesele Soros moros değil. Mesele haftanın düşmanı panosu. Bu haftanın düşmanı demek ki Soros’muş. Fakat çok enteresan eğer Soros çıkıp ‘ben 5-10 milyar dolar para getirsem’ dese hemen dost olur. Gördük. Soros’la defalarca görüşen de kendisi, hazinenin borçlanma faizini sadece eylülden bu yana 17’den 25’e çıkartan da kendisi. Hazine bağımlıdır, Merkez Bankası gibi bağımsız da değildir. Direkt talimatla hareket eder, Hazine. Kendine direk bağlı kuruluşun faizini 17’den 25’e çıkartmış. Daha önce yaşadık. Birleşik Arap Emirlikleri için düşman demiyor muydu? Bunlar 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün destekçisi demiyorlar mıydı? Sonra geçen veliaht prens geldi, devlet töreniyle karşıladı. Nasıl Birleşik Arap Emirlikleri ‘para getireceğim’ deyince devlet töreni düzenlediyse hiç şaşırmam bu Soros, "ben bir miktar para getiririm" desin onu da güzel bir törenle karşılar. İşte siz ülkenin ekonomisini zayıflatırsanız böyle boynunuz bükük olur."

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.