BAHÇELİ: SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN SAĞLIĞIYLA İLGİLİ YAYILMAK İSTENEN AHLAKSIZ TEZVİRATLAR, GÖZÜMÜZDEN KAÇMAYAN ALÇAKLIKLARDIR

BAHÇELİ: SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN SAĞLIĞIYLA İLGİLİ YAYILMAK İSTENEN AHLAKSIZ TEZVİRATLAR, GÖZÜMÜZDEN KAÇMAYAN ALÇAKLIKLARDIR

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Sayın Cumhurbaşkanımızın sağlığıyla ilgili yayılmak istenen ahlaksız tezviratlar, bunu fırsat bilip Borsa İstanbul’da...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Sayın Cumhurbaşkanımızın sağlığıyla ilgili yayılmak istenen ahlaksız tezviratlar, bunu fırsat bilip Borsa İstanbul’da oyunlar oynayan, döviz piyasası üzerinde baskı oluşturan iç ve dış husumet cephesinin varlığı gözümüzden kaçmayan alçaklıklardır. Siyasi, ekonomik ve diplomatik saldırıların cesameti yaygınlaşmaktadır” dedi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli, partisini grup toplantısında konuştu. Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

ATATÜRK’Ü SAYGIYLA ANIYORUM: Milli Mücadele’nin yolbaşçısı, Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi, ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 83. yıl dönümünde saygıyla, minnetle, rahmetle anıyorum. Türk milleti hiçbir güce eğilmeyecek, vatan evlatlarının özündeki cevheri ortaya çıkartarak şer odaklarının heveslerini kursaklarında bırakacaktır. Bu vesileyle Kurtuluş Savaşı’nın isimli isimsiz nice kahramanına, şehitlerimize, elleri öpülesi ceddimize de Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, aziz hatıraları önünde tazimle eğiliyorum.

CUMHURBAŞKANIMIZIN SAĞLIĞIYLA İLGİLİ YAYILMAK İSTENEN TEZVİRATLAR, BUNU FIRSAT BİLİP…: Sayın Cumhurbaşkanımızın sağlığıyla ilgili yayılmak istenen ahlaksız tezviratlar, bunu fırsat bilip Borsa İstanbul’da oyunlar oynayan, döviz piyasası üzerinde baskı oluşturan iç ve dış husumet cephesinin varlığı gözümüzden kaçmayan alçaklıklardır. Siyasi, ekonomik ve diplomatik saldırıların cesameti yaygınlaşmaktadır. Türkiye’nin sırtına hançer saplamak için fırsat kollayanların, 2023’ün ve müteakip yılların umutlarını karartmak niyetiyle ortam yoklayanların her karanlık yola, her kirli yönteme müracaat ettikleri açıkça görülmektedir.  

KOZMOPOLİT ZİHNİYETLER MİLLİ DOKUDA DİPSİZ KUYULAR AÇMAK İÇİN ÇIRPINMIŞLAR: Adına Millet İttifakı denen, gerçekte ve kesinlikle zillet ittifakı olan hastalıklı siyasi bünyenin ana ve ara ortakları Türkiye’nin önünü kesmek, Türk milletinin tarihi haklarını sekteye uğratmak için sanki yarış halindedir. CHP yönetimi terörle mücadeleye ‘hayır’ diyerek tarihinin en büyük kırılmalarından birini yaşamıştır. HDP’nin kafesine giren CHP resmen patlamış, etrafı pis kokular sarmıştır. CHP yönetimi PKK’ya, YPG’ye, PYD’ye evet; Türkiye’ye hayır demiştir. Çanakkale ruhunu sarsan, Milli Mücadele’yi satan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün anısına darbe vuran CHP Genel Başkanı ve yönetiminin ne yatacak ne de sığınacak yeri kalmıştır. Türkiye’nin istikrarsızlık dönemleri, kriz yılları, toplumsal çalkantıları, siyasi bunalımları, ekonomik kıtlıkları, kardeş kavgaları, fren tutmayan kutuplaşma fırtınaları aslında CHP’nin tarihiyle özdeştir. Bir nevi CHP’nin tarihidir. CHP’yle yüzleşmek demek, Türkiye’nin huzursuzluk devirlerine ayna tutmak demektir. Bir zamanlar telaffuz edilen işgal de bir boykot da bir yaklaşımı toplumsal huzurumuzun tıkacı olmuştur. Nerede bir anarşik vaka görülmüşse oradan CHP çıkmıştır. Nerede bir travma varsa orada CHP suçüstü yakalanmıştır. Bu partinin kalemşörlüğünü yapan kozmopolit zihniyetler milli dokuda dipsiz kuyular açmak için çırpınmışlar, bir kısmının görevleri bitince de soluğu yabancı ülkelerde aldıkları ortaya çıkmıştır. Kemal Kılıçdaroğlu bir sonuçtur, sebepler ise CHP’nin son 50 yıllık tarihinde yatmaktadır.

TARAFINI VE TERCİHİNİ ŞEYTANDAN YANA KULLANMIŞTIR: Öyle bir aşamaya gelinmiştir ki, Kılıçdaroğlu’nun istikameti hepten şaşmış, bütün yolları Kandil’e açılmıştır. CHP’nin hali utanç vesikasıdır. Türkiye’nin haklı mücadelesine sırt çeviren işbirlikçilik markaları, CHP ile yanında yöresinde bulunan diğer marjinal ve operasyon partilerinden başkası değildir. Mehmetlerimize kurşun sıkan, polislerimize pusu kuran, korucularımıza bomba atan, kadınlarımıza, kızlarımıza, bebeklerimize, masum her insanımıza ölüm saçan teröristlerle mücadeleye karşı çıkan, hayır diyen CHP’dir ve bu güvenlik sorunu parti geldiğimiz bu aşamada tarafını ve tercihini şeytandan yana kullanmıştır. Aziz şehitlerimizin ruhu muazzep edilmiştir. Gazilerimiz müteessir haldedir. CHP’ye oy veren kardeşlerimiz şaşkındır, şok halindedir. Bu kadarı da fazla diyen herkes CHP’nin, İP’in ve diğer vagon partilerin gerçek yüzlerini, gerçek emellerini görmüş ve tanımışlardır. İyice sıkışan, manevra alanı daralan, minderden kaçmak için çareler arayan Kılıçdaroğlu soluğu bu defa da Yozgat’ta almıştır ve aynen şunları dile getirmiştir: ‘Kandil denen yuvayı yerle yeksan etmezsem bana da Kılıçdaroğlu demesinler.’ Güler misiniz, ağlar mısınız? Atalarımız boşuna söylememiş: Karga kekliği taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü şaşırmış. Atmaya niyeti olmayan korkak, taşın büyüğüne sarılırmış, gerçekten de Kılıçdaroğlu’nun hal-i pür melali tıpkısıyla budur. Sayın Kılıçdaroğlu, Kandil’de yuva değil, mağara delikleri vardır ve senin karşı çıktığın, ama bizim kabul ettiğimiz tezkere sayesinde teröristleri o deliklerde Allah’ın izniyle yok edeceğiz. Sanıyorum bilmiyorsun, çünkü ilgilenmiyor, takip etmiyorsun, teröristler sadece Kandil’de bulunmuyor, Irak’ın kuzeyinde, Suriye’nin kuzey ve doğusunda da yuvalanıyorlar. Ayrıca özgürlüğünü istediğin, neden içeride tutulduğunu devamlı sorup sorguladığın Selahattin Demirtaş Kandil yetiştirmesi azılı ve kanlı bir teröristtir. Kesin olan bir şey varsa o da şudur: İşine gelmediğinden dolayı bu yakıcı gerçeği de görmek istemiyorsun. Senin meşru kabul ettiğin HDP Kandil’in siyaset ayağı, bölücülük ağı, hıyanet odağıdır.

GİT KANDİL’E; GİR AĞLA ÇIK AĞLA: Diyarbakır başta olmak üzere, yurdumuzun dört bir köşesinde analar evlatlarını almak için HDP il binaları önünde nöbet tutuyorlar, bundan da mı haberin olmadı? Bunu da mı bilmiyorsun? Sayın Kılıçdaroğlu, eğer mertsen, eğer gücün yetiyorsa, eğer gözün kesiyorsa, eğer kendine güveniyorsan HDP’li yoldaşlarının karşısına dikil de Kandil’i yerle yeksan edeceğini söyle. Yozgat’a gidip bunu Bozok yaylasının yiğitlerine değil, HDP’li bölücülerin, büyüsüne kapıldığın terör destekçilerinin yüzüne haykır, haykır da adam mısın değil misin karar verelim. PKK’ya teröristsin diyebiliyor musun? Demirtaş’a hainsin diyebiliyor musun? Diyorsan gir oyna, çık oyna; yok diyemiyorsan git Kandil’e, gir ağla, çık ağla.

SENİN MUHATABIN BÜYÜKELÇİLER Mİ, NE HAKLA KÖTÜLERSİN: Türkiye’de görev yapan 10 ülkenin büyükelçisi tarafından ortaklaşa açıklanan 18 Ekim muhtırasının henüz külleri soğumadan, mahiyeti farklı olsa da, aynı maksada hizmet gayesiyle şimdi de Kılıçdaroğlu karşımıza çıkmıştır. CHP Genel Başkanı, 5 Kasım 2021 tarihinde, Türkiye’de görev yapan yabancı devlet büyükelçilerinin tamamına kendi dillerinde kaleme alınmış bir mektup göndermiştir. Bu mektup bir siyaset krizidir. Bu mektup 5 Kasım skandalı olarak tarihe geçecektir. Kılıçdaroğlu baştan ayağa Türkiye alerjisiyle yazılmış satırlarda ayan beyan jurnalcilik yapmıştır… Diyeceğim odur ki sözün anlamını kaybettiği bir noktadayız. Mezkur bu zillet mektubunu okuduktan sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun şayet Türkiye’ye çekilmiş bir silah değilse, biliniz ki esir edilmiş bir siyasetçi olduğuna kesin kanaat getirmiş durumdayım. Bir muhalefet partisi iktidarın yapmayı planladığı bir projeyle ilgili itirazı, hatta kategorik reddi olabilir, doğal ve normal olanı bu itirazı demokratik yollardan millete anlatması, ilk elden aktarması, sandıktan yetki aldığı takdirde de hedefleri doğrultusunda gereğini yapmasıdır. Gelin görün ki, siyasi fail CHP oldu mu, işin rengi tamamıyla değişmektedir. Ne hallere düştün, seni ele geçiren, iradene pranga vuran kimdir? İtiraf et de yardım edip elinden tutalım, ihbar et ki düştüğün derin çukurdan seni çekip alalım. Türkiye’nin bir meselesini yabancı büyükelçilere nasıl bir mantıkla, hangi hakla şikayet edip yardım dileniyorsun? Ayrıca senin muhatabın büyükelçiler mi? Hiç mi gocunmadın, hiç mi utanmadın, hiç mi sıkılmadın? Derdin varsa gidersin millete düşüncelerini paylaşırsın, yabancı büyükelçilere ülkemizi, ülkemizdeki muazzam bir projeyi nasıl ispiyonlarsın? Ne hakla kötülersin? 18 Ekim bildirisinin anlaşıyor ki, siyasi ayağı sensin, çünkü süngü düşürmüş bir siyaset defosu, ona buna el açan mihnet ehlisin. Kılıçdaroğlu demokrasiye kara çalmış, leke sürmüştür. Emperyalizmin Türkiye’deki sürgit kuluçkası olduğunu ispatlamıştır. CHP, milli iradeyle yollarını bir daha kavuşmamak üzere ayırmıştır. Yabancılardan medet uman bir siyaset acizliğinin Türkiye’nin geleceğinde olması artık imkansızdır. CHP’ye gönül veren kardeşlerim ya Kılıçdaroğlu ve dar kadrosundan derhal kurtulacak ya da partilerinin siyaset çöplüğüne gitmesini hüzünle izleyeceklerdir. Kılıçdaroğlu bir çuval inciri berbat etmiştir. Artık suyu ısınmış, miadı dolmuştur. Bu siyaset kofluğunun buram buram jurnal kokan mektubu gayri millidir, gayri ahlakidir, gayri meşrudur, gayri ciddidir, dahası millet ve demokrasi karşıtıdır. Zillet ittifakının dikişleri sökülmüş, yama tutmadığı ortaya çıkmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu, tarihinden de mi ders ve ibret almadın? Nasıl bir hüsrandasın? Nasıl bir tüneldesin? Yabancı büyükelçilere mektup yazıp Türkiye’yi ve İstanbul’u şikayet etmen ipliğini pazara çıkarmıştır. İstanbul’un sorunlarını gidermek varken, misal olarak Türkiye’nin göz bebeği Kapalıçarşı esnafımızın ağırlaşan ulaşım ve otopark sorunlarının çözümü hususunda Büyükşehir Belediyesi üç maymunu oynarken, sen kime ne anlatmaya çalışıyorsun?

TÜRK MİLLETİ, TEZKERE KAÇAKLARINA SİYASİ TASDİKNAMELERİNİ ÇOKTAN HAZIRLAMIŞ: CHP, HDP ve diğerleri istedikleri kadar tezkereye hayır desinler, yararsızdır, sonuçsuzdur, herhangi bir tesir uyandırmayacaktır.  Türk milleti tezkere kaçaklarına siyasi tasdiknamelerini çoktan hazırlamış, 2023 yılının haziran ayında da bunlara tebliğ etmek için sabırla beklemeye koyulmuştur. Son zamanlarda, PKK/YPG terör örgütüyle Esad yönetimi arasında diyalogların arttığı görülmektedir. Tel Rıfat başta olmak üzere, sınırlarımıza mücavir bölgelerde teröristler Rus yapımı mayınlar döşeyerek mevzi almaktadır. ABD Dışişleri Bakanlığı ve Pentagon sözcüleri Suriye’nin kuzeyinde yuvalanan PKK/YPG’ye karşı yapılacak muhtemel operasyona engel çıkarmak için Türkiye’ye farklı ton ve içerikte çağrılar yapmaktadır. ABD Başkanı da aralık ayında düzenlenecek sözde demokrasi zirvesine ülkemizi davet etmeyerek kendi çapında mesajlar vermekle uğraşmaktadır. Ne var ki akacak kanı damarda tutmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Meşru güç kullanımı oyunu bozacaktır, milli güvenliğimize, milli varlığımıza diş bileyen, suikast düzenleyen kim olursa olsun bedelini en ağır şekilde ödeyecektir. Tezkere kararı açıktır, hüküm sabittir, hükümran milletimizin beklentisi yüksektir, terör örgütleri için artık hiçbir yer emniyetli değildir. Gerekirse Kandil’e Türk bayrağı dikilmeli, gerekirse bir şafak vakti hainler saklandıkları bütün inlerde basılmalıdır.

ALLAH’TAN NİYAZIM, NE YAPTILARSA AYNISIYLA KARŞILAŞMALARIDIR: Açık açık söylüyorum, bir şehidimizin bacısına küfür etmek soysuzluktur, şerefsizliktir, düşman dilidir… İP Başkanı, yaptığını bulacak, ettiğini çekecektir. Bu hayatın şaşmaz bir kuralıdır. Allah’tan niyazım, ne yaptılarsa aynısıyla karşılaşmalarıdır. Benim, İmralı canisiyle mektup arkadaşı olduğumu iddia eden İP Başkanı’na diyorum ki, eğer bu iddianı ispat etmezsen müfterinin en önde gidenisin. Neyse bildiğin açıklamalısın, hangi mektupları gönderip aldığımızı paylaşmak mecburiyetindesin. Bakınız, şehidimizin bacısına küfür eden alçağa CHP’den en küçük itiraz, en küçük tepki gelmedi, gelemedi. Her konuda mikrofona koşan, çivi gördü mü eline çekiç alan yandan çarklı CHP sözcüleri size ne oldu, nereye kaçtınız, hangi masa altına saklandınız? Şehit hepimizin şehidi, şehit ailesi hepimizin ailesidir. Emanete hıyanet edenin ne imanı ne de insanlığı vardır. Ve bunlarla ilgili gereği mutlaka yapılmalıdır. Biz biliyoruz ki, şehit vurulunca değil, unutulunca, aziz hatırasına sövülünce ölür. MHP ve onun sevdalıları bize bugünleri bahşeden kahraman evlatlarını, onların babalarını, analarını, bacılarını, yetim yavrularını unutmayacaktır.

 

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.