BAKAN KOCA: BİRÇOK TIP FAKÜLTESİ, NÖBETLERİN YÖNETMELİĞE UYGUN ŞEKİLDE DÜZENLENMESİ İÇİN HAREKETE GEÇTİ
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Bilim Kurulu toplantısında sağlık çalışanlarının sorunlarını ön plana aldıklarını belirtti. Koca, bazı kliniklerde asistan...
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Bilim Kurulu toplantısında sağlık çalışanlarının sorunlarını ön plana aldıklarını belirtti. Koca, bazı kliniklerde asistan hekimlerin 36 saat çalıştığı durumların olduğu gerçeğinden söz ettikten sonra yönetmeliklerin tartışmaya yer bırakmayacak kadar açık olduğunu söyledi. Koca, "Birçok tıp fakültesi, nöbetlerin yönetmeliğe uygun şekilde düzenlenmesi için harekete geçti" dedi.
Covid-19'a ilişkin bilgileri de paylaşan Bakan Koca, dün itibariyle 3. doz aşı vaktinin gelmiş olmasına rağmen 2.8 milyon kişinin henüz aşısını olmadığını belirtti. Koca ayrıca, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden gebelerin yüzde 99'unun aşısız olduğu bilgisini verdi.
Koca'nın Bilim Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
"RÜMEYSA ARKADAŞIMIZIN KAZADAN ÖNCE 36 SAAT ÇALIŞTIĞI ŞEKLİNDEKİ BİLGİ YANLIŞTIR"
Bazı kliniklerde asistan hekimlerin 36 saat çalıştığı durumlar olduğu maalesef gerçektir. Dr. Rümeysa arkadaşımızın kazadan önce 36 saat çalıştığı şeklindeki bilgi ise yanlıştır. Arkadaşımız günlük mesainin ardından nöbet tutmuş, sabah hastaneden ayrılmıştır. Olay özelinde doğru bilgi budur. Ama bu bilgi bizleri uzun çalışma saatleri gerçeğinden uzak tutmaz. Hemen belirtmek istiyorum ki; biz değil 36 saat, 24 saate varan bir çalışma süresini de insani bulmuyoruz. Sağlık Bakanı olarak bu netlikte konuşmamın dayanağını açıklayacağım.
"GECE NÖBETİ TUTANLARA ERTESİ GÜN GÖREV VERİLMEZ"
Uzun mesailer, yoğun nöbetler asistan hekimlerimizin muzdarip olduğu eski bir sorundur. Bakanlığımızın uygulama ile ilgili yönetmeliği ise tartışmaya yer bırakmayacak kadar açık. Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği’nin 11. maddesinde şu kural vardır: "Uzmanlık öğrencilerinin nöbet uygulaması üç günde birden daha sık olmayacak şekilde düzenlenir.' Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğinin 41. maddesinde "Gece nöbeti tutanlara ertesi gün görev verilmez" denmektedir. Bu madde ve devamında, başhekimler dinlenme süreleri konusunda ayrıca hassas olmaya teşvik edilmektedir.
“36 SAATİN NE DEMEK OLDUĞUNU ASİSTAN OLDUĞUM YILLARDAN BEN DE BİLİYORUM”
Biyolojik kapasitemizi zorlayacak çalışma süreleri kabul edilemez. Kaldı ki hekimlik ancak dingin bir zihin ve ruh haliyle icra edilebilecek bir meslektir. Arada en az iki gün olmadan tutulan nöbet, sağlıklı bir uygulama olamaz. Fakat yönetmeliklere uymayan, çeşitli faktörlere dayalı uygulamalara gidilmektedir. Bunlara da değineceğim. 36 saatin, 24 saatin ne demek olduğunu asistan olduğum yıllardan ben de biliyorum. Benim hocalarım da aynı şekilde asistanlık yıllarında 24 saat, 36 saat ter dökmüşlerdi. Zamanla bu uygulamalara meslek disiplinin, hatta hekimlik özverisinin bir tür eğitimi gözüyle de bakılır olmuş. İhtiyaçlar, mecburiyetlere yol açmış… 2021 yılındayız. Değişmesi gereken, yapılması gereken çok şey var. Öncelikle adil uygulamanın takipçisi olacağız.
"BİRÇOK TIP FAKÜLTESİ NÖBETLERİN YÖNETMELİĞE UYGUN ŞEKİLDE DÜZENLENMESİ İÇİN HAREKETE GEÇTİ"
Sevindirici bir gelişmeyi yeri gelmişken paylaşmalıyım. Birçok tıp fakültesi, nöbetlerin yönetmeliğe uygun şekilde düzenlenmesi için harekete geçti. Tıp fakültelerinden bir kısmının kendiliğinden aldığı bu karar inanıyorum ki yaygınlık kazanacak. Haftada ve ayda en çok kaç nöbet tutulacağı konusunda karar verici konumda olan başhekimler, hocalarımız, kıdemli uzmanlar aynı hassasiyeti gösterecekler. Nöbetler konusunda karar vericileri zorlayan realiteler, mecburiyetler olduğunu kabul ediyorum. Vereceğim bilgiler de bunu kanıtlıyor: Türkiye’de toplam hekim sayısı 185.840, toplam hemşire sayısı 232.548’dir. Hekimlerin 101.198’i Sağlık Bakanlığı'na bağlı kurumlarda görevlidir. Toplam hekim sayısını ülke nüfusuna oranladığınızda bir hekime 457 kişi düşmektedir. 457 sayısı on yıl kadar önce 575’ti. Gelişme ne olursa olsun, bugün bir hekime 457 kişi düşüyor olması çok ağır bir iş yükü demektir. Bakanlığım döneminde, uzman hekim ihtiyacını karşılamak amacıyla önemli bir adım atılmış, uzmanlık eğitimine başlayan hekim sayısı 7.000’den 11.000’e çıkarılmıştır. Sayıyı artırmak için nitelikli eğitim kliniklerinin sayısını artırma çabası içindeyiz.
"ATAMALARIN, MÜLAKAT OLMADAN PUANA GÖRE YAPILMASINI SAĞLAYACAĞIZ"
Sağlık çalışanları acil sorunlar yanında ekonomik sorunları her ne kadar geri plana atmışsa da bu sorunlarla yakından ilgileniyorum. Hekimlerin özlük haklarını iyileştirme çalışmamızın kısa zaman zarfında sonuçlanması için gayret ediyorum. Ek ödemenin çalışanlarımız arasında hakkaniyetli bir şekilde dağılımını da sağlayacağız. Sabit ek ödemenin maaşa eklenmesini temin edeceğiz. Atama bekleyen arkadaşlarımız var. Mesleğe adım atmak için sabır göstermenin zorluğunu anlıyorum. Beklentilerini ısrarla gündeme getirmelerini azimlerinin işareti kabul ediyorum. Milletimizin, devletimizin kendilerine ihtiyacı var. Atamaların mülakat olmadan puana göre yapılmasını sağlayacağız. Fakat unutulmamalı, devlet, kararlarını tüm hazırlıklarını tamamlayarak sonuçlandırır. Arkadaşlarımız, atamaların, şartların hazır olduğu en erken tarihte yapılacağından emin olsunlar.
Bilim Kurulu toplantısında ele alınan konularda varılan sonuçları maddeler halinde paylaşmak istiyorum:
"COVİD-19 SEBEBİYLE KAYBETTİĞİMİZ GEBELERİN YÜZDE 99'U AŞISIZDIR"
1-İkinci doz aşı ile üçüncü doz aşı arasındaki sürenin uzatılması antikor düzeyini düşürmekte, aşının koruyuculuğunu azaltmaktadır. Bilim Kurulu, zamanı gelen üçüncü doz aşıların aksatılmadan yapılmasını ısrarla önermektedir. Dünkü verilere göre, 2.807.716 kişi, yaptırması gereken üçüncü doz aşısını henüz yaptırmamıştı.
“HAYATINI KAYBEDEN GEBE SAYISINDA YAKLAŞIK YÜZDE 52’LİK ARTIŞ VAR”
2- 2019 yılına göre 2020 yılında hayatını kaybeden gebe sayısında yaklaşık yüzde 52’lik bir artış var. Bu yıl da seyir geçen yıla benzer sürüyor. Geçen yıla kıyasla yaklaşık yüzde 50 daha fazla anne adayını Covid-19 sebebiyle kaybettik. Daha önce yaptığımız çağrıya rağmen maalesef halen gebelerde aşılanma oranı oldukça düşük. Kayıplarımızın arkasında en belirgin sorun gebelerin aşılanma oranının düşük olması. Covid-19 sebebiyle kaybettiğimiz gebelerin yüzde 99’u aşısızdır. Bilim Kurulumuz bir kez daha anne adaylarımızı aşı olmaya ve aşılarını tamamlamaya davet ediyor.
“VAKA SAYILARI GRAFİKLERİ ADETA TEPESİ KESİLMİŞ DAĞ GİBİ YATAYDA SEYREDİYOR”
3- Aşının etkisini salgının seyrinde açıkça görebiliyoruz. Dikkat edecek olursanız haftalardır yüksek yeni vaka sayıları görüyoruz. Ancak önceki dönemlere kıyasla önemli bir fark var. Yeni vaka sayıları hızlı tırmanışlar şeklinde zirveler görmüyor. Günlük vaka sayılarımızı gösteren grafikler adeta tepesi kesilmiş bir dağ gibi yatayda seyrediyor. Belki önemli düşüşler henüz görmedik ancak dramatik ve ani yükselişler de görmüyoruz. İşte bunu sağlayan aşıdır.
4- Aşı sayesinde günlük vaka sayılarının kontrol edilemez şekilde artışı engellendi. Çok yakında günlük vaka sayılarının düştüğünü de göreceğimizi değerlendirdik. Bunu başarmanın yolu ise vakti gelen hatırlatma dozlarının yapılması ve topluca yüksek oranda aşılı olmaktır.
5- Yerli aşımız Turkovac’ın seri üretime geçmesi için gönüllülere ihtiyacı var. Hatırlatma dozunun zamanı gelen 18-59 yaş arası sağlıklı vatandaşlarımızı kendi aşımız, kendi gücümüz için gönüllü olmaya davet ediyorum."
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.