BAKAN PAKDEMİRLİ MALİYETLERDEKİ ARTIŞI, DEMİREL’İN SÖZLERİYLE AÇIKLADI: “YAĞMUR YAĞARKEN, 'BEN ISLANMAM' DİYEMEZSİN”
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, girdi maliyetlerinin dünya genelinde arttığını ve Türkiye’nin de bundan etkilendiğini, Eski Cumhurbaşkanı Süleyman...
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, girdi maliyetlerinin dünya genelinde arttığını ve Türkiye’nin de bundan etkilendiğini, Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in “Yağmur yağarken ben ıslanmam diyemezsin” sözlerini anımsatarak anlattı. Pakdemirli, “Türkiye Küba değildir. Dünyadaki gelişmelerin yansıdığı ülkedir” dedi. Pakdemirli, “Tarımın paydaşlarının moralini bozmamak gerekir” diye konuştu.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2020 yılı kesin hesabı, 2022 yılı bütçesi ile bakanlığa bağlı kamu kurumlarının hesapları görüşüldü. Bakan Pakdemirli eleştiri ve sorulara şu sorulara yanıt verdi:
"YAĞMUR YAĞARKEN BEN ISLANMAM DİYEMEZSİN: Dünya kötü bir dönemden geçiyor. Rahmetli Demirel’in lafı var, ‘Yağmur yağarken ben ıslanmam diyemezsin.’ Biz de çiftçimizi ıslatmamaya gayret ettik. Allah’a şükür son iki çeyrektir büyüme patikasını aştık… Tüm dünyanın zor günler yaşadığı açık. Enerji fiyatlar almış başını, dolar bazında gitmiş. Önemli olan burada çiftçimizin köylümüzün moral bazında yüksek tutmak. Tarımın paydaşlarının moralini bozmamak gerekir.
POZİTİF HAVA ESTİRMEMİZ LAZIM: Çiftçimiz 55 yaşında doğru, Japonya’da da 60 yaşında… Yeni paydaşlar kazandırmamız lazım. Biz iyi dememiz lazım ki paydaşlar kazandıralım. Gençlerimizi yönlendirelim. Her gün kötü, çiftçi para kazanmıyor deme şansına sahip değiliz, tarımda pozitif hava estirme şansımız var diye düşünüyorum. Tarım gerek muhalefetin gerek iktidarın üzerinden siyaset yaptığı bir konu. Evdekilerle beraber 20 milyonluk bir kesime hitap ediyor. Bu 20 milyonluk kesimin de sağlıklı şekilde para kazanmasını sağlamamız lazım.
Türkiye olarak sektörlerin hepsine hedef koymuşuz. AK Parti hedef koymuş, her sektörün ilk ona girmesi lazım. Biz ilk ona girişimiz. Çiftçimizin elini ayağını öpmemiz lazım. Dünyada 31’inci sıradan ilk 10 giren ülke azdır… Her insanımız moralle çalışır, bakanımız da millet vekilimiz de çiftçimiz de…
YARIN SİZ DE ÇALIŞACAKSINIZ: Bizim katılımcılığa ihtiyacımız var, biz demiyoruz ki her şeyin en iyisini biz biliriz. Yok öyle bir dünya yok… Biz kiminle oturuyorsak onunla çalışırız. Yarın siz iktidara gelirseniz bu arkadaşlarla çalışacaksınız. Biz iktidara geldiğimiz zaman hesap soracağız değil. Biz iktidara geldiğinizde siz de çalışacaksınız, çiftçimize şunu yapacağız dememiz lazım. Eğer çiftçi ışıklarını kapatmıyorsa, biz de kapatmıyoruz. Pandemi döneminde normalinden fazla çalıştık bundan da gocunmuyoruz.
KONUŞULMASI BENİ ÜZMEZ: Yüzde 1 meselesi hep konuşulur. Bunun iktidar tarafından savunulması basit. OECD diyor ki, ‘iktidar yüzde 1 harcıyor’… Bunu altına sübvansiyonları koymanız lazım. Milyarlarca lira biz besiciye daha ucuz maliyetle, maliyetlerini desteklemek için veriyoruz. Bunu konuşulması beni üzmez. Konuşulsun, daha fazla konuşulsun. O zaman şunu yapacaksınız, bir önerge verin. Ben de arzu ederim daha fazla olsun. Kaynaklar bunlar
Azalan tarım alanlarına rağmen sanayileşen bir ülkede. 89 ile 2002 arasında senelik tarım dışına çıkartılan 175 bin hektar, 2002 ile 2018 arasında 60 bin hektar. Ne zaman ki 2017’de büyük ova kanunu çıktı, kamu için çok faydalı ve yararlı olan yerleri tarım dışına verdik.
İKTİDARA GELDİĞİNİZDE BULDUĞUNUZLA ÇALIŞACAKSINIZ: AK Parti’den biz bir atama yapmadık, bürokratları bulduk. Siz de iktidara geldiğinizde bulduğunuzla çalışacaksınız. Biz siz gibi onları tehdit etmedik de. İlk hatalarında da onları görevden almıyoruz. Şans tanıyoruz. Şans tanıyacağız, hatalarını da göğüsleyeceğiz. Çiftçi zarar ediyor mu elbette hayır. Geleceğe yönelik endişesi var mı, elbette var. Geleceğe yönelik endişelerini kaldırmamız lazım. Moralle olur. Doğru algı politikalarıyla 3 liraysa 3 lira, 5 liraysa 5 liraya alacağız diyoruz. Maliyetinin üstünde karla alıyoruz.
TÜRKİYE KÜBA DEĞİLDİR: Girdilerde tüm dünyada ciddi şekilde artıyor ama fiyatlarla bunu kompanse etmenin yolunu bulmamız lazım. Türkiye Küba değildir. Dünyadaki gelişmelerin yansıdığı ülkedir. Ben serbest piyasacıyım ama tarım piyasanın da regüle edilmesine inan biriyim… Maaliyetlendirme konusunda arkadaşlarımız yorumlarda bulundular. Bazı yorumların objektif olmadığını ifade etmek isterim.
Gün boyu şunu duydum. Çiftçi bitti filan. Biz TÜİK, OECD ile konuşuyoruz. Ortada kötü hava estirip, yorumları eğmenin bükmenin anlamı yok. Biz emperyalizm, lobileri filan bilmeyiz. Bizim tek direngi noktamız var, çiftçimiz. AK Parti hükümetleri öncesinde destek yoktu ama müdahale alımları vardı. AK Parti hükümetleri döneminde destek vardı, müdahale alımları yoktu. Cumhurbaşkanlığı sistemiyle beraber hem müdahale alımları, hem destekler var. Krediler meselesi, kredilerin artarak devam ediyor olması. 2002’de kredi olmamasına bakmayın. 2002’de bizim çiftçimiz tefecilerin elindeydi ya da diğer bankalardan yüksek faizler kredi alıyordu. Sulama son derece önemli. Sulama konularıyla alakalı münferit tespitler geldi ama sulama yatırımlarında bizim de gönlümüz yatırımları tamamlıyor olabilmeyi ister.
ANDERSEN’DEN MASLALAR GİBİ: 7 ülke gündeme geldi ama bu Andersen’den masallar gibi bir şey. Bir defa her şeye yetmek mümkün değil. Yetmenin ötesinde fazla vermeniz lazım. Hollanda değdiğiniz ülke 67 milyar dolar ithalat yapan ülkedir. Ama Hollanda da böyle bir muhalefet olmadığı için rahatlıkla ithalat yapabiliyorlar. Dünyadan satılan her 3 kilo unun 1 kilosunu Türkiye satıyor arkadaşlar. Bugün dünyada teknoloji, sanayi büyüyor. Tarımın burada aldığı pay tarım küçülebiliyor. Önemli olan küçülse dahi tarım üretimini bunu içerisinde tutmak lazım.
HERKESE SAHİP ÇIKAMAM: Önemli bir iddia var Uruguay’dan gelen hayvan ithalatıyla ilgili. Bununla ilgili milletvekilimizin iddiası oldu. Aradım onu. Sonra aradım arkadaşımızı dedim ki teftiş kurulu başkanımızı gönderiyorum, elinizde ne belge varsa verin. Sayın Cumhurbaşkanımızla da görüştüm. Devlet Denetleme Kurulu’na konuyu aktardım. Herkese sahip çıkmamam. Gereği neyse yaparım. İnsanların masumiyet karinesinin bozmamamız lazım. 85 ülkeye tohum ihraç ediyoruz. 145 bin tondan 1 milyon 142 bin tona sertifikalı tohuma üretimimizi çıkarmışız.
SÖZ SİZDE DİYE PROGRAM YAPIYORUZ: Bizim sahada olmadığımız iddia etmek için arkadaşlarımızın bizi hiç takip etmiyor olması lazım. Biz her hafta bir ildeyiz. Adı Söz Sizde diye bir program yapıyoruz. Rus çiftçisine mahkum ettiniz filan bunları doğru bulmuyorum… Dünya fiyatlarının üzerinde vermişiz. Biz bir eşik fiyat açılıyoruz orada. Maliyet artı refah payı koyuyoruz. Kuraklık sadece Türkiye’de değil dünyada var. İthalat yapıyorsak, arkadaşlar 2,3 milyar dolar da ihracat yapıyoruz. Dünyadan satılan her 3 kilo undan 1 kilosu Türkiye’ye ait.
SOSYAL SORUMLULUK İÇİN MAL ALIYORUZ: Kırmızı etle ilgili Türkiye’nin ithalat gündemi kalmamıştır. Biz onu gündemden kaldırdık. İthalat diye sorunu kalmamıştır. 300-500 ton Bosna ve Sırbistan’dan sosyal sorumluk et alıyoruz. Onların kalkınması için mal alıyoruz.
YANGINI TEÇHİZAT DEĞİL İNSAN SÖNDÜRÜYOR: Orman teşkilatımız iyi bir teşkilat. Belki mükemmel değil. Bunu dünyadaki otoriteler söylüyor. Yangını bu teşkilat söndürüyor. Siz yine tehdide başladınız. Orman kahramanlarımızla geceleri ışıklarımız kapatıp açmayı, onları alkışlamayı, onların moralini yüksek tutmayı. Onları söndürecek olan klavyenin başlarındaki vatandaşlarımız değil. Orman kahramanlarımız. Yangını biz çıkarmadık ama biz söndürdük. Bu işin başarısı orman kahramanlarımızın başarısıdır. 133 tane şehit vermişiz. Herkes terbiyesini takınsın. Uçak teçhizat söndürmez bunları, bunu söndüren insandır insan. Buradaki hiç kimse şehitlerin cenazesine gitmiyor, ben gidiyorum.
UÇAKLAR İÇİN 2,4 MİLYAR LİRA KOYDUK: Burada sanki orman teşkilatımızın bir şeyleri eksikmiş gibi bir muamele oldu. Bizim uçağımız yok filan değil. Biz Türk Hava Kurumu’nun eski uçaklarını kiralama şansımız yok. Biz Türk Hava Kurumu’na düşman değiliz. Batırmaya filan da gelmedik. Belki 200 milyon liraya yakın Türk Hava Kurumu’na para ödedik. Uçan Rus uçaklarını Türk Hava Kurumu’ndan kiraladık. 4 milyon lira ile olacak iş değil… Semada ne uçurduğunuzun önemi yok, attığınızın ekonomisi olması lazım. Ben 10-12 ton su atıyorum… Bir çoğunuz kiralık araç kullanıyorsunuz. Biz de planladık. İleriye yönelik kıt kaynak görünüyor. Uçak alım projemize başladık. Bütçeye 2,4 milyar lirayı koyduk. Ek bütçede var.
Türkiye tarihinin en büyük yangının 15 gün içerisinde orman kahramanlarımızla beraber söndürdük… bu yangınlarda biz neden başarılı olduk. Orman kahramanlarımız sayesinde başarılı olduk. Orman Genel Müdürümüz 140 kişi ile girmemesi gereken bir kanyona girdi ve ben girmemelerini söylemiştim.”
Bakan Pakdemirli'nin konuşmasından sonra Bakanlığın ve bağlı kamu kurumlarının 2020 yılı kesin hesabı ve 2022 yılı bütçesi komisyonda oylanarak kabul edildi.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.