Sarıyer Belediyesi 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde yerel ve ulusal basından 150 basın mensubunu Sevgi ve Barış Teknesi’nde bir araya getirdi. Programa ev sahipliği yapan Belediye Başkanı Şükrü Genç gazetecilerin gününü kutlayarak, “Gazetecilerin çalışmadığı bir an yok. Hepinizin verdiği emekleri çok iyi biliyorum” dedi. Gecede Yaşar Kemal, Uğur Mumcu, Sedat Simavi gibi unutulmaz isimler anıldı.

Her yıl olduğu gibi bu yılda 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde basın mensuplarını unutmayan Sarıyer Belediyesi, gazetecilerin onuruna yemekli bir program düzenledi. Yoğun katılım olan gecenin açılış konuşmasını Sarıyer Belediyesi Basın Danışmanı Cengiz Kahraman yaptı.

“Medya hala baskı altında”

“10 Ocak, bir hak arama mücadelesi sonunda gazetecilerin yasal güvenceye kavuştuğu gün olmasının yanı sıra basının en hüzünlü ayı… ülkemiz ve halkımız için ”bağımsızlık- hak- hukuk -adalet – demokrasi, özgürlük ve gerçekleri isteyenlerin alçakça vuruldukları ay!” diyen Kahraman konuşmasına şöyle devam etti;“Çok sayıda aydın, düşünür ve siyaset adamını kaybettik geçmişte ve hiç ders alınmadığı için medya hala baskı altında. Ocak için hüzünlü ay dedik. Bedenen öldürülen ama düşünceleriyle ve anılarıyla ölümsüz olan: Uğur Mumcu’yu HrantDink’i, Prof. Dr. Muammer Aksoy’u, Onat Kutlar’ı, Metin Göktepe’yi rahmet ve özlemle anmak istiyorum.”

“Türkiye basını milletin gerçek ses ve iradesinin doğduğu yer olan Cumhuriyet’in etrafında çelikten bir kale oluşturacaktır”

Cumhuriyetimizin 100.yılına vurgu yapan; Yaşar Kemal, Uğur Mumcu ve Sedat Simavi gazeteciliğine değinen Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ise konuşmasına Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözleriyle başladı; “Türkiye basını milletin gerçek ses ve iradesinin doğduğu yer olan Cumhuriyet’in etrafında çelikten bir kale oluşturacaktır. Bir düşünce kalesi, düşünce yolu kalesi. Basın görevlilerinden bunu istemek, cumhuriyetin hakkıdır.”

“Halkla birlikte yürürsen, onun sevgisini, dostluğunu, yaratıcılığını esas alırsan aldanmazsın”

“Yaşar Kemal Gazeteciliği; Basın zanaat değil sanattır, yaratıcılıktır, dirençtir. Basın hiç bir çıkarın yanında olmamalıdır, kendi çıkarı olsa bile. İşte basının özgür olması budur. “Röportaj yaratmadır benim için. Yaratmadan hiçbir gerçeğe varılamaz, İnce Memed neyse röportajlarım odur” “Sanatta olsun, politikada olsun halkla birlikte yürürsen, onun sevgisini, dostluğunu, yaratıcılığını esas alırsan aldanmazsın. Ta Homeros’tan Yunus Emre’ye, Yunus Emre’den Nâzım’a kadar bu böyle olmuştur. Halk insana, ‘Biz buradan gider olduk. Kalanlara selam olsun’ dedirtecek bir yürek verir. Alabilene aşkolsun.”

“Sır saklayan, haber ve bilgi kaynağını gizlemesini bilen, gerektiğinde hükümetlere ve güç odaklarına karşı savaşmayı göze alan insan, gazetecidir”

Uğur Mumcu Gazeteciliği; “Gazeteci, haber ve bilgi kaynağına en çabuk ulaşan ve bu kaynaklardan edindiği bilgi ve haberleri okurlara sunan insan demektir. Gazetecinin bu görevini yapabilmesi için habere, olaya, olguya, belgeye ve bilgiye dayalı yazılar yazması gerekir. Bunun için de gazetecinin güvenilir kişi olması zorunludur. Sır saklayan, haber ve bilgi kaynağını gizlemesini bilen, gerektiğinde hükümetlere ve güç odaklarına karşı savaşmayı göze alan insan, gazetecidir.” Uğur Mumcu, Abdi İpekçi’nin ardından şöyle yazmıştı: “Abdi İpekçi niçin öldü, diye sormayın. Yarınlar için, yarınların özgürce yaşanması için öldü.”

“Sedat Simavi Gazeteciliği; Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma.”