MELİS ANTER

Bodrum Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Figan Erozan, bugün Muğla’nın Bodrum ilçesinde duruşması yapılan bir cinsel istismar davasının ardından; “Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve yargısı suça maruz kalan yanında mı taraf olacak, adaleti buradan mı yapacak; yoksa faillerin yaptığışeylerin, ‘5 yaşında da olsa itiraz etsin, sokağa çıksın bağırsın çağırsın’ diye, buradan mı adalet arayacak? açıklamasını yaptı.

Muğla’nın Bodrum ilçesinde yaşayan ve “5 yaşından bu yana ağabeyi ile babasının cinsel istismarına maruz kaldığını” iddia eden 18 yaşındaki kadının yaşadıkları hakkında, Mart 2020’de, Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında, baba ve ağabey tutuklanarak, cezaevine gönderildi. Yargılama süreci içinde, mağdur kadının şikayetinden vazgeçtiği ağabeyi, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Babasının tutukluluk halinin ise devam ettirilmesine karar verildi.

Yargılamanın üçüncü duruşması bugün yapıldı. Duruşma, 28 Aralık 2021 tarihine ertelendi.

Avukatlar duruşmanın ardından basın açıklaması yaptı. Kadının avukatlarından Meltem Anayaroğlu, şunları söyledi:

“Bugünkü duruşmada, daha önceki duruşmada ısrarla dikkate getirdiğimiz üzere Adli Tıp Kurumu’ndan üç kişilik bir heyetten rapor sunduk mahkemeye. Neden sunduk bu raporu, belki hatırlatmakta fayda var. Bu tip davalarda maalesef sadece mağdurun beyanından ibarettir tüm bu yaşananlar. Çünkü her şey gizli kapaklı olur. Özellikle gizlenir. Son derece akıllıca tasarlanır. Dolayısıyla delil neredeyse imkansızdır, somut bir delil sunmak imkansızdır. Ama bilimsel yöntemlerle bunu ortaya koymak, çıkarmak mümkün. Bu da biraz önce sözünü ettiğim mağdurun psikolojik incelemesiyle ortaya çıkan raporda belirtilir. Anlattıklarının kurgu olup olmadığı ve tabi bütün bunlar bilimsel verilere dayanarak hazırlanır. Israrla bu konudaki talebimiz reddedilmiştir mahkeme tarafından. Ama biz haricen Muğla Eğitim Araştırma Hastanesi’nden Adli Tıp Kurumu’ndan bu raporu dosyaya sunduk. Öte yandan savcı bugün mütalaasını verdi. Babanın cezalandırılmasını, nitelikli ve zincirleme şekilde, nitelikli cinsel istismar nedeniyle öz kızına uyguladığı bu ensest nedeniyle cezalandırılmasını talep etti. Mütalaaya karşı yazılı beyanlar sunulacak. Gerek karşı taraf gerekse bizlerin gözden kaçırıldığını düşündüğümüz, altınıçizmek istediğimiz hususlar var. Dava aralık sonuna ertelendi. Karar duruşması olmasını bekliyoruz.”

Bodrum Kadın Dayanışma Derneği avukatlarından Evrim İnan ise şöyle konuştu:

“Mağdur suçlayıcılığı yaparak sanıkların savunması, savunma değildir. Yani burada 5 yaşından itibaren cinsel istismara maruz kalan ve sistematik bir şekilde cinsel istismara maruz kalan bir çocuğun olayı kurgulaması, iftira atma boyutunda yıllarca istismar edildikten sonra böyle bir şeyi kurgulaması, iftira atması hayatın olağan akışına aykırıdır. Burada uzmanlar tarafından düzenlenen raporlar nezdinde de babanın suçlu olduğu zaten ortaya çıkmıştır. Aynı zamanda telefon incelemesi sonucunda da babanın telefonunda suçu destekler mahiyette verilerin bulunduğu da tespit edilmiştir. Özellikle tecavüz içerikli pornografik videoların da bulunduğu tespit edilmiştir. Ancak burada mağduru suçlayarak iftira atıyor, kurguluyor ve sanık akıllı telefon kullanamıyor gibi beyanlarda suçtan kurtulmaya yönelik savunmalar bize göre kabul edilebilir nitelikte değil. 28 Aralık’ta babanın nitelikli zincirleme şeklinde çocuğa karşı cinsel istismarına yönelik ciddi bir gerekçeli karar bekliyoruz. Mücadelemizi bu yönde de sürdüreceğiz.

MAHKEMENİN SATIR ARALARINI OKUMADIĞINI VE ÇOCUĞUN BASKILANDIĞINI GÖRÜYORUZ

Ağabeye yönelik mütalaa beraat üzerine kurgulandı. Onu da çok net şöyle ifade edebiliriz. Neticede 5 yaşından itibaren, kendisinden 6 yaş büyük ağabey tarafından istismara maruz kalmıştır, genç kadınımız. Çocuklar arasında 5-6 yaş gerçekten çok önemli bir yaş farkıdır. Maalesef hala şiddet ortamında yaşamaya devam ettiği için, bizim bu yönde çocuğun baskı altında tutulduğunu, abiye yönelik ifadelerinde aslında net bir şekilde şikayetini geri çektiğini söyleyemeyiz ama, bu yönde mahkemenin, verilen dilekçenin satır arasını okumadığını, çocuğun aslında sanık müdafi tarafından da baskılandığına dair yeterince bulgu ve belge, bilgiler olmasına rağmen salt mahkeme kanaatince veya savcı da kendi kanaatince burada ağabeye yönelik bir cezalandırmayı uygun görmedi. Biz tabi buna karşı beyanlarda bulunacağız ve yazılı olarak da beyanlarımızı sunacağız mahkemeye.”

Bodrum Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Figan Erozan ise şu değerlendirmeyi yaptı:

“5 yaşındaki çocuğun yargılaması son derece cinsiyetçi bir yerden yapılıyor. Dolayısıyla cinsiyetçi bir yerden yapıldığı için 5 yaşındaki çocuğa yapılanın bulguları ve delilleri aranmaya çalışılıyor. Babanın videoları bulunmasaydı ne olacaktı? Ya da bugün genç kadın olan ve bizlere bir şekilde ulaşan bu dava sürecinin başladığı, genç kadının davasında genç kadının her şeyiyle tutarlı olmasını beklemek talebiyle yargılamanın yapılması ve en önemlisi savunmanında, karşı tarafın faillerinin avukatlığını yapan savunmanın da 5 yaşındaki çocuktan itiraz ve çığlık sesleri araması.

“ANNE VE FAİLLERİN AVUKATLARI GENÇ KADINLA GÖRÜŞEREK ABİNİN BERAAT ETMESİNİ SAĞLADI”

Mahkemenin buna itibar eden bir yargılama yaparak sığınakta barındıramadığı genç kadınımızı, çünkü ilk etapta sığınağa yerleştirilmişti, evine dönmek zorunda kalan genç kadını baskıcı bir anne, baba ve ağabeyi, o kurtarmak için faillerin avukatı Savaş’la birlikte üç kez genç kadınla görüşerek abiyi tahliye ettirmeyi başardılar. Bunu dikkate almayan bir yargılamadan bahsediyoruz. Resmen genç kadın bir şişme bebek gibi kullanılmış. Bunu göz önüne almayan bir yargılamanın adalet dağıttığını varsayamayız. Dolayısıyla babanın tutukluluğunun hala devam ediyor olmasından dolayıçok keyifli ya da mutlu değiliz. Biz biliyoruz ki bu davanın içinde bizler olmasak baba da bugün dışarıdaydı. Nitekim o genç kadına uygulanan aylarca süren bir baskılama ve faillerin avukatının düzenlediği senaryo üzerinden öyle bir baskılama gerçekleştirildi ki ağabey tahliye edildi. Bunun yükü de tecavüze sistematik olarak maruz kalan genç kadına yüklendi. Şimdi buradan adalet çıkmaz. Cinsiyetçi bir yerden; Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve yargısı suça maruz kalan yanında mı taraf olacak, adaleti buradan mı yapacak; yoksa faillerin yaptığışeylerin, ‘bir dakika 5 yaşında da olsa itiraz etsin, sokağa çıksın bağırsın çağırsın diye buradan mı adalet arayacak? Kızları‘sen sus’ diye yetiştir. Ondan sonra mahkeme salonuna gel, ‘eşitsiniz bağırsaydınız’ de.

Dolayısıyla bizim gözümüzde abi Furkan’da, baba Ali, ikisi de sistematik tecavüz uygulamıştır. Bunu anne biliyordu ve sessiz kalıyordu. Çünkü anne için bildiğiniz gibi anne için evde yaşanan sırrı saklamak gibi bir bilgi vardı ve bunun yükünü yine genç kadına yüklüyor. O sırrı deşifre ettiği için geri çekmesini bekliyor.  Demek ki Türkiye adaleti ve yargısı suça maruz kalan şikayetini geri çeksin, her şey süt liman olacak. Dolayısıyla buna her zaman itiraz edeceğiz. İçimizde en güçlü mücadeleyi veren 5 yaşından sonra sistematik tecavüze maruz kalan genç kadındır. O bizimle ilişkilenerek bu süreci yarattı. Biz onun için bu iki failin de içeride olmasını sağlayacak yargılamanın sonucuna gidene kadarda bu mücadelenin peşini bırakmayacağız.”

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

* Avukat Meltem Anayaroğlu

* Bodrum Kadın Dayanışma Derneği avukatlarından Evrim İnan

* Bodrum Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Figan Erozan