İstanbul'un Şişli ilçesinde boşanma aşamasında olduğu Sabiha Mutlu’yu silahla yaralayan Samet Mutlu’nun yargılandığı davada mütalaa açıklandı. Mütalaada, sanık Samet Mutlu hakkında 25 yıla kadar hapis cezası istendi. Duruşma sonrası açıklama yapan Sabiha Mutlu, "Çocuğumu almak için gittiğim yerde beni kör noktaya getirip üzerime kurşunları yağdırdı. Devlet beni korusun ki kızımı büyütebileyim" dedi.

İstanbul Şişli’de, 23 Mayıs’ta; boşanma aşamasında olduğu Sabiha Mutlu’yu silahla yaralayan Samet Mutlu’nun yargılanmasına, İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Sabiha Mutlu, duruşmaya; tekerlekli sandalyeyle katıldı. Tutuklu sanık Samet Mutlu ise, duruşmaya Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

“BANA ‘KURUSIKI SAMET’ DEDİ”

Sanık Samet Mutlu, yargılama kapsamındaki ilk savunmasını yaptı. Mutlu, duruşmada şunları söyledi:

“Sabiha, kızımı almak için kız kardeşim Azra’yı aradı. Kısa süre sonra evimin önüne gelerek beni aşağıçağırdı. Aşağı indim. ‘Nasılsın’ dedim cevap vermedi. Bana kısa ve soğuk cevaplar veriyordu. ‘Kızımız dışında beni arama" dedi. Ben de ‘Ben seni ne zaman rahatsız ettim" diye sordum. Ben gülerek cevap verince, ‘Gülme biraz erkek ol" dedi, omzumdan iterek. Ben de tokat attım. Bu sefer sesini daha çok yükselterek bağırmaya başladı. Yukarıçıktım. Bana, ‘Kurusıkı Samet’ dedi. Ben de bu söze takıntılıyım, belirtmek isterim. Arabamdan silahımı aldım havaya ateş ettim. Birkaç el daha ateş ettim. 5 saniye sürdü Sabiha yere düştü. Kaçmadım, kendim teslim oldum. Eşimden özür diliyorum, pişmanlığımı dile getirmek istiyorum.”

“OLMAYAN ŞEYLERİ OLMUŞ GİBİ SÖYLÜYOR”

Sabiha Mutlu ise sanığın açıkça yalan söylediğini belirterek, "İlk verdiği ifade doğru. Olmayan şeyleri burada olmuş gibi söylüyor. Bizim ağız tartışmamız olmadı. Direkt bana karnından silahıçıkarıp sıktı. Havaya ateş etme söz konusu değil" dedi.

25 YILA KADAR HAPSİİSTENDİ

Duruşmada, savcılık; esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaada, sanığın “kasten öldürmeye teşebbüs” ve “silahlı tehdit” suçlamalarıyla 15 yıldan 25 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.  

Mahkeme heyeti, sanık ile avukatına esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını hazırlamak üzere süre vererek, duruşmayı erteledi.

“BİR ADAMIN SIKTIĞI SİLAHLA YARALANDIM, FELÇ KALDIM"

Duruşma sonrasında adliye önünde açıklama yapan Sabiha Mutlu, şunları söyledi:

“Yani bir adamın, beni sokak ortasında, sokağa çıkma yasağında kör noktaya getirip öldürmek için sıktığı silahla yaralandım, felç kaldım. Ben bu hale geldim, beni öldürmeye çalıştı. Çok şükür sesimi duyurabildim. İlk önce görgü tanığına tamamen yalan bir ifade söylettirmiş karşı taraf, olmayan beyanlarda bulundurdular. Tanımadığım, ismini daha önce hiç duymadığım kişileri uydurup savcının, hâkimin önüne çıkardılar. Şahidin karakoldaki ifadeleriyle şimdiki verdiği ifadeler tamamen çelişkili ve farklı.

“BU ŞİDDET NE İLK NE SON, KESİNLİKLE DAHA AĞIR CEZALAR OLMALI"

Bu şiddet ne ilk ne de son. Kesinlikle daha ağır cezalar olmalı ki bu tip insanlar 2, 3, 5 ay ya da 1-2 sene yatıp çıkacağını düşünmesin artık. Şiddete kim meyilliyse kendini frenlemeyi bilecek. Hepimizin değerleri var, saygı duyduklarışeyler var, evlatlarımız var. Ben evladım için yaşamak istiyorum. Ben evladımı bugün okula götüremiyorum, okuldan alamıyorum. Bizi maddi ve manevi olarak bitirdiler. Şimdi de yargılarıma, değerlerime kadar uzanacak bir dilleri var, yeter ki ağır tahrikten yararlansın. Çok şükür şu ana kadar böyle bir şey olmadı, dilerim bundan sonra da olmaz. Beni sokağın ortasında çocuğumu almak isterken, çocuğumu almak için gittiğim yerde beni kör noktaya getirip üzerime kurşunları yağdırdı.

“DEVLET BENİ KORUSUN Kİ KIZIMI BÜYÜTEBİLEYİM”

O gün kızımı almaya gittim, hiçbir şey demeden sadece ‘Sen benden kızımı ister misin’ dedi tokadı attı ve kurşunları yağdırdı. Devlet beni korusun ki kızımı büyütebileyim, bedenimin yarısıyla geri kalan hayatımı yaşamaya ve kızımı büyütmeye çalışıyorum. Tek dileğim bu ve ne olur cezalar daha ağırlaştırılsın. Kimsenin beni sakat bırakmaya veya başka birini öldürmeye hakkı yok. Beni devlet korusun istiyorum, başka hiçbir isteğim yok ne maddi ne manevi. Ben hepsini geçtim, sadece devlet beni korusun yeter.”