GÜRKAN DEMİRTAŞ

Büro Hizmet Kolu Kamu Çalışanları (Büro-İş) Sendikası üyeleri, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen 2022 bütçesini, boş cüzdanlarını yakarak protesto etti. Büro-İş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, “Bir yılda temel besin maddeleri ekmeğe, una, makarnaya yüzde 145; süte, yoğurda, peynire yüzde 203; ete, yumurtaya yüzde 138 zam gelmiş. Hükümetin bu zamları ve ekonomi politikaları, horoz ile tavuğu bile boşatır, nafakayı da bize ödetir, ödetiyor da” dedi.

Büro-İş Sendikası üyeleri, bugün sendikanın Ankara’daki genel merkezinin önünde toplanarak Meclis’te görüşmeleri süren 2022 bütçesini protesto etti. Sendika üyeleri, bütçeye tepkilerini, içi boş cüzdanlarını ateşe vererek gösterdi. Büro-İş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, burada yaptığı basın açıklamasında şunları kaydetti:

“2022 bütçesinde neler var? 240 milyar TL faiz gideri var, Kamu-özel iş birliği projeleri kapsamında devletin yapacağı ödemelerde yüzde 50 civarında artış var. Geçiş garantili otoyolları, köprüleri, tünelleri, hasta garantili şehir hastanelerini işleten yandaşlar ile faiz lobisine aslan payı var. 2022 bütçesinde başka şeyler de var. Memura, dar gelirliye, esnafa, çiftçiye, emekliye, işçiye külfet var; vergi var, zam var, açlık var, yoksulluk var, sefalet var, sömürü var.

“REFAH YOK, TOKLUK YOK, ADALET YOK, HUZUR YOK, BARIŞ YOK, ALIN TERİ YOK”

2022 bütçesinde yoklar da var tabi ki. Refah yok, tokluk yok, adalet yok, huzur yok, barış yok, alın teri yok, insanca yaşanacak bir hayat yok.

Enflasyon yüzde 50’yi geçmiş üç haneli rakamlara doğru koşuyor. Bu bütçenin planı, programı, dibi, başı, ortası yok. Ülke savrulmuş bir alamete doğru gidiyor. Bütçenin durumu, lastiği patlak araç ile yola çıkmaya benziyor. Bir adım yol alamayız. Buradan milletvekillerine sesleniyoruz. Eğer milletin vekili iseniz noterin bile onaylamayacağı bu bütçeyi iade edin. Hakça, halktan yana bir bütçe hazırlansın.

“DOLAR ÇARPAR”

Önceki gün enflasyon rakamları açıklandı. 12 aylık Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yüzde 19,89. Bir de bunun çekirdeği var, o da yüzde 16,82. Aslında çekirdek dediklerine bakmayın ‘cin enflasyon’. Bu ‘cin’ ile, sorsan doları çarpacaklar. Çarpamazsın. Ülkenin kaynaklarını çarçur edip yandaşa avanta olarak dağıtırsan, liyakatsiz atamalar yaparsan, dolar çarpar. Çarpıyor da.

TÜFE ile beraber üretim sürecindeki girdi maliyetlerinin fiyatlarındaki değişimini açıklayan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) de aylık yüzde 49,87, 12 aylık olarak da yüzde 36,2 olarak açıklandı. Son yıllarda TÜFE ile ÜFE arasında makasta açılmış bulunmakta. ÜFE, TÜFE’nin habercisidir. Maliyetler arttığı için ilerleyen zamanda TÜFE de artacak demektir. ÜFE, yılbaşından itibaren geçerli olacak pasaport, kimlik, sürücü belgesi, motorlu taşıtlar vergisi gibi birçok harç ve verginin artışını etkileyecek Yeniden Değerleme Oranı’nın hesaplanması açısından da çok önemli. Eğer Cumhurbaşkanı yetkisini kullanmazsa yılbaşında bahsedilen bütün harçlara, vergilere yüzde 36,2 zam gelecek.

“BU KIŞ EMEKÇİLER İÇİN ÇOK ZOR GEÇECEK”

Yurttaşlarımızı da buradan uyarıyoruz. İşlemleri olan yılbaşını beklemesin. Benzine, motorine, LPG’ye, doğal gaza, elektriğe zam demek; her şeye zam demektir. Bir yılda temel besin maddeleri ekmeğe, una, makarnaya yüzde 145; süte, yoğurda, peynire yüzde 203; ete, yumurtaya yüzde 138 zam gelmiş. Hükümetin bu zamları ve ekonomi politikaları, horoz ile tavuğu bile boşatır, nafakayı da bize ödetir, ödetiyor da.

Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’in araştırmasına göre; açlık sınırı 3 bin 700 TL’yi, yoksulluk sınırı 12 bin 685-TL’yi, enflasyon yüzde 50’yi geçmiş. Keza bağımsız araştırma grubu ENAG'a göre de enflasyon yüzde 50 olmuş. Daha yeni sanayide kullanılacak doğal gaza yüzde 48, elektrik üretim amaçlı kullanılacak olana yüzde 46 zam yapıldı. Bu zamlar maliyetlere, dolayısıyla meskenlerde kullanılan doğal gaz fiyatlarına, elektrik faturalarına ve diğer temel gıda ve tüketim maddelerine de yansıyacaktır.

Bu kış, emekçiler, garibanlar için çok zor geçecek. Türkiye süper güç olacaktı, süper marketçi olmaya karar verdi. Karar vermişken doğal gaz, elektrik marketleri de açsanız iyi olur. Hükümet ile yandaş ve yancı sendikalar, geçen ağustos ayında sözde toplu sözleşme imzaladılar. Biz buna ‘toplu satış’ diyoruz. 2022 yılı için kamu çalışanlarına ve emeklilerine ilk altı ay için yüzde 5, ikinci altı ay için yüzde 7 zammı reva gördüler. Bunların hiç birisi aslında zam değil. Zam, enflasyonun üzerinde bir oran olur, ekonomik büyümeden pay almakla olur. Enflasyon ve artan vergi dilimi ile mevcut maaşlarımızı erittiler.

“ZAMLAR GERİ ALINSIN”

Buradan hükümete sesleniyoruz: Öncelikle bütçe bir kere revize edilsin. Elektrik, doğal gaz, köprü, hastane, otoyollar kamulaştırılsın. Zamlar geri alınsın. Toplu sözleşme masası yeniden kurulsun. Türk-İş’e göre de yoksulluk sınırı 10 bin lirayı buldu. En düşük memur maaşı 10 bin TL yapılsın. Emekçiler için vergi dilimi matrahı artırılsın, oran yüzde 10’da sabitlensin, asgari ücret vergi dışı bırakılsın. 3600 ek gösterge, ayrım yapılmadan herkese verilsin. Ek göstergesi olmayan yardımcı hizmetler sınıfı çalışanlarına da ek gösterge verilsin. Tazminat, zam ve benzeri tüm ödemeler emekli aylığına sayılsın. Emeklilikte yaşa takılanların mağduriyeti giderilsin. Taşerondan kadroya geçen sözleşmeli işçilerin maaşı, çok düşük olmakla beraber memur maaşlarını geçti. Acil olarak 4/B sözleşmeliler kadroya geçirilsin. Emekli, dul ve yetim maaşlarına insan onuruna yaraşır bir düzenleme yapılsın.

2022 bütçesi ve zamlar mutfağı da yakacak cüzdanı da. Yangını, yangın çıkartanlar söndüremezler. Bizler kamu emekçileri olarak, bu durumu, hükümet tarafından içi boşaltılmış cüzdanlarımızı yakarak protesto ediyoruz.”