ZEHRA DEĞİRMENCİ - SİBEL KAHRAMAN

Bursa Emek Platformu, hayat pahalılığını protesto etti. Yapılan açıklamada, “Krizi biz yaratmadık, faturasını ödemeyeceğiz. İktidar derhal istifa etmeli, erken seçim kararı almalıdır" denildi.

Bursa Emek Platformu, bugün kent meydanında hayat pahalılığına karşı basın açıklaması yaptı. DİSK, KESK, TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu, TTB, Bursa Veteriner Hekimleri Odası, TÜMTİS ve Bursa Demokrasi Güçleri’nden oluşan Platform adına açıklamayı, TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Ferudun Tetik yaptı.

Sonuçlarını bildikleri ekonomik politikalarla emeği ucuzlattıklarını söyleyen Tetik, "İktidar çevresi ve bir avuç vurguncu, rantçı kapitalist dışında toplumun tüm kesimlerinin kayıp yaşadığını" dile getirdi.

“EKONOMİK KRİZ, TOPLUMUN TÜM KESİMLERİNİ VURDU”

Maaş ve alım gücünün giderek eridiğini, ev kirasını ödeyemez hale geldiklerini, gençlerin barınacak yurt bulamadığını, ucuz iş gücü kaynağı olarak görülen kadınlara yönelik şiddetin arttığını, patronların istediği zaman keyfi olarak işten çıkardığını dile getiren Tetik, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sadece siyasi ve ekonomik kriz değil aynı zamanda hukuk ve adalet kriziyle de karşı karşıyayız. Adalete olan güven, tarihin en dip noktalarında seyrediyor. Yandaş medya dahi bu gerçeği artık gizleyemiyor. Üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanan iktidar baskısı altında, yargıda ağırlıklı olarak iktidarın ihtiyaçlarına göre kararlar çıkıyor, istisna düzeyinde çıkan kararlar ise hayata geçirilmiyor. Keyfiyet ve hukuksuzluk tüm kurumlara sirayet ederek bir yönetim biçimi haline gelmiştir. İktidar bir yandan istihdam yaratacak yatırımlar yapmıyor, bir yandan çalışanların da işsiz kalmasına yol açacak politikaları hayata geçiriyor."

İŞSİZLİĞİN ÖNÜ ALINAMIYOR

İşsiz sayısının 10 milyona yaklaştığını, işsiz kalındığında ise İşsizlik Sigortası Fonu’ndan para alınamadığını söyleyen Tetik, bunun sebebinin ise fondaki paraların patronlara aktarılması olduğunu söyledi.

SGK verilerine göre 2020 yılında kayıtlı işçilerin yüzde 42’sinin asgari ücretle, yani açlık sınırının altında çalıştığını ifade eden Tetik, “9 milyonu aşkın yaşlılık aylığı alan emekli ile 4 milyon civarındaki hak sahibi emekliler de açlık sınırında yaşıyorlar” dedi. Halk için kullanılmayan kaynakların silahlanmaya, iktidara yakın vakıf ve derneklere, yandaş müteahhitlere, iktidar çevrelerine akıtıldığını söyleyen Tetik, halkın fakirleşirken bahsettiği kişi ve kurumların zenginliklerine zenginlik kattıklarının altını çizdi.

“İKTİDAR ACİL SEÇİM KARARI ALMALIDIR”

Toplumsal öfke ve tepkinin giderek büyüdüğünü söyleyen Tetik, sözlerine şöyle devam etti:

“Bakınız son günlerde tüm illerde çeşitli protestolar gelişmeye başladı. İktidar ciddi şekilde ürktü. Ne zaman iktidarı kaybetme korkusu yaşasalar hemen baskıya, algı operasyonlarına, gündem saptırmalarına, kutuplaşma yaratacak politikalara başvuruyorlar. Krize karşı yapılmak istenen birçok eylem ve etkinlik ya yasaklanıyor ya da kitleselleşmesinin önüne geçmek için her türlü yola başvuruluyor.

Ülkeyi uçurumun kenarına getirdiler ama ‘istifa’ sesini duymak bile istemiyorlar. Dünyada olmayan bir şey icat ederek ‘hükümet istifa’ demeyi suç kategorisine eklediler. Alın size yeni bir katalog suç. Tüm protesto gösterilerinde ne zaman ‘hükümet istifa’ sloganı atılsa müdahale ediyorlar, gözaltına alıyorlar. Buradan bu vesile ile bir kez daha söyleyelim, baskılara boyun eğmedik eğmeyeceğiz. Baskılar bizi yıldıramaz. Krizi biz yaratmadık, faturasını ödemeyeceğiz. İktidar derhal istifa etmeli, erken seçim kararı almalıdır.”

“İKTİDAR, SEFALETİ KALICI KILACAK DÜZENİ KURTULUŞ OLARAK PAZARLIYOR”

Ülkeyi uçurumun kenarına getirdiler ama ‘istifa’ sesini duymak bile istemiyorlar. Tetik, emekçiler olarak temel taleplerini ise şu sözlerle aktardı:

“Kriz döneminde emekçilerin giderek derinleşen sorunlarının çözümü için, işsizlik sorununun çözülmesi, diplomalı işsizliğin ortadan kaldırılmasını istedik. Özelleştirme uygulamalarına son verilerek özelleştirilen kamu kuruluşlarının yeniden kamulaştırılmasını istedik. Toplumun güvenliğinin sağlanması için zorunlu olan kamusal mesleki denetimleri ortadan kaldırmaya yönelik düzenlemelerin kaldırılmasını istedik. İstedik ki, bu ülkenin tüm zenginliklerinde, üretilen tüm değerlerinde emeği olan, hayatı yaratan emekçilerin emeği zayi olmasın. İstedik ki, bütçeden emekçilere, yoksul halka, kamusal yatırımlara, kamu hizmetlerine daha fazla pay ayrılsın.”

İktidarın taleplere kulak tıkadığını söyleyen Tetik, “Siyasi iktidar, paramızın pula dönmesini, geniş halk kesimlerinin yoksullaşmasını, reel ücret kaybını engelleyemediği için şimdi bu sefaletimizi kalıcı hale getirecek bir ekonomik düzeni bize kurtuluş olarak sunmaya çalışıyor. Yoksullukta uzlaşmayacağız! İktidarın bize dayattığı bu kadere teslim olmayacağız” dedi.