CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Hatay Defne'de: Zaman Karşı Yarışmamız Lazım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Hatay Defne'de: Zaman Karşı Yarışmamız Lazım

CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Zamana karşı yarışmamız lazım. Yürütme organının, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bu konuda çok daha hızlı ve aktif olması lazım. Olamadığı takdirde sorunlar büyüyecektir. Hızlı ve aktif olabilir mi? Endişelerimin ötesinde; hızlı ve aktif olma şansının olmadığını da biliyoruz” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, deprem bölgesi Hatay’da; İstanbul Büyükşehir Belediyesi Koordinasyon Merkezi’ni ziyaret etti, yürütülen çalışmalar ile ilgili yetkililerden bilgi aldı.

CHP lideri burada yaptığı açıklamada şunları söyledi:

Değerli basın mensupları, depremden sonra üçüncü kez deprem bölgesine geliyorum. Büyük bir yıkımın olduğunu hem okuduk, hem seyrettik, hem de yaşadık. Dolayısıyla bu yıkımın bir şekliyle telafi edilmesi lazım. Yaraların sarılması lazım.

Depremi ilk duyduğum andan itibaren bütün Belediye Başkanı arkadaşlarıma hemen harekete geçmeleri gerektiğini söyledim ve gerçekten de bütün Belediye Başkanı arkadaşlarım depremin olduğu saatten itibaren deprem bölgelerine geldiler. Yaraları sarmaya çalıştılar, enkazdan vatandaşlarımızı kurtarmaya çalıştılar. Az önce İstanbul Büyükşehir Belediyesinin buradaki koordinatörü olan arkadaşımızda çok sayıda insanı enkazdan canlı olarak çıkardığını ifade etti. Kurtarılan her canlının bizim için değeri çok büyüktür. Dolayısıyla sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Çaba harcayan, emek harcayan, o soğukta ve yatmaksızın acaba bir kişiyi daha nasıl kurtarabilirim diye emek harcayan bütün ama bütün arkadaşlarımı gerçekten yürekten kutluyorum. Verdiğiniz çaba son derece değerli.

Evet, bugün depremin 17. günü biraz daha rahat nefes alabiliyoruz. Ama geldiğim 17. günde hala pek sorunun olduğunu görüyorum. Alanda da görüyorum. Vatandaşlarla konuştuğumda da görüyorum. Sorunun birinci maddesi çadır. 17 günde eğer çadır sorununu çözemiyorsak bu ülkenin çok ciddi bir sorunu var demektir. Normalde Kızılay’ın, normalde AFAD’ın çadır stoklarının olması ve bekletilmesi gerekirdi. Çadır stoku yoksa bir sorunumuz var demektir. Hala vatandaş gittiğimiz her yerde çadır istiyor. Çadır olsun, evimin yakınına bir yerde kuruyum çadırımı diyor çünkü evinin soyulmasından korkuyor. Vatandaşın bu talebini de haklı görmemiz lazım. İkinci gelişimde söylemiştim, kim çadır üretiyorsa fiyatı ne olursa olsun gelip satın alacağız ve göndereceğiz diye. Ama maalesef arzu ettiğimiz oranda çadır bulmakta zorlanıyoruz. Bazı belediyelerimiz yurtdışından çadır ithalatıyla ilgili çaba harcıyorlar. Onlarda geldiği zaman yine dağıtacağız.

Hatay gerçekten de sadece Türkiye için değil, dünya için önemli bir kültür merkezi, bir tarih merkezi, bir kadim kent Hatay. Hatay’ın yeniden inşa edilmesi lazım doğrudur. Ama bu inşa sürecinin Hatay’ın kültürünü yaşatarak, tarihini yaşatarak, doğasını yaşatarak yeniden inşa edilmesi lazım. Yoksa yeni binalar yapmak değil. Depreme dayanıklı yeni binalar yapalım ama Hatay’ın tarihini, kadim kültürünü koruyan yapıları da yeniden orijinal haliyle yeniden inşa etmek zorundayız. Her gelişimde Belediye Başkanımıza söyledim Hatay’la ilgili bir planlama yapacaksanız tarihçileri çağıracaksınız. Hatay’ın tarihini bilenleri, üniversite hocalarını çağıracaksınız. Dolayısıyla Hatay’ın tarihine uygun, Hatay’ı gelecek kuşaklara… Geçmişteki tarihi eserleri gelecek kuşaklara aktaracak şekilde yeniden inşa edeceksiniz dedim. Bunun planlanmasının yapılması lazım. Tarihçilerin, kent plancılarının, mühendislerin, çevrecilerin herkesin bir şekliyle burada olması lazım.

Başkanla konuşurken Başkan bir ara belki bu depremle ilgili olarak bir özel yasanın çıkması gerektiğini de vurguladı Sayın Başkan. Evet öyle bir düzenlemeye belki ihtiyaç var. Eğer böyle bir düzenlemeye ihtiyaç olursa CHP olarak biz bu tür düzenlemelere her türlü desteği veririz. Yani yeter ki, var olan sorunları akılla, mantıkla, bilgiyle, birikimle çözmüş olalım.

Ayrıca sadece CHP’li belediyeler değil, Türkiye’de olanağı olan her belediye bir şekliyle deprem olan bölgelere koştu, geldi yardım etmeye çalıştı. Bütün Belediye Başkanı arkadaşlara, sadece CHP’li değil, katkı veren, emek harcayan, neredeyse günün 24 saati depremin ilk günlerinde yatmayan, AFAD çalışanları olabilir, güvenlik güçleri, AFAD çalışanları, bizim zaten Belediye Başkanlarımız ve onların ekipleri, gerçekten onlara da minnet borçluyuz. Büyük bir özveriyle çalıştılar, yemek yemeden çalıştılar, uyumadan çalıştılar, çok soğuk koşullarda çalıştılar. Deprem olurken bile emek harcadılar, çalıştılar. O nedenle ben hem Sayın Başkanlarımıza, hem Sayın Başkanlarımızın yönetiminde olan çalışanlarına yürekten teşekkür ediyoruz. Sizlere hepinize minnet borcumuz var. Yani biz her ne kadar gelip koşuyor isek de sizler yeri geldiğinde tırnaklarınızla, parmaklarınızla acaba bir taşı kaldırabilir miyim, acaba bir canlıyı kurtarabilir miyim diye çaba harcadınız. Dolayısıyla bizim açımızdan bu son derece değerli.

Şimdi çadır sorununu çözdükten sonra suyla ilgili bazı sorunlar var. Temiz suyla ilgili sorunlar var. Onun da çözülmesi lazım. İki büyükşehir belediyemiz zaten bu konuda gerekli çabayı gösteriyorlar. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız da burada. Onun da yükü başka bir türlü arttı. Çünkü buradan oraya yaklaşık 350 bin kişilik bir nüfus akımı var. Dolayısıyla oranın da sorunlarının bir şekliyle çözülmesi gerekiyor, çaba harcanması gerekiyor.

Söylediğimiz kısaca şu, ifade etmek istediğim kısaca şu: Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Bütün mesele eğer siyaset kurumu doğacak olan sorunu önceden görüp bunun önlemini alabilirse en azından kayıplarımız çok daha az olabilirdi. Çok daha sağlıklı bir planlama yapabilirdik. Ama hani derler ya bir musibet bin nasihatten evladır diye. Umarız ve dileriz yaşadığımız bu felaketi bir daha yaşamayız. Eğer böyle bir doğal afet olursa da hepimizin hazırlıklı olması lazım. Biz Belediye Başkanlarımızı görevlendirdik evet, Belediye Başkanlarımız geldiler, ekipleriyle beraber geldiler, mutfaklarıyla beraber geldiler, çadırlarıyla beraber geldiler. Doktorlarıyla beraber, eczacılarıyla beraber geldiler. Dolayısıyla Hatay’a ve diğer illere hizmet veriyorlar. Burada koordinasyonu üstlenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız burada. Aynı zamanda Tekirdağ Belediye Başkanımız burada. İlk sıcak yemeği veren Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız burada. Dolayısıyla Belediye Başkanlarımız elbirliğiyle Adana, Mersin Belediye Başkanlarımız. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız zaten o da burada. İlk kurtarma ekibini gönderen, ilk araçları gönderen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız o da buradaydı. Ulaşmak zor oldu ama kararlılıkla, azimle bir şekliyle deprem bölgelerine ulaşıldı ve ellerinden gelen çabayı gösterdiler. Çocukların özellikle eğitimi önemli. Çocukların yaşadıkları deprem travmasının dışına çıkarılması, o atmosferin dışına çıkarılması lazım. O konuda da Belediye Başkanlarımız gerçekten psikologlar, öğretmenler getirdiler çocukların eğitimine katkı veriyorlar. Dolayısıyla enkazla uğraşmayıp, hafriyatla uğraşmayıp ama doğrudan doğruya evlatlarımızla, kadınlarımızla uğraşan, onları daha sağlıklı bir ortamda yaşamaları için ya da hayat sürmeleri için ya da günlerini geçirmeleri için çaba harcayan eğitmenlere de hepinizin huzurunda teşekkür etmek isterim.

Tekrar geçmiş olsun Sayın Başkan. İşimizin henüz daha başındayız ve yapılacak çok iş var. Dolayısıyla takip edeceğiz.

Hataylı kardeşlerimin ya da depremi yaşayan bütün kardeşlerimin, 10 ilde gerçekleşti. Bütün kardeşlerimin şunu bilmesini isterim. Biz son sorun giderilinceye kadar bu işin takipçisi olacağız. Bir daha ifade edeyim, son sorun giderilinceye kadar bu işin takipçisi olacağız. Arzu ederlerse, daha doğrusu yapacakları her şeyi biz denetleyeceğiz, bakacağız, eksik varsa dillendireceğiz ama depremi yaşayan vatandaşlarımın da bunu görmesi lazım, denetlemesi lazım. Eksiklikleri rahatlıkla dile getirmesi lazım. Bizim de o eksiklikleri parlamentoda, parlamento dışında bir şekliyle dillendirmemiz gerekiyor. Var olan sorunlar çözülebilir. Dediğim gibi çözülmeyecek hiçbir sorun yoktur. Ama zamana karşı yarışmamız lazım. Yarın sıcaklar başladığında daha farklı sorunlarla karşılaşabiliriz. Dolayısıyla yürütme organının yani cumhurbaşkanlığı hükümeti sisteminin bu konuda çok daha hızlı ve aktif olması lazım. Hızlı ve aktif olamadığı takdirde sorunlar büyüyecektir. Hızlı ve aktif olabilir mi? Endişelerimin ötesinde hızlı ve aktif olma şansının olmadığını da biliyorum. Çünkü depremden sonra büyük bir koordinasyonsuzluğu yaşadığımızı hep beraber gördük. Bu ders olur mu? Umarım ders olur ve bir koordinasyon sağlanır ve dolayısıyla devlet sağlıklı bir şekilde harekete geçer ve sorunları çözmüş olur.

Ben tekrar hepinizin huzurunda Belediye Başkanı arkadaşlarıma, onların çalışanlarına teşekkür ederim. Ölenlere Allah’tan rahmet diliyoruz. Yaralılar var onlara da acil şifalar diliyoruz. Hepimizin başı sağ olsun. Değerli arkadaşlarım, özetle bu.


Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.