CHP, VAKIFLARA YAPILAN KAYNAK AKTARIMLARI İÇİN TBMM’DE KOMİSYON KURULMASINI İSTEDİ

CHP, VAKIFLARA YAPILAN KAYNAK AKTARIMLARI İÇİN TBMM’DE KOMİSYON KURULMASINI İSTEDİ

CHP, aralarında TÜGVA ve TÜRGEV’in de bulunduğu vakıf ve derneklere kamudan yapılan kaynak aktarımlarının boyutlarının belirlenmesi için TBMM’de araştırma...

CHP, aralarında TÜGVA ve TÜRGEV’in de bulunduğu vakıf ve derneklere kamudan yapılan kaynak aktarımlarının boyutlarının belirlenmesi için TBMM’de araştırma komisyonu kurulmasını istedi. Önergede, “Vakıflar, amaçları için kurucularının vakfettiği mal ve haklar yerine, iktidar gücüyle kamudan aktarılan kaynakları, herhangi bir denetim ve kısıtlama olmaksızın kullanmaktadırlar. Bu vakıflar, özellikle temel bir kamu hizmeti olan eğitim ve diğer alanlarda Devlete paralel bir örgütlenme içerisindedirler” denildi.

CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç, vakıflara kamu kurumlarından yapılan kaynak aktarımlarının boyutlarının belirlenmesi için hazırlanan araştırma önergesini TBMM Başkanlığı’na sundu. Önergenin gerekçesinde, vakıfların kurucuların belirledikleri mal ve hakları bir amaca vakfetmek amacıyla kurulduğunu, ancak son yıllarda vakıfların daha çok kamu kaynaklarından yararlanmak için kulallınlamya başlandığına dikkat çekildi.

Önergede şu değerlendirmeler yer aldı:

“VAKIFLAR KAMU KAYNAKLARINI DENETİMSİZ HARCIYOR”

“Ülkemizde iktidara yakın isimlerin kurduğu kimi vakıflar, amaçları için kurucularının vakfettiği mal ve haklar yerine, iktidar gücüyle kamudan aktarılan kaynakları, herhangi bir denetim ve kısıtlama olmaksızın kullanmaktadırlar. Özellikle belediyeler, varsa sahip oldukları taşınmazları, yoksa da kiraladıkları taşınmazları bu vakıflara tahsis etmektedir. Örneğin İstanbul Büyükşehir Belediyesi iktidar partisinin yönetimindeyken ve kendisine ait herhangi bir öğrenci yurdu yokken, TÜRGEV’e 4, ENSAR’a 7, Aziz Mahmut Hüdayi Vakfına 6 yurt binası; TÜGVA’ya 12 temsilcilik binası tahsis etmiştir. Son günlerde ortaya çıkan bazı belgeler, bir vakfın çeşitli illerde kullandığı binaların kirasının belediyeler ya da valilikler tarafından ödendiğini göstermektedir. Sadece belediyeler değil diğer kamu kurum ve kuruluşları da bu vakıflara çeşitli yollardan kaynak aktarmaktadır. Söz konusu vakıfların, iktidar gücüne dayanarak devletle iş yapan şirketler ve vatandaşlardan da ‘bağış’, ‘himmet’ ve benzeri isimlerle para topladıkları bilinmektedir. Hatta ‘bağış’ toplarken, Kızılay gibi Türkiye’nin gözbebeği olması gereken kuruluşları kullandıkları da bilinmektedir.

“YENİ PARALEL YAPI ARAYIŞI”

Bu vakıflar, özellikle temel bir kamu hizmeti olan eğitim ve diğer alanlarda Devlete paralel bir örgütlenme içerisindedirler. Son zamanlarda ortaya çıkan belgelerden, bir zamanlar FETÖ’nün yaptığına benzer bir şekilde bu vakıfların da kamuya hakim, savcı, polis ve diğer devlet görevlilerinin atanmasında devreye girerek kadrolaşmaya çalıştıkları ve yeni bir paralel Devlet kurmayı amaçladıkları anlaşılmaktadır. Vakıf senetlerinde gösterdikleri amacı bir maske olarak kullanan bu vakıflar kamu kaynaklarının sorumsuz ve denetimsiz olarak birilerine aktarılmasına aracılık yapmaktadırlar.

“KAMU YARARI ALDATMACASI”

Bu vakıfların, kullandıkları kamu kaynaklarını‘kamuya yararlı” hizmetler için kullandıkları ise bir aldatmacadır. ENSAR Vakfının, ‘öğrencilere yönelik olarak seminer, proje çalışmaları, yarışmalar ile mesleki ve teknik kurslar düzenlemek” amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı ile imzaladığı protokolü Danıştay “kamu hizmeti olan eğitim-öğretim hizmetinin devlet hizmet alanı içerisinde ancak genel idare esaslarına göre memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütülmesine ilişkin anayasanın buyurucu hükmüne ve Türk milli eğitiminin temel ilke ve kurallarına aykırı olduğu’ gerekçesiyle iptal etmiştir.

Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu uyarınca merkezi yönetim kapsamındaki idarelerin faaliyet sonuçlarının Cumhurbaşkanlığınca hazırlanacak genel faaliyet raporunda gösterilmesi, “bütçeden yardım alan dernek, vakıf, birlik, kurum, kuruluş, sandık ve benzeri teşekküllerin faaliyetlerinin” de bu kapsamda açıklanması gerekmektedir. Cumhurbaşkanlığı 2020 yılı Genel Faaliyet Raporunda sadece yardım yapan idarelerin açıklanmış ve Sayıştay yardım alanlarla ilgili değerlendirme yapılmamasını, ‘hesap verebilirliği ve mali saydamlığı zedeleyecek’ nitelikte görmüştür. Kamu kurum ve kuruluşlarının hangi sivil toplum kuruluşuna ne kadar kaynak aktardığı ve bu kaynakların nerelerde kullanıldığı sır gibi saklanmaktadır.”

 

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.