CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi’nden 17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele Günü Açıklaması

CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi’nden 17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele Günü Açıklaması

CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi, 17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele Günü dolayısıyla “Acil olarak okul masraflarını karşılayamayan ailelerin okul masraflarının süresiz karşılanması, köy okullarının açılması, evsizliğe karşı sosyal konutların yapılması sosyal yurtların çoğalması, okula devam etmeyen ve okulu terk eden çocukların ailelerinin takip edilmesi, okul kaydı olan ve okula gelmeyen kız çocuklarının yeniden okullaştırılması için seferberlik ilan edilmesi, her devlet okulunda ve üniversite öğrencilerine yönelik ücretsiz Okul Beslenme Programı uygulanması, suça sürüklenen ya da mağdur olan çocukların okulda ve evde sürekli takibinin yapılması psikodestek sağlanması, çocuk yaşta evlendirmelere karşı cezai yaptırımların artırılması, çocuk işçiliğine hemen son verilmesi gerekmektedir. Bunlar, onura dair konuşabilmemiz için gerekli asgari adımlar olacaktır. Onur diyoruz ya… Ülkemizin onurlu gençleri maalesef ne çocuklukta ne de gençliklerinde, hak ettikleri onurlu bir yaşamı yaşayamıyorlar” açıklamasını yaptı.

CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi, 17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Açıklama şöyle:

Ülkemizde artan yoksulluk, nüfusumuzun yaşam hakkı ve sosyal güvenliği üzerinde ciddi baskılar oluşturuyor. Cumhuriyet Halk Partisi Yoksulluk Dayanışma Ofisi olarak, 17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele Günü'nün 30. yılında, 2023'ün ilk 9 ayında Türkiye'nin yoksulluk durumunun önceki yıllara kıyasla daha da kötüleştiğine ve bu artışın insan haklarına verdiği zarara dikkat çekmek istiyoruz. Birleşmiş Milletler tarafından 17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele Günü’nün bu yılki teması "İnsana Yakışır İş ve Sosyal Koruma: İnsan Onurunu Herkes İçin Hayata Geçirmek" olarak belirlenmişken, her bireyin temel haklarına saygı gösterilmesinin önemini yeniden hatırlatıyoruz.

Küresel Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi’ne göre, 110 ülkedeki 6,1 milyar insanın 1,1 milyarı ağır çok boyutlu yoksulluk içinde yaşıyor. 18 yaş altı çocuklar ise yoksul insanların yarısını yani 566 milyonunu oluşturuyor.

Tüketici Hakları Derneği’nin Nisan 2023’te açıkladığı araştırma sonuçlarına göre nüfusumuzun yüzde 60,4’ünün yani 51 milyon 600 bin kişinin açlık sınırının altında yaşarken, yüzde 37,6'sı yani 32 milyon 150 bin kişi ise yoksulluk sınırının altında, zor şartlarda hayatını sürdürmeye çalışıyor. Bu dramatik tablo, sosyal devlet ilkesinin anayasal bir hak olarak değil, sadece kâğıt üzerinde kaldığını göstermektedir.

Bu yılın teması; insan onuru ve insana yakışır iş fakat, İSİG Meclisi’nin hazırladığı rapora göre, 2023’ün ilk 9 ayında en az 1409 işçi hayatını kaybetti. İSİG’in başka bir raporuna göre ise en az 888 çocuk “işçi” hayatını kaybetmiştir. Çocukları okulda tutup sokaktan, çocuk işçiliğinden, suça sürüklenmekten uzak tutmak hepimizin ve esas olarak sosyal devletin görevi.

Ayrıca, 2021 - 2022 eğitim öğretim yakında örgün eğitim dışında olan kız öğrencilerin sayısı, 1,5 milyonu geçmiştir. Temmuz ayında Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Kız çocuklarını okula göndermeyen velilerin argümanlarından biri de 'Ben çocuğumu erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum” açıklamasıyla kız çocukların okula devam etmemesinin nedenini karma eğitime bağlamıştı. Oysa araştırmalar, kız çocuklarının okul devamsızlığının ve okul terkinin en önemli nedeninin yoksulluk olduğunu göstermektedir. 2020’de tam 8,271 kız çocuğu, 2021'de ise 7,190 kız çocuğu doğum yapmıştır. Son on sene içinde ise tam 300 bin kez çocuğu evlendirilmiştir. TÜİK’in yayınlamış olduğu Çocuk İşgücü Anketi Sonuçları’na göre, 2019 yılında 5-14 yaş aralığındaki 53 bin kız çocuğunun eğitime devam etmeme sebebi eğitim masraflarının karşılanamamasıdır. Yine aynı araştırma sonuçlarına göre, 2019 yılında 15-17 yaş aralığındaki 80 bin kız çocuğunun eğitime devam etmeme sebebi eğitim masraflarının karşılanamamasıdır.

Yetersiz beslenmenin, okul terklerinin arttığı bu dönemde yıllardır söylediğimiz gibi acilen, Okul Beslenme Programı acilen hayata geçirilmelidir.

TÜİK verilerine göre 2010 yakında 100 binin altında olan suça sürüklenen çocuk sayısı 2022 yılında ikiye katlanarak 206 bin 853’e yükselmiştir. Yani 2010 - 2022 arasındaki 12 senede, suça sürüklenen çocuk sayısı yüzde 148 artmıştır.

Öğrenme Yoksulluğu, 10 yaşına kadar uygun kısa bir metni okuyamama ve anlayamama durumunu ifade etmektedir. 2019 yılında öğrenme yoksulluğu oranı %22 iken, 2021 ve 2022 yıllarında sırasıyla %15 olarak kaydedilmiştir. Benzer şekilde, okula kayıtlı olmayan çocuk oranı 2019'da %5 iken, 2021 ve 2022'de sırasıyla %6 ve %5 olarak devam etmektedir. Ancak asgari yeterlilik düzeyini geçemeyen öğrenci oranı 2019'da %18 iken, 2021'de %10'a düşmüş, 2022'de ise tekrar %15'e yükselmiştir.

Acil olarak okul masraflarını karşılayamayan ailelerin okul masraflarının süresiz karşılanması; köy okullarının açılması; evsizliğe karşı sosyal konutların yapılması sosyal yurtların çoğalması, her okulda risk altındaki çocukları n takibi için “Okul Sosyal Hizmeti” projesinin hayata geçirilmesi; okula devam etmeyen ve okulu terk eden çocukların ailelerinin takip edilmesi; okul kaydı olan ve okula gelmeyen kız çocuklarının yeniden okullaştırılması için seferberlik ilan edilmesi; her devlet okulunda ve üniversite öğrencilerine yönelik ücretsiz Okul Beslenme Programı uygulanması; her devlet okulunda zorluk yaşayan ailelere Ücretsiz Okul Servisi Programı uygulanması; suça sürüklenen ya da mağdur olan çocukların okulda ve evde sürekli takibinin yapılması psiko-destek sağlanması; çocuk yaşta evlendirmelere karşı cezai yaptırımların artırılması; çocuk işçiliğine hemen son verilmesi gerekmektedir. Bunlar, onura dair konuşabilmemiz için gerekli asgari adımlar olacaktır.

Onur diyoruz ya… Ülkemizin onurlu gençleri maalesef ne çocuklukta ne de gençliklerinde, hak ettikleri onurlu bir yaşamı yaşayamıyorlar. Ülkenin dört bir yanından gelen intihar haberleri de cabası.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) hane halkı işgücü araştırması sonuçlarına göre gençlerde işgücüne katılma oranı 2022 yılında yüzde 43,8 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 56,2 iken genç kadınlarda yüzde 31. Buna göre 10 genç kadından yedisi işgücüne katılmıyor. Gençlerde işsizlik oranı 2022 yılında yüzde 19,4 oldu. Bu oran genç kadınlarda yüzde 25,2.Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı ise çok daha yüksek. 15-24 yaş arasındaki gençlerde bu oran 2022 yılında yüzde 24,2 oldu. AB İstatistik Ofisi Eurostat’ın 2022 yılı verilerine göre, AB ortalamasında bu oran yüzde 9,6. Türkiye listedeki 34 ülke içinde zirvede yer alıyor.

Türkiye Gençlik Araştırması 2023 verilerine göre, her 2 gençten 1’inin (%55.4) yaşadığı en büyük zorluk beslenme giderleri olarak belirtilmiş. Bunu takip eden diğer zorluklar ise, %51.4'lük bir oranla internet ve telefon harcamaları; %50.4 ile eğitim masrafları olmuş. Yani her 2 gençten 1’i hem iletişim hem eğitim hem de beslenme haklarına erişimde zorluk yaşamaktadır. Araştırmaya katılan gençlerin ise sadece %17.3'ü mutlu hissettiğini belirtmiş. Gençlerin geleceğe yönelik en büyük beklentisi, %46.7 ile iyi bir yaşam sürmektir. Öte yandan, iyi bir yaşam için gerekli şeyleri Türkiye’de bulabileceklerinden şüpheliler. Araştırmaya katılan gençlerin %63'ü, fırsat verilmesi halinde başka bir ülkede yaşamak istediklerini ifade etti. Gençlerin yarısından fazlası, %71.3'lük bir oranla, kamu sektörü pozisyonları için işe alım sürecinde nitelik ve liyakatin yeterince dikkate alınmadığını düşünüyor.

Açıklanan son verilere göre, 2023 Eylül ayında açlık sınırı 13.334 TL olarak belirlenmiştir. Ancak net asgari ücret 11.402 TL’dir ve bu rakamı alabilen 14,5 milyon insanımız bulunmaktadır. Emeklilerimizin büyük bir kısmı, yaklaşık 7.500 TL ile ay sonunu getirmeye çalışmaktadır. Bu veriler, mevcut ekonomik politikaların insani olmaktan uzak olduğunu ve sosyal devlet ilkesine aykırı olduğunu göstermektedir.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, 2023 Eylül dönemi Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık olarak %61,53 ve aylık olarak %4,75 artış göstermiştir. Bu artışların yoksul ve dar gelirli kesimleri daha ağır bir şekilde etkilediğini görmekteyiz. Gıda enflasyonu %118'e kadar ulaşmıştır. Özellikle yoksul kesimlerin temel ihtiyaç maddelerine erişimini zorlaştırmakta ve yaşam maliyetlerini artırmaktadır.

DİSK-AR'ın analizi de işsizlik oranlarının alarm verici olduğunu ortaya koymaktadır. Geniş tanımlı işsizlik oranı %22,7'e ulaşmıştır. Son bir yılda 1,4 milyon artarak toplamda yaklaşık 8,7 milyon insanımızın işsiz olduğu anlamına gelmektedir.

Son olarak, kadın işsizliğinin ciddi bir sorun olduğunu ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini yansıttığını belirtmek istiyoruz. Türkiye'de dar tanımlı işsizlik oranı erkeklerde %7,5 iken, kadınlarda bu oran %12,6'ya çıkmaktadır. Bu veriler, Türkiye'de kadın ve erkek işsizliği arasında ciddi bir uçurumun olduğunu açıkça göstermektedir.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak, sosyal devlet ilkesini hayata geçirilmesi, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal sorunlarını çözecek, her bireyin yaşam hakkını ve onurunu koruyacak politikaların hayata geçirilmesi ve ülkemizin zenginliklerini halkımızla paylaşmak, adil bir ekonomik düzen kurmak, emeklilere, asgari ücretlilere ve işsizlere hak ettikleri yaşam standardını sağlamak için çalışacağız. Yoksulluğun önlenmesi, azalması ve nihayetinde bitirilmesi umuduyla, sosyal devlet ilkesi gereği insan onuru için mücadelemizi sürdüreceğiz.

Cumhuriyet Halk Partisi Yoksulluk Dayanışma Ofisi

17 Ekim 2023

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.