CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “En az 3-4 çocuk tavsiyesinde bulunuyorum" çağrısını yinelemesini "Erdoğan, ailelerin krizinin farkında değil. Gençlere hala üç çocuk telkini veriyor" açıklaması ile değerlendirdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı“Kadınlarla Büyük Türkiye Yolunda” programında yaptığı konuşmada yinelediği “En az 3-4 çocuk tavsiyesinde bulunuyorum" çağrısını, yazılı bir açıklamayla değerlendirdi.

Açıkel'in değerlendirmesi şu şekilde:

“BEBEK BEZİ, SÜTÜ VE MAMASI ZAMLANDI: Erdoğan zihniyeti, derinleştirdiği yoksulluk ve yoksunluğa rağmen gençlere her fırsatta aile kurmaları konusunda nasihatlerde bulunmakta ancak hayat pahalılığı koşullarında nasıl aile kuracaklarını izah edememekte ve genç çiftlerle empati dahi kuramamaktadır. Saray, gençlerin yuva kurmak konusunda ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğunu dahi görememektedir. Bir ev kurmak için gereken eşyaların fiyatları, 2005-2020 dönemleri arasında yüzde 118 ile 1216 arasında artmıştır. Genç çiftler için artık ev ve araba sahibi olmak bir yana; borçsuz ve zorunlu ihtiyaçları için zorlanmadan yaşam giderek zorlaşmaktadır. Gençler için mesele evlenmekle de bitmemektedir. Erdoğan, Asgari ücretin 2 bin 825 TL olduğu, genç işsizliğin resmi rakamlarla dahi yüzde 30 seviyesinde olduğu ülkemizde, empatiden yoksun bir biçimde gençlere her fırsatta üç çocuk yapma tavsiyesini yinelemekte ancak bir çocuk dünyaya getirmenin ve yetiştirmenin maliyetlerinden bahsetmemektedir. Son bir buçuk yılda bebek bezi en az yüzde 140, bebek sütü en az yüzde 50, bebek maması en az yüzde 40 civarında zamlanmıştır. Artık marketlerde bebek mamalarına ve bebek bezlerine bile alarm takılmaya başlanmıştır.

GENÇLER İMKANSIZLIKTAN YUVA DAHİ KURAMIYOR: Tek adam rejiminde aileler daha kurulmadan dağılır olmuş, hayat pahalılığı ve işsizlik nedeniyle, yıllık evlilik oranı 2002-2019 arasında yüzde 17 azalmıştır. 2015 yılında yaklaşık 603 bin çift evlenmişken, 2020’de bu sayı yüzde 21 azalarak 487 bin 270 olmuştur.   Gençler, iş ve gelir temin etmek, geleceğe karşı güven duyabilmek ve yaşamını garantiye almak konusunda ciddi engellerle karşı karşıya olduğundan kendi ailelerini kurmayı mecburen ertelemektedir. 30-34 yaş arası evlenen kadınların sayısı 2019 yılında 2002’ye göre yüzde 49 artış göstererek 35 bin 449 olmuştur. Benzer şekilde 30-34 yaş arasında evlenen erkeklerin sayısı da 2002’ye göre yüzde 55,5 artarak 84 bin 881 olmuştur. Yani, gençlerimiz imkânsızlık ve güvencesizlik yüzünden daha geç yaşta evlenmeye mecbur kalmaktadır.

ÇOCUK SAHİBİ OLMAK MALİYETLİ VE STRESLİ HALE GELDİ: AKP’nin sorumsuz ekonomi politikaları yüzünden gençler, evlendikten sonra ailelerini genişletememektedir. Tek adam rejiminin kalkınma ve büyüme stratejisine dayanmayan 3 çocuk tavsiyeleri toplumumuzda karşılık bulmamış, daha doğrusu bulamamıştır. Türkiye’deki doğurganlık hızı, 2001 yılında 2,38 çocuk olduğu hâlde, 2020 yılında 1,76 çocuğa gerilemiştir. Bu veri, Türkiye’de doğurganlığın, nüfus yenilenme düzeyi olan 2,10’un altında olduğunu gözler önüne sermektedir. Yoksullaştırılan vatandaşlarımızın üç çocuğa değil, bir çocuğa bile bakabilmesi çok büyük fedakârlık gerektirir hâle gelmiştir.”