CHP'Lİ AKKUŞİLGEZDİ: “AŞI TEREDDÜDÜNÜ AŞI KARŞITLIĞINA DÖNÜŞTÜREN, BÜROKRASİNİN İKİRCİKLİ TUTUMU”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuşİlgezdi, “Toplumda aşı tereddüdünü yaratan ve süreci giderek bir aşı karşıtlığına dönüştüren devlet bürokrasisinin ikircikli tutumudur....
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuşİlgezdi, “Toplumda aşı tereddüdünü yaratan ve süreci giderek bir aşı karşıtlığına dönüştüren devlet bürokrasisinin ikircikli tutumudur. Öngörüden uzak, bilimsel gerçeklere dayanmayan, deneme-yanılma yoluyla verilen kararlar, verilerin şeffaf olmaması gibi ikincil nedenler salgının kendisi kadar tehlikeli olan aşı karşıtlığı pandemisini yaygınlaştırmaktadır” açıklamasını yaptı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuşİlgezdi, koronavirüs aşısı ile ilgili tereddüdü, yaptığı yazılı açıklama ile değerlendirdi. Akkuşİlgezdi’nin açıklamasışöyle:
“TÜRKİYE’NİN AŞI SEÇİMİNİ TARTIŞMAYA AÇTILAR: Toplumda aşı tereddüdünü yaratan ve süreci giderek bir aşı karşıtlığına dönüştüren devlet bürokrasisinin ikircikli tutumudur. Öngörüden uzak, bilimsel gerçeklere dayanmayan, deneme-yanılma yoluyla verilen kararlar, verilerin şeffaf olmaması gibi ikincil nedenler salgının kendisi kadar tehlikeli olan aşı karşıtlığı pandemisini yaygınlaştırmaktadır.
BAKANLIĞIN 4. DOZ UYGULAMASI AŞI KARŞITLIĞINI BESLİYOR: Geldiğimiz nokta, devlet aklının ve yönetim iradesinin sınıfta kaldığının göstergesidir. Türkiye'de yaygın aşılama sürecinin başladığı ilk günden itibaren kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi gerektiğini savunuyoruz. Ancak sağlık bürokrasisi değişken kararlarla ve günübirlik politikalarla şeffaflık ve bilimsel tercih çağrılarımıza kulak tıkadığını göstermektedir. Bakanlığın açıkladığı‘4. doz’ uygulaması da bu minvalde aşı karşıtlığını beslemekte ve özellikle sosyal medya üzerinden kara propaganda yapan ‘hekim’ ünvanlı karanlık odakların değirmenine su taşımaktadır.
BAKANLIK BÜROKRASİSİ HESAP VERMELİ: Öte taraftan yurttaşlarımızın ‘uluslararası seyahat edebilmeleri için’ 4. doz uygulanacağının açıklanması Türkiye'nin aşı seçimini tartışmalı hale getirmiştir. Bakanlığın 3 doz inaktif aşının en geçerli ve güçlü koruyucu olduğunu açıklamasının üzerinden daha bir hafta geçmeden, 4. doz için mRNA bazlı aşı randevusu açılmasının gerekçesi sadece ‘aşı pasaportu’ ise bunu öngöremeyen Bakanlık bürokrasisi hesap vermelidir. Zira mRNA aşılarının güvenli olmadığına dair açıklamalar yapan da Sağlık Bakanlığı'nın kendisidir.
BAKANLIK ALGI YÖNETİMİNE ÇANAK TUTUYOR: Sağlık Bakanlığı Türkiye'nin yaygın olarak kullandığı inaktif aşının koruyuculuğunun yüksek olduğunu açıklayadursun, bu aşının uluslararası kabulünün düşük olduğu da bir gerçektir. Elbette dünyayı kasıp kavuran pandemi aşı sektöründe de bir ticari rekabet oluşturmaktadır. Sağlık alanında, özellikle ilaç üretimi konusunda küresel çapta söz sahibi olan tröstler, algıyı istedikleri gibi yönetmektedirler. Ne yazık ki devlet bürokrasisi de muğlak söylemlerle, bilimsel gerçekliği olmayan uygulamalarla bu algı yönetimine çanak tutmaktadır.
4 DOZ AŞI ARACI ŞİRKETLERİN RANTINI KANITLIYOR: Zira uluslararası seyahat için 4. doz uygulaması, ‘milyonlarca doz aşı etkisiz kaldı’ algısı yaratmaktadır. Klinik çalışması yapılmadan alınan ve dünyada bir benzeri olmayan 4 doz aşı uygulaması aynı zamanda Türkiye'de kullanılan inaktif aşının yarattığı rant için aracışirketlere pay verildiğini de kanıtlamaktadır. Bugün Türkiye'de henüz 18 milyon kişi ilk doz aşısını bile olmamışken, yapılan 3 ve 4. Doz aşılar da toplumsal bağışıklığı sağlamaktan uzak kalmaktadır.
AŞI KARŞITLIĞINI KÖRÜKLEYEN AÇIKLAMALAR CİNAYETE TEŞEBBÜS: Aşıların güvenilirliğini ve koruyuculuğunu tartışmalı hale getiren bu politikasızlığın sonuçlarıçok ağır oluyor. 1 Temmuz’dan bugüne kadar vaka sayısı yaklaşık 4 kat (yüzde 277) arttı. Günde ortalama 268 bin test ile yeni vaka tespit kapasitemiz sınırlı. Öte taraftan aktif vaka sayısı da ağustos başından beri yüzde 76 arttı. Yasakların kalktığı 1 Temmuz’dan itibaren vefat sayılarında ise yüzde 245 artış yaşandı. Geçtiğimiz hafta günde ortalama 144 kişiyi kaybettik. Ağustos ayının ilk 14 gününde vefat eden kişi sayısı 1.673 soldu. Bu sayı geçtiğimiz yıl 1-14 Ağustos tarihleri arasında 243 idi. Başka bir ifadeyle geçtiğimiz yıl aynı dönem kayıt altına alınan vefat sayısı bu yıl 7 kat (%588) arttı. Tablo buyken aşı karşıtlığını körükleyen açıklamalar ve uygulamalar bilimsel olmadığı gibi cinayete de teşebbüstür.”
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.