CHP'Lİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLARI ANKARA'DA... MANSUR YAVAŞ: "GÜNEŞİN, ÖNÜNÜ KAPATAN GÖKDELENLERDEN DAHA KIYMETLİ OLDUĞUNU HERKES TECRÜBE ETTİ"
CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanları Ankara’da bir araya geldi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş; "Yönetemezler’ denilen belediyelerin...
CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanları Ankara’da bir araya geldi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş; "Yönetemezler’ denilen belediyelerin nasıl daha iyi yönetilebileceğini, halkımızın asli ihtiyaçları doğrultusunda projeler üretilebileceğini, halkın vergilerinin doğru yerlerde ve şeffaflıkla harcanabileceğini hep birlikte yaşıyoruz" dedi. Yavaş, "Halkımız, devletin var olduğunu, yanında olduğunu, dara düşenlere destek olduğunu, Büyükşehir Belediyelerimizin yaptığı çalışmalar ve hizmetlerle yakından hissetti. Güneşin, onun önünü kapatan gökdelenlerden daha kıymetli olduğunu; insanın, betondan daha değerli olduğunu; yeşilin, plastiklerden daha bereketli olduğunu herkes tecrübe etti" diye konuştu.
CHP'li 11 Büyükşehir Belediye Başkanı, 26-27-28 Aralık'ta yapılacak "Büyükşehir Belediye Başkanları Ankara Buluşması" için Başkent'e geldi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve birinci Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün Ankara'ya gelişinin 102'nci yıl dönümü nedeniyle Anıtkabir’e giden Büyükşehir Belediye Başkanları, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu CHP Genel Merkezi'nde ziyaret etti.
Toplantının açılışını yapan ev sahibi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“ANKARA’MIZA HOŞ GELDİNİZ, ŞEREF VERDİNİZ: Bugün burada, ‘Kızılca Gün’ diye adlandırılan, istiklal meşalesinin yakıldığı günün, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 102’nci yıl dönümünde, Büyükşehir Belediye Başkanları Ankara Buluşmasında sizlerle bir arada olmaktan, sizleri ağırlamaktan mutluluk duyuyorum. Bu anlamlı günde hepiniz Cumhuriyetin Başkenti Ankara’mıza hoş geldiniz, şeref verdiniz.
PAŞA’YI 35 BİN KİŞİ İLE KARŞILADI: Bundan tam 102 yıl önce bugün, Mustafa Kemal Paşa ve temsil heyeti, tarihimizin dönüm noktası olan en önemli ziyareti kentimize yaptı. Paşa’nın Ankara’ya gelişi sürecinde yakılan sinsin ateşi etrafında toplanan binlerce seymen ve halk, adeta kurtuluşu temsil ediyor, yanan ateş ise hürriyet ateşini hatırlatıyordu. O gün geldiğinde, 27 Aralık 1919’da ise Orta Anadolu’dan Ankara’ya akın akın gelen vatan sevdalıları, Paşa’yı 35 bin kişi ile karşıladı. Bu karşılama ve irade, evet, bir yandan bizlere daha o günden kurtuluşu ve kuruluşu müjdeliyordu. Ancak bir yandan da kurtuluş ve kuruluşun ardından sonra gelecek nesillere, bizlere ve bizden sonraki nesillere çok önemli sorumluluklar yüklüyordu.
‘FATURALARINIZI PKK’LILAR GETİRECEK’ GİBİ İFTİRALARI YAŞADIK: Hatırlarsınız, seçim öncesinde ‘iki koyun güdemezler’, ‘topal ördek olurlar’, ‘sosyal yardımı kesecekler’, ‘faturalarınızı PKK’lılar getirecek’, ‘su sayaçlarınızı DHKPC’liler okuyacak’ gibi iftira ve karalama içeren seçim kampanyalarını hep birlikte yaşamıştık. Hatta Ankara’da ‘Belediye her aya eksi 50 milyon lira ile başlıyor, yönetemezler’ gibi korkutma, sindirme ve baskılama siyaseti de izlenmişti.
MİLLET İRADESİ TECELLİ ETTİ VE İŞTE BURADAYIZ: Seçim bitti, millet iradesi tecelli etti ve işte buradayız. ‘Yönetemezler’ denilen belediyelerin nasıl daha iyi yönetilebileceğini, halkımızın asli ihtiyaçları doğrultusunda projeler üretilebileceğini, halkın vergilerinin doğru yerlerde ve şeffaflıkla harcanabileceğini hep birlikte yaşıyoruz. Üstelik bu hizmetler yapılırken, tüm belediye başkanlarımızın kendi şehirlerinde kimseyi ayırt etmeden, kimsenin kimliğine bakmadan, kentlilerin tamamına bir bütün olarak doğru çalışmaları sunduğunu ve kentteki tüm katmanlarla buluşulduğunu gözlemliyoruz.
HİÇBİRİNİN KİMLİĞİ, MEMLEKETİ, OY VERME TERCİHLERİ, DÜŞÜNCELERİ İRDELENMEDİ: Büyükşehirlerimizdeki en büyük değişim ve hizmet de bu oldu. Ayrımcılığın, kutuplaştırmanın, hatta kimi illerde fitne ve dedikodunun olduğu iklimden çıkıldı; vatandaşlarımız huzur içinde yaşamanın konforuna erişti. Bir grubu kötüleyen, diğer partiliyi dışlayan, oy mahalline göre hizmet yapılan anlayış ortadan kaldırıldı. Vatandaşlarımız alıştıkları torpil ve adaletsizlik kavramlarından arınmaya başladı. Sadece Ankara’da, barınma sorunu yaşayan 6 bin üniversite öğrencimizi ağırlarken hiçbirinin kimliği, memleketi, oy verme tercihleri, düşünceleri irdelenmedi; tüm başvuran üniversite öğrencilerine vatandaşımız ve geleceğimiz olma özellikleri ile geçici barınma imkânı sağlandı.
GÜNEŞİN, ÖNÜNÜ KAPATAN GÖKDELENLERDEN DAHA KIYMETLİ OLDUĞUNU HERKES TECRÜBE ETTİ: Özellikle pandemi döneminde halkımız, devletin var olduğunu, yanında olduğunu, dara düşenlere destek olduğunu, Büyükşehir Belediyelerimizin yaptığı çalışmalar ve hizmetlerle yakından hissetti. Güneşin, onun önünü kapatan gökdelenlerden daha kıymetli olduğunu; insanın, betondan daha değerli olduğunu; yeşilin, plastiklerden daha bereketli olduğunu herkes tecrübe etti. Bu durum, Büyükşehir Belediyesi yönetimlerimize artan bir şekilde devam eden destek ile gözlemlenmektedir.
PARAYLA KİMSENİN SATIN ALAMAYACAĞI TEK OLGU: Bu çalışmalar, kentlerimizde toplumsal huzuru sağlamakla kalmadı, bir duyguyu daha ön plana çıkardı: Güven. Pandemi döneminde Büyükşehir Belediyelerimizin yaptığı dayanışma çağrılarına 81 ilden ve yurt dışından yüzbinlerce vatandaşımız karşılık verdi. Su, iftar, gıda, ulaşım bileti, nakdi destek gibi birçok alanda yapılan kampanyalarda Türkiye tek yürek oldu, Büyükşehir Belediyelerimiz aracılığıyla yüz milyonlarca liralık dayanışma sistemi, sosyal yardım alan ailelerimize aktarıldı. Burada parasal karşılığı olmayan, parayla kimsenin satın alamayacağı tek olgu, işte Belediyelerimize duyulan bu güvendir.
BİRBİRİMİZİ SEVMEKTEN BAŞKA ÇAREMİZİN OLMADIĞINA YÜREKTEN İNANIYORUZ: ‘En çok oy veren yerden’ değil ‘ihtiyacı olan yerden’ başlamak, ‘Çılgın ve hayali projeler’ değil ‘doğru ve ihtiyaca yönelik projeler’ üretmek, ‘Göstererek ve görüntü maksatlı’ değil, ‘gizleyerek ve dayanışma maksatlı’ çalışmak, bizlerin pusulası haline gelmiştir. Bir örnek vermek gerekirse, 1994 yılından beri sosyal yardımların uygulanma biçimi, bir kişiyi zengin edecek şekilde ürünler alıp, kapı kapı koli atmaktı. Bu çalışma biçimi hem kültürümüze, inancımıza ve değerlerimize aykırıydı hem de yardım alan aileleri mahallelisi ve komşusu önünde rencide ediyordu. İşte 11 büyükşehir belediyesi olarak bizler, insanı, halk sağlığını ve kentlilerin, yaşadığı kentten mutluluk duymasını önceleyen projelerimizle çalışmaya devam edeceğiz. Çok çalışmaktan, üretmekten ve birbirimizi sevmekten başka çaremizin olmadığına yürekten inanıyoruz.
BUGÜNE KADAR OLDUĞU GİBİ BUNDAN SONRA DA HAKSIZLIKLARIN KARŞISINDA OLACAĞIZ: Kentlerimizde sağlanan bu güven duygusu ve huzur iklimine rağmen, Belediye Başkanlarımız hakkında son günlerde çok ağır sözler söylenmekte ve açıklamalar yapılmaktadır. Bu konuda detaylı açıklamamızı yarınki deklarasyonumuzda detaylı olarak vurgulayacağız ancak burada altını çizerek vurgulamak isterim ki, bizler Büyükşehir Belediye Başkanları olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da haksızlıkların karşısında olacağız. Dayanışma içerisinde bir bütün halinde hareket edecek, süreci yakından takip edecek ve asılsız ithamların karşısında tek vücut olarak yer almaya devam edeceğiz. Ülkemizin yegâne temel taşı millet iradesi ve demokrasidir. Millet iradesi ve demokrasinin olduğu yerde bu iradeye karşı yapılan haksızlıkların ve yanlış uygulamaların karşısında yer alacağımızı peşinen beyan ediyoruz.
ŞEHİTLERİMİZİ SAYGI, MİNNET VE RAHMETLE YÂD EDİYORUM: Başta büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm kurtuluş kahramanlarımızı ve şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle yâd ediyorum. 11 büyükşehir belediye başkanımızı Cumhuriyetimizin Başkenti Ankara’da, 27 Aralık Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 102. yıl dönümünde, böyle özel bir günde ağırlamaktan dolayı büyük mutluluk duyduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum.”
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.