ESMA TURAN

CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, AKP Muğla Milletvekili Yelda Erol Gökcan’ın TBMM'de yaptığı konuşmada, Muğla Büyükşehir Belediyesi’ni hedef alan sözlerine yanıt verdi. Girgin; “Muğla konusunda kim Sayın Gökcan'ı bilgilendiriyorsa, Allah aşkına doğru bilgilendirsin de bitsin artık bu zulüm. Muğla Büyükşehir Belediyemizi, mesnetsiz iddialarla hedef alması beyhude çabadır” dedi.

CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, TBMM’de 2022 yılı bütçe görüşmelerinde söz alan AKP Muğla Milletvekili Yelda Erol Gökcan’ın, Muğla Büyükşehir Belediyesi ile ilgili söylediği, “Ula’daki 5 kilometrelik yolu 3 yılda yapıp bitiremediniz. Olmayan suyu Muğla’da en pahalıya siz içiriyorsunuz. Muğlalı çiftçilerimize elektriği bedava verin de görelim. İlk seçimlerde Muğla Büyükşehir’i de AK Belediyecilikle buluşturacağız” sözlerine yanıt verdi.

“SARAYDAKİ HALKTAN NE KADAR KOPUKSA MECLİS’TEKİ O KADAR KOPUK”

CHP’li Girgin ANKA Haber Ajansı’na, şu açıklamayı yaptı:

“2022 yılı bütçe görüşmeleri için söz alıp bütçe konusunda tek kelime etmeden, yani halkın gerçek gündemi ekonomi iken bundan dem vurmayıp, konuşma içeriğini Muğla Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirmek için ayırmak, halktan ne kadar kopuk olduklarını gösteriyor. Saraydaki ne kadar kopuksa halktan, Meclisteki de o kadar kopuk. İşte tam da bu nedenle yapılacak ilk seçimde gidecekler.

“HİÇ BOŞA HEVESLENMEYİN” 

Muğla konusunda kim, Sayın Gökcan'ı bilgilendiriyorsa, Allah aşkına doğru bilgilendirsin de bitsin artık bu zulüm. Zira biz, yazılı sözlü olarak anlatmaktan yorulduk, kendisi anlamamaktan yorulmadı. Muğla Büyükşehir Belediyemizi, mesnetsiz iddialarla hedef alması beyhude çabadır. Sayın Gökcan; Hiç boşa heveslenmeyin, Muğlalı ciğeri kediye emanet etmeyecek kadar akıllıdır. Muğlalılar, tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerini, beton aşığı ve rantçı bir iktidara teslim etmeyecek kadar Muğla sevdalısıdır. İstanbul'a yaptığınız ihaneti, genel başkanınız itiraf etti. ‘İstanbul'a ihanet ettik’ dedi. 25 yılda İstanbul'u beton yığını haline getirdiniz, Muğla'da, ne kadar heveslenirseniz heveslenin, buna izin vermeyeceğiz.

“İKTİDAR ÜLKEYİ FRENİ PATLAMIŞ KAMYON GİBİ UÇURUMA SÜRÜKLÜYOR?”

Sayın Gökcan; bir kez daha, anlamamakta ısrar ettiğiniz konuları açıklığa kavuşturmak üzere açıklama yapıyorum. Bunu da anlamamakta ısrar etmeniz halinde, Nasrettin Hoca'nın, ‘Bilenler, bilmeyenlere anlatsın’ dediği gibi ‘Anlayanlar, anlamayanlara anlatsın’ demek dışında çaremiz kalmıyor. ‘Yeni ekonomik model deniyoruz’ diyerek paramızı pula ve ülkemizi 1 milyoncu mağazasına çeviren, çiftçileri üretimden uzaklaştıran, ülkemizi Katar’da dilenci durumuna düşüren iktidar, ülkeyi freni patlamış kamyon gibi uçuruma sürüklüyor.

“ORMANLAR CAYIR CAYIR YANARKEN KİFAYETSİZ KALDINIZ”

Hiçbir hükümetin Cumhuriyet tarihinde toplayamadığı vergiden daha fazla, 2 trilyon 600 Milyar dolar vergi topladınız. 63 milyar dolar özelleştirme yaptınız. 446 milyar da dış borcu artırdınız. Buna rağmen 4 adet yangın söndürme uçağını hangarda çürümeye terk ederek Muğla ormanları cayır cayır yanarken kifayetsiz kaldınız. 3. günden sonra lütfedip İspanya'dan, Yunanistan’dan kiraladığınız uçaklarla, iş işten geçtikten sonra müdahale etmeye çalıştınız. Sonra da kalkıp sanki ülkenin vergilerini Muğla Büyükşehir Belediyesi topluyormuş, orman yangınlarını söndürme Büyükşehir Belediyesi'nin yükümlülüğüymüş gibi, kendi beceriksizliğinizi CHP'li belediyelere fatura etmeye kalkıyorsunuz.

“HALKIN YARDIM ÇIĞLIKLARI HERKESİN HAFIZASINDADIR”

AKP Muğla Milletvekili Yelda Erol Gökcan, bütçe görüşmelerinde yapmış olduğu konuşmada; yazın, bölgemizde meydana gelen orman yangınlarına karşı müdahalede, istediği kadar mensubu olduğu iktidarı aklamaya çalışsa da her şey an be an, dakika dakika kamuoyunun gözü önünde cereyan etmiştir. Tekrar tekrar anlatmaya gerek yok. Bas bas bağırarak uçak gönderin diye feryat ederken sosyal medyaya yansıyan bölge halkının yardım çığlıkları herkesin hafızasındadır.  Hal böyleyken, Orman Genel Müdürlüğü’nün yangın söndürmede yetkili olduğu bölgelere dahi müdahale etmeye çalışan CHP’li Belediyeleri suçlamak, ancak ve ancak suç bastırma çabasıdır.

“YANGIN BÖLGELERİNİ TEK TEK DOLAŞARAK MÜCADELE VERDİK”

Sayın Gökcan, bir de üşenmemiş gitmiş, Büyükşehir Belediye Başkanımız Osman Gürün'ün helikopter ile çekilmiş olan fotoğrafını büyüttürmüş, kürsüden gösteriyor. Allah aşkına; milletvekili kendi şehrinde meydana gelen yangınların söndürülmesi için kiralanan helikopteri hangi akla hizmetle, hangi gerekçeyle eleştirebilir. Orman yangınlarının söndürülmesi için gösterilen çabayı nasıl yok sayabilir. Tüm bunların hiçbir izahı olamaz. Yangın sürecinde ilk olarak Marmaris ardından Köyceğiz ilçemizin ormanları yanmaya başlamıştı. O süreçte yangının başladığı ilk günden son güne kadar sahada bulunduk ve tüm yangın bölgelerini tek tek dolaşarak mücadele verdik.

“BUNUN ADINA SİYASİ KÖRLÜK DENEBİLİR”

Süreci net olarak yaşayan biri olarak gerçekleri de dün gibi hatırlıyorum. Muğla’da yangının yaşandığı ilk 3 gün boyunca, yangına sadece 2 helikopterle müdahale edilip Cumhurbaşkanının şahsına 11 özel uçak tahsis edilirken cayır cayır yanan Muğla’ya 2 uçak fazla görüldü. İki uçağın yangına müdahale etmesi için binlerce hektar ormanın yanması beklendi. Yangınlarda Muğla’da tam 66 bin 874 hektar alan yandı. Büyükşehir belediyemiz müdahalelerin yetersiz olduğunu görerek elinden geleni yaptı. Sadece helikopter kiralamakla kalmadı, 1257 personel, 54 arazöz, 58 iş makinesi, 43 su tankeri, 146 diğer araçlarla yangının söndürülmesi için mücadele etti. Muğla'da yanan hektarlarca orman, sizin ayıbınızdır. Kabahatinizle oturmayı bilmeyip, hâlâ CHP'li belediyelere kara sürme peşindesiniz.

Velhasıl; Sayın Gökcan kendi beceriksizliklerinin üzerini örtmek için canını tehlikeye atan insanların bu kadar çabasını yok sayabilecek kadar kör olmuş ise bunun adına ancak siyasi körlük denebilir.

 “BAKANLIK YAPIYOR DA PARASINI KİM ÖDEYECEK?”

Sayın Gökcan’ın açıklamaları sadece bununla sınırlı değil. Kendisi diyor ki Bodrum’da altyapıyı 250 milyon TL ile Bakanlık yapıyormuş. Halkın gözünün içine baka baka bu kadar kolay yalan söylenebilir mi? Bakanlık yapıyor da parasını kim ödeyecek? Bunun cevabını verin. Turizm Bakanlığı’nın Torba’da yaptığı proje tamamlanınca 27 yıl boyunca buradan elde edilecek tüm atık su ücretleri Turizm Bakanlığı'na gidecek. Yani burada herhangi bir hibe yoktur ve şunu da iyi öğrenin; Turizm Teşvik Kanunu’nda altyapı yatırımlarını Turizm Bakanlığı yapmakla yükümlüdür.

“MUĞLALININ PARASI NEREDE?”

Burada şu konuya da değinmek istiyorum. TBMM Genel Kurulu'nda da söyledim. Merkezi hükümetin 2019-2020 yıllarında Muğla’dan topladığı vergi 6 milyar 855 Milyon TL. Bu yıllarda Muğla’ya yaptığı yatırımsa 469 Milyon TL'dir. Ara sıra Muğla Milletvekili olduğunuzu hatırlayıp, AKP kurmaylarına şirin görünmek için, CHP'li belediyeleri kullanmaya çalışacağınıza, 6 milyar 855 milyon vergi veren Muğla'ya neden 496 milyon TL yatırım yapıldı bunun hesabını sorun. Muğlalının parası nerede? 6 milyar 386 Milyon TL’yi nereye harcadınız? Siz önce bunun hesabını verin. Muğla, CHP'li belediye tarafından yönetiliyor diye mi cezalandırılıyor?

“AYDEM 9 AYDA NİYE TEK KAZMA VURMADI, NİÇİN?”

Konuşmanızda, Ula’daki yol çalışmalarının Büyükşehir tarafından bitirilmediğini söylemişsiniz. Yol yapım çalışmasında, Büyükşehir, MUSKİ, elektrik idaresi AYDEM, Telekom ve doğalgaz firması Akmercan sıra ile çalışmaktadır. Ula’daki çalışmalar kapsamında her kurum sırayla işi yapıp çıkmaktadır. En son altyapı tamamlandıktan sonra da Büyükşehir yol, kaldırım ve çevre düzenlemelerini yapmaktadır. Bu kapsamda öncelikle kurumların çalışmalarını tamamlaması gerekiyor ki yol tamamlanabilsin. Elektrik idaresi AYDEM bu bölgede proje onayı için tam 9 ay beklemiş ve tek bir kazma dahi vurmamıştır. Ardından çalışmayı başlatmış ve proje onayı ile birlikte burada yaklaşık 1 yıl sadece AYDEM beklenmiştir. Şimdi tekrar soruyoruz AYDEM’in bu kadar beklemesinin ve çalışmayı yavaşlatmasının sebebi nedir? Sebep; AKP'nin, CHP'li belediyelere çelme takma sevdasının AYDEM üzerindeki tezahürü olabilir mi?

“HÜKÜMET BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNİ TAHSİLDAR OLARAK KULLANIYOR”

En pahalı suyun Muğla’da olduğu da yine Yelda Hanım’ın konuşmasında doğru olmayan ifadelerden biri. Su fiyatlarının yüksek gözükmesinin sebebi hükümetin Büyükşehir Belediyelerini tahsildar olarak kullanmasından kaynaklıdır. Çıkardıkları yasayla İlçe Belediyelerinin yetki ve sorumluluğunda olan, fiyatlandırması da ilçe belediyeleri tarafından belirlenen Katı Atık Toplama Bedellerini Büyükşehir Belediyeleri'ne toplatıyorsunuz. Bu nedenle de su faturaları yüksek gözüküyor. Elinizden aldığımız büyükşehir belediyelerini halka kötü göstermek için bunu yapıyorsunuz ama merak etmeyin en yakın zamanda iktidarı da sizden alacağız.

“ŞOFÖR ESNAFININ 3 KURUŞUNA MI GÖZ DİKTİNİZ?”

Yelda Hanım ayrıca yüzde 25’lik ulaşım zammından bahsediyor. Bakın benzin fiyatları, yedek parça, bakım masrafları, vergiler şoför esnafının belini büktü. Bu da sizin beceriksizliğiniz yüzünden, 20 TL’ye doğru yol alan dolar kuru nedeniyle oldu. Şimdi utanmadan şoför esnafının 3 kuruşuna mı göz diktiniz? Enflasyon yüzde 50, gıda malzemeleri alınamaz durumda, millet aç kaldı ancak Yelda hanım ulaşıma yapılan 3 kuruşluk fiyat artışına takmış. Siz düşürün doları, enflasyonu, yakıt fiyatlarını bakın bakalım ulaşım zammı geri alınamıyor mu, alınmıyor mu?

“MESNETLİ OLMASI KAYDIYLA ELEŞTİRİ HAKKI TABİ Kİ VARDIR”

Sonuç olarak, Yelda Hanım'da, kurumların yetki ve sorumluluk sınırları konusunda ciddi bir bilgi eksikliği ya da kafa karışıklığı olduğu aşikar. Muğla Büyükşehir Belediyesi'ni her işin yetkilisi ve sorumlusu olarak görüyor. Ortaya da yalan yanlış beyanlar dökülmesinin sebebi de bundan kaynaklanmaktadır. Eleştiri hakkı tabi ki vardır, eleştiri yapacaktır elbette ve biz de her zaman eleştiriye açığız, ancak mesnetli olması kaydıyla.”