CHP’Lİ ÖZDEMİR: AB’YE ÜYELİK SÜRECİNDE 2005 DÖNEMİNİN GERİSİNE DÜŞTÜK

CHP’Lİ ÖZDEMİR: AB’YE ÜYELİK SÜRECİNDE 2005 DÖNEMİNİN GERİSİNE DÜŞTÜK

CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, Dışişleri Bakanlığı ile AB Başkanlığı bütçe görüşmelerinde; “Dış politika bir kişinin iç politikaya dönük...

CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, Dışişleri Bakanlığı ile AB Başkanlığı bütçe görüşmelerinde; “Dış politika bir kişinin iç politikaya dönük şahsi hedefine indirgendi. AB ile ilişkilerin temeli olan katılım müzakereleri dondu. Aday ülke statüsünden uzaklaştık. AB’ye katılım müzakerelerinde ve ilişkilerde 2005 döneminin de gerisine düştü. Stratejik üyelik hedefi ‘komşu ülke’ olarak geçmekte. Mutlaka bir öz eleştiri yapmalıyız. Taahhütlerimizi ve kabul ettiğimiz üyelik kriterlerini sorgulamalıyız” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM AB Uyum Komisyonu üyesi Sibel Özdemir, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Dışişleri Bakanlığı ve AB Başkanlığı’nın bütçesi üzerine yapılan görüşmelerde; Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecini değerlendirdi.

Özdemir, şunları söyledi:

“AKP iktidarının AB’ye üyelik müzakerelerinde özellikle 2005 sonrasından itibaren hep iç politikaya dönük, kısa vadeli, şahsi ve dönemsel çıkara yönelik bir dış politikası hâkim oldu

Bu nedenle AB’ye üyelik sürecimizde somut bir sonuç elde edemedik. İlişkilerde bugün ciddi bir gerileme süreci yaşanıyor. On altı yılda sadece on altı fasıl açıldı. Bir fasıl geçici kapatıldı. Aday ülke statüsünden uzaklaştık. Stratejik üyelik hedefi AB zirve raporlarında uzun bir süredir komşu ülke olarak geçmekte.”

“GÜMRÜK BİRLİĞİ GÜNCELLENMEDEN YEŞİL MUTABAKAT MÜMKÜN MÜ?”

“Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın gündemde olduğu bir süreçte Gümrük Birliği Anlaşmasının modernizasyonu yapılamadı. Gümrük Birliği’ni güncelleyemezken Yeşil Mutabakat'ta nasıl bir aşama kaydedeceğiz?” sorusunu yönelten Özdemir, şöyle konuştu:

“18 Mart Mutabakatı'nda 72 kriterden 6'sını tamamlayamadık. Dışişleri Bakanı geçen yıl, ‘AB tarafı bir virgüle dahi takıntı...’gibi bir cümle kullanmıştı. Öyle anlaşılıyor ki biz hâlâ bu virgül sürecindeyiz. Eksik kalan kriterlerden biri de terörün tanımı. Siyasi iktidar değişiklik yapacağına ilişkin taahhütte bulundu ama bir ilerleme olmadı. Neticede Suriyelilerin ekonomik ve sosyal maliyetini bu kadar üstlenmemize rağmen vize mutabakat sürecinde dahi haklı tezlerimiz savunulamadı ve vize konusunda da bir ilerleme olmadı.”

“GRİ LİSTEYE ALINMAMIZ DA AB’NİN ÇİFTE STANDARDI MI?”

OECD'ye bağlı Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından kara para aklama ve terörizmin finansmanındaki eksiklikler nedeniyle Türkiye’nin gri listeye alınması için de Özdemir, “Diğer yandan kamu ihale yasası, yolsuzlukla mücadele, birçok ulusal, iç politika anlamında yapmamız gereken ve taahhüt ettiğimiz düzenlemeleri yapmadık. Günün sonunda ‘AB’nin ön yargıları, çifte standardı’ diyeceğiz” dedi.

“AB İLE MÜZAKERELERDE 2005 DÖNEMİ KOŞULLARINDAN DA GERİYE GİDİLDİ”

Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesiyle taahhüt ettiği yükümlülüklerini olduğunu vurgulayan Özdemir, “Bunlara uymamak ülkemizin itibarına zarar vermekte. Bağımsız ve özerk kurumlarda ciddi tahribatlar oldu. Güçler ayrılığı ilkesinin yeni sistemle beraber aşındırılması, denetim mekanizmalarının, karar alma mekanizmalarının merkezîleşmesi, gücün tek yerde toplanması, demokratik kurumların işleyişi, şeffaflık, hesap verebilirlik ve liyakat alanlarında 2005 koşullarından da geri bir yere geldik” dedi.

Özdemir, “Dış politikada ve AB üyelik sürecinde mutlaka bir öz eleştiri yapmalıyız, taahhütlerimizi, kabul ettiğimiz üyelik kriterlerimizi sorgulamalıyız ve gerçekten bunları iyi tespit etmeli bunlarla ilgili adımlar atmalıyız. Bütün bunları çifte standart veya bir önyargı noktasında düşünüp, tespit ve uyarıları yok saydığımız günden itibaren bir aşama kaydedemiyoruz” değerlendirmesini yaptı.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.