CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, çevre ve şehirciliğin birbiriyle çatışan alanlar olduğunu belirterek, "Türkiye'de çevrenin, ayrı bakanlıkla temsil edilmesi gerekiyor. Şehircilik Bakanlığı imara bir alan açacak, Çevre Bakanlığı ona itiraz edecek, çatışacaklar. Aynı bakanlık içinde olduğu zaman burada sıkıntılar doğabilir" dedi.

CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu Üyesi Mahir Polat, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bütçesi üzerine konuştu. 

Paris İklim Anlaşması ve BM İklim Değişikliği Zirvesi COP26 hedefleri çerçevesinde bir an önce adım atılması gerektiğini belirten Polat, İzmir'de Tire ilçesine bağlı Kartal Dağı'na yapılmak istenen mermer ocağıyla ilgili de konuştu. Polat, "Mermer ocağı Tire'de çam ağaçları ile bölge insanının hayatını olumsuz etkileyecek" dedi.

Çevre ve şehirciliğin ayrı alanlar olduğunu söyleyen Polat şunları kaydetti:

"Çevre ve Şehircilik, artı İklim Bakanlığı üzerine konuşmak gerekiyor. Bir kere, isim baştan çatışma kümelerinin çok olduğu bir isim. Torba bir isim gibi geliyor. Çevre ve şehircilik birbiriyle paralel olmayan noktalar. Uzlaşı alanlarının zayıf olduğu, çatışma alanlarının güçlü olduğu yerler. O yüzden Türkiye'de çevrenin özel bir şekilde, ayrı bakanlıkla temsil edilmesi gerekiyor. İklimin de aynı şekilde, aynı bakanlıkta temsil edilmesi gerektiğine inanıyorum. Şehircilik Bakanlığı imara bir alan açacak, Çevre Bakanlığı ona itiraz edecek, çatışacaklar. Aynı bakanlık içinde olduğu zaman burada sıkıntılar doğabilir.”

"GEZEGENİ VE İKLİMİ KORUMAK ZORUNDAYIZ"

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nda (COP26) Türkiye’yi temsil etmekten mutluluk duyduklarını belirten CHP’li Polat, şunları söyledi:

"Uzun bir gecikmeden sonra Paris İklim Anlaşması imzalandı. Gecikmeyi eleştirmekle beraber, anlaşmanın imzalanmış olması ülkemiz adına sevindirici. Anlaşmanın şartlarının bir an önce yerine getirilmesi gerekiyor. Çünkü gezegenimizi ve iklimimizi korumak zorundayız. Şimdilik, gidecek başka bir gezegenimiz olmadığına göre hızlıca, bu gezegeni yaşatacak önlemleri almak durumundayız. Sel, afet bölgelerine altyapı hizmetlerinin hızlıca yapıldığı, yenileştirildiği söylendi. İklim krizinin bu kadar yoğun olacağını biliyorduk. Öngörülebilir şeyler bunlar. Beklenildiği için araştırılabilirdi. Öncelikle dere yataklarında, akarsu yataklarında bulunan alanların boşaltılması gerekiyor. Neye mal olursa olsun bir canın karşılığı olmayacağını düşünüyorum. Bu alanların hızlıca tahliye edilmesi gerekiyor. Tarihe vefa ve saygı çok önemli. Tarihini bu kadar çok parlatamayan, bunu turizm anlamında bir zenginlik haline getiremeyen bizim gibi bir millet yoktur herhalde. Yapılan çalışmalar yeterli değil, iyi fakat yeterli değil. Bunun için aslında İstanbul Büyükşehir Belediyemizin yapmış olduğu tarihi mekanlarla ilgili iyileştirme çalışmaları var, yakından ilgiyle ve büyük bir gayretle takip etmeye çalışıyorum; ilham kaynağı olabilir diye düşünüyorum.”

"MİLLET BAHÇESİ MAĞDUR EDİYOR"

Bergama’da yapılan millet bahçesinin çevre esnaflarını mağdur ettiğini söyleyen CHP’li Polat şöyle konuştu:

"Biz çevre konularını Çevre Komisyonu’nda da konuşuyoruz. Çevre politika ötesi, siyaset üstü bir iş. Zamanında muhalefet milletvekillerine kulak verilmiş olsaydı, beş sene önce arkadaşlarımız müsilaj araştırma komisyonu ve bununla ilgili kanun teklifleri vermişti. Gözümüzün önünde bir deniz yok olmazdı, bir hayat, habitat yok olmazdı. Bununla ilgili daha fazla birbirimizi dinlemeye ihtiyacımız var. Türkiye'de yeşil alanların artırılması çok önemli. Bu çerçevede, adına ‘millet bahçesi’ dediğiniz şeyler yapıyorsunuz. Bergama'da şehir stadını yıkarak bir millet bahçesi yapıyorsunuz fakat orada 86 esnafımızın dükkanı var, onlar hiçbir önlem alınmadan tahliye ediliyor. Bu insanlar zaten pandemi koşullarından yorgun ve yoksul çıktılar, borçlu çıktılar. Meclis’e kadar geldiler seslerini duyurabilmek için. Sayın Bakan, buna mutlaka el atmak zorundasınız. Bu insanlar mağdur edilmemeli. Bugünlerde artan fiyatları da göz önüne alırsak bu insanları öldürmüş oluruz.”

"KUBBELİ YAPILAR MİMARİ DOKUYLA UYUMSUZ"

Tire Kartal Dağı’ndaki mermer ocağına müdahale edilmesi gerektiğini söyleyen Polat sözlerini şöyle tamamladı:

"Küçük Menderes Havzası zor durumda. Burada özellikle yer altı sularında ciddi bir çekilme var, gittikçe çoraklaşıyor. Burayla ilgili önlem almak zorundayız, oradaki suya, su havzalarına zarar verecek her türlü etkinlikten uzak durmak zorundayız. Kızılçam ormanlarının ortasına, Kartal Dağı'nda bir mermer ocağı yapılmak isteniyor. Bu, hem o çam ağaçlarını hem de o bölgede yaşayan insanların hayatını olumsuz yönde etkiliyor. İnsanların hayatı, su kaynaklarımız ve ormanlarımız mermerlerden çok daha fazla değerli… Aynı şekilde, Kiraz'da da böyle bir çalışma var, müdahale etmek zorundayız. Yine, Bayraklı deprem konutları yapılıyor. Bizim belediyelerimiz de bunlarla ilgili birçok çalışma yapıyor. Fakat mimari dokuyu korumak ve güneş enerjisi yatırımlarından bahsedilirken oradaki yapılarda anlamakta zorluk çektiğim kubbeli yapılar, mimari dokuyla uyumsuz ve orada güneş enerjisi altyapıları yapılmamış. Bunlara dikkat etmemiz gerekiyor. Bir de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, acil iklim krizi ve felaketlerden kaynaklı bir kredi talebi var. Bakanlıkla beraber hızlıca olumlu sonuçlandırılması gerekiyor.”