CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Türkiye’nin olası Afgan göçünü kaldıracak durumu olmadığını vurgulayarak, AKP iktidarına “Türkiye'nin yapması gereken yine tek bir yol var: Türkiye'nin öncülüğünde ya da çağrısıyla yine uluslararası konferans toplanmalıdır” diye çağrıda bulundu.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Afganistan’da Taliban’ın yönetimi ele almasının ardından Türkiye'ye doğru başlayan Afgan göçüyle ilgili değerlendirmede bulundu. TBMM’deki odasında çektiği videoda göçe ilişkin konuşan Tanrıkulu, Afganların insan kaçakçılarının eline düşme ihtimali olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi.

“İnsan kaçakçılığının elindeler ve birçok sivil toplum kuruluşu, araştırmacılar, gazeteciler sonuçta sınırda. Yani 260'tan fazla kilometrelik İran sınırında, sadece 60 kilometrelik duvar var, yeni duvarlar inşa edilecek ama duvarların büyük dünyada mültecilerin, sığınmacıların geçişine engel olmadığını da biliyoruz, engellediğini biliyoruz ama geçişleri bir vesile ile insan kaçakçılarının güvenlik güçleri ile yaptığı işbirliği sonucu olabileceğini biliyoruz. Yüzlerce genç Afganlı geldi, 2 bin 400 km'lik İran sınırını aşarak geldi. İran özellikle kendi ülkesinde bunları tutmak istemiyor ve açık kapı politikası ile Türkiye'ye geçmelerine müsaade ediyor. Ama bu sorun sadece Türkiye'nin sorunu değil. Sonuçta Suriye ve Afganistan bütün dünyanın sorumluluğunda bir vekalet savaşına konu olan yerler, emperyalist güçlerin özellikle. Türkiye'nin de Adalet ve Kalkınma Partisi yönetimindeki bu Hükümetin de Suriye sorunu konusunda büyük sorumlulukları var, fakat, bu yeni dalga ile ilgili olarak Hükümetin yapması gerekenler var tabi ki.”

"KONFERANS TOPLANMALI"

AKP iktidarının dış politikası sonucu Suriye’nin yükünü Türkiye’nin taşıdığını ifade eden Tanrıkulu, Afganistan’da yaşanan olayların ardından benzer bir tablonun ortaya çıkacağını kaydederek, şunları belirtti:

“Ama şimdi Afganistan meselesinde de böyle bir yükü taşıyacak durumda değil Türkiye, yani bardak dolmuş.  Dolayısıyla dolan bardağı taşırtmanın bir anlamı da yok. Türkiye'nin yapması gereken yine tek bir yol var: Türkiye'nin öncülüğünde ya da çağrısıyla yine uluslararası konferans toplanmalıdır. Suriye'de, Afganistan'da bu savaşın tarafları ve bu savaşa neden olanlar ABD, AB, Rusya, Çin kim varsa sonuçta bu mülteci yükünü paylaşacak gerçekten ve Afganistan'daki rejimin hiç olmazsa insan haklarına saygılı bir biçimde yürümesi için tutum almaları konusunda bir uluslararası konferansın toplanması gerekir.”

“YÜKÜ KALDIRACAK EKONOMİ YOK”

Şimdi her ülke kendisi bakımından tedbir almaya çalışıyor: İngiltere, AB, ABD, İran, Pakistan. Herkes kendisi bakımından bir tutum almaya çalışıyor. Ama ortak tutum almak için çaba gösteren hiç kimse yok dolayısıyla bu ancak bütün dünyanın, öncelikle de sorumluluğu olan Devletlerin başta ABD ve AB ülkeleri, NATO ülkeleri, Rusya olmak üzere ortak tutum alabilecekleri bir konudur. Dolayısıyla Hükümet hızla bana göre bir çağrı yapmalıdır, yeni göç dalgası ile ilgili olarak, Afganistan’daki yeni göç dalgası ve olası ağır insan hakları ihlallerinin önlenmesi konusunda bir konferans toplanmalıdır. O konferans öncelikle de Afganistan'da insan haklarına saygılı bir yönetimin, ne kadar olur belli değil ama ve bunun sonucu olarak da göçmen dalgası yükünün Türkiye'nin üzerine bırakılmaması, paylaşılması noktasında tutum almalıdır, yoksa objektif olarak baktığımızda da bu yükü kaldıracak bir Türkiye şu anda yok. Ne ekonomik olarak var ne siyasi olarak var ne de sosyolojik olarak var. Böyle bir durumla karşı karşıyayız.

“TÜRKİYE ÇAĞRI YAPMALI”

Afganistan’daki gelişmeleri ve Türkiye'ye etkilerini izleyeceğiz, takip edeceğiz ve buradan paylaşacağız. Tabii ki Afganistan’dan gelen göçmenler bakımından, her zaman söylüyoruz, şimdi savaş nedeni ile zulüm nedeni ile kaçanların Birleşmiş Milletler Cenevre Sözleşmesi uyarınca sığınma hakları vardır, mültecilik hakları vardır. Türkiye her ne kadar çekince koymuşsa da, yani mültecilik statüsünü vermeyecekse de 6458 Sayılı Yasa uyarınca, 2013'te yürürlüğe giren Yabancılar ve Uluslararası Koruma Yasası uyarınca, eğer ülkene girmişse, sonuçta kayıt altına alacaksın. İkinci mülteci statüsü vereceksin veya uluslararası koruma statüsü vereceksin. Ona göre ülkende tutacaksın. Ama Türkiye'nin böyle bir zemini yok şu anda maalesef ve dolayısıyla uluslararası bir konferans mutlaka toplanmalıdır. Türkiye öncelikli bir çağrı yapmalıdır ve bu yükün bu savaşın tarafları tarafından, Afganistan'ı bu hale getirenler tarafından paylaşılmasını sağlayacak bir ortam yaratılmalıdır.”