CHP'Lİ TOPRAK’TAN, OHAL TEPKİSİ: "ERDOĞAN SEÇİMLERİ BASKI, KİTLESEL GÖZALTI, TUTUKLAMA TEHDİTLERİYLE YAPMAK İSTİYOR"
CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, OHAL'in 3 yıl daha uzatılması için TBMM'ye gönderilen torba yasa kanununa tepki gösterdi ve "Cumhurbaşkanı Erdoğan, zamanında...
CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, OHAL'in 3 yıl daha uzatılması için TBMM'ye gönderilen torba yasa kanununa tepki gösterdi ve "Cumhurbaşkanı Erdoğan, zamanında yapılacağını ifade ettiği seçimleri OHAL koşullarında, baskı, sindirme, kitlesel gözaltı ve tutuklama tehditleriyle yapmak istiyor" dedi.
CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, Türkiye ve dünya gündemine ilişkin Haftalık Değerlendirme Raporu hazırladı.
Toprak, raporda, "Olağanüstü Hal (OHAL) dönemi Kanun Hükmünde Kararnameleri'nin (KHK) tanıdığı yetkileri terörle mücadele bahanesiyle 3 yıl daha uzatmak üzere TBMM'ye torba yasa gönderdiğini" anımsattı.
Toprak, teklifle ilgili; “2023 yılına kadar aynı yetkileri kullanmak isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, zamanında yapılacağını ifade ettiği seçimleri OHAL koşullarında, baskı, sindirme, kitlesel gözaltı ve tutuklama tehditleriyle yapmak istiyor" değerlendirmesini yaptı. Toprak’ın raporunda dikkat çeken başlıklar şöyle:
“İKTİDAR SİYASİ FIRSATÇILIK TAVRINI BİR KEZ DAHA SERGİLEDİ: İktidar, siyasi fırsatçılık tavrını bir kez daha sergileyerek, 18 kanunda değişiklik yapan 25 maddelik torba kanun teklifinde gerçek amacını ve sindirme planlarını ortaya koydu. 15 Temmuz 2016 Darbe Teşebbüsü sonrasında ilan edilen OHAL kapsamında çıkartılan çok sayıda KHK ile terörle mücadele ve FETÖ’nün kamu kurumlarından, yargıdan, ordudan, üniversitelerden, iş hayatından ayıklanması gerekçesiyle kendisine sınırsız yetkiler tanıdı. Toplu gözaltılarda, gözaltı süresini 12 güne kadar çıkartan, sorgusuz sualsiz tutuklamaların yolunu açan KHK’ların yanı sıra kamudan ihraçlar için de yargıyı devre dışına çıkarttılar.
‘FETÖ İLE MÜCADELE’ GEREKÇESİ BAHANEDİR: Bir hafta önce Yargı Reformu ambalajına sarılı yasa değişikliklerini Meclis’e getirip ABD ve AB’ye mesaj vererek şirin görünmeye çalışan iktidar, demokratik ve yasal hak ve talepleri kısıtlayan bu torba teklifle gerçek zihniyetini, demokrasiye bakışı açısını ortaya koydu. Getirilen bu düzenleme tamamıyla toplumsal baskıları artırma, insanları terör örgütüyle ‘iltisaklı’ iddiasıyla yaftalayıp işini aşını elinden almakla tehdit ederek, şantaj uygulayarak sindirme amaçlıdır. Beş yıldır bu yetkileri sınırsızca kullanan iktidarın FETÖ ile mücadele ya da terörle mücadele gerekçesi bir bahaneden ibarettir.
SANDIK KORKUSUNUN OHAL İLE MAKYAJLANMIŞ TORBA HALİDİR: Bu KHK’ları ve OHAL’i kalıcı hale getiren düzenlemelerin süresini bir kez daha üç yıl uzatmak istiyor. Son dönemde organize suç örgütü elebaşının ortaya attığı iddialar, kara para aklayıcılarının aldıkları siyasi desteklerle gerçekleştirdikleri operasyonlar, ‘mala çökme’ deyimini gündelik dile yerleştirdi. Dava dosyaları her yana saçılan ‘FETÖ Borsası’ olaylarıyla milyarlarca lira ya da doların, şirketlerin, otellerin, tatil köylerinin, sanayi işletmelerinin, rezidansların, arsaların nasıl el değiştirdiği, buralara nasıl çöküldüğü ortaya yayıldı. Bu torba yasa düzenlemesi iktidarın artık gideceğini görmüş olmasının, kaybetme endişesinin somut dışavurumudur. Demokrasi ve sandık korkusunun OHAL ile makyajlanmış, torba halidir.
BİDEN, KABİL'DEKİ ABD ASKERLERİNİN ÇEKİLME TARİHİNİ ERKENE ALDI: Kabil Havaalanı’nın TSK tarafından korunması ve yönetilmesi görüşmeleri hızlandırılırken, ABD Başkanı Biden bu ülkedeki ABD askerlerinin çekilme tarihini erkene aldığını ve 31 Ağustos’a çektiğini açıkladı. Taliban heyeti Moskova’da görüşmeler yaparken ülkenin yüzde 85’inin kontrolüne geçtiğini ilan etti. Türkiye’nin Kabil görevine karşılık İran’ın Taliban ile Afgan yönetimini Tahran’da bir araya getirmesi iktidarı açığa düşürdü.
ABD AMERİKAN ASKERLERİNİN HAYATINI SAVUNURKEN, İKTİDAR AFGANİSTAN'DA KALMAYI SAVUNUYOR: ABD Başkanıçekilme kararını ve Amerikan askerlerinin hayatını savunurken; Türkiye’de ise iktidar, Mehmetçiğin Taliban’ın ilerlemesi ve Türk askerini ‘işgalci yabancı güç’ olarak nitelendirip saldırı tehditlerinde bulunmasına rağmen Afganistan’da kalmayı savunuyor. Bunun için Biden yönetiminin taleplerini karşılamak, daha fazla parasal destek kopartmak için pazarlık yapıyor. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar iki günde iki kez ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ile görüştükten sonra askerlerimizin Kabil’de kalması görüşmelerinde ilerleme kaydedilmesinden duydukları memnuniyeti açıklıyor.
LİBYA'DA İÇ SAVAŞ YENİDEN ALEVLENEBİLİR: Libya’da seçimlere 6 aydan az bir süre kala, yeni bir kargaşa ve anlaşmazlık ortamı belirdi. Cenevre’de BM gözetiminde, geçen hafta yapılan toplantılarda, seçimler konusunda uzlaşma çıkmadı. Uzlaşma sağlanamadığı takdirde iç savaşın yeniden alevlenmesi, Trablus ve Tobruk kamplaşmasının ülkenin bölünmesine kadar varması söz konusu olabilir!
MISIR'DA YENİ ASKERİÜS AÇILIŞINDA LİBYA YETKİLİSİNİN YER ALMASI TÜRKİYE'YE VERİLEN MESAJDI: Mısır Cumhurbaşkanı Abdül Fettah el-Sisi, 3 Temmuz’da ülkesinin Libya’ya en yakın kıyı bölgesinde en modern askeri deniz üssünün açılışını yaptı. Mısır’ın yeni üs açılışında Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prensi ve Silahlı Kuvvetler Başkomutan Yardımcısı ile Libya Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanının yer alması Türkiye’ye verilen mesajdı!
AP KARAR TASARISINDA MUHALEFETE YÖNELİK BASKILAR GÜNDEME ALINDI: Avrupa Parlamentosu’nun (AP) ikiye karşı 603 oyla kabul ettiği karar tasarısında Türkiye’de muhalefete yönelik baskılar, muhalif belediyelerin engellenmesi, muhalefet liderlerine getirilmek istenen siyasi kısıtlamalar gündeme alındı. Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasında pozitif gündemin insan hakları, hukuk devleti kadın ve çocuk hakları ile yargı bağımsızlığı alanında iyileşme yönünde adım atılması koşuluna bağlanması kabul edildi. HDP’ye yönelik olarak açılan kapatma davasının kınandığı belirtilen kararda, halen ikisi eski eş başkan olmak üzere 4 bin dolayında HDP üyesinin tutuklu olduğu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmadığı, AİHM’nin örgütlenme özgürlüğü konusundaki ilke ve kararlarının açık şekilde ihlal edildiği vurgulandı. İYİ Parti Lideri Meral Akşener’e yönelik tehdit, hakaret ve kötü söylemlerin iktidar tarafından sıkça kullanıldığı, siyasi faaliyetlerin fiili saldırılar ve şiddet kullanımıyla engellenmek istendiği tespiti de AP kararında yer aldı.
VENEDİK KOMİSYONU KİTLE İMHA SİLAHLARI İLE İLGİLİ KANUNU STK'LAR AÇISINDAN RİSKLİ BULDU: Avrupa Konseyi’nin Anayasa ve Hukuk konularındaki danışma organı konumunda olan Venedik Komisyonu, geçtiğimiz Aralık ayında iktidarın alelacele çıkarttığı Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının ve Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun’un uluslararası insan hakları standartlarıyla uyuşmadığı ve Sivil Toplum Kuruluşları (STK) açısından ciddi hukuki riskler ve keyfilikler içerdiği yönünde görüş bildirdi.
ENFLASYON BEKLENTİLERİ GELECEK 24 AYDA NEGATİF: Merkez Bankası Beklenti Anketi’nin temmuz ayı sonuçları beklentilerdeki kötüleşmenin ağırlaştığını gösteriyor. Enflasyon ve kur beklentileri sadece yılsonu değil, gelecek 12 ve 24 ay itibarıyla da oldukça negatif ve 2023’te tek haneli enflasyon hedefine inanılmadığını gösteriyor. Ankete katılan sanayi, reel sektör, banka-finans CEO’ları ile akademisyenler, gidişin daha da kötüleşeceğine inanıyor.
TL'YE YATIRIM YAPANLAR AĞIR KAYBA UĞRADI: Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getirileri Endeksi’ne göre, haziran ayında ve bu yılın ilk altı ayı itibarıyla enflasyon karşısında en yüksek kazanç sağlayan yatırım aracı ABD doları, yıllık olarak da Euro oldu. TÜİK’in resmi hesaplamalarıyla TL yatırım araçlarına yatırım yapanlar ağır kayıplara uğradı. İktidar, yastık altındaki altın ve dövizlerin bozdurulmasıçağrılarını yaparken, tasarruf sahipleri en yüksek kazancı döviz yatırımlarından elde etti.
TÜRKİYE, ÇALIŞANLAR İÇİN EN KÖTÜ 10 ÜLKE ARASINDA: Türkiye, Uluslararasıİşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun 2021 YılıÇalışanların Küresel Haklar Endeksi raporunda, ‘Çalışanlar için dünyadaki en kötü 10 ülke’ arasında yer aldı. Çalışanların en kötü ve en ağır koşullarda bulunduğu geri kalmış Afrika ülkeleri ya da otokrat yönetimlerin görevde olduğu ülkelerle birlikte Türkiye’nin ilk 10’da yer alması yüz kızartıcıdır."
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.