CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuşİlgezdi, kültür ve sanat alanının uzun süredir vesayet altında olduğunu belirterek, "Biz tüm sanatçıların özgürce üretebileceği, eleştirilerini korkusuzca dile getirebileceği ve emeklerinin karşılığını hakkaniyetle alabileceği bir kültür-sanat iklimi oluşturmayı hedefliyoruz ve kararlıyız. Bugünkü çalışma sonucunda, tüm kesimleri kucaklayan, anlaşılır, tutarlı ve sürdürülebilir bir kültür politikasının alt yapısını hazırlamış olacağız" dedi. 

CHP, Kültür ve Sanattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuşİlgezdi’nin koordinasyonunda kültür politikalarına temel oluşturacak stratejik belge oluşturmak için İstanbul’da Türkiye Kültür Stratejisi Forumu düzenliyor. 

Programın açılışını yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Gamze Akkuşİlgezdi, tüm kesimleri kucaklayan, anlaşılır, tutarlı ve sürdürülebilir bir kültür politikasının alt yapısını hazırlamak amacıyla böyle bir çalışma yaptıklarını söyledi. 

CHP'li İlgezdi'nin konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

KÜLTÜR VE SANAT ALANI UZUN SÜREDİR BASKICI BİR SİYASET VESAYETİ ALTINDA: Bugün kültür, sanata ait sorunları konuşmak, çözümlemek ve ortak bir politika oluşturmak için bir aradayız. İnanıyorum ki günün sonunda ülkemizin kültür politikalarının temel teşkilini oluşturacak, çağdaş, katılımcı, demokratik, kapsayıcı bir stratejik belge ortaya çıkaracağız. Belgenin zeminini ortaya çıkaracağız. Bu çalışmaya neden ihtiyaç duyduk? Neden bir strateji belgesi ihtiyacımız var? Hepinizin hemen her gün tanık olduğu üzere kültür ve sanat alanı uzun süredir baskıcı bir siyaset vesayeti altında. Sanatsal içeriğin, düşüncenin, ifade özgürlüğünün yasaklandığına hep birlikte sık sık süreç içinde şahit oluyoruz. Sansür, ceza ve yıldırma politikaları sanatçıların üretebilmesi yönünde önemli bir ciddi bir engel teşkil ediyor. Bugün kamu desteğinin şeffaf olmayan kriterlere bağlandığı, sadece iktidarın tercihlerini ve isteklerini yansıtan işlerin desteklendiği, sanatın ve sanatçının yasal statüler, sosyal haklardan mahrum bırakıldığı bir kültürle karşı karşıyayız.

BU DÖNGÜYÜ KIRMANIN ZAMANI GELDİ: Oysa bu kadim topraklarda her türlü ayrımcılık karşısında kültür ve sanat iyileştirici ve kapsayıcı yaraları sarıcı olmuştur. Dolayısıyla artık bu döngüyü kırmanın zamanı geldi diyoruz. Tüm dünyada kültür politikası alanında örnek gösterilen köy enstitülerini, bunun dışında halk evleri kapatıldı. Köklü kültür sanat kurumlarının içi boşaltıldı. Kültür alanını pasifleştiren bu anlayışın artık değiştirilmesi gerekiyor. Coğrafyamızın tüm renklerinin yeniden özgürleşmesi, demokratik katılım süreçlerinin etkin bir biçimde harekete geçirilmesi gerekiyor. Çoğulculuğu öne çıkaran kapsayıcı bir kültür sanat politikasınıülke gündeminin en üst seviyelerine taşımak görevimiz.

KÜLTÜREL MİRASIMIZ MUTLAKA BİZİM REHBERİMİZ OLACAK: Biz tüm sanatçıların özgürce üretebileceği, eleştirilerini korkusuzca dile getirebileceği ve emeklerinin karşılığını hakkaniyetle alabileceği bir kültür-sanat iklimi oluşturmayı hedefliyoruz ve kararlıyız. Bu toplantı aydınlık yarınlara yürürken, yolumuzu aydınlatacak çoban ateşi olacaktır. Bugünkü çalışma sonucunda tüm kesimleri kucaklayan, anlaşılır, tutarlı ve sürdürülebilir bir kültür politikasının altyapısını hazırlamış olacağız. Ancak Anadolu topraklarında binlerce yıldır var olan kültürel mirasımız mutlaka bizim rehberimiz olacak. Türkiye Kültür Stratejisi Forumu’nun bu bakımdan çok cesaret verici son derece demokrat bir tavırla ve sorumluluğunu yerine getirecek bir anlayışla yol alacağını inanıyorum. Büyük Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine taşıyacak katılımcı ve şeffaf bir kültür politikasını ilk adımını da sizlerle bugün burada atmaktan gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum. Sizler var oldukça bu topraklarının asla karanlığa teslim olmayacağına inanıyorum.”