“OLİMPİK BAŞARIYA YEREL YÖNETİMLERİN NASIL KATKILARI OLACAĞINI DEĞERLENDİRDİK”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, son olimpiyatlarda yaşanan başarısızlığın tekrarlanmaması için mücadele edeceklerini belirterek, “Üzülmek bizim işimiz değil. Bizim gelecek senelerde, gelecek olimpiyatlarda üzülmemek için ne yapılması gerektiğini düşünmek, kararlaştırmak ve gereğini yapmak görevimizdir. Geçtiğimiz günlerde Eşgüdüm Konseyimizde değerli belediye başkanlarımızla oturduk, Olimpiyatların Türkiye’ye gelmesine, olimpiyat seyircisinin oluşmasına, olimpik başarıya yerel yönetimlerin nasıl katkıları olabilir onları değerlendirdik” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, Keçiören Belediyesi Taha Akgül Karakucak Güreşleri’nde yaptığı konuşmada, “Bu Pazar gününü ata sporumuzun gelişmesine, özlediğimiz güzel günlerine geri dönmesine katkı sağlamak üzere düzenlenmiş olan bu organizasyona katılan Keçiören ve Ankara’nın güzel insanları, Türkiye’nin dört bir yanından buraya gelen ve burada er meydanında birbiri ile hem rekabet eden, hem birbirinin gelişimine katkı sağlayan yiğit evlatlarımız, hepiniz hoş geldiniz. Hepinizi saygı ile selamlıyorum” dedi.

“OLİMPİYATLARDAKİ ALTIN MADALYALI EVLADIMIZ”

“Bugün burada yapılan organizasyonun ev sahipleri Keçiören Belediye Başkanımız sevgili Mesut Özarslan ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Mansur Yavaş ile birlikte Paris’teki olimpiyatlardaydık” diyen Özel, “Öncelikle bugünkü güreşlerin adının verildiği, onuruna yapıldığı, hepimizin yüzünü güldüren, Paris’te bronz madalya alan, daha önce üç kez Dünya Şampiyonu, 10 kez Avrupa Şampiyonu olmuş, olimpiyatlardaki altın madalyalı evladımız, milli gururumuz Taha Akgül’ü alnından öpüyorum. Burada kendisiyle birlikte çok sayıda milli güreşçimiz, önceki dönemlerde ay yıldızlı al bayrağımızı göndere çektiren çok değerli büyüklerimiz var. Hepsini saygı ile selamlıyorum” ifadesini kullandı. Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“ÜZÜLMEK BİZİM İŞİMİZ DEĞİL”

“Biz bu sene Paris’ten Taha’nın ve madalya alan evlatlarımızın yüreklerimizi bir nebze teselli etmesine rağmen boynumuz bükük döndük. Türkiye gibi bir ülke olimpiyatlarda sıralamada 63’üncü sırada yer aldı. Önümüzdekilere bakınca gerçekten kahrolmamak, sporun, olimpiyatlarda ülkenin geldiği bu duruma üzülmemek elde değildi. Ama üzülmek bizim işimiz değil. Bizim gelecek senelerde, gelecek olimpiyatlarda üzülmemek için ne yapılması gerektiğini düşünmek, kararlaştırmak ve gereğini yapmak görevimizdir. Geçtiğimiz günlerde Eşgüdüm Konseyimizde değerli belediye başkanlarımızla oturduk, olimpiyatların Türkiye’ye gelmesine, olimpiyat seyircisinin oluşmasına, olimpik başarıya yerel yönetimlerin nasıl katkıları olabilir onları değerlendirdik. Paris’te başlayan bir sohbet, sayın Mesut Özarslan minder güreşleri için Karakucağın ne kadar önemli olduğunu, minder güreşine güreşçinin buralardan yetiştiğini ve buna önem vermek gerektiğini söylüyordu. Bu konuda güreş anlamında bir dizi ortak mutabakata vardık. Bugün burada birincisi yapılan ama biraz önce yapılan ağalık müzakeresinin sonunda ortaya çıkan, ağalıkta ortaya konulan cesur ve bonkör irade de görüldüğünde gelecek yıllarda Türkiye’nin en önemli spor organizasyonlarından biri olmaya namzet bugünkü güreşleri burada sayın Genel Başkanımız Müsavat Dervişoğlu’nun şereflendirdiği bu güreşleri burada gelip bizzat izlemek, evlatlarımızı yüreklendirmek, onları izlemek ve yapılacakları hep beraber görmek üzere burada olmaya karar verdik.”

“O GÜNE KADAR ÇOK ÇALIŞIN KARDEŞLERİM”

“Bu organizasyonun bundan sonra elbette Mesut Başkan gibi Mansur Başkan gibi düzenleyicileri var. Sahip çıkanları var. Ancak bundan sonra Karakucak Güreşlerine, pehlivanlarımıza ben de yürekten ve gönülden, elimden geldiğince, gücüm nispetinde sahip çıkacağıma ve onların sesini Türkiye’ye duyurup, onların dünyada bayrağımızı dalgalandıracağı günlere kadar var gücümle destekleyeceğime söz veriyorum. Bu güzel organizasyon için emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Cazgırlarımızdan, davulcularımıza, hakemlerimizden tertip komitesine, hepinizin ellerine ve yüreklerinize sağlık diyorum. Günü gelecek, Türkiye’de olimpiyatlar yapılacak. Günü gelecek, 1948’de Londra’da olduğu gibi altı altın madalyayı, 1960’ta Roma’da olduğu gibi yedi altın madalyayı aşacak, onlarca altın madalya ile olimpiyatların en güçlü takımı olmayı hak eden Türk milli takımı olacak. O güne kadar çok çalışın kardeşlerim, hep beraber çalışacağız, hep beraber başaracağız. Ne mutlu sizlerle birlikte olduğumuz için, ne mutlu bizlere, ne mutlu sizlere, ne mutlu Türk’üm diyene. Hepinizi saygı ile selamlıyorum. Sağ olun, var olun.”