AYHAN ÇİMENDAĞ

Eğitim- İş Denizli Şubesi, kalacak yer bulamayan üniversite öğrencilerine destek açıklaması yaptı. Şube Başkanı Namık Kemal Aydoğan, “TOKİ, yurt yapımına ağırlık vermelidir. Kamusal hizmete ağırlık vermesi gereken TOKİ, lüks binalar yapmayı bırakıp geleceğimizi emanet ettiğimiz öğrencilerimizin barınma sorununu acilen çözmelidir” dedi.

Eğitim- İş Denizli Şubesi, yurtsuz kalan öğrencilerin sesini duyurmak adına saat 14.00’te Denizli Kredi ve Yurtlar Kurumu’na bağlı yurtların önünde basın açıklaması yaptı. Aydoğan, “Her ile üniversite açan hükümet, açtığıüniversitelere yurt yapmamakta, öğrencilerimizi çaresiz bırakmaktadır. Yıllar öncesinde köyünden kasabasından okumak için ilçe merkezine, il merkezine gelen çocuklarımızı pansiyonsuz, yurtsuz bırakıp bilinçli bir şekilde tarikat ve cemaatlerin eline iten zamanın iktidarları, bu çocuklarımızı daha sonra terörist ilan etmekten geri kalmadı” diyerek şöyle devam etti:

Eğitimin en temel öğelerinden biri okul ise diğer bileşeni de yurt ve pansiyonlardır. Yurt-Kur yeterince yurda sahip değildir. Üniversite öğrencilerimizin kalacağı yurt ve pansiyonlar yetersiz düzeydedir. Devletin resmi inşaat kurumu TOKİ, yurt yapımına ağırlık vermelidir. Kamusal hizmete ağırlık vermesi gereken TOKİ, lüks binalar yapmayı bırakıp geleceğimizi emanet ettiğimiz öğrencilerimizin barınma sorununu acilen çözmelidir.

“YAKINDIR, BİR GÜN ELBET HESAP DA SORACAĞIZ”

Bugün binlerce gencimiz kalacak yer sorununu çözemediği için üniversite kaydını dondurmak zorunda kalmıştır. Hiçbir iktidarın 12 yıl emek verip her türlü maddi, ekonomik ve sosyal sorunlarla mücadele ederek üniversiteyi kazanan öğrencilerimizin hayallerini ve umutlarını söndürmeye hakkı yoktur. Kim hesabını verecek öğrencilerimizin mağduriyetinin? Kim hesabını verecek anne ve babalarımızın çektiği sıkıntıların bedelini? Kim hesabını verecek öğretmenlerimizin her türlü özveriyle yetiştirdiği gençlerimizin yitip yok olmasının? Ama kararlılıkla hakkımızı aramaya devam edeceğiz. Yakındır, bir gün elbet hesap da soracağız!

Varlık ve israf içinde saltanat keyfi sürenler, itibardan tasarruf etmeyenler yokluk içinde hayat mücadelesi verenlere hesap vermeye mahkumdur. Haksızlığa uğrayan gençlerimizin, eğitim emekçilerimizin hakkını aramaya devam edeceğiz. Kimseye minnet etmeden, boyun eğmeden mücadele edeceğiz. Büyük Atatürk’ün dediği gibi gerçekleri söylemeye devam edeceğiz.”