DEVA PARTİLİ BİLGEL: “DIŞ POLİTİKASIZLIK ASKERİ HAREKATLA TELAFİ EDİLEMEZ”
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Başkanı Yasemin Bilgel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye açıklamaları...
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Başkanı Yasemin Bilgel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye açıklamaları ile ilgili, “Dış politikasızlık askerî harekâtla telafi edilemez. Askeri güç ancak bütüncül bir dış politika ve stratejiye hizmet eden bir araç olarak kullanıldığı zaman etkin olur. Hükümet ise Suriye’de tam bir politikasızlık içindeyken bu askeri operasyonu planlıyor” değerlendirmesini yaptı.
DEVA Partisi Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Başkanı Yasemin Bilgel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye açıklamalarına ilişkin yazılı basın açıklaması yaptı. Yeni bir askeri operasyon hazırlığı yapıldığına dikkat çeken Bilgel’in, açıklaması şöyle:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yetkililerin açıklamaları, hükümetin Suriye’nin kuzeyine yeni bir askeri operasyon hazırlığında olduğunun sinyalini veriyor. Mevcut durumda yeni bir askeri operasyon Suriye politikasızlığını çözecek mi? Dış politikasızlık askeri harekâtla telafi edilemez. Askeri güç ancak bütüncül bir dış politika ve stratejiye hizmet eden bir araç olarak kullanıldığı zaman etkin olur. Hükümet ise Suriye’de tam bir politikasızlık içindeyken bu askeri operasyonu planlıyor.
“TEHLİKELİ YALNIZLIK”
Suriye politikasızlığımızın en büyük göstergesi Suriye’de içine düştüğümüz ‘tehlikeli yalnızlıktır’. İktidarın yürütemediği diplomasi ve dış ilişkilerindeki tutarsızlıklar, ülkemizi Suriye’de ABD ve Rusya arasında köşeye sıkıştırmış durumda. ABD Başkanı Biden, ‘Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusundaki askeri eylemlerinin ABD’nin güvenliği ve IŞİD’le mücadeleye tehdit oluşturduğunu’ belirtiyor.
Putin ise yeri geldiğinde Türkiye’yi de ima ederek ‘Suriye’den yabancı güçlerin çekilmesi gerektiğini söylüyor. Hem Rusya hem ABD tarafından sıkıştırılmak Suriye’de pazarlık gücümüzü azaltıyor, elimizi zayıflatıyor. Suriye’deki bu yalnızlığımız operasyonların etkinliğini azaltıyor; askeri maliyetini artırıyor ve şehitler veriyoruz. Haklı gerekçelerle yaptığımız askeri operasyonların meşruiyeti sorgulanıyor. ABD ve Rusya ise PYD/YPG’ye verdiği desteği sürdürmeye devam ediyor. İktidar da ülkemizin menfaatleri konusunda kimseyi ikna edemediğinin farkına varmış olmalı ki ‘kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz’ açıklaması yapıyor.
“ÇÖZÜMÜN TÜM TARAFLARIYLA YAPICI BİR DİYALOG SÜRDÜRÜLMELİ”
İktidara çağrımız bir an evvel Suriye’de kalıcı bir çözüm için gerekli siyasi ve diplomatik adımlara odaklanmasıdır. Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin korunması, ülkemize yönelik terör tehditlerinin bertaraf edilmesi ve Suriye’den gelebilecek olası göç akınını önlemek tek başına askeri yöntemlerle ve diğer devletlerle siyasi çözüm arayışı olmadan gerçekleştirilemez. İktidar, Suriye yönetimi de dâhil olmak üzere, çözümün tüm taraflarıyla yapıcı bir diyalog sürdürmeli ve ülkemizin menfaatleri doğrultusunda iş birliği yapmalıdır.
“DİPLOMATİK SEFERBERLİK BAŞLATILMALI”
Erdoğan hükümeti Taliban ile pragmatik bir yaklaşımla diyalog sürdürürken ve Mısır ile yeniden görüşmeye başlamışken, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması ve ortak menfaatimiz olan kalıcı barışın sağlanması konusunda Suriye yönetimi ile görüşmemekte inat etmesi akılcı değildir. ABD ve Rusya ile de Suriye’de milli güvenliğimiz için tehdit oluşturan terör örgütlerine desteğin kesilmesi için etkin bir diplomatik seferberlik başlatmalıdır. Suriye’deki milli menfaatlerimizin korunması ancak sonuç alıcı bir diplomasi ve tutarlı bir dış politika ile mümkündür.”
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.