DEVA PARTİSİ'NİN KADIN İL BAŞKANI: SİYASETTE KADIN OLMAK SEVİMLİ BİR DENEYİM DEĞİLMİŞ!

DEVA PARTİSİ'NİN KADIN İL BAŞKANI: SİYASETTE KADIN OLMAK SEVİMLİ BİR DENEYİM DEĞİLMİŞ!

İş dünyasından siyasete geçiş yapan, 4 ay önce de DEVA Partisi İzmir İl Başkanlığı'na getirilen Seda Kaya Ösen, yaşam koşulları, eş ve aile baskısı gibi nedenler yüzünden kadınları siyasete çekmekte zorlandıklarını söyledi. Ösen, "Siyasette ne yazık ki kadın olmak çok sevimli bir deneyim değilmiş. Neden kadınların siyasete girmediğini daha iyi anlıyorum... Toplumsal eşitliğin iyi düzeyde olduğu bir kent olan İzmir'de bile kadınları siyasete çekmekte çok zorlanıyoruz. Ama vazgeçmeyeceğiz. Bu konuda inadımız

MUSTAFA AKBAŞ

İş dünyasından siyasete geçiş yapan, 4 ay önce de DEVA Partisi İzmir İl Başkanlığı'na getirilen Seda Kaya Ösen, yaşam koşulları, eş ve aile baskısı gibi nedenler yüzünden kadınları siyasete çekmekte zorlandıklarını söyledi. Ösen, "Siyasette ne yazık ki kadın olmak çok sevimli bir deneyim değilmiş. Neden kadınların siyasete girmediğini daha iyi anlıyorum... Toplumsal eşitliğin iyi düzeyde olduğu bir kent olan İzmir'de bile kadınları siyasete çekmekte çok zorlanıyoruz. Ama vazgeçmeyeceğiz. Bu konuda inadımız inat" dedi.

İzmir'de uzun yıllar Batı Anadolu Sanayici ve İşİnsanları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan, 4 ay önce Ali Babacan'ın kurduğu DEVA Partisi'nin İzmir İl Başkanlığı'na getirilen Seda Kaya Ösen, ANKA Haber Ajansı'na konuştu. Görevi devraldığı günden bu yana, oluşturduğu yönetim ile İzmir'de 12 ilçeyi gezdiğini aktaran Ösen, "Gittiğimiz her yerde çok sıcak ilgiyle karşılaştık. Bu mutluluk verici. Genel Başkanımızın kirlenmemiş, düzgün siyasetle özdeşleşmiş bir isminin olması bunda en önemli etken. Hiç AK Parti'ye oy vermemiş bir seçmen bile Ali Babacan'ın düzgün, işinde başarılı, iyi bir siyasetçi, devlet insanı olduğunda hemfikir. Çünkü genel başkanımızın çizgisi çok net. Görüyoruz işte birçok siyasetçi var; geçtiğimiz sene birbirlerine küfrediyorlar bir sonraki sene kol kola yürüyorlar. Bizim genel başkanımızın en önemli özelliği böyle olmaması ve tutarlı duruşu" diye konuştu.

ALİ BABACAN'IN NET BİR BAŞARISI VARDI

Ösen, sadece yıpratmak için yapılan bir muhalefet çizgisini benimsemediklerini belirtirken, "İktidara geldiğimizde ilk 100 gün, 200 günde yapacaklarımızın üzerinde çalışılıyoruz. Çünkü Türkiye en zor ekonomik dönemlerden birinden geçiyor. Ekonomiyi düzeltmek denince de ilk akla gelen isimlerden biri Ali Babacan... Kendisinin ekonomiden sorumlu bakanlık yaptığı dönemler Türkiye'nin Hollanda'dan fazla GSMH'sının olduğu dönemlerdir. Bu net bir başarıdır" dedi.

ÜÇÜNCÜ BİR YOLUZ

Kutuplaşma siyasetinden farklı olarak toplumun tüm kesimlerine hitap ettiklerini vurgulayan Ösen şöyle devam etti:

"Genel başkanımız AK Parti'den geliyor ama genel olarak her geçmişten ve siyasi ekolden insanlar da var aramızda. Diğer partilerden bu özelliğimizle ayrışıyoruz. İnternet üzerinden DEVA Partisi'ne başvurular alıyoruz. 15 bin kişi bu anketi cevaplamış. Daha önce hangi partiye oy veriyorsunuz denildiğinde yüzde 30 kadarı AK Parti, yüzde 20 CHP, yüzde 10 İYİ Parti, yüzde 10 MHP, yüzde 10 HDP'ye oy veriyordum diyor. Aslında bu Türkiye'nin aşağı yukarışu andaki fotoğrafı. Bu insanlar şu anda DEVA'yı alternatif olarak görüyor. Bu da bizi diğer partilerden çok önemli şekilde ayırıyor. Amacımız kimliksiz ve ana akım siyaset yapmak. Kendimizi sağ sol diye tanımlamıyoruz. Türkiye'de daha önce olmayan bir şey olduğu için bu kıymetli. Açıkçası ben de bu yüzden DEVA Partisi'nde siyaset yapıyorum. Çünkü Türkiye'de artık toplum kimlik siyaseti yüzünden çok kutuplaşmış durumda. Size bir kimlik ve elbise dikiliyor ve siz orada olmak durumundasınız. Ve oraya uymayan herkese düşman olmak durumundasınız. Ben bunun toplumu bir depresyona, bunalıma ve çözümsüz ortamlara sürüklediğini düşünüyorum. Sonuçta iki çok sert blok var. Aralarında geçişkenlik hemen hemen hiç yok. Ve Türkiye iki kutuplu siyasete girmiş durumda. Biz bu konuda bir değişim iddiasındayız. Üçüncü bir yoluz. Oyunun kurallarının baştan yazılmasını isteyenlerin partisiyiz."

DEVLETİN GÖREVİ KİŞİYE NE GİYİNECEĞİNİ SÖYLEMEK DEĞİL

Seda Kaya Ösen, DEVA Partililerin "Türkiye'nin gelecek vizyonu" altında birleştiğini belirtirken, "Hedefimiz demokratik, azıklık haklarına saygılı, hakettiği ekonomik refahta olan bir Türkiye... Ve kimlik siyaseti yapmayan bir Türkiye. Çünkü devletin görevi bir kişiye nasıl giyineceğini, nasıl ibadet edeceğini, nerede ne içeceğini, ne yiyeceğini, belli bir tornadan geçirip o insanı formatlamak değildir. Devletin görevi siz ne olursanız olun size aynı haklarda eşit şekilde bir yaşam sunmaktır" diye konuştu.

"İzmir solun kalesi" söylemlerini doğru bulmadığını da kaydeden Ösen, "İzmir'in solun kalesi değil demokrasinin kalesi olduğuna inanıyoruz.İzmir'in şu ana kadar verdiği oyun da sebebinin cumhuriyet kazanımlarına destek niteliğinde olduğunu, AK Parti'nin bu konudaki müdahalelerine tepki olduğunu düşünüyoruz. Yoksa İzmir'in bence en büyük refleksi demokrasi ve insan haklarıdır. Sağ sol meselesi değildir" ifadelerini kullandı.

SİYASETTE KADIN OLMAK SEVİMLİ BİR DENEYİM DEĞİLMİŞ

Ösen, kadın bir il başkanı olmanın nasıl bir deneyim olduğu sorusunu şöyle yanıtladı:

"Siyasette ne yazık ki kadın olmak çok sevimli bir deneyim değilmiş. Neden kadınların siyasete girmediğini daha iyi anlıyorum. DEVA Partisi olarak en büyük avantajımız, bu tabloyu değiştirmeye çalışıyor olmamız. Özellikle Ankara'dan çok büyük destek görüyoruz. Yüzde 35 cinsiyet kotamız var. Ben özellikle bu kotayı fazla fazla doldurmak için elimden geleni yapıyorum. Bu kotayı il yönetimimizde doldurduk. İlçe yönetimlerimizde de şu an 18 ilçe başkanımızın 6'sı kadın. Yüzde 30'dayız yani. Fakat kadınları ikna etmekte çok zorlanıyoruz. Görev teklif ettiğim erkeklerin hiçbiri beni reddetmedi. Ama kadınların üçte biri veya yarısı reddediyor. Çocuğum evde, online eğitim yapıyor, ona destek olmam lazım gelemem. Babam izin vermedi, gelemem. Kocam izin vermedi, gelemem, diyorlar.. Ki bahsettiğim bu kadınların hepsi işinde gücünde, ekonomik bağımsızlıkları olan insanlar... Ev kadını durumunda da değiller.. Buna rağmen tablo böyle. Toplumsal eşitliğin iyi düzeyde olduğu bir kent olan İzmir'de bile kadınları siyasete çekmekte çok zorlanıyoruz. Ama vazgeçmeyeceğiz. Bu konuda inadımız inat..."

SİYASET ORTA YAŞLI ERKEKLERİN TEKELİNDE

Ösen şöyle devam devam etti:

"İş hayatında artık kadının rolü biraz daha kanıksanmış, yadırganmayan bir şey. Ama siyaset çok uzun yıllardır orta yaşlı erkeklerin tekelinde kalmış bir durumda. Kadınlar bu yüzden siyasete biraz uzaklar. Ama inşallah değişecek herşey... Kadın olmaktan kaynaklı kendi partimde çok önemseniyorum, destekleniyorum. Fakat yıllar içinde biriktirilen bir baskıyı kırmak zor oluyor. Benim il başkanı olmam kadınların çok hoşuna gitti. 6 kadın ilçe başkanımızın 3'ü bana "siz il başkanı olduğunuz için geldim" diyor. Şimdi onlar da ilçe başkanı olduğu için yönetimlerinde daha fazla kadın olacak. Örneğin Muş, Isparta, Kayseri, Gümüşhane, Samsun, Niğde, Van'da kadın il başkanlarımız var. Bunlar İzmir'den bence daha kıymetli. Çünkü Anadolu'da kadın il başkanı olması daha önemli. Bu da tamamen bizim genel merkezimizin bakış açısıyla alakalı..."

TEMEL HEDEF TEŞKİLATLANMAK

DEVA Partisi olarak temel hedeflerinin haziran ayına kadar teşkilatlanmayı bitirmek olduğunu vurgulayan Ösen, "Haziran ayının sonunda yapılabilecek bir seçime hazır olmamız lazım. 30 ilçenin 18'inde yönetimleri oluşturduk. 12 ilçe kaldı. Ama bunların kongre süreçlerinin de tamamlanması lazım. İkinci hedefimiz ise ana akım medyaya çıkamadığımız için alternatif iletişim kanallarını kullanıp politikalarımızı anlatmak, her ilçeye tabela asmak, kitlelere ulaşmak" dedi.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.