DİSK, KESK, TMMOB VE TTB'DEN ORTAK 'BÜTÇE' EYLEMİ

DİSK, KESK, TMMOB VE TTB'DEN ORTAK 'BÜTÇE' EYLEMİ

Devrimci İşçileri Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk...

Devrimci İşçileri Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB), TBMM’de görüşülen bütçeye ilişkin taleplerini, 14 Kasım’da Ankara Anıtpark’ta yapacakları ortak eylemle duyuracak.

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 14 Kasım Pazar günü saat 14:00’te, Anıtpark’ta “Geçinemiyoruz, Halktan ve Emekten Yana Bütçe İçin Omuz Omuza” adı altında eylem yapacak.

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, eylem öncesi tüm kamuoyuna yazılı bir çağrı yaptı. Çağırıda şunlar kaydedildi:

“İŞSİZLİK BÜYÜYOR, PAHALILIK ARTIYOR, BORÇLAR KABARIYOR”

“Ülkeyi yönetenler, büyüme rekorlarından, şahlanan Türkiye’den bahsediyor. Bir avuç sermayedar için, yandaş şirketler için dedikleri doğru olabilir. Ama emekçiler için, halk için işsizlik büyüyor, pahalılık artıyor, borçlar kabarıyor, faturalar şahlanıyor. Alım gücümüzün düştüğünü, her gün çarşıda, pazarda, markette yaşadıklarımızla biliyoruz. İşsizliğin arttığını, artık hemen her evde olan işsizlerden, özellikle genç ve kadın işsizlerden görüyoruz. Her gece yarın nelere zam gelecek, eriyen ücretlerimizle nasıl geçineceğiz, kapıya dayanan kara kışı nasıl atlatacağız endişesiyle yatıyoruz. 

Her sabah, paramızın döviz ve zamlar karşısında adeta pula döndüğü, yoksulluğun ve işsizliğin arttığı bir güne uyanıyoruz. Bu zorlu süreçte TBMM’de hepimizin geleceğini yakından ilgilendiren 2022 bütçe yasa teklifi görüşülüyor. Bütçede, gelirlerin kimlerden sağlanacağı ve kimler için harcanacağı belirleniyor.

“BÜTÇELER ÜLKE KAYNAKLARININ, EMEKÇİLERDEN, HALKTAN ALINAN VERGİLERİN SERMAYEYE-PATRONLARA, YANDAŞLARA AKTARILMASININ BİR ARACI HALİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR”

Anayasasında ‘sosyal-hukuk devleti’ yazan ülkelerde, oluşturulacak bütçeler ile toplumun ezici çoğunluğu, üreten emekçi çoğunluğu korunabilir. Ancak ne yazık ki Türkiye’de yıllardır bütçeler, ülke kaynaklarının, emekçilerden, halktan alınan vergilerin sermayeye-patronlara, yandaşlara aktarılmasının bir aracı haline dönüşmüştür. Ve yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır. Türkiye, salgın süresince milli gelirine oranla kendi halkına en az nakit desteği veren ülkelerden biri olmuştur. Türkiye, dolaylı ve dolaysız vergilerle işçilerin-emekçilerin, patronundan daha yüksek oranda vergi ödediği bir ülke haline gelmiştir.

“MİLYONLAR YOKSULLAŞIRKEN BİR AVUÇ ŞİRKET ŞAHLANMAKTADIR”

Bizim cebimizden alınanlar, işverenlere-patronlara, yandaş müteahhitlere teşvik, prim desteği, ‘hazine garantisi’, faiz olarak aktarılmaktadır. Bizim cebimizden alanlarla milyonlar yoksullaşırken bir avuç şirket şahlanmaktadır. Toplumsal cinsiyete duyarsız, eşitsizlikleri artıran bütçede, kadınların ekonomik kaynaklara, kamusal hizmetlere, eğitime, sağlığa ve sosyal koruma haklarına eşitsiz erişimi, bakım ve ev içi emeği ile çifte mesaisi bir kez daha göz ardı edilmektedir. Bizim cebimizden alınanlar, eğitime, sağlığa, sosyal güvenliğe değil silahlanmaya ve iktidarın destek beklediği silah tüccarı devletlere aktarılmaktadır. Bizim cebimizden alınanlar, bir avuç yandaşın aldığı beş rakamlı üçer beşer maaşa, itibar adı altındaki şatafata, yandaş vakıflara-cemaatlere aktarılmaktadır.  

Oysa bütçe, işçiler, emekçiler, işsizler, emekliler, küçük esnaf, çiftçiler, dar gelirliler, yani bu halkın ‘geçinemiyoruz’ diyen büyük çoğunluğunun nefes alması için kullanılmalıdır.

  • Ücretli kesimlerin omzuna yıkılan vergi yükü hafifletilsin, bütçe gelirleri büyük oranda kar, faiz ve servetin vergilendirilmesine dayansın.
  • Asgari ücret ve bütün ücretlerin asgari ücret kadarı için tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın ve net ödensin. Böylece tüm ücretler yaklaşık 750 lira artırılsın.
  • Elektrik, su, doğal gaz ve internet faturaları vergi ve kesintiden muaf tutulsun.
  • Dolaylı vergiler düşürülsün, tüm gıda ürünlerinde KDV sıfırlansın.
  • Eğitim, sağlık gibi kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına son verilsin, kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılsın.
  • En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine yükseltilsin.
  • Herkese temel gelir güvencesi sağlansın.
  • Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçe hayata geçirilsin.

Kısacası bu ülkenin işçileri, emekçileri olarak, yarattığımız değerlerin, oluşturduğumuz kaynakların insanca bir yaşam, insanca çalışma koşulları ve iş güvencesi, parasız kamusal hizmet olarak geri dönmesini istiyoruz.

“GELİRDE ADALET, VERGİDE ADALET İSTİYORUZ”

2022 bütçesi ve asgari ücreti belirlenirken "geçinemiyoruz" diye haykıran milyonların talepleriyle omuz omuza mücadeleye çağırıyoruz. Halktan, emekten, geçinemeyenlerden yana bir bütçe için 14 Kasım 2021 Pazar günü saat 14:00’de Ankara Anıtpark’ta buluşmaya davet ediyoruz."

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.