DOÇ.DR. AZİZ ÇELİK: YÜKSEK ASGARİ ÜCRET SEBEP DEĞİL SONUÇ

DOÇ.DR. AZİZ ÇELİK: YÜKSEK ASGARİ ÜCRET SEBEP DEĞİL SONUÇ

Doç. Dr. Aziz Çelik, ekonomi kötü olduğu için asgari ücretin yüzde 50 oranında arttığını kaydederek, “Asgari ücret bir sebep değil yani. Ekonomideki bozukluk,...

TAMER ARDA ERŞİN

Doç. Dr. Aziz Çelik, ekonomi kötü olduğu için asgari ücretin yüzde 50 oranında arttığını kaydederek, “Asgari ücret bir sebep değil yani. Ekonomideki bozukluk, kötüye gidiş, enflasyon, fiyat artışları, pahalılık daha yüksek asgari ücrete yol açıyor” dedi. Çelik 4 bin 253 liranın bile yetersiz olduğunu, “Asgari ücretin bir kısmının eridiğini, bir kısmının da önümüzdeki ay eriyeceğini söylemek mümkün” diye açıkladı.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2022 yılı asgari ücretini 4 bin 253 lira 40 kuruş olarak belirledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın duyurduğu asgari ücretten gelir ve damga vergisinin kaldırıldığı açıklandı. Gelir vergisi kalktığı için de asgari geçim indiriminin (AGİ) de doğal olarak kalkması bekleniyor.

Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Aziz Çelik, Erdoğan’ın “son 50 yılın en yüksek asgari ücret artışı” olarak duyurduğu artışı şöyle yorumladı:

“Ne kadar arttığı ya da kaç para olduğu çok önemli değil. Düşük bir asgari ücretiniz olur, buna yüksek bir artış sağlasanız yeterli olmayabilir. Asgari ücretteki artış oranı da aynı şekilde tek başına bir anlam ifade etmez. Türkiye’de asgari ücretin yüzde 110 arttığı yıllar olduğu. Bu asgari ücret artışı Türkiye’deki en yüksek asgari ücret artışı değil. Geçmişte de enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde de yüzde 110’a varıncaya kadar artışlar oldu. Fakat bu artışlar enflasyon artışıyla birlikte eridi. Artış oranının ve artış miktarının tek başına belirleyiciliği yok. Önümüzdeki günlerde enflasyon ne olacak. Şu anda yaşamış olduğumuz pahalılık bu ücretle geçinmeye yeter mi? Esas cevap verilmesi gereken soru budur? Asgari ücretteki artışın yüzde 50 olması, bin 400 civarında bir artışın olması tek başına anlam ifade etmezler. Fiyatlardaki artış o derece hızlanmış durumdaki önümüzdeki ayı göremiyoruz. Asgari ücretin bir kısmının eridiğini söylemek mümkün, bir kısmının da önümüzdeki ay eriyeceğini söylemek mümkün. Nominal artışa değil alım gücüne bakmak lazım.”

Çelik, asgari ücreti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasıyla ilgili “Asgari ücret tespit komisyonundaki diğer taraflara sormak lazım” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’de genellikle Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından açıklanıyor. Bunun tek istisnası Sayın Necmettin Erbakan’ın döneminde benzer bir açıklama yapılmıştı.”

“YANLIŞ İŞ YAPILDI. ARABA ATLARIN ÖNÜNE KONULDU”

Çelik, asgari ücretteki gelir vergisinin kalkmasıyla ilgili “Aslında gelir vergisi kalkmadı, AGİ de kalkmadı” diyerek, şunları açıkladı:

“Gelir Vergisi Kanunu’na baktığımızda AGİ de duruyor, vergi de duruyor. Yanlış iş yapıldı. Araba atların önüne konuldu. Önce asgari ücret brütü açıklandı. Bugün Resmi Gazete’ye bakarsanız sadece asgari ücretin brütü var orada. Günlük miktarı yazıyor. 166 lira 80 kuruş asgari ücret. Bunun dışında hiçbir şey belli değil. Asgari ücretin vergiden istisna edileceğine dair bir açıklama yapıldı fakat asgari ücrette vergi kalktı mı, bunu söyleyebilmek için yasa değişikliği yapılması lazım. Yasa değişikliğini yasama organı yapıyor. Yasama organı yasa değişikliğini yapar mı, yapmaz mı bilmiyorum.

“GELİR VERGİSİ KANUNU’NDA AGİ DURUYOR”

“Yapılması gereken bu konuda yasal bir düzenleme yapılmalıydı, taslak hazırlanmalıydı. Meclis’e sunulmalı, müzakere edilmeli ve bunun sonuçlarından sonra asgari ücrette artış olmalıydı. Böylece net biçimde bilebilirdik. Şu anda bu belli değil. Şu anda AGİ kalktı mı? Bir şey diyemem size. Neden AGİ ile ilgili herhangi bir düzenleme yok. Mevcut düzenleme Gelir Vergisi Kanunu. Kanunun 32. Maddesi’ne göre AGİ yerinde duruyor. Bunun değişmesi için kanunda değişiklik lazım. Asgari ücret vergiden istisna edildi mi? Edileceği söylendi fakat yine kanunu düzenleme yapılması gerekiyor. Çünkü vergi kanun ile konulup, kanun ile kaldırılabilir.”

“ŞU AN SÖYLENECEK TEK ŞEY ASGARİ ÜCRET 5 BİN 4 LİRA OLDU”

“Asgari ücretin vergiden istisna edilmesiyle, ücretlerin asgari ücret kadar kısmının vergiden istisna edilmesi iki ayrı şeydir” diyen Çelik, kanuni düzenleme yapılmadığı için sadece asgari ücretin mi vergiden istisna olduğu, yoksa diğer ücretlerin asgari ücret kadar kısmı için de bunun geçeli olup olmadığına ilişkin kesin bir şey söylenmeyeceğini şöyle anlattı:

“Şu anda bu belli değil. Aynı şekilde AGİ de belli değil. Vergi istisnası memurlar için de gelecek mi? AGİ işçiler için kaldırıldığı söyleniyor, memurlardan kaldırıldı mı? İşçilerin kendi arasında da AGİ ve vergi istisnasının bütün işçilerin ücretlerinin asgari ücret kadar kısmına mı uygulanacağı, yoksa sadece asgari ücrete mi uygulanacağı konusu da belirsizliğini koruyor. O yüzden ben teknik olarak AGİ, vergi kalktı diyemem. Meclis’e yasa gelir. Değişiklik olur, görürüz, ondan sonra deriz ki ‘Kalktı etkisi şöyle olacak’. Onun için şu anda söyleyebileceğimiz tek şey asgari ücret 5 bin 4 lira oldu.”

Çelik asgari ücret artışı sonrasında asgari ücretin üstündeki ücretlilere nasıl yansıyacağı konusunda şunları söyledi:

“Özel sektörde, asgari ücret dışında ücret alanlarda bu artışın yapılmayacağı konuşuluyor. Asgari ücret zammının yüzde 50 olması sebebiyle pek çok ücret asgari ücretin altında kaldı. Zaten asgari ücrette yükselttiğimiz zaman pek çok ücrete zam yapılmamış olacak. Bunun anlamı ne olacak? Ücretler asgari ücrete doğru baskılanacak. Ortalama ücret haline gelmeye devam edecek. Zaten bu eğilim çok yüksek. Önümüzdeki günlerde bunun daha da artması, asgari ücrete yakın ücret alanların oranında önemli bir artış olması beklenmelidir.”

Çelik, asgari ücretteki artışın kayıt dışılığı ve işsizliği arttıracağına ilişkin değerlendirmelere karşı şunları belirtti:

“Asgari ücret şuna göre saptanamaz, ‘Ben bu ücreti verirsem rekabet edemem’. Her işveren bunu söyleyebilir. Onu sağlayacak şartları ekonominin genel olarak iyileşmesidir burada önemli olan. Asgari ücretin tek başına işsizliğe yol açması, ekonomide olumsuzluk yaratması söz konusu değil… Ücretler, alım gücünün artması toplumsal talebi arttıracak, ekonomiyi canlandıracak bir role de toplam ekonomi açısından yol açabilir. Asgari ücretin yüzde 30 arttığı 2015-2016 dönemi var. Bunun kitlesel işsizliğe yol açmadığını işsizlik rakamlarından görebiliyoruz. Ben bunun işsizlik dalgası yaratacağı kanaatinde değilim.”

“ASGARİ ÜCRET SONUÇ, SEBEP DEĞİL”

Kayıt dışılık meselesinde ise kanun hakimiyetini devletin sağlaması lazım. Kayıt dışı meselesinin üzerine gitmesi lazım. Genel olarak ekonomik durumun kaotik ve belirsiz olması esas şirketleri, küçük işletmeleri etkiliyor. Asgari ücret bir sonuç. İnsanlar enflasyon bu kadar yüksek olduğu için yüksek asgari ücret talep ediyor, gelirlerini korumak istiyorlar. Asgari ücret bir sebep değil yani. Ekonomideki bozukluk, kötüye gidiş, enflasyon, fiyat artışları, pahalılık daha yüksek asgari ücrete yol açıyor.”

“EŞİTSİZLİK ANLAMINA GELECEK”

13 milyon emekli var. 4 milyonu aşkın memur var. Şimdi bunların gelirlerinin de asgari ücrete benzer şekilde arttırılması gerekir. Aksi halde ortaya ciddi dengesizlik çıkacak. Bugün asgari ücret 4 bin 253 lira oldu, emekli aylığı bin 500 liradır. O da Hazine takviyesi ile bin 500 liradır. Asgari ücret sosyal bir ücret. Devlet bütün vatandaşlarına benzer ücreti sağlaması lazım. Memurun da işçinin de, emeklinin de en düşük gelir seviyesi olarak kabul edilmelidir. Söylenmesi gereken en önemli hususu emekli aylıklarının da asgari ücret seviyesine çekilmesi, daha altında aylıklar varsa memurlardan bunun da asgari ücret seviyesine çekilmesi. Asgari ücret düzeyinin bir baz oluşturması gerekir. Aksi halde işçi için 4 bin 253 lira asgari ücreti saptayıp, emekli için bunu bin 500 lira derseniz bu ciddi bir eşitsizlik, sosyal adaletsizlik anlamına gelecek.”

 

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.