ERDOĞAN: “NEREDE BU DEVLET’ DEDİRTMEDİK, DEDİRTMEYECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yaşadığımız onca sıkıntıya rağmen hamdolsun vatandaşımıza, ‘nerede bu devlet’ dedirtmedik, dedirtmeyeceğiz. Türkiye...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yaşadığımız onca sıkıntıya rağmen hamdolsun vatandaşımıza, ‘nerede bu devlet’ dedirtmedik, dedirtmeyeceğiz. Türkiye ekonomisinin ayakta kalması, üretimin kesintisiz sürmesi, istihdamın korunması için tüm kesimlere yönelik önlemleri devreye aldık. İş dünyamıza, ticaret erbabımıza, KOBİ’lere, çiftçimize, esnafımıza, çalışanlarımıza sağladığımız destek ve teşviklerle onların yanında olduk" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Gaziantep İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı.
“BU KÖPEKLER, PARASI BOL OLANLARIN KÖPEKLERİ”
Erdoğan, toplantıda; dört yaşındaki Asiye Ateş’in uğradığı Pitbull saldırısını hatırlatarak, “Tabii ilginç olan bir şey var. Bu köpekler parası bol olanların köpekleri ne oluyor ne gidiyor şudur budur hiç böyle bir dertleri yok. O yavru orada paramparça oluyor hala bu adamlar, babasını nasıl aldatırız, kandırırız bunun gayreti içindeler. Kandıramayacaksınız. Bunların da bedelini ödeyeceksiniz” dedi.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
“BELEDİYELERİNİZ NE YAPIYOR?: Tam kapanma çağrıları altında ekonomimizi adeta kontak kapatmaya zorladılar. Haritada yerini dahi bilmedikleri ülkeleri bize örnek göstererek Türkiye’nin salgınla mücadelesini sekteye uğratmaya çalıştılar. Milletin sıkıntısını paylaşmak, hükümet ile dayanışma sergilemek yerine yalan ve korku siyasetiyle oy devşirmenin hesabını yaptılar. Ellerine geçen her fırsatı, ülkemizi kötülemek, yatırımları engellemek, Türkiye’yi yurtdışındaki odaklara şikâyet etmek için kullandılar. Büyükelçilere mektuplar yazdılar. Ne işiniz var sizin büyükelçilerle ya? Önce siz ne yaptınız veya belediyeleriniz ne yapıyor bunu bir millete anlatın. Hiçbir şey yok. Her tarafı bir bakıyorsunuz kanalizasyonlar alıp götürüyor ama bunlarda bir şey yok.
27.5 MİLYAR DOLAR BANKA REZERVİ VARDI GÖREVE GELDİĞİMİZDE: Ağızlarını her açtıklarında hayırlı bir söz söylemek yerine, bu ülkenin tüccarını, bürokratını, hakimini, savcısını, iş adamını, memurunu, polisini tehdit eden bir genel başkan var. Türkiye’ye, Türkiye’nin üretim alt yapısına bu milletin dirayetine güvenmek yerine gittiler çareyi ya üç, beş kendini bilmezin hezeyanlarında ya da otel lobilerinde buluştukları IMF komiserlerinde aradılar. Onlardan medet umdular. Biz ise 2013 Haziran’ında IMF ile defteri kapattık. 23.5 milyar dolar borcu biz ödedik. 27.5 milyar dolar banka rezervi vardı göreve geldiğimizde hamdolsun şimdi 120 milyar dolara dayandı. Biz buyuz.
HİÇBİRİNE EYVALLAH ETMEDİK: Yönettikleri şehirlerdeki beceriksizliklerini burada saymıyorum bile. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bunların hiçbirine eyvallah etmedik. Kendi çapsızlıklarını örtmek için felaket çığırtkanlığı yapanlara sabah akşam millete umutsuzluk aşılayanlara asla kulak asmadık. Güçlü sağlık alt yapımızın sağladığı imkanları en etkin şekilde kullanarak esnek ve özgün bir modelle salgın sürecini başarı ile yönettik.
SEN DE BİR DEFA BU NOKTADA HAYSİYET YOK: Ben sizlerle gurur duyuyorum ama bay Kemal hala şehir hastanesi ne, bunu bilmiyor. Diyor ki bize bunun bütçede yerine göster. Ya sen ne anlarsın bütçeden ne anlarsın bütçe kalemlerinden. Eğer çok merak ediyorsan gitti Merkez Bankası’nı ziyaret etti. Hani diyordu ya Merkez Bankası bağımsız değil. Ya bağımsız olmasa seni oraya sokarlar mı? Seni oraya soktuklarına göre demek ki bağımsız. Ve böyle bir kuruluş sana bir brifing veriyor. Çıkıyorsun dışarıya, gizlilik ruhu olan bu kurumun sana verdiği bilgileri medya ile paylaşıyorsun. Sen de bir defa bu noktada haysiyet yok.
DÜRÜST DEĞİLSİN, SİYASİ AHLAKTAN YOKSUNSUN: Arkasından istatistik kurumuna (TÜİK) gitmek istedin. İstatistik kurumu nefis bir cevap verdi. Siz imtihanı Merkez Bankası’nda kaybettiniz dedi. Dolasıyla sizinle paylaşacak hiçbir bilgimiz yok. Çok istiyorsanız bize yazılı olarak bildirin, biz de size yazılı olarak cevabını veririz. Çılgına döndü. Daha sen çok çılgına döneceksin. Çünkü dürüst değilsin, siyasi ahlaktan yoksunsun. Sende etik diye bir şey yok. Bizler kararlı adımlarla yürüyoruz. Şehir hastanelerimizle ve ülkemizin dört bir yanında vatandaşlarımızın rahatlıkla gittikleri zaman ilgi görecekleri yerdeyiz.
BUNLARIN DA BEDELİNİ ÖDEYECEKSİNİZ: Biz hayvanseverler noktasında bir yasal düzenleme yaptık ve şimdi tabii bu yasal düzenlemek ile bir de bedel çıkıyor. Bu Asiye (Asiye Ateş) yavrumuz dün gece kendisini ambulans uçakla buradan kardeşim Ömer Özkan beyin hastanesine naklettik. Orada gerekli olan operasyonlar kendisine yapılacak. Tabii ilginç olan bir şey var. Bu köpekler parası bol olanların köpekleri ne oluyor ne gidiyor şudur budur hiç böyle bir dertleri yok. O yavru orada paramparça oluyor hala bu adamlar, babasını nasıl aldatırız, kandırırız bunun gayreti içindeler. Kandıramayacaksınız. Bunların da bedelini ödeyeceksiniz. Anneyi de babayı da yavruyu da inşallah elimizden gelen tüm hassasiyetle en ideal şekilde, alanında ülkemizde de dünyada da parmakla gösterilen doktorlarımızla tedavisini yaptıracağız. Babasını da kapıcı olarak çalıştığı o yerden alıyoruz, çok daha ideal bir yere inşallah çalışmak sevk ediyoruz.
‘NEREDE BU DEVLET’ DEDİRTMEDİK: Yaşadığımız onca sıkıntıya rağmen hamdolsun vatandaşımıza, ‘nerede bu devlet’ dedirtmedik, dedirtmeyeceğiz. Türkiye ekonomisinin ayakta kalması, üretimin kesintisiz sürmesi, istihdamın korunması için tüm kesimlere yönelik önlemleri devreye aldık. İş dünyamıza, ticaret erbabımıza, Kobi’lere, çiftçimize, esnafımıza, çalışanlarımıza sağladığımız destek ve teşviklerle onların yanında olduk. Özellikle toplumun en korunmasız kesimlerini, sosyal destek ödemeleri ile ayakta tutmaya önem verdik. Muhalefet, çözümü IMF ve çetelerinde görürken biz milletimize inandık, ülkemizin potansiyelini güvendik, Gaziantep gibi lokomotif şehirlerimizin gayretine, azmine, üretkenliğine sonuna kadar itimat ettik.
SİYASET ZOR KARARLAR ALMAYI GEREKTİRİR: Siyaset kritik dönemlerde, ülkesi ve milleti adına zor kararlar almayı gerektirir. Siyasetçinin görevi de ikbal peşinde koşmak değil, emanetini taşıdığı milletine karşı sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmektir. Gelecek yerine sadece bugüne odaklananlar tarihin önlerine açtığı fırsat pencerelerini de göremez. Bunun için sık sık siyasetin gönül, ufuk işi olduğunu söylüyorum. Meselenin günü kurtarmak değil, ülkenin çeyrek asrına, yarım asrına damga vurmak olduğunu ifade ediyorum. Yol arkadaşlarıma, muhalefetin hezeyanları ile vakit harcamak yerine kendi işimize bakmamız gerektiğini hatırlatıyorum.
BELEDİYELERİN ELEKTRİKLE NE İŞİ VAR: Şanlıurfa’da ne diyor, Şanlıurfa Belediyesi’ni bize verin, elektriği size bedava verelim. Ya bu adam ne kadar zavallı bir adam ya. Elektriği kimin ürettiğini bile bilmiyor. Ya belediyelerin elektrikle ne işi var. Belediyeler, devletten Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan elektriği alır, bedelini öder.
YAPTIKLARI BİR ŞEY VAR MI, YOK: Muğla’da yangın oldu. Muğla Belediyesi sizde. Aynı şekilde Antalya sizde. Ne yaptınız? Yaptıkları bir şey var mı? Yok. Yine orada bütün yanan evleri, alt yapıyı biz yaptık, biz. Hala da yapıyoruz. İzmir, bay Kemal’in milletvekili olduğu il değil mi? İzmir’de bütün o afetlerin olduğu bölgede o evleri kimler yaptı, bizler yaptık. Ve sahiplerine 750 kadarını teslim ettik. Şimdi hedef 3000 küsur rezerv alanında yapılmakta olan binalar. Onları da yapıp sahiplerine teslim edeceğiz. Bizde laf yok, icraat var. Bay Kemal’de laf, laf.
ÇALINMADIK KAPI BIRAKMAYACAĞIZ: 2023'e kadar çalınmadık kapı bırakmayacağız. Hep birlikte bu çalışmayı sürdüreceğiz. 2023 seçimlerine giderken azim ve inançla çalışmanızı bekliyorum. Son 20 yılda ülkemize kazandırdıklarımızı vatandaşlarımıza anlatacağız.”
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.