ERDOĞAN: "PARKLARDA BANKLARIN ÜZERİNDE YATANLAR, SERE SERPE, BUNLAR ÖĞRENCİ Mİ, AYNEN GEZİ'DE OLDUĞU GİBİ TERÖR ESTİREN TERÖRİSTLER"

ERDOĞAN: "PARKLARDA BANKLARIN ÜZERİNDE YATANLAR, SERE SERPE, BUNLAR ÖĞRENCİ Mİ, AYNEN GEZİ'DE OLDUĞU GİBİ TERÖR ESTİREN TERÖRİSTLER"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yurtların yetersiz, kiraların ise yüksek olduğunu belirterek parklarda "Barınamıyoruz" eylemi yapan öğrenciler için, "Parklarda...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yurtların yetersiz, kiraların ise yüksek olduğunu belirterek parklarda "Barınamıyoruz" eylemi yapan öğrenciler için, "Parklarda bankların üzerinde yatanlar, sere serpe… Bunlar öğrenci mi? Bunlar dışarıdan gelip aynen Gezi'de olduğu gibi buralarda terör estiren teröristler" dedi. Türkiye'de yurt sayıları hakkında istatistik paylaşan Erdoğan, "Yurtlarımızın fiziki şartlarını fevkalade iyileştirdik. Eskiden 30-40 kişilik koğuşlarda kalan öğrencilerimiz artık 3-4 kişilik içinde yatağı, dolabı, çalışma masası, banyosu, tuvaleti, interneti olan otel standardında odalara sahip. Bunlar yoktu" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 2021-2022 Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Töreni’ne katıldı. Açılış töreninde konuşan Erdoğan, iktidara geldiklerinde her şehirde üniversite açmaya başladıklarını ifade ederek, "Teknofest’te ülkemizin dört bir yanından önemli bir kısmı da lise veya üniversite öğrencisi olan gençlerimizin kendilerine fırsat verildiğinde ne büyük başarılara imza attıklarını görüyoruz. Rahmetli Cem Karaca’nın ‘İşçisin sen işçi kal’ şarkısında dile getirdiği ruh haliyle Anadolu’daki evlatlarımızın önünü tekrar kesmek isteyenlere izin vermeyeceğiz" dedi. 

Üniversitelerdeki akademik kadrolar için Erdoğan, "Doktora sonrasıüniversitelerimizde görev alacak akademisyen, araştırmacı ve bilim insanlarımızın için şeffaf ve liyakat odaklı bir istihdam sistemi getirdik" dedi. 

Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

71 BİN OKULUMUZUN TAMAMI AÇIKTIR: Koronavirüs salgını dolasıyla pek çok alanda olduğu gibi eğitim, öğretim hizmetlerinde de büyük zorluklar yaşadık. Uzaktan da olsa eğitimin devam ettirilmesi elbette önemlidir. Ancak bunun yüz yüze eğitim tecrübesinin yerini tutmayacağı açıktır. Hükümet olarak her kademedeki eğitim kurumlarımızı belirlenen vakitte faaliyete geçirmek için her türlü tedbiri aldık. Eylül ayının başından itibaren okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise seviyesindeki okulları açtık. Milli Eğitim Bakanlığı’mız ve Sağlık Bakanlığı’mız okullarda alınması gereken önlemleri, yapılması gerekenleri belirlediler. Halihazırda 71 bin okulumuzun tamamı açıktır.

KAPANMA KESİNLİKLE DÜŞÜNMÜYORUZ:Şu ana kadar sadece iki okulumuzda karantina uygulamasına gidilmiştir. Vaka durumlarına göre bazı sınıflar karantinaya alınabilir ama okul, ilçe veya il çapındaki kapanma kesinlikle düşünmüyoruz.

ÜNİVERSİTELERİMİZDE DE KESİNTİSİZ EĞİTİMİN SÜRMESİ KONUSUNDA DA KARARLIYIZ: Yükseköğretimde de bugün hem yeni akademik yılın açılışını yapmanın hem de yeniden yüz yüze eğitim öğretimin başlamasının sevincini yaşıyoruz. Salgın tehdidine karşı gereken tedbirleri almak suretiyle üniversitelerimizde de kesintisiz eğitimin sürmesi konusunda da kararlıyız. Tüm planların ve hazırlıkların buna göre yapılmasında fayda görüyorum.

ANTİDEMOKRATİK UYGULAMALARLA TOPLUMSAL GERİLİMLERİN MERKEZİNE YERLEŞMİŞTİ: Türkiye’de yükseköğretim uzunca bir süre toplumun sadece küçük bir kesiminin erişebildiği ayrıcalıklı bir hizmet olmuştur. Mesela 1990’lı yılların sonunda dahi Türkiye’de 18-22 yaş aralığındaki gençlerin net okullaşma oranı yüzde 15’lerin altındaydı. Yani bu yaş grubundaki 6 gencimizden sadece 1 tanesi üniversite eğitimine erişebiliyordu. Yine 1990’lı yılların ortasından itibaren Türkiye’de yükseköğretim, katsayı ve başörtüsü yasağı gibi antidemokratik uygulamalarla toplumsal gerilimlerin merkezine yerleşmişti. Kurdukları kast sistemiyle milletin evlatlarını milletin vergileriyle yapılan kurumlardan dışlayanların sebep olduğu adaletsizlik, haksızlık ve çarpıklık yürekleri sızlatıyordu.

HER İLİMİZİN KENDİÜNİVERSİTESİNİN OLMASINI SAĞLADIK: Hükümete geldiğimiz andan itibaren üzerine kararlıkla gittiğimiz alanlardan biri de gençlerimizin yükseköğretim imkanları artıracak çalışmalar olmuştur. Bu anlayışla 2002 yılında 76 olan kamu ve vakıf yükseköğretim kurum sayımızı 207’ye çıkardık. Türkiye’de her ilimizin kendi üniversitesinin olmasını sağladık.

CEM KARACA’NIN ‘İŞÇİSİN SEN İŞÇİ KAL’ ŞARKISINDA DİLE GETİRDİĞİ RUH HALİYLE: Teknofest’te ülkemizin dört bir yanından önemli bir kısmı da lise veya üniversite öğrencisi olan gençlerimizin kendilerine fırsat verildiğinde ne büyük başarılara imza attıklarını görüyoruz. Rahmetli Cem Karaca’nın ‘İşçisin sen işçi kal’ şarkısında dile getirdiği ruh haliyle Anadolu’daki evlatlarımızın önünü tekrar kesmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Tam tersine tüm şehirlerimizin, tüm gençlerimizin, kendileri ve ülkeleri için yapacakları her çalışmaya geliştirecekleri her projeye, her girişime destek olmayı sürdüreceğiz.

DAHA FAZLA GENCİN ÜNİVERSİTE PROGRAMLARINA YERLEŞEBİLMESİNİ TEMİN ETTİK: Bu yıl taban puanları düşürerek daha fazla gencin üniversite programlarına yerleşebilmesini temin ettik. Bununla kalmadık. Ek yerleştirme imkânı sağladık. Gençlerimizin önümüzdeki haftalarda da bu fırsatı değerlendireceklerine inanıyorum.

ŞEFFAF VE LİYAKAT ODAKLI BİR İSTİHDAM SİSTEMİ GETİRDİK: Doktora sonrasıüniversitelerimizde görev alacak akademisyen, araştırmacı ve bilim insanlarımızın için şeffaf ve liyakat odaklı bir istihdam sistemi getirdik. Mevcut birikimden yararlanmak için emekli öğretim üyelerinin sözleşmeli olarak görevlerine devam edebilmelerine imkân sağladık. Üniversite sanayi iş birliği kapsamında özellikle meslek yüksekokullarının, organize sanayi bölgelerinde açılmasını ve işyeri eğitimini teşvik ettik.

BİZE BÖYLE ÖĞRENCİLER GEREKMEZ: Bazılarının her konuda olduğu gibi yükseköğretim hususunda da yapılanları takdir etmek, hayırlı adımlara destek vermek, milletimizin sahiplendiği vizyona katkı sağlamak gibi bir derdi olmadığınıüzüntüyle takip ediyoruz. Hele hele rektörünün arabasının üstüne çıkıp orada tepinen öğrencilerin olduğu bir Türkiye’yi ben kabullenemiyorum. Bize böyle öğrenciler gerekmez. Öğrenci her şeyden önce irfanın, hikmetin, ilmin kendisini güçlendirdiği insan olmalıdır.

ÜNİVERSİTELERİN İÇERİSİNDE SIZMIŞ TERÖRİSTLERDİR: Rektörünüz aracın içinde, siz önünü kesiyorsunuz ve daha sonra da aracın üstüne çıkıp tepinmeye başlıyorsunuz. Böyle bir öğrenci olamaz. Bunlar olsa olsa ancak üniversitelerin içerisinde sızmış teröristlerdir.

OTEL STANDARDINDA ODALARA SAHİP: Yurt sayımızı, 190’dan 774’e, bu yurtlardaki yatak sayımızı, 192 binden 724 bine çıkardık. Yurtlarımızın fiziki şartlarını fevkalade iyileştirdik. Eskiden 30-40 kişilik koğuşlarda kalan öğrencilerimiz artık 3-4 kişilik içinde yatağı, dolabı, çalışma masası, banyosu, tuvaleti, interneti olan otel standardında odalara sahip. Bunlar yoktu.

BİZ ÖĞRENCİYE EN BÜYÜK SAYGIYI DUYAN BİR İKTİDARIZ: Nedir o Allah aşkına? Biz öğrenciye en büyük saygıyı duyan bir iktidarız. Göreve geldiğimizde verilen burs 45 liracıktı. Şu an 650 liraya çıktık. Nereden nereye.

YURT SORUNUNU TAMAMEN ÇÖZMÜŞ OLACAĞIZ: Proje ve ihale aşamasında olan yurt çalışmalarımızla birlikte 110 binin üzerinde yeni yatağıöğrencilerimizin hizmetine sunacağız. Böylece artık yurt sorununu tamamen çözmüş olacağız. Gençlerimize yurtlarımızda sadece barınma imkânı sağlamakla kalmıyor, aylık 570 lira da beslenme yardımı yapıyoruz. Bu yardımdan yurtlarımızda kalan tüm öğrencilerimiz yararlanabiliyor. Hatta bazışehirlerimizde "Komşum" projesiyle yurtlarda artan yemekler ihtiyaç sahibi ailelere dağıtılmaktadır. Aynışekilde yaklaşık 1,5 milyon öğrencimizi lisansta 650 TL, yüksek lisansta 1300 TL, doktorada 1950 TL’lik kredi veya burs ödemesiyle destekliyoruz. Hiçbir evladımızın maddi imkânsızlık sebebiyle eğitiminden geri kalmasına izin vermiyoruz.”

 

 

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.