ERDOĞAN: "YARGI BAĞIMSIZDIR; CUMHURBAŞKANI OLARAK MÜDAHALE ETMEM SÖZ KONUSU DEĞİL"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile ortak basın toplantısı yaptı. Erdoğan; Türkiye'de tutuklu ve yurtdışına çıkma yasağı...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile ortak basın toplantısı yaptı. Erdoğan; Türkiye'de tutuklu ve yurtdışına çıkma yasağı bulunan Almanya vatandaşlarına ilişkin sorulan soruya; "Yargının bağımsızlığını savunuyoruz. Türkiye’de de yargı bağımsızdır. Yargının vereceği veya verdiği karara benim bir Cumhurbaşkanı olarak müdahale etmem söz konusu değil. Yeter ki yargının adil olduğuna hep birlikte inanmış olalım" yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel'i İstanbul Sarıyer'deki Cumhurbaşkanlığı Huber Köşkü'nde ağırladı. Yaklaşık 1 saatlik görüşmenin ardından Erdoğan ve Merkel, ortak basın açıklaması yaptı. Erdoğan ve Merkel, daha sonra ise Almanya ve Türkiye basınından yöneltilen soruları yanıtladılar.
Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
TÜRKİYE- AVRUPA BİRLİĞİ (AB) MÜNASEBETLERİDİR: Merkel ile yürüttüğümüz başarılıçalışmaların yeni hükümet döneminde de aynışekilde devam etmesini temenni ediyorum. Şansölye Merkel’in devlet ve diploması tecrübesinin etkisini hissettirdiği bir başka alan Türkiye-Avrupa Birliği (AB) münasebetleridir. Türkiye olarak tam üyelik yolunda önümüze çıkan onca zorluğa rağmen Merkel'in müspet katkılarını her zaman takdirle hatırlayacağız.
GÜMRÜK BİRLİĞİNİN GÜNCELLENMESİ, VİZE SERBESTİSİ…: Türkiye-AB ilişkilerinin geliştirilmesine verdiğimiz önemi teyit ettik. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize serbestisi, 18 Mart Mutabakatı’nın yenilenmesi başta olmak üzere kritik meselelerdeki beklentilerimizi dostumla bir kez daha paylaştım. Doğu Akdeniz, Afganistan, Libya ve Suriye'deki gelişmeler hakkında fikir teatisinde bulunduk.
IRKÇILIK, İSLAM VE YABANCI DÜŞMANLIĞI AVRUPA'DAKİ TÜRK TOPLUMUNUN BAŞLICA SORUNU: Almanya'daki Türk toplumu ilişkilerimizin en önemli sosyal yanını oluşturuyor, ortak zenginliğimizi teşkil ediyor. Biliyorsunuz bu yıl Türkiye ile Almanya arasında 1961 senesinde imzalanan işgücü anlaşmasının 60’ıncı yıldönümüdür. Almanya’nın kalkınmasına, çok kültürlü ve müreffeh bir ülke haline gelmesine önemli katkılar yapan Türk toplumunun emeklerini bu vesileyle bir kez daha takdir ediyoruz. Merkel’in görev süresi boyunca Türk toplumu ile geliştirdiği yakın temastan mutluluk duyuyoruz. Irkçılık, İslam ve yabancı düşmanlığı ile ayrımcılık ne yazık ki Avrupa'daki Türk toplumunun başlıca sorunu olmaya devam ediyor.”
Merkel’in açıklamalarından öne çıkan başlıklar ise şöyle:
“HER ZAMAN KARŞI ÇIKTIK: Türkiye'de tutuklu veya yurtdışına çıkış yasağı bulunan Alman vatandaşlarına da değindik, insan hakları konularına da değindik. Almanya'da ırkçı, yabancı düşmanı olayları takip ettiğimizi ve ben hem kendi adıma hem eyalet hükümetleri olarak bunlara her zaman karşıçıktık.
TÜRKİYE ÇOK ÖNEMLİÇALIŞMALARA İMZA ATTI: Türkiye ile AB arasındaki ilişkilere de değindik. Yasadışı göç konusu çok önemli bir konu. Türkiye’ye AB’nin bu konuda vereceği desteğin devam edeceğini de ifade ettim. Suriyeli mülteci ve göçmenler konusunda Türkiye çok önemli çalışmalara imza attı.
SURİYE'DEKİ DURUM KONUSUNDA YOĞUN BİR BİLGİ ALIŞVERİŞİNDE BULUNDUK: Afganistan'a insani yardım konusunda da görüştük. Birleşmiş Milletler ile birlikte Afganistan'da felaketler yaşanmaması için çalışmalıyız. Taliban ile olan görüşmeler hakkında bilgi aldık. Biz de Afganistan sorumluları ile bunu ele alacağız. Suriye'deki durum konusunda yoğun bir bilgi alışverişinde bulunduk.
LİBYA'DAN YABANCI GÜÇLERİN ÇEKİLMESİ GEREKTİĞİNİ OLDUĞUNU İFADE ETTİM:İdlib'deki durum da halen gergin. Libya konusunu ele aldık. Berlin Konferası'ndan başlatılan konferansın devamı Fransa'da olacak. En kısa zamanda Libya’da seçimlerin olması ve kalıcı bir çözüme ulaşılmasını arzu ediyoruz. Bunu için tabii ki Libya'dan yabancı güçlerin çekilmesi gerektiğini olduğunu ifade ettim. Sudan ve Suriye’den gelen paralı askerler söz konusu. Bu konuda ilerleme kaydedilmesini arzu ettiğimi kaydettim.
TÜRKİYE’NİN PARİS ANLAŞMASI’NI İMZALAMIŞ OLMASI MEMNUNİYETLE KARŞILIYORUZ:Ülkelerimizdeki duruma baktığımızda Türkiye'de orman yangınları oldu, Almanya'da sel felaketleri yaşandı. Bu olaylar bize iklimin ne kadar önemli konu olduğunu ortaya koydu. Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı imzalamış olması memnuniyetle karşılıyoruz. G-20 konferansı gerçekleşecek. Burada, Almanya’da Türkiye’yi çevre dostu teknolojilerin geliştirilmesi konusunda destekleyecek.
“BOŞUNA GÖRÜŞMEDİĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUM”
Merkel, Türkiye’de tutuklu olan Almanya vatandaşlarına ilişkin soruya; "Siz de bazı vakaları biliyorsunuz. Tabii ki de başarılar da oldu görüşmelerimizde, bazı sorunlarıçözdük. Fakat yeni vakalar eklendi. Bu nedenle, her zaman bu konuda görüşmek gerekiyor. Boşuna görüşmediğimizi düşünüyorum. Birçok konuyu çözüme kavuşturduk. Farklı bakış açıları var. Terör suçlaması ile ilgili ne zaman terörden bahsedebileceğimizi, bahsedilemeyeceğini… Fakat genelde görüşmeler başarılıydı" yanıtın verdi.
Erdoğan ise aynı soruya; “Şunu hiçbir zaman bir kenara koyamayız. Her ülkede yargı bağımsızdır, diyoruz. Yargının bağımsızlığını savunuyoruz. Türkiye’de de yargı bağımsızdır. Yargının vereceği veya verdiği karara benim bir Cumhurbaşkanı olarak müdahale etmem söz konusu değil. Yeter ki yargının adil olduğuna hep birlikte inanmış olalım” karşılığını verdi.
“AB’NİN TÜRKİYE’Yİ DESTEKLEMESİ GEREKLİLİK”
Merkel, mülteciler ile ilgili bir soru karşısında ise “Almanya bir himayeci olarak burada çalışıyordu. İnsan kaçakçılığını engellemek istiyoruz. AB'nin Türkiye'yi bu konuda desteklemesi bir gereklilik. Çok olumlu projeler gerçekleştirildi. AB'nin mülteci komiseri Türkiye'ye gelmişti ve parlamentoda yeni bir dilim kararlaştırıldı. Suriyeli mülteciler konusunda Yunanistan'a yasadışı yollarla gidenler konusunda bir çözüme kavuşamadık. Süreç tam henüz işlemiyor. Almanya ve Türkiye bunu tek başına çözemeyecek, 21 üyesiyle birlikte AB'nin bunu ele alması gerekecek” dedi.
Erdoğan ise aynı soruya şu karşılığı verdi:
“Türkiye bu işin adeta misafirhanesi durumunda. 5 milyon Suriye'den var, Irak'tan var, Afganistan'dan 300 bin var. Bizim ötelememiz, Yunanistan'ın yaptığı gibi mümkün değil. Biz bunlara aynışekilde ev sahipliği yapmaya devam ediyoruz ve bu ev sahipliğimiz devam edecektir. Çünkü göçleri bugüne kadar uyguladığımız gibi aynen kabulleniyoruz. Bir taraftan briket evler yaparak onları ağırlamayı da ayrıca bir görev telakki ettik. 60 bini aşkın evi tamamladık, hedefimiz. 100 binin üzerine çıkarmak.”
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.