BURCU KAHRİMAN

Gelecek Partisi Hazine ve Maliye Politikaları Başkanı Tuncay Dinç, dolar kurunun 10 liranın üzerine çıkması ile ilgili olarak, “Merkez Bankası şu anda kurun önünü tamamen açmış vaziyette ve nerede duracağını kestiremediğimiz, Merkez Bankası’nın da aslında bilmediği bir politikayı gütmeye çalışıyor. Daha doğrusu buna politika gütmek değil politikasızlık diyebiliriz” dedi.

Gelecek Partisi Hazine ve Maliye Politikaları Başkanı ve eski Borsa İstanbul Genel Müdürü Tuncay Dinç, ANKA Haber Ajansı’na dolar kurunun 10 liraya yükselmesini değerlendirdi.

Yaşanan durumun bir gün değil birkaç yılı kapsayan bir sonuç olduğunu belirten Dinç, şunları söyledi:

“Bu bir günde geldiğimiz bir sonuç değil. Birkaç yılı kapsayan bir sürecin sonunda oldu. Geçmişe aktığımızda ekonomi yönetiminin aldığı kararlarla Merkez Bankası’nın bağımsızlığını kısıtladığını, iş yapamaz hale getirdiğini hatta fiilen ortadan kaldırdığını ve kararların fiiliyatta Cumhurbaşkanı’ndan çıktığını Merkez Bankası tarafından uygulamaya konulduğunu hepimiz görmüş olduk.”

"MERKEZ BANKASI GELİŞMELERİN TAM TERSİNE BİR TUTUM TAKINMIŞ DURUMDA"

Dolar kurunun 10 yıl önce 1,77 lira olduğunu anımsatan Dinç, şöyle konuştu:

“Bundan 10 sene öncesine bakarsak, dolar kurunun, bundan tam 10 sene önce kasımın 11’inde 12’sinde 1,77 lira olduğunu hatırlıyorum, yaklaşık 6-7 katına çıkmış vaziyette. Bu bir kriz değilmiş gibi görülebilir bir taraftan. Çünkü 94 ile karşılaştırdığımızda pek çok insan hatırlayacaktır. Dolar bir günde iki buçuk katına çıkmıştı. 2001 yılında ise yaklaşık iki katına çıkmıştı. Şimdi ise baktığımızda daha uzun bir süreci kapsayan ama katlamanın daha üst perdeden gerçekleştiği bir durum ile karşı karşıya kalmış olduk. Merkez Bankası Başkanları’nın sık sık değiştirildiği, son Merkez Bankası Başkanı, bundan önceki Merkez Bankası Başkanı, sadece 4 ay görev yapabildi.

Para Politikası Kurumu’nun kendi kendine karar almaktan artık menedildiği ve talimatların dışarıdan bir ortamda Merkez Bankası kanunla kendisine verilmiş olan paranın değerini koruma vazifesini bir kenara bırakıp, büyümeyi kendine hedef seçtiği anda bununla karşılaşmak son derece olasıydı. Zaten bir süredir bütün ekonomik aktörler kendilerini buna hazırlamışlardı. Çünkü Merkez Bankası Dünya’daki gelişmelerin tam tersine bir tutum takınmıştı.

Tutum derken aslında çelişkili bir tutumdan da bahsedebiliriz. Lütfü Elvan Sayın Bakan, yaptığı açıklamayla Merkez Bankası’nın kurun önünü açmadığını yüksek kur gibi bir hedefinin olmadığını ifade etse de Merkez Bankası Başkanı daha önce cari dengenin kendileri açısından hedefte olduğunu ve kurun önünün açık olduğunu ifade etmişti. Böyle bir durumda hem çelişkiler içerisinde hem öngörülebilirliği tamamen ortadan kaldırmış olan Merkez Bankası’nda piyasaya güven vermesi zaten mümkün değil. Bu durumda vatandaşlar giderek daha fazla dolarize olacak ve günlük hayatlarında daha fazla dolar kazanmaya başlayacak. Çünkü hepimizi yakından ilgilendiren bir konu doların günlük değeri."

“FAİZ İNDİRİMLERİ YAPMAYA ÇALIŞARAK ENFLASYONU DİZGİNLEYEMEZ”

Merkez Bankası’nın bütün dünyanın gittiği yönün tersine giderek, FED’in faiz artırımlarının öne alınabileceğini tartıştığı bir noktada, Merkez Bankası faiz indirimleri yapmaya çalışarak enflasyonu dizginleyemez. Merkez Bankası şu anda kurun önünü tamamen açmış vaziyette ve nerede duracağını kestiremediğimiz, Merkez Bankası'nın da aslında bilmediği bir politikayı gütmeye çalışıyor. Daha doğrusu buna politika gütmek değil politikasızlık diyebiliriz."