HATAY BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI SAVAŞ'TAN “EXPO” AÇIKLAMASI: "İLKBAHARDAN İTİBAREN DIŞ ORTAMDA ÇOK DAHA ZEVKLİ BİR EXPO YAPMA İMKANI OLACAK"
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Expo 2021 Hatay'ın önce 10 Aralık 2021'e ardından da 1 Nisan 2022'ye ertelenmesiyle ilgili, "İki ertelemenin...
Haber: CEM HAYAT - Kamera: FATİH NAZIM EFE
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Expo 2021 Hatay'ın önce 10 Aralık 2021'e ardından da 1 Nisan 2022'ye ertelenmesiyle ilgili, "İki ertelemenin de bizimle bir alakası yok, tamamen dünyada gelişen bu Covid-19 vakalarının çokluğundan dolayıdır" dedi. Savaş, "İnşallah hem bahar müjdesi olur, hem de baharla birlikte bir Expo’yu açmış oluruz. İlkbahardan itibaren de dış ortamda çok daha zevkli bir Expo yapma imkanı olacak" diye konuştu.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, ANKA Haber Ajansı’nın sorularını yanıtladı.
Savaş, Hatay Deniz Otobüsleri (HADO) ile ilgili, "Şu anda biz deniz otobüslerimizle ilgili her şeyi bitirmiş durumdayız. Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün bir yasağı var. O yasak kalktığında bizim hiçbir engelimiz kalmıyor. Çünkü gerekli izinleri de aldık. İnşallah seferler ilk fırsatta başlayacaktır" dedi.
Savaş, şunları söyledi:
"İNŞALLAH HEM BAHAR MÜJDESİ OLUR, HEM DE BAHARLA BİRLİKTE EXPO'YU AÇMIŞ OLURUZ"
“Yaklaşık 19 aydır dünya, bir pandemi ile mücadele ediyor. Covid-19, maalesef dalga dalga ülkeleri etkilemeye devam ediyor. Bizim iki ertelememizin de ana sebebi Covid-19 vakalarının şu anda dünyada gittikçe artması. Aşı çıkmasına rağmen Türkiye’de günlük 30 bin civarında vaka var, 200-250 civarında da insanımızı kaybediyoruz. Rusya, vakaların çokluğundan dolayı yaklaşık bir 10 gündür kapanma pozisyonuna girdi. Fransa’da vakalar gittikçe artıyor, birkaç gündür de Yunanistan’da arttığını görüyoruz. Son zamanlarda açılan Dubai Expo’su var; açılışı çok zayıf oldu, şu anda ziyaretçiler oldukça zayıf. Tüm bunlara baktığımızda yönetim kurulu ile birlikte nisan ayında Expo’yu yapma kararı aldık. İnşallah hem bahar müjdesi olur, hem de baharla birlikte bir Expo’yu açmış oluruz. İnsanlar o zamana kadar rahat rahat seyahat edebilirler. Aşıyla ilgili sıkıntılar da giderilirse, ikinci üçüncü doz aşılar gittikçe artarsa muhtemelen vakalar ilkbahara kadar minimum seviyeye inecektir. İlkbahardan itibaren de dış ortamda çok daha zevkli bir Expo yapma imkanı olacak. Bu nedenle Expo Yönetim Kurulu ile birlikte biz de aynı şekilde 1 Nisan’a ertelenmesini makul karşıladık. Ama iki ertelemenin de bizimle bir alakası yok, tamamen dünyada gelişen bu Covid-19 vakalarının çokluğundan dolayıdır. Bununla birlikte sürprizlerimiz var. Çok güzel iki tane Expo alanı yaptık. İskenderun-Arsuz, Antakya-Defne iki tane alanda 320 dönüm arazi içerisinde sadece altı aylık değil, bundan sonra yıllarca kullanılacak; Hatay’ın ekonomisine, turizmine, botaniğine, çiftçilerine, kültürel faaliyetlerine, ticaretine, eğlencesine, gastronomisine hepsine destek verecek çok önemli iki alan oluşturduk. Hem şehrimize hem ülkemize hayırlı olsun. Herkesi 1 Nisan’dan itibaren Hatay’ımıza, Expo’muza bekliyoruz.
"DENİZ OTOBÜSLERİMİZLE İLGİLİ HER ŞEYİ BİTİRMİŞ DURUMDAYIZ"
Şu anda biz deniz otobüslerimizle ilgili her şeyi bitirmiş durumdayız. Binayı, gümrük sahasını, güvenlik koridorunu, her şeyi bitirmiş durumdayız. Ama bu Covid-19 sebebiyle deniz ulaşımında, Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün bir yasağı var. O yasak kalktığında bizim hiçbir engelimiz kalmıyor. Çünkü gerekli izinleri de aldık. İnşallah seferler ilk fırsatta başlayacaktır. Ama bundan sonraki süreç içerisinde başta KKTC olmak üzere, Beyrut, belki Hayfa Limanı ve yatay olarak da Antalya’ya kadar rahat rahat seyahat edebilecek deniz otobüslerine sahip olup insanlarımızın seyahat özgürlüğüne katkı sağlayacağız. Ayrıca KKTC’ye giderken insanlar, uçakla gidiş gelişlerde çok zorlanıyor. Çünkü mali boyutu çok fazla; insanlar 20 kilonun üzerine yük taşıyamıyor, taşısa parasını veriyor. Oraya gidip gelenlerin çoğu zaten ya öğrenci ya çalışan insanlar, işçi emekçi insanlar. Bu nedenle deniz otobüsleri onlara ekonomik anlamda yüzde 50 katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Tabii sadece gidip gelenlere katkı sağlamayacak. Aynı zamanda Hatay’ın ekonomisine, ticaretine, turizm gelirlerine, tanınırlığına da katkı sağlayacak.
"HATAY'DAKİ PASTANIN BÜYÜMESİNİ VE DİLİMLERİN KALINLAŞMASINI İSTİYORUZ"
Hatay’ın yaklaşık son 10 yıla yakındır Suriye’den gelen misafirlerle birlikte sosyolojik, psikolojik ve son zamanlarda ekonomik birçok kaybı olduğu için insanlarımızın hem mutlu olması hem geleceğe umutla bakması, hem de ekonomik anlamda da Hatay’daki pastanın büyümesini ve dilimlerin kalınlaşmasını istiyoruz. Bu nedenle bu faaliyetlerde bulunuyoruz. Artık eskisi gibi belediyeler sadece alt yapı, üst yapı, yeşil alan, kaldırım, asfalt yapacak değil. Özellikle insanların ekonomisine katkı sağlayacak, onların vizyonunu genişletecek, turizmden başlayarak da ticaretine güç verecek politikalar yapması gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle bu hizmetleri, bu projeleri yapıyoruz ve yürürlüğe sokuyoruz.
"HATAY'DA ŞU AN 3 KİŞİ 2 KİŞİYE BAKAR POZİSYONDA VE BU YILLARDIR BÖYLE"
Bugüne kadar hepsini Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesiyle yaptık. Bir kısmını borçlandık, bir kısmını bütçeyle yaptık. Suriye’den gelen insan sayısı şu an 500 bin civarında görünüyor ama bunun kayıtsızlarla birlikte çok daha yüksek olduğunu bu işi bilenler söylüyor. Böyle olunca özellikle su kullanımı çok artıyor. Suyu onlara ulaştırmak zorlaşıyor. Bununla birlikte çöp konusunda bizden çok daha fazla çöp üretebiliyorlar. Yeşil alanlarımızı trafikte çok kullanıyorlar. Tabii bir şehrin normal şartlarda 1 milyon 660 bin nüfusunu kaldıracak alt yapısı, yolları, yeşil alanları varken yaklaşık 1 milyona yakın insan dışarıdan geldiği zaman bu insanların misafirliği; onların ürettikleri, tükettikleri, işgal ettiği alanlar gerçekten de çok fazla olduğu için bizim kaldıracağımız yükün çok daha üzerinde oluyor. Özellikle şu an Hatay’da yaklaşık üç kişi iki kişiye bakar pozisyonda oldu ve yıllardır bu böyle. Tabii ki merkezi hükümetten bu gelen misafirlerin de giderlerini karşılayacak desteğini, ekonomik olarak kişi başına katkı sağlamasını bekliyoruz. 9 yıldır bekliyoruz ama inşallah hükümet biz ve bizim gibi olan özellikle Kilis, Şanlıurfa, Gaziantep, Adana, Mersin, İstanbul, Bursa, biraz Ankara, biraz İzmir… Buralara gelen misafirlerin de yükünü karşılayacak ekonomik destek vermesinde fayda var. Çünkü biz bunları kendimiz istemedik, bunların bizim ekonomimize çok bir katkısı yok çünkü vergi vermeden çalışıyorlar. Bizim pastamızın dilimleri gittikçe küçülüyor. İnsanlarımızda işsizliğe, evli gençlerin boşanmasına, okullarda insanların sıkıntı çekmesine neden oluyor. Bu nedenle merkezi hükümetin destek vermesinde fayda var. Hep, ‘Vereceğiz’ dediler ama biz bugüne kadar alamadık."
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.