HAYTAP BAŞKANI SAYILGAN: "PET SHOP'LARDA HAYVAN SATIŞINA İZİN VERİLMESİ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTI”

HAYTAP BAŞKANI SAYILGAN: "PET SHOP'LARDA HAYVAN SATIŞINA İZİN VERİLMESİ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTI”

Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Ankara temsilcisi Pelin Sayılgan, TBMM’ye sunulan Hayvanları Koruma Kanunu Teklifi için, “Bu kanunda bizi hayal kırıklığına uğratan ‘pet shop’larda...

Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Ankara temsilcisi Pelin Sayılgan, TBMM’ye sunulan Hayvanları Koruma Kanunu Teklifi için, “Bu kanunda bizi hayal kırıklığına uğratan ‘pet shop’larda hayvan satışına izin verilmesiydi” dedi.

AKP milletvekilleri tarafından hazırlanan Hayvanları Koruma Kanunu’ndaki değişiklik önerisi önceki gün TBMM'ye sunuldu.

Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Ankara temsilcisi Pelin Sayılgan, “Bu kanunda bizi hayal kırıklığına uğratan ‘pet shop’larda hayvan satışına izin verilmesiydi. Hayvanların katalogla satışına izin verileceği yazıyor” dedi. Sayılgan, birçok eksikliğine rağmen kanun değişikliğinin “ileriye doğru bir adım” olduğunu söyledi. Sayılgan, kanun teklifinin detaylarını ANKA Haber Ajansı’na şöyle değerlendirdi:

“HAPİS YATMA SÖZ KONUSU OLMAYACAK: Hayvana şiddet ceza kanunu kapsamına girdi. Bu çok güzel bir gelişme. Artık hayvana tecavüz eden, şiddet uygulayan, öldüren kişiler Kabahatler Kanunu’na tabi tutulmayacak. Ceza Kanunu kapsamında yargılanacaklar. Fakat burada şöyle bir eksiklik var. Ceza alt sınırları iki yıldan değil altı aydan veya üç aydan başlıyor. Hayvana tecavüz ve işkenceden altı aydan üç yıla kadar hapis cezası, hayvan dövüştürenlere üç aydan iki yıla kadar ceza öngörülüyor. Cezalar alt sınırdan verildiği için bu kişilerin hapis yatma durumu söz konusu olmayacak. Yani yine elini kolunu sallayarak aramızda gezecekler. 5 yıl içinde aynı cezayı tekrar işleme durumunda sadece hapis yatacak. Bu tür durumlarda en büyük zorluğumuz; bunları tespit etmek, suçüstü yakalamak, delil elde etmek olduğu için o olasılık da düşük görünüyor. İyi bir yanışu, bu kişilerin siciline işlenmiş olacak bu.

HAYVAN KATLİAMLARINA EMİR VERENLERE YAPTIRIMLAR EKSİK: Bir diğer düzenleme, hayvanların bakımından sorumlu kişilerin hayvanlara şiddet uygulaması halinde bu cezalar yarı oranında arttırılıyor. Burada sadece belediye görevlileri kapsama alınmış gibi. Aslında asıl suçlu toplu katliamlarda, hayvanların zehirlenmesi emrini veren belediye başkan yardımcıları ya da belediye başkanı oluyor. Onlar için de bir yaptırım olmasını arzu ederdik.

‘HAK’ KELİMESİNİN KULLANILMASI GEREKİRDİ, CESARET EDİLEMEMİŞ: Talebimiz her zaman, kanunun isminin, Hayvanları Koruma Kanunu değil, Hayvan Hakları Kanunu olmasıydı. Hayvanların korunmaya değil, haklarına saygı gösterilmesine ihtiyaçları olduğunu düşünüyoruz. Hak, hukuk sistemi tarafından korunduğu için birtakım cezai yaptırımları da beraberinde getiriyor. Dolayısıyla kanunun ruhu ile uyumlu olması açısından ‘hak’ kelimesinin kullanılması gerekirdi. Buna cesaret edilememiş, belli yükümlülükler getirdiği için, anladığımız kadarıyla.

BELEDİYENİN HAYVAN BARINAKLARINI STK'LAR DENETLEMELİ: Belediyelerin, yerel yönetimlerin yükümlülüklerinin de arttırılması olumlu bir gelişme. Fakat belediyelerin gelirlerini nasıl kullandıkları burada önemli. Kaynakların optimum kullanımı için de STK’ların denetleyicisi olarak da bu mekanizmada yer alması gerektiğini düşünüyoruz.

HAYVAN TİCARETİ DURDURULSUN: Bu kanunda bizi hayal kırıklığına uğratan ‘pet shop’larda hayvan satışına izin verilmesiydi. Hayvanların o kötü koşullarda ‘pet shop’larda bulundurulmayacağı, fakat katalogla satışa izin verileceği yazıyor. Burada problem hayvanların sadece kötü koşullar altında tutulması değil. En büyük problem sokak hayvanı popülasyonunu kontrol altına almak. Sokağa terk edilen hayvanların çoğunluğunu ‘pet shop’lardan alınan hayvanlar oluşturuyor. Bizim önerimiz 10 yıl boyunca her türlü evcil hayvan ticaretinin yasaklanması, durdurulması.

FOLKLORİK HAYVAN DÖVÜŞLERİNE İZİN: Yıllarca, hayvanat bahçelerinin kapatılması gerektiğini savunduk. Bu kanun değişikliğinde hayvanat bahçelerinin ‘doğal yaşam parkı’ adı altında açılmasının önü açılıyor. Bu da üzücü. Önerimiz, hayvan bahçelerinin yavaş yavaş kapatılması, oradaki hayvanlar hayatını kaybettikten sonra yeni hayvanlar alınmaması. Bir diğer can sıkıcı konu, folklorik dövüşlere izin verilmesi. Hayvan dövüşleri yasak, evet. Bunun için para cezalarıöngörülmüş. Folklorik dövüşlere, geleneksel olduğu gerekçesiyle izin veriliyor. Burada gelenek kavramını sorguluyoruz. Dövüştürerek, onların sırtından kumar oynamak, para kazanmak ahlaki olmayan geçim yolları, geleneksel olarak ne kadar sahiplenir, adlandırılır. Her türlü hayvan dövüşünün kesinlikle yasaklanması gerektiğini düşünüyoruz.

ACISIZ KESİME YER VERİLMEMİŞ: Acısız kesimi savunuyoruz. Keşke bütün mezbahalar kapansa, havyanlar tutsak edilmese, hiçbir hayvanın canına kıyılmasa, fakat şu koşullar altında madem kesiliyor, acı verilmeden yapılması gerekiyor. Elektro şok yönetimi var. Kesimden önce bayılma durumu aslında bu. Diyanet İşleri’nden yazı almıştık, dinen sakıncası olmadığına dair. Bu konuya yer verilmemiş, kanun değişikliğinde.

HAYVANA CİNSEL İSTİSMARDAN SÖZ EDİLEBİLİR: Hayvana tecavüz konusu. ‘Hayvanlarla cinsel ilişkide bulunmak’ olarak geçiyor. Cinsel ilişki rızaya dayalı bir durum. Burada da tıpkıçocuklara yapıldığı gibi hayvana da bir cinsel istismardan söz edilebilir. Bu ifadenin kesinlikle değiştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Tehlikeli ırk kavramının da kanundan çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz. Hayvan deneyleri burada tamamen yasaklanmıyor. Yetkisi olmayan hayvan deneylerine bir para cezasıöngörülmüş. Biz ise hayvan deneylerinin tamamen yasaklanması gerektiğini düşünüyoruz.

VATANDAŞ SAVCILIKLARA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNABİLMELİ: Savcılıklara suç duyurusunda bulunma. Vatandaşlar savcılıklara suç duyurusunda bulunabilmeli. Fakat; burada ara bir kademe konulmuş. Sadece Tarım İl ve İlçe Müdürlükleri bu suç duyurusunda bulunabiliyor. Vatandaşönce Tarım İl Müdürlüğü’ne başvuracak. Müdürlük, başvuruyu suç duyurusunda bulunmaya değer bulursa o zaman savcılığa intikal ettirecek.

AVCILIK YASAKLANMADI: Faytonlar ve at yarışları kaldırılmalıydı. Avcılık tamamen yasaklanmalıydı. Bunlara da kanunda değinilmemiş. Yunus parklarıçok yüksek kar elde edilen yerler. Duruma aykırı davrananlara 25 bin lira para cezası verilmiş. Bu ceza çok cüzi kalıyor. Hayvanların mal değil can olduğu ibaresine gerekçede yer verilmiş. Fakat kanunun başka bir yerinde geçmiyor bu. Bunun bulunması gereken yer Medeni Kanun.

HAYVAN TERK EDİLMELERİ KONUSUNDA İHLAL: Diğer önemli bir konuda, apartman yönetim planlarında ‘evcil hayvan bakılamaz’ hükmü varsa bir hayvanın çevresine zarar verip vermediğine bakılmaksızın, o hayvanın tahliyesine karar verebiliyor. Biz bunun yanlış olduğunu rahatsızlık verdiği mahkeme kanalıyla kanıtlanmadıkça, yaşadığı yerden tahliye edilemez maddesinin getirilmesini savunmuştuk. Fakat kanun değişikliğinde bununla ilgili bir ibare de bulamadık. Uluslararası sözleşmelere imza atmışız bu konuda. Hayvan terk edilmeleri yasaklanmış. Uluslararası sözleşmeler anayasamıza göre kanun hükmünde. Aslında çok ciddi bir ihlal var burada.

EKSİKLİĞİNE RAĞMEN İLERİYE DOĞRU ATILAN BİR ADIM: Trafik kazası durumunda ise sürücüler çarptığı hayvanı veterinere götürmezse, sürücüye 1,500 lira bir para cezasıöngörülmüş. Bizim önerimiz, o kişinin ehliyetine bir yıl süreyle el konulması ve trafik cezasının kayıtlarına işlenmesi. Havai fişek kullanımının tamamıyla yasaklanmasını istiyoruz. Kısacası; bu kanun değişikliği birçok eksikliğine rağmen ileriye doğru atılan bir adım.”

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.