HUKUKÇULARDAN ERDOĞAN'A AİHM TEPKİSİ: HUKUKA UYMAYAN DEVLETLERİN EKONOMİLERİ DE STABİL HALE GELEMEZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Biz, Avrupa Birliği’nin Kavala’yla, Demirtaş’la, şununla, bununla ilgili aldığı kararları tanımıyoruz”...
Haber: BURCU KAHRİMAN - Kamera: FATİH NAZIM EFE
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Biz, Avrupa Birliği’nin Kavala’yla, Demirtaş’la, şununla, bununla ilgili aldığı kararları tanımıyoruz” çıkışına hukukçulardan tepki geldi. Ceza hukukçusu avukat Günal Kurşun, “Doların neden 14 lira, euronun neden 15 lira olduğunu konuşuyoruz. Uymazsa belki 20 liraya çıkacak. Ve neden 20 lira olduğunu konuşacağız. Hukuka uymayan devletlerin, ülkelerin ekonomileri de stabil hale gelemez” dedi. Avukat Vahap Coşkun da "Oradaki kararları yerine getirmemek aslında bizim kendi hukukumuza da aynı şekilde aykırı davranmayı ifade eden bir tutum" diye konuştu.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, tutuklu iş insanı Osman Kavala hakkındaki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararını uygulamayan Türkiye’ye yönelik yaptırım süreci başlatmıştı. Bu duruma tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, Avrupa Birliği’nin Kavala’yla, Demirtaş’la, şununla, bununla ilgili aldığı kararları tanımıyoruz. Olay bu kadar basit. Yok farz ediyoruz. Bizim indimizde bunlar yok hükmündedir. Bunları kaç kez açıkladık. İster anlasınlar ister anlamasınlar. Bizim yargımızın vermiş olduğu kararın üzerinde biz, Avrupa Birliği kararı tanımıyoruz. Ne biliyorlarsa onu yapsınlar” açıklaması yapmıştı.
COŞKUN: “TÜRKİYE’Yİ ULUSLARARASI HUKUK ALANINDA DA ZOR DURUMA DÜŞÜREN BİR POZİSYON”
Erdoğan’ın açıkmalarını ANKA Haber Ajansı’na değerlendiren avukat Vahap Coşkun, şunları söyledi:
“Eğer Türkiye bu kararları yerine getirmemekte ısrar ederse, AİHM’nin vermiş olduğu kararları yerine getirmekten imtina ederse bunun müeyyidesi belli. Bu Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nden çıkartılmasına kadar gidecek olan bir süreç. Buna ilişkin olarak Türkiye’nin önünde bir Azerbaycan örneği var. Zaten Azerbaycan’dan sonra ihlal prosedürü başlatılan ikinci ülke Türkiye. AİHM, dışarıdan bir mahkeme değil. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, dışarıdaki bir sözleşme değil. Bizim bir sözleşmemiz, mahkememiz. Dolayısıyla oradaki kararları yerine getirmemek, aslında bizim kendi hukukumuza da aynı şekilde aykırı davranmayı ifade eden bir tutum. Bu hem Türkiye’de insan hakları standartlarını düşüren hem de Türkiye’yi uluslararası hukuk alanında da zor duruma düşüren bir pozisyon”
KURŞUN: “TÜRKİYE’DE BİR HUKUK GÜVENLİĞİNİN OLMADIĞI TESCİL EDİLMİŞ OLUR”
Ceza hukukçusu avukat Günal Kurşun da şöyle konuştu:
“Sayın Cumhurbaşkanı’nın ‘İster Avrupa Birliği olsun ister Avrupa Konseyi olsun kararlara uymayacağız’ yaklaşımı dikkat çekici. Avrupa Konseyi’nin başat üyelerinden biridir Türkiye Cumhuriyeti. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin de kurucu ülkelerinden biridir. Viyana Sözleşmesi’nin 16. maddesi gereğince bu madde ahde vefa ilkesini ifade eder. Devletler, usullerine uygun olarak imzaladıkları ve onayladıkları sözleşmeye bağlı kalmayı taahhüt ederler. Türkiye’nin birtakım uluslararası sorumlulukları vardır. Bu sorumluluklar devlet taahhüttü altındadır. Titri, unvanı ne olursa olsun bir ya da iki kişinin ‘hayır biz uymayacağız’ demesiyle uymama biçiminde bir sonuç doğamaz. Eğer öyle olursa Türkiye’de bir hukuk güvenliğinin olmadığı tescil edilmiş olur. Bunun da şüphesiz başka sonuçları olur.”
Yaptırımların sonuçlarının neler olacağına ilişkin Kurşun, “Doların neden 14 lira, euronun neden 15 lira olduğunu konuşuyoruz. Uymazsa belki 20 liraya çıkacak. Ve neden 20 lira olduğunu konuşacağız. Hukuka uymayan devletlerin, ülkelerin ekonomileri de stabil hale gelemez” dedi.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.