CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, TBMM Genel Kurulu’nda, "76 yaşındaki vatandaş, ’30 sene devletime çalıştım, aldığım maaşla geçinemiyorum, maaşımdan hala vergi kesiyorlar’ diyor. Taşı sıksanız vergisini alırsınız da kemer sıkmaktan kemikleri sayılan vatandaşın helal oyunu artık alamazsınız. Hiç kusura bakmayın; ekonomi politikalarınız bir kez daha göstermiştir ki AKP neden, fakirlik, fukaralık sonuçtur" dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda bakanlıklar ile bağlı kurumların kesin hesapları ve bütçe görüşmeleri sona erdi. Bütçe Kanunu teklifinin maddelerinin görüşmelerine 5. maddeden devam edildi. CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, grubu adına söz aldı.

İlgezdi, “Gidiyorsunuz ama giderayak faturayı millete yüklüyorsunuz. Tek adam rejimini inşa edenlerin, denetim mekanizmalarını kaldıranların, ekonomi yönetimini, Merkez Bankası’nı hatta TÜİK’i bile siyasi silaha dönüştürenlerin halk yararına bir bütçe yapması mümkün değildir, düşünülemez” diye konuştu.

“DOYUNCAYA, TIKSIRINCAYA, ÇATLAYINCAYA KADAR YİYİN”

İlgezdi, şöyle devam etti:

“Ekonomik kurtuluş savaşını Türkiye’yi katar katar satarak mı yapıyorsunuz? Bu bütçe, ülkenin kaynaklarının, limanlarının, fabrikalarının bir avuç tefeciye rehin verilerek kumpas belgesi olarak önümüze gelmiş bir bütçedir. Düne kadar ekonomik istikrarla övündünüz, bugün ‘büyüyeceğiz’ diyorsunuz. Buradan soruyorum; döviz garantili otoyollara rant akıtarak mı büyüyeceksiniz? 128 milyar doları buharlaştırdığınız devlet hazinesini boşaltarak mı büyüyeceksiniz? Yoksa toplumsal buhranı her geçen gün daha da tırmandırıp şiddeti körükleyerek mi büyüyeceksiniz? Bu gerilim ortamının ağır bedelini maalesef milletimiz, halkımız, açlık ve yoksullukla ödüyor. Hani diyor ya Tevfik Fikret, ‘Millet acılı, millet ölümün eşiğinde ama bu doyumsuz sofra sizin. Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin’. İşte bu bütçenin gerçeği budur.”

“MERKEZ BANKASI’NA ‘ŞAK’ DİYE EMİR VERİRSİNİZ ‘TAK’ DİYE FAİZİ DÜŞÜRÜRLER, ÇARK DÖNER”

Bütçe eleştirilerine devam eden İlgezdi, şunları söyledi:

“Bütçe, ekonomik politikalardan ve rakamlardan ibaret değildir. Aksine iktidarın esnafa, çiftçiye, işçiye, emekliye, kadınlara, gençlere vadettiği demokrasinin göstergesidir. Oysa sizin göstergeleriniz de tıpkı demokrasiniz gibi hileli. Çünkü tek adamı üzmeyecek istatistikler kurumu, sürekli terazinin ayarlarıyla oynuyor. Örneğin; milli gelirimizi artırmak mı istiyorsunuz, tedavüle girdiği gün 131 dolar olan 200 liranın bugün yüzde 89 eriyerek 14 dolara gerilemesi sizi korkutmasın. Hesaplama yönetimini değiştirirsiniz, milli geliri yükseltirsiniz, bir gecede milyonlarca yurttaş gerçek olmadığı halde zenginleşmiş gibi yansıtırsınız. Bütçe açığımı, üzerinde düşünmeye değmez. Merkez Bankası’na ‘şak’ diye emir verirsiniz, ‘tak’ diye faizi düşürürler, rezervler erir ama neticede çark döner. İtiraz eden olursa görevden alırsınız. Almadınız mı, aldınız.

SARAYI KIZDIRMAKTAN KORKTUĞUNUZ KADAR KUL HAKKI YEMEKTEN DE KORKUN: Verilerle oynayarak Türkiye’yi yönetirsiniz ama insanların yaşadığı dramı değiştiremezsiniz. Marketlerde sütten peynire, bebek bezinden bebek mamasına kadar onlarca üründe alarm var. Sarayı kızdırmaktan korktuğunuz kadar, kul hakkı yemekten de korkun. Unutmayın sabahın bir sahibi… Sorarlar bir gün sorarlar, biter bu dertler acılar, sararlar bir gün sararlar. O acıları biz saracağız. Unutmayın ki insanın tarihi emeğin tarihinden ayrı düşünülemez. Dolayısıyla içinde insana dair hiçbir iz bulunmayan bu bütçe emekten yana değildir. Çünkü kaynakları halk için hakça bölüştürmediğiniz sürece insan onuruna yaraşır bir yaşam sunamazsınız.

GÜNDE 72 KURUŞLA ÇOCUKLARIMIZA REFAH SAĞLAYAMAZSINIZ: Bu bütçede yaşamın her alanında ötekileştirilen kadınların adı yok. Günde 7 kuruşla kadınları güçlendirmeniz mümkün değil de ondan. Yok böyle bir dünya. Önce eşit temsiliyet hakkını getireceksiniz. Bu da yetmez, İstanbul Sözleşmesi’ni geri getireceksiniz. Bu da yetmez, cinsiyet eşitliğine dayalı bütçe yapacaksınız. Günde 72 kuruşla çocuklarımıza refah sağlayamazsınız. Suça sürüklenmelerini engellemezsiniz. Dilim varmıyor ama, istismar edilmelerine, küçük yaşta zorla evlendirmelerine engel olamazsınız. Önce zihniyetinizi değiştireceksiniz. Günde 20 kuruşla gençleri hangi geleceğe hazırlayamazsınız?

BÜTÇEDE EMEKLİ YOK, GÖRÜNEN O Kİ ONLARI ÇOKTAN HAYATTAN EMEKLİ ETMİŞSİNİZ: Düne kadar seçim meydanlarında ‘Bizim Hans’tan, George’dan ne farkımız var; Ahmet, Mehmet, Ayşe de öyle yaşayacak’ diye caka satıyordunuz ama öyle olmadı. Bu bütçede emekli yok, görünen o ki onları çoktan hayattan emekli etmişsiniz. 76 yaşındaki vatandaş, ’30 sene devletime çalıştım, aldığım maaşla geçinemiyorum, maaşımdan hala vergi kesiyorlar’ diyor. Taşı sıksanız vergisini alırsınız da kemer sıkmaktan kemikleri sayılan vatandaşın helal oyunu artık alamazsınız. Hiç kusura bakmayın; ekonomi politikalarınız bir kez daha göstermiştir ki AKP neden, fakirlik, fukaralık sonuçtur. Aslında bu bütçenin bir imkansızlıklar itirafnamesi olduğunu siz de biliyorsunuz biz de biliyoruz.”