İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Elazığ'da; “Ayrıştıran akla ‘dur’ deyip bizi birleştiren, bir yönetim anlayışını, önümüzdeki seçimde hep birlikte Türkiye’ye kazandıracağız. Bu bir mücadeledir. Kişisel düşünce ve egolardan uzak, bu söylediğimiz yolda bir nefer gibi çalışma dönemidir” dedi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Hayatı değiştirmek, iyi eğitimden geçer. Ülkemizin bireyi, memleketimizin vatandaşı olan her kişinin milli değerlerini, manevi değerlerini en üst seviyede taşıdığı bir eğitim yapısının, bu ülke için en büyük gelecek teminatı olduğunu hepimiz biliyoruz” dedi.

İBB, 24 Ocak 2020’de Elazığ’da meydana gelen deprem sonrası, il valiliğine başvurup, bölgede okul yaptırma talebini iletti. Talebi olumlu karşılayan Elazığ Valiliği, İBB’ye, depremde hasar gören Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, spor salonu ve atölye binalarının yeniden projelendirilerek inşa edilebileceği yönünde yanıt verdi. İBB Meclisi, 16 Eylül 2021 tarihli oturumunda, kurumun Elazığ’da okul inşa etmesini onayladı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve eşi Dilek Kaya İmamoğlu da bugün “Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 24 derslikli okul binası, atöyle binaları, spor salonu ve müştemilatlarının yapım protokolü imza töreni”ne katılmak üzere Elazığ’a gitti. Protokol imza töreninde ilk konuşmaları yapan İBB Genel Sekreter Yardımcıları Gürkan Alpay ve Mahir Polat, proje ile ilgili teknik bilgiler paylaştı.

GÜRTÜRK: 73’NCÜ PROJEMİZİİBB İLE GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ 

Elazığİl Milli Eğitim Müdürü Feyzi Gürtürk deprem sonrasında Elazığ’daki okullarda ciddi sıkıntılar yaşandığı söyledi. Gürtürk, "İstanbul Büyükşehir Belediyemizle birlikte, 73’ncü projemizi gerçekleştirmiş olacağız. İnşallah burası, şanlı zamanlarını ruhuna uygun olarak inşa edilecek. Ben, bundan dolayı Başkanımıza ve ekibine çok teşekkür ediyorum. Rabbim sağlık, sıhhat, afiyetle burada eğitim görmeyi nasip etsin" dedi.

EROL: AK PARTİ MİLLETVEKİLİÖNERDİ, İMAMOĞLU SÜRECİ BAŞLATTI

CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol da İBB Başkanıİmamoğlu’nun deprem sonrasında da kente geldiğini hatırlatarak, okulun yapım sürecinin başlangıç hikayesini anlattı:

"24 Ocak gecesi, deprem yaşandıktan yaklaşık bir yıl sonra, 30 milletvekili arkadaşımız Elazığ'a gelmişti, depremzedelerin talepleri, beklentileri ve yaşadıkları sorunlarla ilgili tespitler için. Her partiden milletvekili vardı. Elazığ AK Parti Milletvekili arkadaşımız Metin Bulut Bey, bir okulun CHP'li belediyeler tarafından yapılmasıyla ilgili bir öneri getirmişti. Ve biz, bunu bugüne kadar düşünememenin mahcubiyetini yaşayarak, hemen dedi ki; ‘Bu çok doğru bir düşünce. Sayın Ekrem İmamoğlu’nu cep telefonundan arayarak bu öneriyi, bu isteği, bu desteği kendisine ifade ettim. Yorum dahi yapmadan, ‘Yazıyı yazın, İBB Elazığ'ın yanındadır’ dedi. Böylece bu proje süreci ve okul süreci başladı.

"ELAZIĞ’IN YANINDA OLMAYA KARAR VERDİK"

Ekrem İmamoğlu da törende yaptığı konuşmada, "Kıymetli vekilimizin bizi telefonla aramasıyla böyle bir görevi, İstanbul'un birinci kurumu olan İBB'ye önermesiyle beraber çok sıcak baktık. Valiliğe yazımızı bildirdik. Milli Eğitim Bakanlığı, valilik bunu değerlendirdi. Hem bakanlığın hem valiliğin onayıyla beraber bize yazı gönderildi. Biz de bu gelen yazıyı Meclisimize taşıdık. İBB Meclisi’nde oy birliğiyle karar aldık. Elazığ'ın bu yaşadığı kötü anı, hep beraber paylaşmak ve buradaki vatandaşlarımıza, Elazığlı hemşerilerimize omuz vermek adına İstanbul olarak buradaki girişimlerin yanında olmaya karar verdik" dedi.

"EĞİTİM DEYİNCE, HEYECAN DUYUYORUM"

Okulu Elâzığ’a yakışan, çok nitelikli, kimlikli bir şekilde anahtar teslimi olarak Millî Eğitim Bakanlığı’na devredeceklerini söyleyen İmamoğlu, şunları dile getirdi:

"Eğitim deyince, heyecan duyuyorum. Çünkü memleketimizin geleceğinin teminatı olacak olan kavram, eğitim. İyi bir eğitim, geleceğimizi kuvvetli hale getirir. Çağa uygun biçimde tariflersek; kreşten başlayan eğitimle, çok nitelikli bir neslin tüm duyguları, içselleştirmiş, tabiri caizse dünyanın her yerinde geçerli bir zihne, geçerli bir eğitime ve yapıya sahip hale gelmesini sağlamış oluruz.

Temel eğitim kreşlerden başlar. 2022 yılı içerisinde İstanbul için verdiğimiz "150 kreş" sözünü gerçeğe dönüştüreceğiz. Bu yönüyle biz, bu tarafına ciddi destek sunmakla da yükümlüyüz. Ülkemizin bireyi, memleketimizin vatandaşı olan her kişinin milli değerlerini, manevi değerlerini en üst seviyede taşıdığı bir eğitim yapısının, bu ülke için en büyük gelecek teminatı olduğunu hepimiz biliyoruz."

"24 AYLIK İNŞA SÜRESİNE MUHALEFET ŞERHİ KOYDUM"

Okul inşaat süreci olarak belirlenen 24 aylık zaman dilimine “şerh” koyduğunu belirten İmamoğlu, şunları söyledi:

"Okul öyle 24 ay beklemez. Ülkenin genç nüfusunun, sıkı bir eğitim seferberliğine ihtiyacı vardır. O bakımdan projeyi hızlandıralım. Ki mühendislerin ne kadar titiz insanlar olduğunu yakinen biliyorum. Kabiliyetli olduğunu biliyorum. Onlar da hızlanacaklardır. Bu bir kamu harekâtı. Acil ihtiyaç söz konusu. Ona göre süreçler işletilir. Ondan sonra da imalat iyi gidiyor mu, gitmiyor mu diye ayda bir bakarsın kalkar Elâzığ’a geliriz. Belli mi olur? Zaten burada hem Milli Eğitimin kıymetli yöneticileri hem değerli milletvekilimiz ve buradaki yol arkadaşlarımız gerekli denetimi yapacaklardır diye de düşünüyorum. Değerli eşim Dilek’le beraber, sizlerle bir arada olmanın, böylesi güzel bir sürece vesile olmanın keyfini, gururunu, onurunu yaşıyorum. Hayırlı uğurlu olsun."

İBB, OKULU ANAHTAR TESLİM TAMAMLAYACAK

Konuşmaların ardından Elâzığİl Milli Eğitim Müdürü Gürtürk ile İBB Genel Sekreter Yardımcısı Alpay arasında, İmamoğlu’nun şahitliğinde; okul binası, spor salonu ve atölyelerin yeniden yapımına ilişkin protokol imzalandı. Protokol uyarınca, Ocak 2022’ye kadar uygulama projeleri hazırlanacak. Millî Eğitim Bakanlığı’nın proje onayını vermesinin ardından yapım ihalesine çıkılacak ve 3 ay sonra yer teslimi yapılacak. Elâzığ Valiliği, okul binası ve bağlantılı yapıların yıkımını gerçekleştirdikten sonra, inşaatın yapılacağı alanıİBB’ye devredecek. İBB, inşaatı 24 ay içerisinde tamamlayacak ve okulu, hizmete açılmak üzere Elâzığ Valiliği ve Elazığİl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne teslim edilecek. Toplam 17 bin 071 metrekarelik kapalı alanlı olacak okul yerleşkesinde; idari ofisler, 24 derslik ile 6 farklı disiplin altında toplam 30 atölye ve laboratuvar, 200 kişilik konferans salonu, yemekhane ve kantin ile 1250 metrekarelik kapalı spor salonu yer alacak. Okulun yapı cephe malzemesi olarak, Elazığ’ın genel renk hissi ile bütünlük sağlaması için, “renkli pres tuğla kaplama” kullanılacak. Yapı genelinde de ağırlıklı olarak yerel malzemelerin kullanımı sağlanacak.

ŞEHİDİ MEZARI BAŞINDA ANDI

İmamoğlu’nun Elâzığ ziyareti, Elâzığ Spor Tesisleri Kavşağı’nda gerçekleştirilen karşılamayla başladı. Vatandaşlar tarafından hediye edilen yöreye özgü kasketi takan İmamoğlu, kendisini karşılayan coşkulu kalabalığa kısa bir konuşma yaptı. İmamoğlu, Elazığ’a, üzerlerinde “Ekrem Gakgo (ağabey) hoş geldin” yazılı araçların bulunduğu uzun bir konvoyla girdi.

İmamoğlu’na Elâzığ ziyaretinde, CHP Elazığ milletvekili Gürsel Erol ve İstanbul milletvekili Turan Aydoğan ile eşi Dilek Kaya İmamoğlu da eşlik etti. Kentin tarihi noktası Harput’a gelen İmamoğlu, ilk olarak Harput Mahalle Muhtarlığı’nı ziyaret etti.

Cuma namazını Harput Sara Hatun Camii’nde kılan İmamoğlu, vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı.

Suriye’deki “Fırat Kalkanı Harekâtı Bölgesi”nde zırhlı araca terör örgütü tarafından düzenlenen füzeli saldırıda şehit olan özel harekât polisi Cihat Şahin’in, “15 Temmuz Polis Şehitliği”ndeki kabrini ziyaret etti. Şahin’in mezar başındaki ailesine taziyelerini ileten İmamoğlu, şehit polisin kabrine karanfil bırakıp, dua etti. İmamoğlu, akşam saatlerinde de şehit Şahin’in ailesinin evine taziye ziyaretinde bulunup, acılarını paylaştı.

“YÜZÜMÜ, SİZLERİN SAMİMİYETİ VE SEVGİSİ GÜLDÜRÜYOR”

İmamoğlu, şehitliğin ardından Elâzığ Cemevi’ne de bir ziyaret gerçekleştirdi. İmamoğlu, burada sandalye üzerine çıkarak vatandaşlara hitap etti. İmamoğlu, şunları söyledi:

"Bazen soruyorlar, diyorlar ki; ‘Niçin yüzün hep gülüyor?’ ‘Vallahi’ diyorum, ‘Benim yüzümün gülmesi için o kadar çok sebebim var ki.’ Bu sebeplerden bir tanesi de siz kıymetli canların bana gösterdiği içtenlik, samimiyet, sevgi, kucaklama ve dualarınızdır. Onun için yüzüm hep gülüyor. Bugün zor zamanlar yaşadığımızı biliyoruz. Ama bilin ki, hep birlikte çok güzel günlere yürüyoruz. Memleketimizin güzel günlere yürümesi için, var gücüyle çalışan insanlarımız var. Siyaset üstü düşünerek, siyasi makam mevki hiç aklına getirmeden yol yürüyen farklı siyasi partilerin başında da insanlar var. O bakımdan bizim şu andan itibaren yapacak olduğumuz şey, memleketimizin mutluluğa, huzura, refaha kavuşmasını sağlamaktır. Hep beraber bunun için mücadele ediyoruz. Bu bağlamda CHP olarak da başta değerli Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, hangi bir görevde olursak olalım fark etmiyor, hepimiz, gece-gündüz, 7/24 bu memleketin artık bu zor günleri aşması için, iyi günlere kavuşması için hep birlikte mücadele vereceğiz. Bu güzelliklere kavuşmanın bir başka safhası da sizlersiniz. Sizlerden de çok ciddi katkılar bekliyoruz ve bize bu mücadelede yoldaş olmanızı arzu ediyoruz.

"ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMDE HEP BİRLİKTE TÜRKİYE KAZANACAK"

İstanbul’da da "İstanbul ittifakı" demiştik. Herkesi kucaklayan, barıştıran, birleştiren, huzur içerisinde buluşturan, yani nasıl komşuluk yapıyorsak, nasıl aynı sokakta, aynışehirde yaşıyorsak, bizi ayrıştıran akla ‘dur’ deyip bizi birleştiren, millet olma bilincini 84 milyon insanımıza vatandaş olduğunu hissettiren bir yönetim anlayışını göreceksiniz, önümüzdeki seçimde hep birlikte Türkiye’ye kazandıracağız.

Bu bir mücadeledir. Kişisel düşünce ve egolardan uzak, bu söylediğimiz yolda bir nefer gibi çalışma dönemidir. Bu duygularla görevimizi yapıyoruz. Allah şahit ki; beni seven, beni hisseden bütün vatandaşlarımız adına şunu diliyorum: İstanbul'da yüzünüzü hiç aşağı eğdirmeyen, sizi hep mutlu eden, hep gurur duyacağınız işleri yapan Belediye Başkanı ve yol arkadaşınız olmak istiyorum.

Bizi engellemeye çalışanları hiç umursamayın. Bir takım yanlış işler yaparak, zannediyorlar ki bizleri sıkıntıya sokacaklar. Hiç sokamazlar. Bizim arkamızda 16 milyon İstanbullu var. Yanlış işler yapan ya da yapanlara alet olanların arkasında, vallahi de billahi de bir avuç insan var. Bir avuç insanın içinde olduğu vakıf, makıf gibi yerler var. Bizim arkamızda millet var, millet. Onun için çok mutluyum. Onun için yüzüm gülüyor. Onun için hesap vereceğimiz insanlara bakıyorum ben. Onun için çok umutluyum. Onun için nasıl İstanbul'da söylediysek, her gittiğim yerde söylüyorum: Memleketimizin her yerinde de her şey çok güzel olacak."