İMAMOĞLU: KÖTÜ EKONOMİ İSTANBULLUNUN SIRTINA 20 MİLYAR 150 MİLYON TL YÜKLEDİ
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediyenin 2022 yılı bütçesini açıkladı. “2022’de toplam bütçe gelirlerimizi 35 milyar...
OKTAY YILDIRIM - ANIL VEREL
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediyenin 2022 yılı bütçesini açıkladı. “2022’de toplam bütçe gelirlerimizi 35 milyar 650 milyon lira, bütçe giderlerimizi ise 43 milyar 650 milyon lira olarak planladık” diyen İmamoğlu, “Toplam dış kredi borcumuz 2 milyar 544 milyon eurodur ve bunun yaklaşık 2 milyar eurosu bizden önceki dönemden devralınmıştır. 23 Haziran 2019’da 6,6 TL olan euro bugün itibariyle 14,52 TL’ye çıkmıştır. 2,5 yılda kötü ekonomi yönetiminin, kur farklarından İstanbullunun sırtına yüklediği ek fatura ne yazık ki 20 milyar 150 milyon liraya ulaşmıştır. Bu rakam, bizim İBB olarak 1 yılda yapacağımız toplam yatırımlardan bile fazladır” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “2022 Yılı İstanbul Büyükşehir Belediye Bütçesi”ni, İBB Meclisi'ne sundu. İmamoğlu, sunum öncesinde, CHP, İYİ Parti, AKP ve MHP gruplarını ziyaret etti. İmamoğlu'nun Harbiye’deki Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Merkezi’nde toplanan İBB Meclisi'nde yaptığı bütçe konuşmasının satır başları şöyle:
SİYASET, HALKA RAĞMEN YAPILMAZ: Bu kamusal makamlara gelişimizin temel amacı hizmet. Ben, ilk günden beri, hangi partiden seçildiğinizi düşünmeden sizlere, her birinize inanmayı ve sizlerle birlikte bu şehrin geleceği için çalışmayı umut ettim, ediyorum. Her seferinde 16 milyonun hayat kalitesini iyileştirme yolunda sizlerden olumlu eleştiri, katkı ve destek beklemeye devam edeceğim ve sizlerle iş birliği yapmak için çağrılarımı sürdüreceğim. İnanıyorum ki gün gelecek ve el ele, gönül gönüle çalışacağız. Buna kalpten inanıyorum; çünkü, biliyorum ki siyaset, halka rağmen yapılmaz.
YATIRIM BÜTÇEMİZİ İKİYE KATLIYORUZ: 2022’de toplam bütçe gelirlerimizi 35 milyar 650 milyon lira, bütçe giderlerimizi ise 43 milyar 650 milyon lira olarak planladık. Bu şekilde 2022 yılında öngördüğümüz hizmetleri yapabilmemiz için 8 milyar liralık finansman ihtiyacımız olacak. Bu açığın yaklaşık 4,4 milyar lirasını, Kasım 2020’de ihraç ettiğimiz Eurobond’dan karşılarken, 3,6 milyar lirasını borçlanmayla finanse edeceğiz. 2022’de, toplam 2 milyar TL kredi ve 3,8 milyar TL karşılığı da döviz borcu ödeyeceğiz. 2022 bütçemizden yatırıma, yani alt yapı ve metro inşaatlarına 18 milyar 240 milyon lira ayırıyoruz. Bütçemizin yüzde 42’sini yatırımlara ayırıyoruz. Bir başka ifadeyle; 2021 yatırım bütçemizi, tam olarak ikiye katlıyoruz.
GİDERLERİMİZİN YÜZDE 9,4'ÜNÜ İHTİYAÇ SAHİBİ VATANDAŞLARA DESTEK İÇİN AYIRIYORUZ: Pandeminin başlamasıyla sosyal yardım bütçemizi, 2020’de, 3 milyar 139 milyon liraya çıkardık. Bu yıl sonunda 3 milyar 840 milyona ulaşacak olan yardım bütçemizi, 2022 yılında, 4 milyar 98 milyona yükseltiyoruz. Özetle; giderlerimizin yüzde 9,4’ünü ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza destek olmak için kullanacağız.
KUR FARKLARININ İSTANBULLUNUN SIRTINA YÜKLEDİĞİ EK FATURA 20 MİLYAR 150 MİLYON LİRA: Türkiye’de, yerel yönetimlerin toplam yatırımlarının yaklaşık 4’te 1’ini, tek başına İBB olarak biz yapacağız. Biz, bizden önceki yönetimlerden devraldığımız iç borçları düzenli olarak ödüyor ve borç stokumuzu azaltıyoruz. Göreve geldiğimizde 4 milyar 780 milyon lira olan iç borçlarımız, geçen yıl sonunda ve pandemi nedeniyle 5 milyar 509 milyon liraya yükselmiş olsa da yaptığımız ödemeler sonucu, Eylül 2021 itibariyle 3 milyar 182 milyon liraya inmiştir. Toplam dış kredi borcumuz, 2 milyar 544 milyon eurodur ve bunun yaklaşık 2 milyar eurosu bizden önceki dönemden devralınmıştır. Burası önemli; 23 Haziran 2019’da 6,6 TL olan euro, bugün itibariyle 14,52 TL’ye çıkmıştır. 2,5 yılda kötü ekonomi yönetiminin, kur farklarından İstanbullunun sırtına yüklediği ek fatura ne yazık ki 20 milyar 150 milyon liraya ulaşmıştır. Bu rakam, bizim İBB olarak 1 yılda yapacağımız toplam yatırımlardan bile fazladır.
128 MİLYAR DOLARLIK ÜLKE REZERVLERİNİN ÇARÇUR EDİLMESİNİN DOĞAL SONUCU BÜYÜK BİR BECERİKSİZLİKTİR: Bu yanlışlıkların sonucu olarak, her vatandaşın varlıklarının yarısı buharlaştı. Ülkemizde kişi başı milli gelir, 5 bin doların altına geriledi. Türkiye, milletler arası rekabette, G20 denen ilk 20 ülkenin bulunduğu ligden düştü. Artık ilk 30’a zor girecek noktalara geriledi. Asgari ücret, dünyanın en fakir ülkelerinin seviyesi olan 200 dolar seviyesine düştü. İnsanlarımızın mağdur olmaması için destekleyici ilave ve acil tedbirler alınmalıdır. Yaşadığımız durum, 128 milyar dolarlık ülke rezervlerinin çarçur edilmesinin doğal sonucu olarak ortaya çıkan büyük bir beceriksizliktir.
16 MİLYONUN YAŞAM KALİTESİNİ YÜKSELTMEYİ HEDEFLİYORUZ: Bu bütçenin 43 milyar 650 milyon lirası İBB’nin, 42 milyar 864 milyon lirası iştirakler, 10 milyar 364 milyon lirası İSKİ ve 7 milyar 700 milyon lirası İETT bütçesidir. Ama biz, bütçeyi sadece rakamlardan ibaret görmüyoruz. Biz, bu rakamlara baktıkça hizmetlerimizi görüyoruz. Bütçe bizim için ‘Adil, Yaratıcı, Yeşil İstanbul’ vizyonumuzu gerçekleştirme ve 16 milyonun yaşam kalitesini yükseltme hedefimizin rakamlarla dile getirilen resmidir. Biz; ‘Adil, Yaratıcı, Yeşil İstanbul’ diyerek uzun vadede varmak istediğimiz yeri, şehrimizin toplumsal, kültürel ve çevresel boyutlarıyla topyekûn ele aldık. ‘Adil İstanbul’ vizyonumuzun öznesi, insan. Bu nedenle bütçemizi, ilk defa insan öznesine göre kategorize ediyoruz. Çocuk bütçesi, gençlik bütçesi, kadın bütçesi, sosyal bütçe, kültür, eğitim, spor bütçesi diye kategorize ediyoruz. Hedefimiz; her bir İstanbullunun eğitimli, sağlıklı, geleceğine güvenen, çocuklarının istikbalinden emin, özgür ve mutlu olmasıdır.
UMARIM ENGELLENMEK YERİNE HİZMETTE YARIŞIRIZ: Kreşlerimizde, gelir seviyesi düşük olan toplumsal kesimlerden gelen çocuklarımız, öncelikli olarak yararlanacak. Gelecek nesiller adına çok önemli bir alan olan kreşlerimizde, çocuklarımıza, olabilecek en iyi imkanları sağlıyor, en kaliteli eğitimi vermek için canla başla çalışıyoruz. Bu kreşlerde özgür, yaratıcı, eleştirel düşünmeyi beceren, bilişsel, sosyal ve duygusal beceriler kazanmış çocuklarımızın potansiyeli azami ölçüde açığa çıkarılıyor. Hükümet çevrelerinin, son zamanlarda İstanbul’da 100 kreş yaptırmaya dönük sözlerini duyuyoruz. 25 yıl sonra ve bizden örnek almış olsalar bile, bu kararlarını memnuniyetle karşılıyoruz. Umarım, bu yolda ilerlerler. Ve umarım, bu milletin evlatlarına hizmette, engellenmek yerine, yarış yapabiliriz. Bu itibarla ne kadar bütçe ayırsak azdır.
BU ŞEHİR GENÇLERİNİ BİR KISIM YAPILARIN ELİNE BIRAKMAYACAK KADAR GÜÇLÜDÜR: 2021 yılında, gençlerimize yönelik hizmetlerimiz için, toplam bütçemiz 1 milyar 38 milyon liraydı. Bu tutarı, 2022 bütçemizde yüzde 30 artırarak, 1 milyar 353 milyon liraya yükseltiyoruz. Bir başka anlatımla; gençlerimize, günde 4 milyon liralık bir bütçe ile destek olacağız. Çünkü biliyoruz ki; gençlerimizin eğitimine yaptığımız her yatırım, aynen çocuklarımıza yaptığımız yatırım gibi şehrimizin huzuruna, geleceğine ve kalkınmasına yapılan en değerli yatırımdır. Hem insan olarak hem toplumsal olarak hem de ekonomik olarak en değerli yatırımdır. Gençlerimizin eğitimine yaptığımız yatırım, şehrimizin ve ülkemizin medeniyetler yarışına yapılan yatırımdır. Bu şehir, gençlerini, amaçları belirsiz bazı kurum ve kuruluşların, kamu kontrolünün olmadığı bir kısım yapıların eline bırakmayacak kadar güçlü bir şehirdir.
16 MİLYON İÇİN ÇALIŞIYORUZ: Ancak işgücümüze, özellikle dijital çağın gerektirdiği yetkinlikleri kazandırmak adına yapılanlar oldukça yetersiz. Biz, İstanbul’un geleceğini düşlerken ve planlarken, bu kesimleri de kapsayacak şekilde çok geniş düşünüyoruz; 16 milyon için çalışıyoruz” diye konuştu. Bölgesel İstihdam Ofisleri ve Enstitü İstanbul İSMEK kanallarıyla reel ihtiyaçları gözeten mesleki eğitim ve yaşam boyu öğrenme programları sunmaya başladıklarının altını çizen İmamoğlu, “Bu itibarla 2022 yılında Enstitü İstanbul İSMEK’e 360 milyon lira bütçe ayırdık. Aynı şekilde Bölgesel İstihdam Ofislerimizle, İstanbulluların istihdamına katkıda bulunmak amacıyla ayırdığımız kaynağı 35 milyon liraya yükseltiyoruz. Çünkü biliyoruz ki; kadınların, gençlerin, dezavantajlı grupların istihdamı açısından OECD ülkelerine kıyasla çok gerilerdeyiz.
KIZ ÇOCUKLARI EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTSİZLİĞİNİN MAĞDURU: Bugün maalesef kadının öznesi olduğu birçok eşitsizlik türü, iç içe geçerek, çoğu kez birbirini besliyor. Kız çocukları eğitimde fırsat eşitsizliğinin mağduru olurken; kadınlar, işgücüne eşit düzeyde katılamıyor. Bir insanlık suçu olan kadına yönelik şiddet, artmaya devam ediyor. Toplumsal hayatta ve siyasette kadınların temsil oranı bir türlü doğru oranlara yükselmiyor. Bizim temel gayemiz, kadınlarımızın hak ettiği eğitime, hak ettiği işe, gelire, hak ettiği özgürlüğe, refaha ulaşmasının önündeki engelleri kaldırmaktır. Bunun için 2020’de kadınlara yönelik hizmet ve projeler için 190 milyon lira kaynak ayırabilmiştik. 2022 yılında ise bu tutarı katlayarak 451 milyon liraya yükseltiyoruz.
TÜM HİZMETLERİMİZİ ADİL BİÇİMDE YÜRÜTÜYORUZ: Tüm İstanbullulara, hiçbir ayrım gözetmeden, eşit ve özgür yaşayacakları bir şehir yaratmak için, başta finansal ve sosyal tüm imkânlarımızı adil biçimde sunuyoruz. Hiçbir hemşerimizi, şehrimizin gelişme ve kalkınma sürecinde geride bırakmadan, tüm hizmetlerimizi adil biçimde yürütüyoruz. Hizmetlerimizi ve sosyal yardımlarımızı, toplumsal kapsayıcılık ilkesiyle yapıyor, hiçbir kesimi dışarda bırakmıyoruz. Bunun ne denli kıymetli olduğunu, özellikle pandemi sürecinde yaşayarak gördük. Pandemi gibi öngörülmesi imkânsız ve uzun süreli krizler, sosyal dayanışmanın ve yardımlaşmanın ne kadar hayati olabileceğini kanıtladı.
DAR GELİRLİ KESİMLER VERGİ VERMİYORMUŞ GİBİ GÖZDEN ÇIKARILDI: Sanki dar gelirli kesimler, bu ülkede vergi vermiyormuş gibi gözden çıkarıldı. İktidar, bu kesimlerin ‘yoksulluktan açlığa’ geçişine mâni olacak hiçbir ciddi politika üretemedi, uygulayamadı. Pandemi krizini yönetememesi, hepimizin devletimize olan inancımızı örseledi. Ama gerçekte olan biten, iktidar bileşenlerinin, devletin kurumsal kapasitesini imha etmesinden kaynaklanan bir ‘yönetememe krizi’ydi. Tüm bu süreçte, İBB olarak biz, devlet olmanın ciddiyeti ve sorumluluğuyla hareket ettik. Tüm gücümüzle İstanbulların yanında olmak için sosyal yardım bütçemizi, katladıkça katladık. Bunu hükümetin engellemelerine rağmen yaptık; yapmaya da devam edeceğiz. Yönetmeyi beceremediğiniz ekonominin, yönetmeyi beceremediğiniz döviz kurlarının altında milyonlarca vatan evladının çaresizce ıstırap çekmesine seyirci kalmayın. Sizi; gerçekçi, ekonominin bütün anlaşılabilir hamlelerini yaparak, bu enkazın büyümesine mâni olmaya davet ediyorum. Kaynakları bize bırakın; bizler yerel yönetimler olarak, kendi şehirlerimizde vatandaşımızın derdine derman olalım.
DÜNYA DAHA ADİL OLMADIKÇA, DAHA YEŞİL DE OLMAYACAK: Bu yolculuk boyunca; sanayiden tarıma, ulaşımdan enerjiye ‘karbon nötr bir dünya ve ekonomi’ modeline geçmek için, üretimin tüm süreçlerini, hizmetleri ve ticareti yeniden kurgulamak ve sürdürülebilirlik aksiyonlar almak gerekiyor. Gururla söyleyebilirim ki 2050’ye gidilen yolda, ülkemizde ‘karbon nötr’ hedefini açıklayan, bunun için aksiyon planları hazırlayan ilk ve tek şehir İstanbul’dur; bizim yönetimimizdir. Bu hedef bizim için pragmatik bir hedef değil, kalıcı, bir kent anayasası hedefidir. Bundan böyle belediyemizde icra edeceğimiz her bir yeni projeye bakarken, o proje ‘yeşil çözüm’ amacımıza uyuyor mu diye bakacağız. Şehrimizin karbon nötr hedeflerini destekliyor mu diye bakacağız. Uymuyorsa, o projeyi sil baştan değiştireceğiz.
ÇEVRE KONUSU BİR HAYAT MEMAT MESELESİDİR: Bilimsel çalışmalar ortaya koyuyor ki iklim değişikliği ve çevre sorunları, kesin olarak insan faaliyetleri sonucunda oluşuyor. Son bir yılda yaşadığımız müsilaj, orman yangınları, sel felaketleri de son yılların icraatlarının, zihniyetinin sonucudur. Çevre konusu, sadece entelektüel ve moda bir duyarlılık konusu değil; tam anlamıyla bir hayat memat meselesidir. Çevre konusu, bir siyaset konusu değil; bir hayatta kalma meselesidir. En azından bu konuda hepinizin siyasi hamaseti, kavgayı, çekişmeyi bir kenara bırakarak, elbirliğiyle meseleyi sahiplenmenizi bekliyoruz. Bunu gelecek nesillere borçluyuz.
METRO PROJELERİ, KENTİN GELECEĞİ İÇİN HAYATİ: Bu kapsamda, ulaşım ve metro bütçemize de değinmek istiyorum. Bugün 2022 yılı bütçesinin en büyük kalemi, yüzde 32 oranındaki pay ile ulaşım, metro ve çevre bütçemizdir. İETT dahil, toplam tutarı 16 milyar 845 milyon liradır. Bu itibarla dünyada aynı anda en fazla metro hattı inşa eden şehir olmak kadar gurur verici bir diğer husus da en büyük bütçe payını en çevreci ulaşım yolu olan metroya ayırmaktır. Metro projeleri, bizim için bu şehirde 25 yılda kangren haline getirilmiş trafik sorununu çözmek adına, en önemli ve kentin geleceği için en hayati projedir. Metro projeleri bizim için hem yaşam kalitesi hem medeniyet hem hareketlilik hem çevre ve hem de bir kalkınma projesidir.
DEPREME TÜM ZAMANLARIN EN BÜYÜK BÜTÇESİ: 2022 yılında deprem bütçesi için tüm zamanların en büyük bütçesi olacak şekilde, toplam 1 milyar 945 milyon lira kaynak ayırdık. Bunun 931 milyon liralık kısmı, bina güçlendirme ve kentsel dönüşüm için ayrılmıştır. Deprem konusu; kurumlar üstü, partiler üstü, siyaset üstü bir çatı altında, objektif ve bilimsel yaklaşımla ele alınmalı, tüm ilgili taraflar omuz omuza vererek çalışmalıdır. Biz, bu konudaki çalışmamızı Sayın Bakanımıza ve teknik ekibine sunmuştuk; bu vesileyle buradan bir kez daha kendilerinden bu projemizle ilgili olarak bir cevap, bir icraat beklediğimizi hatırlatmak isterim.
KENTİN İNSAN KAYNAĞINA GÜVENİYORUZ: Bu şehirde yaşam kalitesini artırmanın en hızlı yolu, ‘Yaratıcı İstanbul’ vizyonumuza ulaşacak iş ve projelere öncelik vermekten geçer. Bu şehirde, yetenekli insanların yeteneklerini sergilemelerine olanak sağlamak ve moderasyon yapmaktan geçer. Şehrimizin global rekabette ön sıralara geçmesi, teknoloji ve inovasyondan geçer. Biz, şehrimizin teknoloji ve inovasyon kapasitesini geliştirerek hemşerilerimize özgürlükçü, çoğulcu ve kapsayıcı bir sosyal ve kültürel hayat sunmayı hedefledik. 2022 yılında, belediyemizin kültür bütçesine 524 milyon lira, eğitim bütçesine 396 milyon lira ve spor bütçesine 452 milyon lira olmak üzere, toplam 1 milyar 372 milyon lira ayırdık.
TÜRKİYE’NİN EN GENİŞ KAPSAMLI ‘KATILIMCI BÜTÇE MODELİ’Nİ OLUŞTURDUK: İBB olarak; 16 milyon için insan odaklı, adil ve ortak akla dayalı belediyecilik hizmeti sunmak, yerel demokrasiyi güçlendirmek, şeffaf ve katılımcı bir yönetim anlayışını hâkim kılmak amacıyla, Türkiye’nin en geniş kapsamlı ‘Katılımcı Bütçe Modeli’ni oluşturduk. Doğrudan İstanbullulardan gelen, her biri birbirinden değerli 4 bin 873 proje teklifi, teknik ve yasal açıdan değerlendirildi. Aralarından özenle seçilen 191 proje, yine İstanbulluların oylamasına sunuldu. Oylama sürecinde 147 bin 837 oy kullanıldı. Böylece İstanbullular, İstanbul için önemli gördüğü, uygulanmasını istediği 28 projeyi seçti. Biz de en yüksek oranda oy alan ve belirlenen bütçe sınırı içinde kalan tüm projeleri 2022 bütçemize dahil ettik. Bu projeler için 2022 bütçesinde, 155,8 milyon liralık kaynak ayırdık. Hepsini 2022 yılından itibaren hızla hayata geçireceğiz.
EKONOMİ BÖYLE YÖNETİLİRSE BÜTÇEMİZİ KISA SÜRE SONRA REVİZE ETMEK ZORUNDA KALABİLİRİZ: Belediyemizin kurumsal yapısını dönüştürdük. Özgürlükçü, eşitlikçi, çoğulcu ve kapsayıcı bir çalışma ortamı yarattık. Sosyal ve kültürel açıdan çok boyutlu, çok dinamik bir kurumsal kimlik oluşturduk. Bu kurumsal yapıyı, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri ile aydınlatıyoruz; bu ilkelerin ışığında önümüzü görüyoruz. Bu ilkelerimiz sayesinde yaptıklarımızdan ve kendimizden eminiz. Bugün burada sizlere sunduğumuz 2022 yılı bütçesini de bu ilkeler ışığında hazırladık. Ama ekonomi böyle yönetilir ve döviz kurları artmaya böyle devam ederse, bütçemizi kısa süre sonra revize etmek zorunda kalabiliriz. Umuyorum ki buna mecbur kalmayız.
YATIRIM KARARLARIMIZDA DAİMA KAMUSAL FAYDAYI ESAS ALACAĞIZ: Her koşulda bize emanet edilen kamu kaynaklarını, sadece ve sadece kamu yararı doğrultusunda, mali disiplin ve liyakat esaslarına uygun kullandığımızı ve kullanacağımızın sözünü yine bütçemizle veriyoruz. 2022’de, elimizdeki tüm imkanlarla, İstanbul’a ve İstanbullulara her geçen gün daha akılcı, daha hızlı ve daha yüksek standartta hizmet üretmeye devam edeceğiz. Yatırım kararlarımızda daima kamusal faydayı esas alacak, ekonomik olmayan ve tasarruflu olmayan harcamalara asla izin vermeyeceğiz. Türkiye’yi uluslararası rekabette, Cumhuriyet tarihinin en zor dönemini yaşatan ekonomik krizde ve halen devam eden pandemi koşullarında ezilen orta ve alt gelir grubundaki vatandaşlarımızın dertlerini çözmek için tüm gücümüzle çalışmaya ve yanlarında olmaya devam edeceğiz. Katılımcı, insan odaklı, ortak akla dayalı yeni nesil belediyecilik anlayışının yansıması olarak ulaşım alanında dar gelirliler, öğrenciler, çocuklu anneler ve sağlık çalışanları başta olmak üzere indirimli veya ücretsiz ulaşım gibi sosyal harcamaları sürdüreceğiz. Meclisimizin, finansal ihtiyaçlarımız konusunda önümüze çıkardığı engellere rağmen borçlarımızı ödemeye, ne yazık ki kötü yönetilen ekonomi yönetiminin neden olduğu İBB’nin sırtına yüklediği devasa borç kamburuna rağmen yatırımlarımıza ve hizmetlerimize daha büyük bir hırsla devam edeceğiz.
UMUT OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ: Bu kadim şehre ve aziz millete, sahipsiz olmadıklarını göstermeye devam edeceğiz. Bu şehrin geçlerine, çocuklarına, annelerine ve kimsesizlerine umut olmaya devam edeceğiz. Siyasi amaçlara değil, 16 milyon İstanbulluya hizmet etmeye davet ediyorum. Buradan bir kez daha ilan ederim ki önümüze ne denli engel çıkarılsa çıkarılsın, her doğan gün karşımıza devlet ciddiyetine uymayan ne denli tuhaf icat çıkarılırsa çıkarılsın; yılmayacağız, vazgeçmeyeceğiz. Daha büyük bir azimle 16 milyon için çalışmaya devam edeceğiz. Kimsenin morali bozulmasın. Kimse kendini sahipsiz ve çaresiz hissetmesin. Biz buradayız ve bu şehrin tüm evlatlarının yanındayız.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.