İSO: DEMİR-ÇELİKTE AVRUPA’NIN EN BÜYÜĞÜ OLAN TÜRKİYE KARBON SALINIMINI AZALTMALI
İstanbul Sanayi Odası (İSO), demir-çelik üretiminde Avrupa'nın en büyüğü olan, dünyada da 7'nci konumuna yükselen Türkiye'nin karbon salınımını azaltması...
İstanbul Sanayi Odası (İSO), demir-çelik üretiminde Avrupa'nın en büyüğü olan, dünyada da 7'nci konumuna yükselen Türkiye'nin karbon salınımını azaltması gerektiğini vurguladı.
İSO, Sürdürülebilirlik Vizyonu kapsamında hazırladığı rehberlerden dördüncüsünü ‘Ana Metaller Sanayi Sektörü’ için açıkladı. Demir-çelik ve sıcak hadde, alüminyum, bakır, bakır alaşımları ve ağır metaller sanayi ve değerli metaller ve kuyumculuk saniye meslek komitelerini kapsayan ‘Ana Metaller Sanayi’ grubunun gelecek dönem sürdürülebilirlik için yapması gerekenler hazırlanan rehberde anlatıldı. Rehberde dikkat çekilen noktalar şöyle:
TÜRKİYE’NİN ÜRETİM HACMİNDE YÜZDE 6 ORANINDA ARTIŞ KAYDEDİLDİ: “Ana metaller, en yoğun enerji tüketen imalat sanayilerinden. 2020 yılı verilerine göre; dünya genelinde demir-çelik üretiminde ilk 3 sırayı Çin, Hindistan ve Japonya alıyor. Türkiye 35,8 milyon ton demir-çelik üretimiyle Avrupa'nın en büyüğü, dünyanın ise 7'nci üreticisi konumunda. Üretim hacminde de Türkiye yüzde 6 oranında artış kaydetti.
ÇELİK ÜRETİMİ CO2 SALIMLARININ ARTMASINDA ÖNEMLİ PAYA SAHİP: Çelik üretim sürecinin büyük kısmı yüksek sıcaklıklarda gerçekleştiğinden enerji yoğun bir faaliyet olarak kabul ediliyor. Demir-çelik üretiminde demir cevherini indirgeyici madde olarak karbon kullanıldığı ve metalik demire dönüştürüldüğü için doğadaki CO2 salınımlarının artmasında önemli bir paya sahip.
YAŞAM KAYNAKLARI DOĞRU KULLANILMALI: Kaynakların sürdürülebilir şekilde kullanılmaması, doğa üzerinde baskı ve ekonomik faaliyetler üzerinde de tehdit oluşturmaktadır. Çelik üreticilerinin çevresel etkiyi en aza indirmek, yaşam kaynağı olan toprak, su ve biyo çeşitliliği korumak, enerji ve su verimliliğini artırmak, karbon salınımlarını azaltmak ve sıfır atık hedefiyle faaliyet göstermesi büyük önem taşıyor.
TÜRKİYE’NİN TOPLAM İHRACATINDAKİ PAYI YÜZDE 7,4: AB’nin Avrupa Yeşil Mutabakatı’nda (AYM) yer alan "Yenilenebilir Enerji Direktifi" ile 2030 yılında enerjinin yüzde 40’ının yenilenebilir kaynaklardan sağlanması hedefleriyle AYM çerçevesindeki hedeflere ulaşmak için Temmuz 2021’de "Fit for 55" (55’e Uyum Paketi) yasa teklifi açıklandı. AB’nin bölgedeki karbon kaçağını azaltmak adına, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) aracılığıyla ticarette yeni vergiler ve tarife dışı engeller ile örülmüş bir sistem üzerine çalışmalar sürüyor. Buna göre; AB Komisyonu’nun iklimle ilgili hedeflerin gerçekleşebilmesi için ilk koşulu, ekonominin tümünde karbonun etkin biçimde fiyatlandırılması olarak görülürken AB’nin Fit for 55 ile açıkladığı SKDM kapsamında değerlendirilecek olan ilk 5 sektörde ise demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre ve elektrik sektörleri yer alıyor. Ana metaller sanayi grubu içinde yer alan ve açıklanan ilk 5 sektörden biri olan demir-çelik sektöründe, çeliğin Türkiye’nin toplam ihracatındaki payı ise 2020 yılında yüzde 7,4 oldu.
CO2 SALINIMI AZALTILABİLİR: Düşük karbonlu üretim çözümlerinin geliştirilmesi için adımlar atılmasının yanı sıra elektrifikasyon, hidrojen kullanımı ile karbon yakalama gibi yöntemler kullanılarak da karbon salınımı azaltılabilir. Geri dönüşüm yöntemleriyle üretim sürecinde çelik hurda kullanılması, CO2 emisyonlarını yüzde 58, hava kirliliğini yüzde 86, su kullanımını yüzde 40 ve su kirliliğini yüzde 76 oranında azaltabilir.”
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.