İSO: "ENERJİ VERİMLİLİĞİNE YÖNELİK YATIRIMLAR TEŞVİK EDİLMELİ"
İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) maden, taş ve toprak ürünleri sanayi sektörüne yönelik hazırladığı rehberde, karbon salımının üçte birinin binalardan...
İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) maden, taş ve toprak ürünleri sanayi sektörüne yönelik hazırladığı rehberde, karbon salımının üçte birinin binalardan kaynaklandığı belirtilerek, enerji kullanımına ve enerji verimliliğine yönelik yatırımların teşvik edilmesi gerektiği vurgulandı.
İSO, bünyesindeki 55 meslek komitesinin gruplandığı 10 ayrı sektör için küresel pazarda yüksek katma değer üretmek ve sürdürülebilirlik yetkinliklerini artırmak amacıyla hazırladığı rehberlerden üçüncüsünü maden, taş ve toprak ürünleri sanayi sektörü için açıkladı. Rehberde demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre ve elektrik sektörlerinin enerji yoğun endüstriler olduğu belirtildi.
KARBON SALIMININ ÜÇTE BİRİ BİNALARDAN KAYNAKLANIYOR
Rehberde, Avrupa Yeşil Mutabakatı ile uyum kapsamında Ticaret Bakanlığı tarafından oluşturulan Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nda da “Milli Enerji ve Maden Politikası”na paralel olarak yıllık biner MW’lık rüzgâr ve güneş enerjisi kurulu gücü geliştirilmesi hedefinin açıklandığına ve bu doğrultuda Yeşil Tarife ile ilgili altyapı ve bilinçlendirme çalışmalarının sürdüğüne dikkat çekildi. Bu çerçevede “maden, taş ve toprak ürünleri sanayi” kapsamında yer alan sektörlerin ise önemli iklim ve çevresel etkileri olduğunun değerlendirildiğine işaret edilirken, küresel enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 40’ı, su tüketiminin yüzde 25’i ve karbon salımının 3'te birinin binalardan kaynaklandığı belirtildi. Rehberde, bu çerçevede de söz konusu sektörlerde çevresel etkileri azaltmanın önemli oldu vurgulandı.
ÇİMENTO, SINIRDA KARBON DÜZENLEMESİ’NDE İLK 5 SEKTÖR ARASINDA
İSO Maden, Taş ve Toprak Ürünleri Sanayi Rehberi'nde, Avrupa’nın 2050 yılına kadar dünyanın ilk iklim-nötr kıtasına dönüştürülmesi, Avrupa Birliği’nin (AB), Avrupa Yeşil Mutakabatı’nda yer alan “Yenilenebilir Enerji Direktifi” ile 2030 yılında enerjinin yüzde 40’ının yenilenebilir kaynaklardan sağlanması hedefine ulaşmak için Temmuz 2021’de “Fit for 55” (55’e Uyum Paketi) yasa teklifini açıkladığı hatırlatıldı.
VERGİLER VE TARİFE DIŞI ENGELLER ÜZERİNDE ÇALIŞILIYOR
Rehberde yer alan bilgilere göre, AB’nin bölgedeki karbon kaçağını azaltmak adına, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) aracılığıyla ticarette yeni vergiler ve tarife dışı engeller ile örülmüş bir sistem üzerine çalışmaları sürüyor. Buna göre, AB Komisyonu’nun iklimle ilgili hedeflerin gerçekleşebilmesi için ilk koşulu; ekonominin tümünde karbonun etkin biçimde fiyatlandırılması olarak görülürken, AB’nin Fit for 55 ile açıkladığı SKDM kapsamında değerlendirilecek olan ilk 5 sektörde ise demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre ve elektrik sektörleri yer alıyor.
YATIRIMLARIN TEŞVİK EDİLMESİ HEDEFLENİYOR
İlk 5 sektörden biri olan çimento sektörünün ise Türkiye’den AB’ye ihracatı önemli büyüklükte bulunuyor. Rehberde ayrıca Fit for 55 kapsamındaki diğer başlıklardan birinin de bina ısıtma sistemlerinde uygulanacak olan ayrı bir emisyon ticareti sistemi olduğu hatırlatıldı. Böylece, binalardan kaynaklanan emisyonun azaltılarak, yenilenebilir enerji kullanımına ve enerji verimliliğine yönelik yatırımların teşvik edilmesi hedefleniyor.
MATERYAL SEÇİMİ ÖN PLANA ÇIKIYOR
Rehberde ayrıca Mineral Ürünler Sanayi içinde yer alan klinker (çimento ana hammaddesi), kireçtaşı (lime) ve alçı (plaster) gibi hammaddelerin inşaat sektöründe yoğun olarak kullanılması sebebiyle materyal seçiminin ön plana çıktığı da not düşüldü.
MADEN, TAŞ VE TOPRAK ÜRÜNLERİ SANAYİ ÖZELİNDE AVRUPA YEŞİL MUTAKABATI’NDA ÖNE ÇIKAN KONULAR
- Eski ve verimli olmayan binaların yenilenmesi ve bu yenileme işlemleri sırasında ise döngüsel ekonomiye katkısı olacak materyal kullanılması,
- “Pasif Bina” standartlarının geliştirilmesi ve mevcut binaların enerji verimliliğinin artırılması,
- Binaların enerji performanslarının iyileştirilmesi,
- 2030 yılına kadar enerji kaynaklarının yüzde 32’sinin yenilenebilir enerjiye dönüştürülmesi,
- Sınırda Karbon vergisi ile oluşabilecek karbon nedenli maddi yükler,
- Düşük karbon endüstrileri, bulut tabanlı endüstri uygulamaları,
- Atık ve plastik kullanımının azaltılması, döngüsel ekonomiye geçiş,
- Üretimde tehlikeli kimyasalların kullanımının önlenmesi.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.