İYİ PARTİLİ TATLIOĞLU'NDAN ERDOĞAN'A 'REFAH' TEPKİSİ: "BİZ BUNA 'YALANLA YAŞAMAK' DİYORUZ"
İYİ Parti Grup Başkanıİsmail Tatlıoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın işçilerle ilgili yaptığı 'refah' açıklamasına "Emeğin milli gelir içerisindeki...
İYİ Parti Grup Başkanıİsmail Tatlıoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın işçilerle ilgili yaptığı "refah" açıklamasına "Emeğin milli gelir içerisindeki payı, çalışan kesimin milli gelirden aldığı payı net rakamlarla söylüyorum, yüzde 37’den yüzde 30’lara düşmüştür. Bu kadar büyük, son bir yıl içerisinde yaklaşık yüzde 20’ye varan bir düşüşe rağmen, ücretlilerin refah seviyelerinin arttığını söyleyebilmek de ayrı bir maharettir. Ve biz buna "yalanla yaşamak" diyoruz" sözleriyle tepki gösterdi.
İYİ Parti Grup Başkanıİsmail Tatlıoğlu, TBMM'de yaptığı basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı.
Tatlıoğlu, özetle şunları söyledi:
"2002’DEKİ 2,6 MİLYAR LİRA OLAN ÇİFTÇİ BORÇLARI 2021 TEMMUZ İTİBARİYLE TAM 85 KAT ARTMIŞ"
"Eylül ayı itibariyle Türkiye tam bir hasat sezonunun sonundadır. İşin doğrusu beklenti hem çiftçiyi mağdur etmeyecek hem onların kazanmasını sağlayacak hem Türkiye’de tarımın gelişimini sağlayacak hem de tarımın Türk ekonomisindeki potansiyelini yükseltecek bir fotoğraf görmekti. Şüphesiz bu arzumuz geriye doğru baktığımızda çok gerçekleşmiş görünmüyor. Bütün AK Parti dönemlerinde tarımın milli gelirin yüzde 50’si kadar büyüdüğünü görüyoruz. Dolayısıyla bu dönem sonu itibariyle yüzde 6’lara gerilemiş bir tarım sektörü ile karşı karşıyayız.
2010 yılında 70 milyar dolarlık bir tarımsal hasılayı konuşan Türkiye, 2020 yılında 45 milyar liranın biraz üstünü konuşmaktadır. Ve son 10 yılda tarımsal hasıla, yüzde 31,5 azalmıştır. 2002’den beri baktığımızda Türkiye’de tarımsal hasıla 37 milyar liradan 328 milyar Türk lirasına yükselmiş, 8 katlık bir artış göstermiştir. Tarımsal hasıla 8 kat artış gösterirken 2002’deki 2,6 milyar lira olan çiftçi borçları 2021 Temmuz itibariyle tam 85 kat artmış ve 222 milyar liraya yükselmiştir. Bunun sadece 161 milyar lirası bankalaradır. 11,5 milyar lirası tarım kredi kooperatiflerinedir. 172,5 milyar lira sadece finans sektörüne borcu vardır Türk çiftçisinin. Piyasa da 50 milyar lira bir borçla karşı karşıyadır. Yani tarımsal hasıla 8 kat artmasına rağmen çiftçinin borçları 85 kat artmış sadece bankalara olan borçları 66 kat artmıştır."
"TARIMSAL ARAZİNİN EN FAZLA AZALDIĞI VE VERİMİN EN ÇOK OLDUĞU İLLER KONYA, DİYARBAKIR, URFA, ADANA"
"Ziraat Bankası’nın bile çiftçiye değil tetikçi ve yandaş medyaya hizmet ettiği 750 milyar dolarlık kredilerin medya sultası yaratma uğruna çar çur edildiği ve takip edilmediği bir finansal sektör ve tarım sektörü içerisinde yaşıyoruz. 2001’de 2 milyon 800 bin aile veya tarım işletmesinden bahsederken 2019’da 2 milyon, 2020’de de 1 milyon 900 bin ailenin tarımsal işletme ile uğraştığından bahsediyoruz. Yani bu anlamda yaklaşık 800 binin üzerinde aile tarımsal işletmeden çekilmiştir. Tarımsal işletmeler kadar tarım alanlarının da azaldığını görüyoruz. 28 milyon hektardan 23 milyona şimdide 19,5 milyon hektara düşen bir tarım alanından bahsediyor Türkiye. Tarımsal arazinin en fazla azaldığı ve verimin en çok olduğu iller Konya, Diyarbakır, Urfa, Adana. Ve bu fotoğraf Türkiye’nin tarımda nereye doğru gittiğinin gerçek bir göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır."
“ADETA BAŞKA BİR YERDE YAŞIYORMUŞÇASINA SÖYLEYEBİLMİŞTİR”
Gıdada tüketici enflasyonunun yüzde 29 olduğuna dikkat çeken Tatlıoğlu, şunları söyledi:
"Düşünün geliri yüzde 15 artan bir çalışan kesimin sadece mutfak masraflarının yüzde 46 arttığı bir Türkiye’de geçim sıkıntısının ve hayatı sürdürmenin zorluğu ortadadır. Bugün Sayın Erdoğan’ın işçiler adına kendisiyle görüşenlere söyledikleri dikkate şayandır. Adeta başka bir yerde yaşıyormuşçasına çalışanlara çok iyi ücret ödendiğini ve refah seviyelerinin arttığını söyleyebilmiştir Sayın Erdoğan. Emeğin milli gelir içerisindeki payı, çalışan kesimin milli gelirden aldığı payı net rakamlarla söylüyorum, yüzde 37’den yüzde 30’lara düşmüştür. Bu kadar büyük, son bir yıl içerisinde yaklaşık yüzde 20’ye varan bir düşüşe rağmen, ücretlilerin refah seviyelerinin arttığını söyleyebilmekte ayrı bir maharettir. Ve biz buna "yalanla yaşamak" diyoruz. Bu bağlamda Türkiye’nin ortalama ücretin asgari ücret seviyelerinde olduğu bir Türkiye’de özellikle sabit ve dar gelirlilerin gıda enflasyonu üzerinden yaşam alanlarıçok zorlaşmakta yollarıçok daralmakta ve hayatla mücadeleleri gerçekten sıkıntı içerisindedir."
“ERDOĞAN VE EKİBİNİN EN AZINDAN DÜN SÖYLEDİKLERİYLE YÜZLEŞMELERİÇOK YERİNDE OLUR”
"Daha bir buçuk yıl önce Saray’da açıklanan yeni tarım stratejilerinin açıklandığı yerde kaldığını da buradan ifade etmek istiyoruz. Burada bilhassa ekonomide rakamları telaffuz ederken Sayın Erdoğan ve ekibinin en azından dün söyledikleriyle yüzleşmeleri ve dünkü resmi rakamlarla yüzleşmeleri ve onlara bakarak bunları ifade etmeleri çok yerinde olur. 2012’de 950 milyar kazanan bir Türkiye’den bugün 700 milyar dolarlara gelmiş bir Türkiye var. Çok açık ki 250 milyar lirasını 10 milyondan fazla nüfusa rağmen kaybetmiş bir Türkiye şartlarını yaşıyoruz. Ve bunun içerisinden daha yüksek refah çıkarmak gerçekten yalanla yaşamak olarak adlandırılmalıdır. Ve biz bunu bundan sonra böyle adlandıracağız. Siyaseti ve kamuyu, hele devleti yönetenleri makyajladıkları resmi rakamlar üzerinden konuşmaya davet ediyoruz en azından. Çünkü siyaset ve devlet doğru ifadelerle güçlenir. Türkiye’nin doğru ifadelere ihtiyacı var."
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.