İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, İçişleri Bakanlığı'nın Ankara'daki Suriyelilerle ilgili kararına ilişkin, "Her türlü güvenlik ve teknik imkana sahip olmalarına rağmen sınırların elek gibi olduğu, isteyenin istediği zaman girdiği bu ülkede bu önlemin hiçbir inandırıcılığı yok" dedi. İktidarın göç politikasını eleştiren Türkkan, "Türkiye’ye çok büyük zarar veriyorsunuz. Türkiye’nin hem bugününe zarar veriyorsunuz hem geleceğine zarar veriyorsunuz" diye konuştu.

Lütfü Türkkan, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, İçişleri Bakanlığı'nın başka illerde kayıtlı olup Ankara'da ikamet eden Suriyelilerin kayıtlı olduğu illere gönderileceğini açıklamasına tepki gösterdi. Türkkan, özetle şunları söyledi: 

"TÜRKİYE’NİN HEM BUGÜNÜNE ZARAR VERİYORSUNUZ HEM GELECEĞİNE ZARAR VERİYORSUNUZ"

"Dün, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, Ankara'daki Suriyelilerle ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamaya göre; Ankara'da bulunan ve başka ile kayıtlı Suriyeliler, kayıtlı oldukları ile gönderilecekmiş. Bu karar bugün itibariyle uygulanacakmış. ‘Mış’ diyorum özellikle. Her türlü güvenlik ve teknik imkana sahip olmalarına rağmen sınırların elek gibi olduğu, isteyenin istediği zaman girdiği bu ülkede bu önlemin hiçbir inandırıcılığı yok.

Göç İdaresi’nin aldığı bir diğer karar daha varmış, vergi levhası olmayan işyerleri ile ilgili, mevzuat uyarınca yaptırım uygulayacaklarmış. Senelerdir Türkiye’de esnaflar bu haksız rekabet için isyan ediyorlar. ‘Bizim suçumuz Suriyeli olmamak mı’ diye esnaf kaç senedir dert yanıyor. Yani AK Partili belediye başkanlarının uygulamalarından siz medet umuyor musunuz?  Daha önce itiraz eden bu konuda vatandaşlara, ‘Suriyeliler de ümmetin bir parçasıymış’ diyorlardı. Muhterem senin ümmet aç, aç. Yani sizin bu AK Partili belediyeler mi bu Suriyeli dükkanlarla mücadele edecek? Valla kargalar bile güler. Sorunu çözmek istiyorsanız gerçekten, izin aldığı il dışından gelen Suriyelilerin, diğer ülke vatandaşlarının başka illerde dükkan kiralamalarının önüne geçen uygulamalarda bulunursunuz. Niye sadece Ankara? Ankara’ya kayıtlı olmayan Suriyelileri gönderiyorsunuz da İzmir, Bursa, Çanakkale, Trabzon, Antalya, Muğla, Mersin? Ankara’daki Suriyelileri gönderince sorun çözülüyor mu? Buradan söylüyorum; öncelikle bir ülkenin namusu olan sınırlara sahip çıkın. Edirne’den Afgan toplayana kadar Van’dan, İran’dan giren Afganları engelleyin. Buradan ikaz ediyorum, ihtar ediyorum; bu göç politikasıyla Türkiye’ye çok büyük zarar veriyorsunuz. Türkiye’nin hem bugününe zarar veriyorsunuz hem geleceğine zarar veriyorsunuz.

“BÜYÜYEN TÜRKİYE DEĞİL, YANDAŞ MÜTEAHHİTLER”

Elektrik faturası daha önce giderler arasında çok önemli bir yer kaplamazdı. Şu anda bir evin kirasının yaklaşık dörtte biri kadar elektrik faturası var. Bir yılda yüzde 30 civarında bir zam yapılmış. Bu ucube sistemin başladığı 2018’den bugüne kadar üç yıl içerisinde elektriğe yüzde 122 zam geldi. Kimin geliri yüzde 122 arttı? İktidar kötü giden ekonominin faturasını vatandaşa kesiyor. ‘Türkiye büyüyor, Türkiye büyüyor’ diyorsunuz ya. Büyüyen Türkiye değil, diğer yandaş müteahhitler büyüyor. Bu elektrik faturaları gösteriyor ki sizin içinizde bulunanlarında ortak olduğu elektrik dağıtım şirketleri büyüyor. Siz büyümeden bahsederken bunlardan bahsediyorsunuz.”

"CUKKA İTTİFAKI’NIN TEKRAR İKTİDAR OLMA HESAPLARI"

Basın toplantısı sonrası seçim barajı tartışmaları sorulan Türkkan, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin "Nitekim baraj konusundaki arayış ve çalışmalar bu açıklamayla noktalanmış ve Cumhur İttifakı'nın baraj kararı yüzde 7 olarak tescillenmiştir" açıklamasını anımsatarak şunları söyledi:

"Ben burada biraz sitem hissettim. Yani sanki Sayın Bahçeli’nin haberi dışında yapılan bu açıklamadan sonra Sayın Bahçeli resen bunu kabul etmiş, ama orada sitemini de satır arasında iletmiş gibi hissettim. Yüzde 10 veya yüzde 7 arasında ittifaklar içerisinde bir problem yok. Problem şu, ittifaka giren partilerin aldığı oylarla ilgili gelecek çalışmayı beklemek lazım. Bu onun bir ön çalışması. İttifaka girecek partilerin, yüzde 5’ten aşağı alması muhtemel partilerin seçim ittifakına girmelerine ve yahut milletvekili çıkarmalarının önüne engel koymak için çıkarılmıştır. Bu Seçim Kanunu, Türkiye’nin hayrına, Türkiye’nin demokrasi kalitesini arttırmak amacıyla yapılan bir kanun değil. Tamamen Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, tekrar Cumhur İttifakı’nı; -onlar bize ‘zillet ittifakı’ diyorlar ya ben de onlara bir isim takayım- Cukka İttifakı’nın tekrar iktidar olma hesapları. Buradan yemin ediyorum hem vallah tutmaz hem billah tutmaz. Gidiyorsunuz. Akıllı kaptan gemiyi sağ salim limana yanaştırır. Önce yolcuları, sonra mürettebatı, sonra da kendisi sağ salim iner. Denizin ortasında fırtınada bırakırsınız bu gemiyi hem yolculara yazık hem mürettebata yazık hem de size yazık. Aklı selim davranmak lazım. Bütün anketler gösteriyor."