İZMİR'DE AYAKKABICILAR DERTLİ: ZAMLAR YÜZÜNDEN ÜRETİM DURMA NOKTASINA GELDİ

İZMİR'DE AYAKKABICILAR DERTLİ: ZAMLAR YÜZÜNDEN ÜRETİM DURMA NOKTASINA GELDİ

İzmir Ayakkabıcılar Odası Başkanı Yalçın Ata, dövizdeki tırmanış ve hammaddeye gelen peş peş zamlar nedeniyle İzmir Ayakkabıcılar Sanayi Sitesi'nde üretimin...

Haber: ABDULLAH ÇELEBİ - Kamera: KERİM UĞUR

İzmir Ayakkabıcılar Odası Başkanı Yalçın Ata, dövizdeki tırmanış ve hammaddeye gelen peş peş zamlar nedeniyle İzmir Ayakkabıcılar Sanayi Sitesi'nde üretimin durma noktasına geldiğini söyledi. Ata, "Dövizdeki artış şu an yüzde 30 seviyelerinde. Ama malzeme fiyatlarındaki artış yüzde 100’lere, yüzde 150’lere vardı. İthalatçı firmalar, 10 liraya getirdiği ürünü esnafa 15 liraya satmaya çalışıyor. Böyle bir kazanç yok. Dövizi bahane ederek fiyatları anormal derecede yükselttiler" dedi.

Dövizdeki aşırı yükseliş ve peş peşe gelen zamlar Türkiye'nin en büyük ayakkabı üretim merkezlerinden İzmir Ayakkabıcılar Sanayi Sitesi'nde işleri durma noktasına getirdi. ANKA Haber Ajansı'na konuşan İzmir Ayakkabıcılar Odası Başkanı Yalçın Ata, şunları söyledi:

"Eylül ayından başlayarak bugüne kadar gelen dövizdeki artış, ayakkabı esnafını ciddi anlamda etkiledi. Sebebi de şu; malzeme fiyatlarımız anormal derecede yükseldi. Dövizdeki artış şu an yüzde 30 seviyelerinde. Ama malzeme fiyatlarındaki artış yüzde 100’lere, yüzde 150’lere vardı. İthalatçı firmalar, 10 liraya getirdiği ürünü esnafa 15 liraya satmaya çalışıyor. Böyle bir kazanç yok. Son dönemlerde de dövizi bahane ederek fiyatları anormal derecede yükselttiler. Örnek veriyorum; yapıştırma ilacı, ayakkabı sektöründe çok kullanılan bir ürün. Yapıştırma ilacının tenekesini 410 liraya alıyorduk. Bugün 560 veya 600 lira civarında. Ve inanın 560 ya da 600 lirada kalsa esnafımız razı. Ama her gün zam geliyor. Bugün 560’a aldığımız teneke, yarın 570 lira, bir gün sonra 600 lira, bir gün sonra 620 lira. Yani buna bir çözüm bulunması, dur denilmesi lazım. Türkiye’nin en büyük ayakkabı üreticilerinden İzmir’de neredeyse üretim durma noktasına geldi, bu fiyat artışlarından dolayı."

"ÇALIŞTIĞIMIZ HER GÜN ZARAR"

Ayakkabıcıların sezonluk çalıştığını, yazın kışlık ürünler, kışın da yazlık ürünler için mesai yaptığı anlatan Ata, "Dolayısıyla önceden aldığımız listelerle şu an ki yaptığımız üretimler arasında dağlar kadar fark var. Yani bu malzeme fiyatlarıyla şu an esnaf zarar ediyor. Çalıştığı her gün esnafa zarar oluyor" dedi.

"VADE KALKTI, TÜM ESNAF PEŞİNE DÖNDÜ"

Yalçın Ata, şöyle devam etti:

"Pandemide çok büyük sıkıntılar yaşadık. Yurt dışından ve yurt içinden aldığımız listelerimiz tamamıyla iptal oldu. Bir buçuk yıllık süreçte esnaf zaten daraldı. Bizim gibi uzun vadelerle çalışan sektörlerde inanılmaz bir daralma oldu. Şimdi esnaf kendi özüne döndü. Bütün sektörde her şey peşin para, aldığımız tüm malzemeleri peşin alıyoruz. Ürünü de peşin üretiyoruz. Daralmanın en büyük nedenlerinden bir tanesi de bu. Vade kullanamıyoruz artık. Vade tamamen kalktı. Peşin para alıp, üretmeye çalışıyoruz. Esnafın önünün açılması için esnaf kredilerinin veya sicil affının bir an önce getirilmesi lazım."

"İTHAL SPOR AYAKKABILARIN FİYATLARI ÇOK DAHA FAZLA YÜKSELECEK"

Dövizdeki ve hammadde fiyatlarındaki artışın mağaza raflarındaki ayakkabılara da yansımaya başladığını belirten Ata, şunları söyledi:

"Önümüzdeki yaz sezonuyla birlikte ürünlerin fiyatı daha çok yükselecek. Özellikle de yurt dışından getirilen spor marka ürünlerde, bazı markalarda fiyatlar anormal derecede yükseldi. Önümüzdeki dönem daha çok yükselecek. Çünkü dövizde yükseliş devam ediyor. Belirli bir seviyede kalsa, örneğin 10 liraysa 10 lirada, 11 liraysa 11 lirada kalsa esnaf buna razı. Esnaf maliyet yapamıyor. Yarını göremiyor çünkü. Ve dövizdeki yükseliş devam ediyor. Yani ucu açık. Ucu görünmeyen, nereye varacağını bilmediğimiz bir yol. Fiyat, maliyet yapamıyoruz. Onun dışında beklemedeyiz şu an. Yaz sezonunda fiyatların daha da yükseleceğinden eminim. Çünkü gidişat onu gösteriyor."

KÖTÜ SİCİL VE KREDİ SIKINTISI

Ata, aynı zamanda Kemeraltı Esnaf Kefalet Kooperatifi Başkanlığı’nı da yürüttüğünü vurgularken zor durumda olan çok sayıda esnafın kredi için kapılarını çaldığını anlattı. Belirli kriterleri taşıyan esnafa düşük faizli kredi kullandırdıklarını kaydeden Yalçın Ata, "Bundan da çok az insan faydalanabiliyor. Çünkü esnafın kökten bir sicil affına ihtiyacı var. Ama bankaların inisiyatifine bırakıldığı sürece bu af gerçekleşmiyor. Bankalar ekrana girdiği anda biz esnafa kredi veremiyoruz. İpotek almamıza rağmen, esnafa çok düşük paralar veriliyor. Esnaf hem borçlu hem de ödeyemediği için sicilinde ufak tefek arızalar var. Bankaya 10 kişinin ismini veriyorum, inanın bunlardan ancak 3- 4'ü esnaf kredisini kullanabilecek durumda. 7 tanesi kullanamıyor. Nedeni de ekranlarda gözüken ya da daha önceden ama çek, ama kredi kartı, ama senetten dolayı ödenmemiş veya ödeme zorunluğu içine girilmiş olması. Arkadaşlarımız o yüzden bu krediden faydalanamıyor. Tabii ki para verirsek, ucuz kredi kullandırabilirsek esnafın önü açılacak, üretim yapabilecek. Esnafın paraya zorlandığı her süreçte üretim azalıyor. Bu sadece bizim sektörle de ilgili değil. Bütün sektör, bütün esnaf aynı şekilde sıkıntıdan geçiyor" dedi.

"BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GİBİ OLDUK"

Yalçın Ata, günde 50 bin kişinin girip çıktığı İzmir Ayakkabıcılar Sanayi Sitesi'ndeki en büyük sorunlardan birinin yabancı kaçak işçiler olduğunu söyledi. Ata, şöyle konuştu:

"En büyük sorunlarımızdan bir tanesi burada kaçak olarak çalışan işçiler. Birleşmiş Milletler gibi olduk. Her ülkeden çalışan var. Türkmen’i var Afgan’ı var Suriyelisi var. Saymakla bitmez. Daha birçok ülkenin kaçak işçisi çalışıyor sitemizde. Onun için ne problemler doğuyor. Uyuşturucuyla ilgili ve daha değişik kaçakçılıkla ilgili birçok problem var. Buraya gelen arkadaşlar kontrol edilmeden, diğer illerden, özellikle de İstanbul’dan, İzmir’e çok gelen var. Dolayısıyla emniyetimizle bu konu hakkında devamlı görüş alışverişinde bulunuyoruz. Ciddi bir şekilde buradaki problemi çözmeye çalıştılar. Son gelen emniyet müdürümüz buraya inanılmaz derecede el attı. Kendisine ayrıca teşekkür ediyorum."

"SURİYELİLER ARTIK İŞVEREN OLDU, ESNAFIMIZ REKABET EDEMİYOR"

2011 yılı ve sonrasında iç karışıklıklar nedeniyle ülkelerini terk edip Türkiye'ye gelen Suriyelilerin artık işveren konumuna geldiğini, ayakkabıcılar sitesinde de ciddi bir kalabalık oluşturduklarını vurgulayan Ata, şöyle devam etti:

"Suriyeliler şu an da işveren durumuna geldiler. Suriyeli arkadaş vergi ödemiyor, stopaj ödemiyor, sigorta ödemiyor. Bizim vatandaşımız, kendi çalışanımız, kendi ustamız sigortasını, vergisini, stopajını ödüyor. Buradaki kaçak çalışan işveren Suriyelilerle baş edemez durumdalar. En büyük problemimiz, şu an Suriyeliyle bizim kendi vatandaşımızın rekabet edemez durumda oluşu. Diğer taraftaki arkadaşlar ceza yemiyor. Ama bizim üretici arkadaşımız bir tane sigortasız işçi çalıştırıyorsa en ağır cezalarla karşı karşıya kalıyor. Onun için buradaki sektörde imalat yapan Suriyeli arkadaşlara bir an önce yetkililer tarafından müdahale edilmesi gerekiyor. Biz yardımcı da olabiliriz. Vergi dairesine, sigortaya yardımcı da olabiliriz. Zaten sigortadan, vergi dairesinden ekipler geliyor. Bu Suriyeli konusunun bir an önce bitmesini talep ediyoruz. Hem oda olarak hem de buradaki esnaf arkadaşların sözcüsü olarak söylüyorum. Suriyelilerden 500 tane işyeri olan var. Ama Suriyelilerden kimlik almış vatandaşların 14 tanesi odaya kayıtlı. Onlara bir sözümüz yok. Eşit şartlarda çalışan Suriyelilere hiçbir sözümüz yok. Yeter ki şartlarımız eşit olsun, biz mücadele ederiz. Ama merdiven altı kaçak çalışan Suriyelilerle derdimiz var. Bunun bir an önce çözülmesini istiyorum."

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.