GÜRKAN DEMİRTAŞ

Kamu Denetçiliği Kurumu, gazeteci Demet Aran’ın; görevini yaparken polis tarafından engellendiğine ilişkin başvurusunu değerlendirdi. Kurum, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne; “Kolluk personeli tarafından kolluk görevinin ifası sırasında gazetecilik faaliyeti gerçekleştiren basın mensupları için uygun ortamın sağlanmasına azami özen gösterilmesi ve basın mensupları ile kurulacak ilişkilerde daha özenli bir dil kullanılması” tavsiyesinde bulundu.

TBMM Kamu Denetçiliği Kurumu, gazeteci Demek Aran’ın 14 Ekim 2020, 2 Şubat 2021 ve 5 Şubat 2021 tarihlerinde görevini yaparken polis tarafından engellendiği iddiasıyla yaptığı başvuruyu inceledi.

Aran, Kamu Denetçiliği Kurumu’ndan; hukuki bir dayanak olmaksızın sıklıkla engellendiğinin, basın özgürlüğünü ihlal edecek şekilde müdahaleye maruz bırakıldığının, kaba ve nezaket sınırlarını aşan davranışlarda bulunularak güncel ve meşru haklarının ihlal edildiğinin tespit edilmesini istedi.

Aran, başvurusunda; gazetecilerin görüntü alma hakkının hukuka aykırı olarak engellenemeyeceğini ve haber konusu olayın gerçekleştiği yerden keyfi olarak çıkarılamayacağını, yurttaşların toplumsal/kamusal mahiyette olan olaylara ilişkin görüntü alma, yayma haklarının tıpkı gazeteciler gibi engellenemeyeceğini, gazetecilerin görevlerini ifa ettikleri esnada keyfi olarak özgürlüklerinden ve araçlarından alıkonulamayacağını belirtti.

Başvuruda, idarenin basın mensuplarına ve yurttaşlara yönelik nezaket sınırları içerisinde söylemler geliştirilmesi, kaba davranılmaması hususlarında uyarılması talep edildi.

Başvuruyu inceleyen TBMM Kamu Denetçiliği Kurumu, 14/10/2020 tarihinde yaşanan şikayete konu olaya ilişkin; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “kovuşturmaya yer olmadığı” kararı olduğu gerekçesiyle “mahkemenin bağımsızlığına zarar verecek bir işlemde bulunmamak” için değerlendirme yapmadı.

“KOLLUK PERSONELİ BASIN MENSUPLARIYLA İLİŞKİLERDE DAHA ÖZENLİ DİL KULLANSIN”

Kamu Denetçisi Fatma Benli Yalçın, 02/02/2021 ve 05/02/2021 tarihlerinde yaşanan olaylarla ilgili olarak; kolluk personeli tarafından gazeteci Aran’ın gazetecilik mesleğini yapmasını engellemek amacıyla fiziksel müdahalede bulunulduğu ya da görüntü almasını engellemek amacıyla orantısız ve meşru olmayan bir müdahalede bulunulduğuna ilişkin bir tespitin yapılamadığını ve dosya kapsamında basın ve haberleşme özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin somut bir tespit yapılamadığını belirterek talebin reddedilmesi yönünde Kamu Başdenetçisi’ne öneri sundu.

Yalçın; aynı zamanda, “iyi yönetim ilkeleri açısından ise kolluk personelinin toplumsal olaylara müdahalesi esnasında basın ve haber alma hürriyetinin korunmasına yönelik tedbirlerin alınması, kamu görevini engellemeyen gazetecilik faaliyeti gerçekleştiren basın mensupları ile kurulacak ilişkilerde daha özenli bir dil kullanılması konusunda idareye tavsiyede bulunulması” önerisinde de bulundu.

Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç ise “kolluk personeli tarafından kolluk görevinin ifası sırasında gazetecilik faaliyeti gerçekleştiren basın mensupları için uygun ortamın sağlanmasına azami özen gösterilmesi ve basın mensupları ile kurulacak ilişkilerde daha özenli bir dil kullanılması hususunda Emniyet Genel Müdürlüğü’ne tavsiyede bulunulmasına” karar verdi.

GÖRÜNTÜ: Arşiv