KARABURÇ KÖYÜ'NDE MADENE KARŞI MÜCADELE SÜRÜYOR. 3 BİLİRKİŞİ RAPORUNA RAĞMEN DURDURULMADI, DURUŞMA 9 TEMMUZ'DA

KARABURÇ KÖYÜ'NDE MADENE KARŞI MÜCADELE SÜRÜYOR. 3 BİLİRKİŞİ RAPORUNA RAĞMEN DURDURULMADI, DURUŞMA 9 TEMMUZ'DA

Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesine bağlı Karaburç ve Karaburna köylerine kurulan bazalt taş ocağının çalışmalarının durdurulması için açılan dava halen bir sonuca ulaşmadı. 7 ay önce...

CEM HAYAT

Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesine bağlı Karaburç ve Karaburna köylerine kurulan bazalt taş ocağının çalışmalarının durdurulması için açılan dava halen bir sonuca ulaşmadı. 7 ay önce yürütmeyi durdurma davası açtıklarını ve bu süreçte köy lehine üç bilirkişi raporunun verildiğini söyleyen Karaburç Köyü Doğayı Koruma ve Geliştirme Platformu Sözcüsü Mehmet Yüksel, 9 Temmuz Cuma günü yapılacak duruşmada yürütmenin artık durdurulmasını ve sonrasında, “ÇED gerekli değildir” raporunun iptal edilmesini istediklerini belirtti.

Karaburç Köyü'nü, “Anadolu'nun tam ortasında; doğası, toprağı ve havası ile günümüze kadar hiç bozulmadan gelebilmiş‘bozkırdaki çekirdek’” olarak niteleyen Yüksel, Karaburç ve Karaburna köylerinin adlarının bölgede bulunan kara kayalıklardan aldığını söyledi. Kayalıkların bölgedeki yaşamı mümkün hale getirdiğini, yaban hayatın sığınacağı tek kale olduğunu, bölgedeki tek su kaynağı olduğunu belirten Yüksel, "Kayalıklar gider, Karaburç ve Karaburna'nın suyu kuruyacak. Susuz yaşam olur mu?" diye sordu.

"BÖLGEDE 1. DERECE ARKEOLOJİK SİT ALANI BULUNMAKTADIR"

Yüksel'in ANKA Haber Ajansı'na yaptığı açıklamalar şöyle:

"Köyün tek geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Hemen 2 km yanı başımızda bulunan Karaburna Köyü bizimle aynı coğrafyayı paylaşmaktadır. Karaburna'daki maden ruhsat alanı içerisinde 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescilli Kaletepe Höyüğü bulunmaktadır. Her iki köy de adını, sırtını yasladığı kara kayalıklardan almaktadır. Yüzyıllar önce Karaburç ve Karaburna köyünün buraya yerleşim sebebi zaten bu kayalıklardır. Ayrıca kayalıklar dümdüz ve çorak bozkırın ortasında bir vaha gibi yaban hayatın sığınacağı tek kaledir. Örneğin nesli tükenmekte olan Kızıl Şahin'in yaşam alanıdır. Hepsinden önemlisi bu kayalıklar, kuraklığın yoğun olduğu bozkırın ortasında kısıtlı su kaynaklarının var olduğu tek bölge. Kayalıklar giderse, Karaburç ve Karaburna’nın suyu kuruyacak. Susuz yaşam olur mu?  

"MADEN OCAĞI, KÖYÜMÜZDEKİ KÜÇÜKBAŞ HAYVANLARA ORANLA 3 KAT DAHA DEĞERSİZDİR"

Köyümüzde, İlçe Tarım Müdürlüğü'ne kayıtlı 1.616 tane küçükbaş hayvan mevcut. Proje tanıtım bedeli sadece 650 bin TL olan bu maden ocağı, köyümüzdeki küçükbaş hayvanlara oranla 3 kat daha değersizdir. Karaburç ve Karaburna köyleri; İkizdere, Kazdağları gibi ormanlık bir ekosisteme sahip değildir. Bu bölgeler bozkırdır, bozkırların da kendine has bir biyoçeşitliliği ve ekolojisi vardır ve çok hassastır. Bozkırın ekolojisiyle oynadığımız zaman orası artık çöle dönüşür.

"NEVŞEHİR VALİLİĞİÇED GEREKLİ DEĞİLDİR RAPORU VERDİ"

Geçtiğimiz senenin yaz aylarına doğru Kayseri Develi Bazalt adında bir şirket köyümüz kayalıklarında iş makineleri ile çalışmaya başlıyor. Biz bunun ilk başta ne olduğunu anlayamadık. Bölgemizde su kaynaklarıçok kısıtlı olduğu için, bunun bir su arama faaliyeti olduğunu düşündük. Maden şirketi iş makineleri ile girene kadar köylülerin hiçbir şeyden haberi yok. Ne ruhsatlardan ne ÇED gerekli değildir raporundan. Karaburç ve Karaburna köylüleri yok sayılıyor. Bu gerçekten çok acı bir durum. Biz Karaburç köylüleri, bölgemizde yapılan bu çalışmaların bir maden ocağı olduğunu öğrendikten sonra "Karaburç Köyü Doğayı Koruma ve Geliştirme Platformu'nu kurarak hukuki zeminde bir mücadele başlattık. 25 eylül 2020 tarihinde Kayseri 1. Bölge İdare Mahkemesi'ne yürütmeyi durdurma talepli davamızı açtık. Henüz bir sonuç alamadık. Proje tanıtım dosyasında bilimsellikten uzak birçok veri var, hatalı birçok bilgi var ve birçok hileli harita var. Bu yanlışlara rağmen Nevşehir Valiliği, bu proje tanıtım dosyasına ‘ÇED gerekli değildir’ raporu veriyor. Şu anda geldiğimiz noktada bütün bu yanlışları ortaya çıkarmamıza rağmen valilik, bu yanlışında ısrar etmeye devam ediyor. Esasında mahkemeye bile gerek kalmadan sorumlu devlet adamları, bu proje tanıtım dosyasını ve ÇED gerekli değildir raporunu iptal etmelidir.

"3 BİLİRKİŞİ RAPORU VERİLDİ, MAHKEME YİNE YÜRÜTMEYİ DURDURMADI"

İlk bilirkişi raporuna göre madenin, Karaburç Köyü'ndeki çevreye ve tarım ve hayvancılığa etkisini değerlendiren ziraat mühendisi ile toprak, bitki yapısı, ekolojisi ve yaban hayatını değerlendiren biyolog bilim insanları madenin ivedilikle durdurulması ve ÇED gerekli değildir raporunun iptali yönünde bir kanaat bildirdiler. Mahkeme yürütmeyi durdurmadı. Bu sefer iki ay sonrasına bilirkişilerden ek rapor talep ettiler. Bilirkişiler ise ilk raporda belirttiği kanaatlerini tekrar ettiler. Mahkeme, bilirkişilerin bu raporunu da kabul etmeyerek, yine iki ay ek süre vererek üçüncü defa bir ek rapor talep etti. 20 Mayıs 2021 tarihinde mahkemeye sunulan üçüncü bilirkişi raporunda artık madenin durdurulması, durdurulmazsa bölgede tarım ve hayvancılığın biteceğini, bütün mera alanlarının yok edileceğini mahkemeye bildirdiler. Ayrıca proje tanıtım dosyasında belirtilen taahhütlere maden şirketinin hiç uymadığını ve sorumsuzca davrandığını da raporladılar. Buna rağmen mahkeme, yürütmeyi yine durdurmadı ve iki ay sonrasına 9 Temmuz 2021 tarihine duruşma verdi.

"MAHKEME, MADEN ŞİRKETİNİN 7 AY DAHA FAZLADAN DOĞAMIZI KATLETMESİNE İMKAN TANIDI"

Böyle olunca ne oluyor? Biz yürütmeyi durdurma talepli açtığımız bu mahkemede, mahkeme yürütmeyi durdurmadığı için maden şirketine 7 ay daha fazladan doğamızı katletmesine imkan tanıdı. Karaburç Köyü'ne verilen zararların telafisi artık mümkün değil. Bir de maden şirketinin, proje tanıtım dosyasında belirtilen taahhütlere hiç uymadığı konusu var. Maden şirketi sorumsuzca doğamızı talan ediyor. Nedir bu taahhüt edilen konular? Örneğin, toprağın 10 cm üzerindeki verimli üst tabakasının sıyrılıp bir yerde muhafaza edilip, maden bittikten sonra tekrar yerine serilmesi hususu var. Maden şirketi bunu hiç yapmadı. Diğer bir konu, tozumanın olmaması için maden şirketinin belirli periyotlarla sulama yapması gerekiyor. Sulama hiç yapılmadı ve yapılmıyor.

"9 TEMMUZ'DA MAHKEME YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI VERMELİDİR"

Nevşehir Valiliği'nin üçüncü bilirkişi raporundan sonra mahkemeye sunduğu savunma çok enteresan. Diyor ki, "Maden şirketinin proje tanıtım dosyasında belirtilen taahhütlere uymaması, ÇED raporunun iptalini gerektirmez. Bu, idari bir işlemdir. Benimle maden şirketi arasındadır, benim idari yaptırımıma mahsustur." Ama Nevşehir Valiliği bu şekilde yaparak bölge halkının yararını maden şirketi lehine bozarak kamu yararını zedelemektedir. Sonuç olarak Karaburç Köyü, ÇED gerekli değildir raporu ile 10 aydır bir maden şirketinin talanı ile karşı karşıyadır. Mahkemenin görevlendirdiği bilirkişilerce belirlenen, üç farklı köyümüz lehindeki ve madeni durdurun bilirkişi raporuna rağmen bu maden halen çalışmasına devam etmektedir. 9 Temmuz 2021 tarihinde mahkemenin bir an önce yürütmeyi durdurmayı kararı verip sonrasında da ÇED gerekli değildir raporunu iptal etmesini bekliyoruz."

"DOĞADAN, YAŞAMDAN VE KÖYLÜDEN YANAYIZ"

Karaburç Köyü'ndeki bu maden ocağının çalışmalarının durdurulmasına yönelik sanat camiasından da çağrılar gelmeye başladı. Sanatçıların tepkileri şöyle:

Sabahat Akkiraz: Doğa bizim evimizdir, sahibi çocuklarımızdır. Rant için doğa katlediliyor. Kazdağları'nda, İkizdere'de, Kangal'da direniş devam ediyor. Hacıbektaş'ın Karaburç Köyü'nde maden istemiyorum. Doğadan, köylüden, yaşamdan yanayım.

Mazlum Çimen: Hacıbektaş'ın Karaburç Köyü'nde yapılması istenen maden ocağına "hayır" diyoruz. Köylülerin yaşam alanlarından ellerinizi çekin. Doğadan, yaşamdan ve köylüden yanayız. Maden ocağına hayır.

Orhan Aydın: Yeter artık, yeter. İnsanlığın yaşam alanlarından ellerinizi çekin. Hacıbektaş'ın Karaburç köylüleri topraklarında maden ocağı istemiyorlar. Duymuyor musunuz?"

Tolga Çandar: Hacıbektaş'ın Karaburç Köyü'nde maden ocağı istemiyorum. Doğadan, yaşamdan, köylülerden yanayım.

Hüseyin Turan: Hacıbektaş Karaburç Köyü'nde maden ocağı istemiyorum. Köylüden, doğadan ve yaşamdan yanayım.

İlyas Salman: Hacıbektaş Karaburç köylüleri, köylerinde maden ocağı istemiyorlar. Ben de bu toprak ve doğa aşığı insanları destekliyorum.

Öte yandan Ali İpin, Aşık Dertli Divani, Eşref Atabey, Ender Balkır, Mercan Erzincan, Tezcan Karakuş, Özer Akdemir, Recai Aksu, Türker Ertürk gibi sanat ve bilim insanları da yayınladıkları videolarla Karaburç köylülerine desteklerini bildirdiler.

 

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.