Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Milli Eğitim Bakanı değişikliği için, "Bu 19 yılda yapılan sekizinci değişiklik oluyor. Bugüne kadar düzeltilemediyse, bundan sonra düzeltileceği konusunda ne yazık ki bir ümidimiz yok" dedi. Üniversite sınavında barajın düşürülmesi konusunda ise "Bu başarısızlık kesinlikle öğrencilerimize atfedilemez, eğitim sisteminden kaynaklanmaktadır. Barajı düşürme teklifleri de bu başarısızlığın üstünü örtmeye yetmez" yorumunu yaptı.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde haftalık değerlendirme toplantısını yaptı. Sözlerine, Sivas'ta Meral Akşener'e yönelik provokasyon girişimi ile başlayan Karamollaoğlu, Akşener'e geçmiş olsun dileklerini ilettiğini söyledi. Karamollaoğlu, "Tabii medya bazen özellikle bu hadiseleri provokatif bir şekilde gündeme getirmeyi adeta görev addediyor, bunu da doğru bulmuyorum" dedi.

Karamollaoğlu, özetle şunları söyledi:

"Dün akşam Ankara'da üzücü bir hadise daha meydana geldi. Maalesef son kışkırtmalar neticesinde Suriyelilerle çıkan bir kavgada bir gencimiz hayatını kaybetti, diğeri de anlaşılan yaralı. İçinde bulunduğumuz ortam ve buradaki savaşlar, ister istemez insanları bazen göçe, bazen de sığınma maksatlı bir mekan değişikliğine zorluyor.

"ADETA KURTLAR VADİSİ DİZİSİNE BENZER BİR SENARYOYLA KARŞI KARŞIYAYIZ"

Son zamanlarda özellikle ülkemizde devlet-mafya-medya üçgeninde çok ciddi iddialar gündeme getiriliyor. Bize garip gelen, iktidarın bu iddialar karşısında eli kolu bağlı hiçbir adım atmamasıdır. Bunu anlamak hakikaten mümkün değil. Burada uyuşturucu ticareti var, kara para aklama iddiaları var; hâkimlere savcılara talimat verme, rüşvet verme, yolsuzluk iddiaları var. Biraz daha ileri gidip otellere çökme, tanklarla işgal etme iddiaları var. Yani tabiri caizse adeta Kurtlar Vadisi dizisine benzer bir senaryoyla karşı karşıyayız.

"19 YILDA 8. DEĞİŞİKLİK. BUGÜNE KADAR DÜZELMEDİYSE BUNDAN SONRA DA DÜZELMEZ"

Ne yazık ki eylül ayına girerken bir Milli Eğitim Bakanı değişikliğine yeniden şahit olduk.  Bu noktada Sayın Bakan’ın yeni görevinin hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum. Bu iktidar 19 yıldır görevde bulunuyor. Ancak 19 yılda yapılan bu değişiklik, sekizinci değişiklik oluyor. Bugüne kadar düzeltilemediyse, bundan sonra düzeltileceği konusunda ne yazık ki bir ümidimiz yok. Her yeni bakan; yeni bir sistem getireceğini, eğitimi sil baştan ele alacağını iddia ederek göreve başlıyor. Ama birkaç sene sonra o görevi terk ediyor, yerine gelen bakan da kendisinden öncekilerin uyguladığı sistemi beğenmediğini ifade ederek yeni bir teklifle ortaya çıkıyor. Fakat sonuç; maalesef hüsran, hayal kırıklığı.

"MEB BÜNYESİNDE 69 BİN ÜCRETLİÖĞRETMEN ÇALIŞTIRILMIŞ AMA İHTİYAÇ 109 BİN"

Maalesef öğretmenlerimizin sorunları da, eğitimimizin genel sorunları kadar büyük. Öğretmenlerimiz nitelik bakımından da, imkanlar bakımından da daha iyi bir noktaya getirilmeli. Fakat biz iki hususta da sınıfta kaldık. Şu an memleketimizdeki toplam öğretmen adedi, 1 milyon 117 bin. Bunun 942 bini resmi okullarda, 174 bini özel okullarda çalışmaktadır. Ancak bu yetmiyor. Bu yıl Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde 69 bin 326 ücretli öğretmen çalıştırılmış. Ama bu ihtiyacı karşılayamadıçünkü kendilerinin ilan ettiği ihtiyaç 109 küsur bin. İhtiyacın 40 bini karşılanamamış. İlçe milli eğitim müdürlükleri, hangi branşta ne kadar öğretmene ihtiyaç olduğunu duyuruyorlar.  Üniversite mezunu olan herkes başvurabiliyor. Nereden mezun olursa olsun müracaat edebiliyor. Haftada 30 saat derse giriyorlar bunlar. Ama aldıklarıücret maalesef kadrolu bir öğretmenin aldığıücretin üçte biri civarında. Eşit işe eşit ücret, bu temel kuraldır.

"BAŞARISIZLIK, EĞİTİM SİSTEMİNDEN KAYNAKLANMAKTADIR" 

Bugün ortalama 500 bin öğrencimiz, üniversite sınavlarında barajı geçemedi, tercih dahi yapamayacaklar. Hiçbir başarı tesadüf olmadığı gibi hiçbir başarısızlık da tesadüf değildir ve bu başarısızlık kesinlikle öğrencilerimize atfedilemez, eğitim sisteminden kaynaklanmaktadır. Barajı düşürme teklifleri de bu başarısızlığın üstünü örtmeye yetmez, bunu da bilmemiz gerekir.

"İKTİDAR MÜLTECİLER KONUSUNDA BAŞARILI BİR SINAV VEREMEDİ"

Son günlerde gündemimizi en çok meşgul eden meselelerin birisi de mülteciler ya da sığınmacılar konusudur. İktidar bu konuda maalesef başarılı bir sınav veremedi. Ne zaman bu arkadaşlar, Suriye'nin içinin karışmasına vesile olacak politikaları Amerika'nın telkiniyle benimsediler, işte ondan sonra başımıza bugünkü sorunlar çıktı. Bu konu bir bütün, bu Orta Doğu’yu karıştırmak isteyenlerin projesi, bizim değil. İktidarlar maalesef bu projeye alet oldukları için ülkemizde bu sıkıntılar yaşanıyor. Bu projenin adı Büyük Ortadoğu Projesi dedikleri ama aslında Büyük İsrail Projesi olan bir projedir bu.  Biz kendi memleketimizde toplumsal bir uzlaşı sağlamaya, herkesle mutabık kalacağımız bir yol haritası belirlemeye mecburuz. Başta siyasi partiler olmak üzere; göç uzmanları, sosyologlar, tarihçiler ve bu konuyla doğrudan doğruya ilgilenen akademisyenlerde bir komisyon oluşturulmalıdır. Bu konuyu her yönüyle ele alıp çözüm üretmeye mecburuz.

"HASTANELERDE DOKTORLARI, HEMŞİRELERİ KORUYACAK BİR GÜVENLİK GÜCÜ YOK" 

Geçtiğimiz hafta yine genç bir kızımız vahşi bir cinayete kurban gitti. Sadece o değil, memleketimizde sağlıkçılara karşı müthiş bir şiddet uygulaması var. Hastanelerde doktorları, hemşireleri koruyacak bir güvenlik gücü yok. Bir tane polis memuru bunu halledemez. Siyasiler olarak bizlerin ifadeleri çok önemli biz insanları sükunete davet edeceğimize halkı tahrik etmeye kalkarsak o zaman fecaat büyür, müsebbibi de siyasiler olarak biz oluruz. Biz Saadet Partisi olarak bu konuda sorumluluk almaya ve elimizden geleni yapmaya hazırız ve şiddeti önleyecek her türlü adımın da yanında olacağımızışimdiden belirtmek isteriz.

"HAZİNENİN AĞUSTOS AYINDA 16,5 MİLYAR ÖDEMESİ VAR" 

İnsanımızın tenceresi doğru dürüst kaynamıyor çünkü iktidarın ekonomi politikaları yanlış. Faizci kapitalist ekonomik mantıkla ülkenin problemlerini çözmek mümkün değil. Üç konu üzerinde sürekli durduk her zaman; yolsuzluğu önlemezseniz, israfa dur demezseniz, rüşvete geçit verirseniz bunlarıönleyemezsiniz. Hazinenin Ağustos ayında toplam 16,5 milyar lira ödemesi var. Bu ödemenin 10,9 milyar lirası iç borçtur ve iç borç ödemesinin 8,5 milyar lirası faizdir. Dış borç ödemesi ise 5,6 milyar liradır. Bunun da 4,3 milyar lirası faiz ödemesidir. Hazine Ağustos ayındaki 10,9 milyar TL’lik iç borcu ödeyebilmek için 16 milyar TL’lik borçlanma mecburiyetinde hissediyor kendini."