KESK’in Ankara’daki “Geçinemiyoruz” mitinginde erken seçim çağrısı yapıldı. KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, emekçilerin geçinemez duruma geldiğini belirterek, “İktidar bu baskı politikalarıyla ömrünü uzatmaya çalışıyor. Ancak nafile. Bu iktidar metastaz olmuş, özellikle kanserli hücre tüm vücuduna yayılmış. Kurtarma şansı yok. O nedenle erken seçim diyoruz” dedi.

KESK’in düzenlediği “Geçinemiyoruz” mitinglerinin ikinci ayağı, bugün İstanbul ve Ankara’da yapıldı. Ankara’daki miting, Anadolu (Tandoğan) Meydanı’nda düzenlendi. Mitinge, KESK bağlı sendikaların yanı sıra bazı siyasi parti temsiler de katıldı.

Farklı iş kullarında kamuda çalışan emekçiler, ortak taleplerini, “İşsizliğe, yoksulluğa hayır. Geçinemiyoruz” pankartıyla gösterdi. Mitingde, sanatçı Mustafa Arslan sahne aldı.

KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, AKP’nin “faize karşı olduğunu açıkladığını” ancak her yıl faize kaynak transferi yaptığını belirterek, “Bu ülkenin vergilerini, gelirlerini yurt dışındaki bankalara transfer ediyorlar. İşimize, aşımıza göz kokuyorlar. Asıl ahlaksız olanlar, bu ülkenin kaynaklarını talan edenlerdir” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni “tek adam rejimi” olarak niteleyen Bozgeyik, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşananları anımsatarak, “O günden bu yana Türkiye bir OHAL rejimi ile yönetiliyor. Bir anayasasızlık süreciyle karşı karşıyayız. Çalışma, sendikal, grev hakkımız gasp edilmiş, işte bu açık bir faşizm değil de nedir” diye sordu.

“ERKEN SEÇİM İSTİYORUZ”

Erken seçim çağrısı yapan Bozgeyik, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çin modeli diyorlar. Bugün Türkiye halkı, Çin işkencesiyle baş etmeye çalışıyor. Her gün bu krizi ötelemek için baskı politikalarını arttırıyorlar. İktidar, bu baskı politikalarıyla ömrünü uzatmaya çalışıyor. Ancak nafile. Bu iktidar metastaz olmuş, özellikle kanserli hücre tüm vücuduna yayılmış. Kurtarma şansı yok. O nedenle erken seçim diyoruz.”

Bozgeyik, ekmek ve akaryakıt kuyruklarını anımsatarak, “Bugün kuyruk yok mu? İşte insanlar halk ekmek büfelerinin önünde kuyrukta. Her gün mazota, benzine zam gelecek diye gece 12’lere kadar petrol ofislerinin önünde kuyruklarda. İnsanlar çöplerden ekmek topluyorlar. Çocuklar, okullarda acıkmamak için su ile besleniyorlar. Yine marketlerde raflar dola da bilir, ancak alacak paramız olmadığı için biz insanca yaşayamadıktan sonra bu düzenin ne anlamı var diye soruyoruz” diye konuştu.

"VERGİDEN MUAF TUTULSUN"

Bozgeyik, asgari ücrete yapılan zam ile övünüldüğünü, ancak asgari ücretin üzerinde ücret alan emekçilerin maaşlarından vergi alınmaya devam edileceğini belirterek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vadet Bilgin’in söylediğinin tersi düzenleme yapıldığını savundu. Bozgeyik, hükümetin asgari ücrete yüzde 50 zam yapmakla övündüğünü, ancak Türk lirasının değer kaybı nedeniyle bu artışın 2021 yılının altında kaldığını kaydederek, “Kamu emekçileri olarak biz de maaş tutarlarımızın asgari ücret oranındakinin vergiden muaf tutulmasını talep ediyoruz” dedi.

Bozgeyik, Memur-Sen’in imza attığı toplu sözleşmenin yenilenmesi çağrısında bulunarak, “Bizler, geçinmek için bütçeden payımızı istiyoruz. Geçinmek için özelleştirme politikalarına son verilmesini istiyoruz. Meclis’ten geçen 2022 yılı bütçesine ek yapılarak, emekten, toplumdan yana bir bütçeye dönüştürülmesini talep ediyoruz” diye konuştu.